Gösterilen sonuçlar: 1 ile 15 ve 15

Konu: 2016-17 Süper Lig 8. Hafta / Rizespor - Gençlerbirliği

  1. #1
    ALKARA Abreg Çelem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Samsun
    Mesajlar
    336

    2016-17 Süper Lig 8. Hafta / Rizespor - Gençlerbirliği

    2016-17 Süper Lig 8. Hafta Maçı


    RİZESPOR GENÇLERBİRLİĞİ



    21 Ekim 2016 Cuma, 19:00

    Yeni Rize Şehir Stadı

  2. #2
    Maça Rize hızlı başlar ve Kweoke'nin penaltı golü ile 1-0 öne geçer ve golcü hemen akabinde sakatlanır çıkar Sonra biz coşar iki tane sallarız, sonra durum berabere olur, uzatma dakikalarında Serdar Gürler orta sahadan gelen pasla sağ kanattan hızla gelir ve şık çalımlarla rakiplerini geçer ve harika bir vuruşla golümüzü atar.

    Böylece maçı alırız, sonra yedi hafta üst üste maçları kazanırız.

    Benim tahminim böyle.

  3. #3
    Alıntı Aksit Ozkural demiş ki... Mesajı göster
    Maça Rize hızlı başlar ve Kweoke'nin penaltı golü ile 1-0 öne geçer ve golcü hemen akabinde sakatlanır çıkar Sonra biz coşar iki tane sallarız, sonra durum berabere olur, uzatma dakikalarında Serdar Gürler orta sahadan gelen pasla sağ kanattan hızla gelir ve şık çalımlarla rakiplerini geçer ve harika bir vuruşla golümüzü atar.

    Böylece maçı alırız, sonra yedi hafta üst üste maçları kazanırız.

    Benim tahminim böyle.
    İnşallah geçen sezonun ikinci yarısındaki gibi kazanırız Akşit Abi... Kweoke'den korkuyorum doğrusu. Adam belalımız oldu çıktı. Ankara'da Kweoke'den son dakikalarda yediğimiz gollerle (biri penaltı) yenildiğimiz maçı unutamıyorum. Kesinlikle önlem almamız lazım.

  4. #4
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    20 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Kızılay
    Mesajlar
    310
    ben akşit abinin tahminine eksiksiz ama ufak bir sapma ile katılıyorum..
    işi uzatmalara bırakmayız..

  5. #5
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    17 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Sincan/Fatih
    Mesajlar
    334
    Alıntı Aksit Ozkural demiş ki... Mesajı göster
    Maça Rize hızlı başlar ve Kweoke'nin penaltı golü ile 1-0 öne geçer ve golcü hemen akabinde sakatlanır çıkar Sonra biz coşar iki tane sallarız, sonra durum berabere olur, uzatma dakikalarında Serdar Gürler orta sahadan gelen pasla sağ kanattan hızla gelir ve şık çalımlarla rakiplerini geçer ve harika bir vuruşla golümüzü atar.

    Böylece maçı alırız, sonra yedi hafta üst üste maçları kazanırız.

    Benim tahminim böyle.
    Güzel tahmin.

    Takım kazanmak için, beraberliğe yatmaya çıkmazsa bu maçı alırız. Kweoke'ye oyuncularımızın dikkat etmesi gerekir. Guiza, Emenike ve bu adam gibi olmadık adamlar zamanında baya canımızı sıkmışlardı.

  6. #6
    ALKARA Erdem Ceydilek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Ankara, Turkey, Turkey
    Mesajlar
    262
    rize pazartesi maç yaptı, şimdi de cuma oynayacak bizle.

  7. #7
    Geçen sene çıkış için başlangıç maçımızdı Rize. Umarım bu sene de öyle olur.
    Rize'nin durumu bu sene pek parlak değil, bu nedenle bastıracaklardır. Biz ise sakin olup şuurlu oynarsak kazanacak kapasiteye sahibiz.
    Artık suskun forvetlerimizden bir patlama beklyoruz. Bu maç Stancu ve İrfan'ın maçı olacak, hissediyorum...
    Stancu ve İrfan birer gol atacak, bir de oyuna sonradan girecek olan Rantie atar, 3-0 veya 3-1 kazanırız...

  8. #8
    Geçen Sene Mehmet Ali Kuzeyliler Ankara'dan yola çıkıp Rize de birlikte izlemiştik. Şahane bir maç ve deplasmandı. Umarım puan alırız. Sene başındaki huzursuzluk takımda devam ediyor sanki. Akşam Alerta da göreceğiz.

  9. #9
    Doğru varyasyon ve taktikle çıkabilirsek kazanırız. Sanki takımda az gol yeme ve namağlupluk takıntı haline dönüşmüş, ligin çetinliğinden dolayı önce güvenlik felsefesiyle hep önce pusup sonra rakibin yorgunluğu veya konsantrasyon kaybından bir açığını yakalayıp gol bulma felsefesi var sanırım hep hocada. Bu maçta deplasmandayız diye bu felsefeyle sonuçta 0-0 berabere kalacağımıza ya da 1-0 yeneceğimize, risk alıp 4-3 3-2 kazanalım.

  10. #10
    Bu nasıl bir sallatilik, vurdumduymazlıktır yahu. Böyle gol mü yenir Allah aşkına

  11. #11
    ALKARA Erdem Ceydilek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Ankara, Turkey, Turkey
    Mesajlar
    262
    Sahaya top oynamaya çıkmayınca bu takım yeniliyor. Bu kadar net. Hoca her maç sonrası bir bahane buluyor, güzel güzel konuşuyor. Ama anca konuşuyor. Teknik-taktik olarak oyuna müdahaleleri oyuncu değiştirmekle sınırlı kalıyor. Oyuna aldığı oyuncunun çıkardığından daha iyi oynamasını bekliyor hoca da. Misal bence bugün Kweuke'ye atılan hava toplarında onunla birlikte topa çıkan oyuncumuz stoperlerimizden biri değil de Selçuk (ya da oyuna alınsaydı Skecic) olsaydı, Kweuke'nin indiredbildiği toplarda arka tarafımız bu kadar boş olmayacaktı. Kweuke stoperlerimizden birini hep santraya doğru çekti, arkayı boşalttı.

    Altyapı bebelerine gelince. Müthiş bir birliktelikleri var. Bunu pozitif anlamda kullansalar büyük fayda sağlayacaklar ki attığımız golde bunu gördük. ama mental olarak birbirlerine hastalık derecesinde bağlılar. oğuz'un 1. dakikada başlattığı gerginlik de bu bağ üzerinden tüm takıma yayıldı. biri hata yapınca hepsinin eli kolu bağlanıyor.

    yenik duruma düşünce bir de kronik bir rahatsızlığımız baş gösteriyor. golü hangi dakikada yersek yiyelim, sanki 90. dakikaymış da son şanslarımızı kullanıyormuşuz gibi paldır küldür atak yapıyoruz. oyunu bu nedenle yıkmayı başaramıyoruz, sürekli duran top ya da top şişirmeyle gol arıyoruz.

    bu yolun sonu yol değil ama. hoca gelir gider ama ben sahaya güzel futbol oynamak için çıkan bir takım, oynadığı toptan keyif aldığını belli eden futbolcular görmek istiyorum. bu gerginlik ve sinir harbi ancak anti-futbolu getiriyor. başka da bir cacık olmuyor.

  12. #12
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    20 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Kızılay
    Mesajlar
    310
    ahmet oğuza nazar değdirdik.
    bu sezon sergilediği performansa bakıp o kadar da maşallah çektik ama genede nazarımız değdi.
    benzer pozisyonda gene aynı kanattan gelen yerden ortayı ahmet çalık rahat bir vuruşla kornere gönderdi. ahmet oğuzun yapacağıda buydu ama olmadı.

    neyse ne futbolda bunlar var.. bunlar var da karşılığını vermek de var..
    onlar bize vuruyorsa bizde onlara vuracağız.. başka yolu var mı?. başka yolunu bilen varsa sabaha kadar açığız.. bu oyunun özeti bu.. o sana, sen ona..

    bu dediğimi yapacak kadro maçın ikinci yarısını oynayan kadro..
    forvet hattında aydın'ın, vedat muriçin olduğu kadro.. tabiki messi veya suarez olsaydı daha iyi olurdu ama elimizdekiler bunlar.. geçen seneki kadroya takılmayalım şimdi..
    sahaya çıkan kadro ise beraberlik kadrosu. 1 puana razı, açık vermek istemeyen, mücadeleci ve debelenen kadro.. ama bir ıska hesabedilmemiş..
    ben bunu anlatamadım gitti eğer bir hoca oyuna yaptığı müdahalelerle maçı çevirebiliyorsa ve bunuda sürekli yapıyorsa, o hoca oyunu iyi okuyor değil, ilk 11'i yanlış çıkarıyor demektir..
    ibrahim üzülmezin deplasmanda, yaralı rizesporun üzerine neden gitmediğini konuşabiliriz. ne kadar risk alıp alamayacağını sorgulayabiliriz..
    kim alır ki?.

    ona duayen derler.. sevgili ibrahim..
    sezon başında o kadar teklifi reddedip, maraza çıkaran başkana rağmen bu kulüpte kalıp bişeyler vermeye kalkarsan ahanda böyle olur..
    satar iki tane kilit oyuncunu yada bila bedel gitmelerine sesini çıkarmaz.. ahanda böyle apışıp kalırsın.. bir tek irfan can ile bundan başkasını yapamazsın..
    bu kadronun yapabileceği en fazla budur.. bundan bir tık daha fazla yapamaz.. sağlam bir defans, ileride belli mi olur..
    dün gece en çok hangi oyuncularımızı aradın?. çık söyle..

  13. #13
    Adeta G.Saray maçının kopyası oldu. Maça anlamsız bir telaş ile başladık. Bireysel bir hatadan rakibe bir gol ikram ettik. Sonra kendimize gelip oyunu rakip sahaya yıktık. Rakip takımın kalecisinin yıldızlaştığı maçta saysız gol fırsatını kaçırdık. Beraberliği bulduk. Tam kazanmak için yüklenirken ikinci büyük bireysel hata ile yeniden mağlup duruma düştük. Ve anamızın ak sütü hakkımız olan bir maçta daha mağlup olduk.

    Uzun lig maratonunda bu puan kayıpları telafi edilir ve hak ettiğimiz yere geliriz. Ancak rakiplerimizden üstün oynadığımız şu son iki maçımızı kazanmış olsaydık, puan sıralamasındaki yerimizin öz güveni ile hedef büyütecektik. Çok yazık oldu.

    Bu maçın daha başında oyuncularımız çok sinirli idi.Maçtan önce ortamı geren tatsız bir olayın olduğunu tahmin ediyorum. Bireysel hatalar da bu konsantrasyon eksikliğinden geldi.

    Maçtan sonra İbrahim Üzülmez "G.Birliği bu kadar oynar" diyerek kadronun yetersiz olduğunu ima etti. Ben süper ligde bir takımın diğerini bizim Rize maçının ikinci yarısında ezdiğimiz kadar ezdiği bir maçı yıllardır izlemedim. Bu takım çok daha iyisini oynar, bir teknik direktörün oyuncularının özgüvenini zedeleyecek söylemlerden kaçınması gerekir.

  14. #14
    Takım Olmalıyız Ama Sadece Sahada Değil

    Sezonun ilk 6 maçında 2 galibiyet ve 4 beraberlik alan Gençlerbirliği’nin eleştirilebilecek tek yanı, geçen sezonki “iştahlı” futbol yerine “yenilmemeyi” düşünen bir futbol oynamasıydı. Sezon sonunda, özellikle Djalma’nın gitmesi ve gelen oyuncuların, Üzülmez’e göre “aynı kalitede” olmaması bu oyun farkını yaratıyordu. Üzülmez’in ilk haftalarda sahaya sürdüğü 10 futbolcuyu sabit tutarak, sadece bir oyuncuyu ileri yönlü kullanmaya çalışması da kafasındaki “Djalma”yı yaratma fikrinden ileri geliyordu. Ama ne yaparsa yapsın bir türlü istediği verimi alamadı. Hatta bu denemeler çoğu zaman, Landel’in ya da Khalili’nin ileride oynatılması gibi, tam tersi sonuçlar doğurdu.

    7. hafta Galatasaray’a karşı sergilenen oldukça kötü bir ilk yarının ardından, rakibin skoru koruma çabası nedeniyle geri çekilmesinin de bir sonucu olarak, ortaya koyulan iştahlı oyun “taşların yerine oturmaya başladığı” izlenimini veriyordu. Rizespor maçında sahaya sürülen kadroyu televizyon ekranında gördüğümüzde, Galatasaray maçının ikinci devresindeki gibi oyuna önde başlayıp bir an önce golü bulmaya çalışacağımızı düşünmüştük. Oysa 45 dakika boyunca neredeyse doğru dürüst 3 pas bile yapamadık. Ama bence asıl ürkütücü olan, özellikle altyapıdan gelen, futbolcuların agresif hareketleriydi. Futbolcuların bu kadar sinir yapmalarının nedenlerinden biri hakem kararları olsa da, malumunuz 3 İstanbul takımından biri olmadığımız için, sergilenen agresif tavırlar takıma yarardan çok zarar verdi. İlk yarının neredeyse hiçbir anında bile “takım” olmayı başaramadık!

    İkinci yarı daha hareketli ve istekli bir takım vardı sahada. Top tutuldu, daha pozitif oynandı, pozisyonlar üretildi hatta gol de atıldı ama ilkinde olduğu gibi ikincisinde de yapılan bireysel bir hata yüzünden sahadan yenilgiyle ayrılındı.

    İbrahim Üzülmez geçen sezon takımın başına geldiğinde, Gençlerbirliği 17 maçta topladığı 13 puanla tarihini en kötü ilk yarı performansını sergilemişti. Ben dahil birçok kişi tecrübesiz olduğu için hiçbir şey başaramayacağını düşünsek de Üzülmez, futbolcular arasında yarattığı sinerji sayesinde takımın başında çıktığı ilk Rize maçında sergilenen futbol ve kazanılan 3 puanla Alkaralar’ın küllerinden yeniden doğmasını sağlamış ve sezon sonunda kulübü Süper Lig’de tutmayı başarmıştı.

    Normal bir kulüp, çok şüpheci olsa dahi, en azından ligde kalındıktan sonra teknik ekiple “takım” olup birlikte hareket eder. Oysa takım olmak bir yana her iki taraf da, sezonun başından bu yana “kendi başına” hareket edip durdu. Sahada alınan iyi sonuçlardan sonra bile bu “kendi başınalık” sonlanmadı aksine maç sonu yapılan açıklamalarla iyice derinleşti.

    Son iki haftada peş peşe alınan mağlubiyetlerden sonra gelinen noktada birçok kişi, Gençlerbirliği yönetiminin yıllardır bizlere alıştırdığı gibi, teknik direktörle yolların ayrılıp “akıllardaki” isimlerden birini takımın başına getireceğini düşünüyor. Üstüne üstlük cuma günü ligin en formda takımı olan Beşiktaş’la oynanacak olunması da bu senaryoyu destekliyor.

    Oysa bu kulübün, yıllardır teknik direktörlerle mesafeli durarak, en ufak başarısızlıkta “sil baştan” yaparak ve sadece günü kurtarmayı hedefleyerek, yıllarını heba ettiği, futbolda başarılı olmak için de hem saha içinde, hem de saha dışında “takım” olması gerektiğini artık, ama lütfen, anlaması gerekiyor!

    Hem bir de şunu sormak gerek; Rize maçında futbolcuların gereğinden fazla agresifleşmelerinde, her fırsatta çok sevdiklerini söyledikleri hocalarının, kötü bir sonucun ardından gönderilebilecek olmasının hiç mi etkisi yok?

  15. #15
    Gereksiz bir hakem yüzünden gereksiz yere 6-7 sarı kart gördük.
    Oysa ki biz çok daha sabırlı ve sakin olmalıyız.
    Klasik Anadolu takımları ve bunun en iyi uygulayıcılarından biri olan Hikmet Karaman taktiğine mahkum oluyoruz: Ortalığı karıştır, rakibe ve hakeme oyna, karambolden iç saha maçını kazan.
    Hadi hakemler bu numarayı yutuyor, bizim hocalar ve oyuncular nasıl bu tiyatroya mahkum oluyor anlamadım.
    Gerçi anlamayacak ne var, çok çabuk gaza gelen milletiz. Kazanırken de kaybederken de akılla değil gazla oynuyoruz.
    Şöyle aklı ile oynayan bir takım kursak şampiyon oluruz zaten.
    Hiç kimse hakkında iyiydi, kötüydü demeyeceğimiz bir maçtı. Oyuncuların yaptığı hatalar ve ya güzel işlerden çok psikolojik ortam tartışılmalı.
    Bu çocuklara mental destek lazım, başka olmaz...

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •