2015-16 Süper Lig 30. hafta maçı
GAZİANTEPSPOR GENÇLERBİRLİĞİ
25 Nisan 2016 Pazartesi, 20:00
Gaziantep Kamil Ocak Stadı
2015-16 Süper Lig 30. hafta maçı
GAZİANTEPSPOR GENÇLERBİRLİĞİ
25 Nisan 2016 Pazartesi, 20:00
Gaziantep Kamil Ocak Stadı
Üst üste 3-1 lik galibiyetleri görünce Admin hevesle açmış topiği.
Merak etmeyin bu maçı da 2-0 veya 3-1 alacağız.
şimdi baktım geldim de; hesap yapmayı bırakmak yerine başka hesaplara bakmak gerekiyor..
bu maçı almasına alırız da; sadece bu maçı almanın pek bi faydası olmayacak gibi.. bizim odaklanmamız gereken bundan sonraki başakşehir ve fenerbahçe maçları..
hedef maç olarak kabul edip, bu maçlara iyi hazırlandığımız takdirde, lig 4.sü olabiliriz.. haydaa tabii.. nereden nereye..
gerçi bu şekilde giderse o maçlara da ibo üzülmezle mi çıkarız bilemiyorum..
işin içinde sn. cavcav olduğu müddetçe kimsenin sağlıklı bir yol haritası çizebileceğini sanmıyorum.
neyse artık.. hele biz bi oraya kadar gidelimde du bakalım noolacak?.
Konu MehmetGUNER tarafından (23-Apr-2016 Saat 13:07 ) değiştirilmiştir.
Bu maç için: Gaziantep'te hedefsizlikten son maçlarda düşüşte. Bizde ise Kulusiç ve Selçuk'un cezası bitti. Ahmet Çalık, Hleb ve Hoff iyileşmiş. Skalason ve Aydın'ın sakatlıkları devam ediyor. Kazanabileceğimiz bir maç. İlk yarıda Ankarada'ki dramatik 2-2 yi düşündükçe çıldırıyorum. Geçen sene deplasmanda 3-0 kazanmıştık sanırım.
İlerisi için: Sezon bitince bazı şeyleri en azından kendi içimişzde konuşup tartışacaz. Ama kalan 5 maçımızdan en çok kazanmamızı istediğim, Kadıköyde Fb galibiyeti. Fb yarışa havlu atarsa bu kolaylaşır. Yıllardır kazanamıyoruz, şeytanın bacağını kırarız....
Konu dışı: Gittiğim ortamlarda Gençlerbirliği taraftarı olmayıp takımımızla alakalı çok insana denk geliyorum. Oyuncularımızı tanıyorlar. Bana aklına takılanları soruyorlar. Bende neden maçlara gelmiyorsunuz diyorum. Önceden bu soruma iddası yok, hedefsizlik cevabı alırken, şimdi bunun yanında pasolig cevabı alıyorum. Yalnız şimdiden taraftarımız olmayan 2 kişi bana kombine zamanı haber ver paso konusunda da yönlendir dediler. Bu bence güzel düşünce.
İlk 11 imiz:
Hoff, Ahmet Oğuz, Sergi, Kulusiç, Uğur, Landel, İrfan, Selçuk, Djalma, El Kabir, Stancu...
Yedekler:
Ferhat Kaplan-Hleb-Doğa-Hakan-Ferhat Görgülü-Turgut-Serdar
Ahmet Oğuz yerine Hakan Aslantaş olabilirdi.
İlk yarıyı El Kabir'in 19. dakikada attığı golle 1-0 önde kapadık. Karcemaskas'ın çıkardığı pozisyonlarımız vardı.
Son yıllarda gördüğüm en muhteşem Gençlerbirliği'ni izledim. Kaleci Karcemarskas en azından 7-8 yüzde yüzlük pozisyonu çıkardı. Yoksa tarihi bir fark atmış olacaktık.
Sonuçta ilk defa gönül rahatlığı ile bir maç izledim ve güzel oyunumuzun tadını çıkardım.
Sporcularımızı, teknik heyetimizi ve stada gelen dört kişilik dev taraftar gurubumuzun içtenlikle kutluyorum.
Çok yaşasın Gençlerbirliğimiz.
Keyif alıyor musunuz Gençler?
Sezon başındaki tebessümler önce kahkahaya, sonra halaya döndü mü?
İlk yarıda son dakikalarda kaybettiğimiz puanları arıyorsunuz değil mi?
Var mı bir isteği, şikayeti olan?
Ne zaman ülke dışına çıksam bu takım galip gelir zaten.
Seyahatlerimi Kadiköy'deki Gençlerbirliği maçlarına planlayacağım.
Yukarıdaki naçizane satırlarımı okuyarak beni kırmayan ve rakibini 3-1 yenen Futbolcu kardeşlerim ve teknik heyeti kucaklıyorum.Mustafa Ates demiş ki...
Bir takım taraftarına daha ne verebilir?
Bize bakıyorum, ligdeki diğer takımlara bakıyorum: Şu anda kafa olarak kuşkusuz en rahat takımız.
Ne ekonomik sıkıntımız var ne yönetimsel ne de teknik.
Kötü olmayan bir kadromuz var. 'Aklı başında'bir teknik direktör ve orta sahada bir maestro takımı nerelere getirdi, görüyoruz. Kumaş kötü olsaydı İ. Üzülmez bugün Ü.Özat'ın konumunda olabilirdi.
Biz ne edersek kendimize ediyoruz. Yönetimde profesyonel, hesap veren bir anlayış olsa 1-2 sene içinde Türkiye ortalamasının çok üstünde bir takım oluruz.
Oyuna gelince: Gaziantep bu oyunu sezon başından beri oynasa kesin sonuncu idi. Biz yine klasik takım oyunumuzu oynadık: kaptırınca topla kale arasına girdik, topu alınca da ileri hızlı oynadık. Duran toplarda başarımız da bonus oldu.
Yaşasın 23 Nisan....
bizim maça geçmeden önce fenerbahçede neler oluyor ona bir bakalım. önemli bir kaç nokta var çünkü..
bu ülkenin spor kamuoyunda tek ahlaksız kişisi aziz yıldırım beğenmediği, küçümsediği ve hiçde haddi olmadığı halde aşağıladığı ersun yanalın taktiğine dönünce galibiyetler peşpeşe gelmeye başladı.
ersun yanalın kovulmasına sebep olan diego orta sahadan kesilip yerine daha hareketli, topu hızla taşıyabilen, kendisi mal olsa bile topla hızlı hareket edebilmesi yeterli olan volkan şeni monte edince ileri çıkan takım galibiyet serisiyle tanıştı.
hani eline bi bilgisayar almış mış da, almış mış yalamaları?. hani bilgi değilde senin paran pulun du?. bilimin karşısında susacaksınız..
adam olsa; emre elinde ersunun kasetiyle geldiğinde; kendiside kaset maduru olduğundan, o kaseti emrenin bütün açık deliklerine tıkardı.
ama adam olmadığı için vede getiren emre olduğu için -itin hatırı yok, sahibinin hatırı var- biat ederek çıkmış olduğu için, boyun eğmişti yalaka..
bu ülkede bir tek hoca vardır oda ersun yanaldır. hakan şükürü de kesen bir tek hoca vardır oda ersun yanaldır.. şimdi bu adama bu ülkede hocalık yaptırırlar mı?.
siz hala futbolu doğal veya suni çimler üzerinde topu beceriyle yuvarlamak olarakmı biliyorsunuz?.
ne demiştik?. bakalım erkek görünümlü hacısalihoğlu ersunun arkasındsa ne kadar duracak diye? çünkü biz kaybedecek hiçbir şeyimiz olmadığı halde üç gün durabilmiştik.
hakemleri bile içeri tıkan, cumhurbaşkanının aramasıyla bırakan Hacısalihoğlu da duramadı.. böyle bir güçle savaşıyor adam.. neymiş korkak.. neymiş ahlaksız..
eline bi bilgisayar almış da...
morinho da kabiliyetsiz o zaman..
arşene wengerde kopyacı buna göre..
marifet kavukdaysa al sen oynat..
bizim oynadığımızı ersun yanal futboluna benzetenler var da ondan dedim bunca lafı..
biz ersun gibi oynamıyoruz.. biz farklı oynuyoruz..
ileride oldukça hareketli ve hırslı el kabir, stancu, ick forvet üçlüsüyle maçı kazanmak yolunda çok şanslıyız.. attığımız gollere dikiz..
ileri çıkıp macera aramak yerine oldukça hızlı ve bıktırıcı bu forvet üçlüsünü besleyen orta sahamız ve ahmet çalık'ın iddia ettiğinin aksine ileri çıkıp, topu kaptırınca geriye hızlı koşu atabilen geri dörtlümüzün verdiği güven olmasa...
beklerimiz çalışmaya başlayınca herşey yoluna girdi.. burada ahmet oğuza ayrı bir parantez açmak lazım.. hakan aslantaşla kıyaslamam bile.. hakan eski görüntüsünden çok uzak..
forvet iş yapmaya başladıktan sonra fazla aksiyona girmeyen, görevi sadece bunları topla buluşturmak olan orta sahanın işi çok kolay.. landel bile oynayabiliyor mesela.. zaten son maçlara dikkat eden olduysa sadece tek yaşlı selçuk kaldı..
dedik ya bu forvetin arkasında ben bile oynarım..
biz ersun gibi oynamıyoruz.. biz şunu yapıyoruz.
avrupada yükselen yeni trend her zaman her yerde top sende olacak taktiğiyle oynuyoruz.. topla oynama süresi az olup da, galip gelen takımlar bir tek bizde olur..
bu taktikle oynayanlar avrupada bir elin parmaklarından az.. bu taktikğin en önemli noktası: zorla, topu kaybet önemli değil ama kaybettiğin topu çok çabuk geri kazan..
elinde bi bilgisayar olanlar bunu hesap etmiş; barcelona kaybettiği topu 3 saniyede geri kazanabiliyormuş ve bu süre çok uzun olduğundan 2.5 saniyede kazanmak için çalışıyorlarmış..
gaziantepspor maçının ilk yarısında takımımız bilerek yada bilmeyerek aynen bunu yapıyordu..
ileride herşeyi denediler, pozisyonları zorladılar ve tabiki doğal olarak çokda top kaybettiler.. ama kaybettikleri her toptan sonra hemen orada basmaya ve bozmaya başladılar..
ilk yarı kalecimizi hiç göremedik.. top onların yarı sahasında oynandı.. hatırlayalım..
beklerimizin vede özellikle djalma'nın inanılmaz katkısını gözardı etmiyoruz tabiki..
ahmet oğuz ve el kabirin sağ tarafta yükselen formları göz kamaştırıyor ama bu djalma beni çok hayrete düşürüyor..
djalma'daki yükseliş tarif edilir bişey değil..
Konu MehmetGUNER tarafından (26-Apr-2016 Saat 10:47 ) değiştirilmiştir.
Sonucu maç oynanmadan bilen Mustafa Ateş i tebrik ediyorum.
Çok zevkli bir maç izlediğimi de ayrıca belirteyim. Mutlu oldum bu oyundan, skordan.
Bu takım sizleri bıktırana kadar galip gelecek gençler.
Arkadaslar
Onur Kardesım taca Istanbullardan hepimizi bıktıysan kadar yazdı.
Bu takımın nasıl olduğunu.Neler yapacagını .
Ben de maclarım izleyemezseniz Onur U okuyalım doye defalarca yazdım.
Cocuğunun sevip sevgısını soyleyemeyen ebeveynler gıbıyız.
Su anda lıglerın en formda takımlarından bırıyız.
Bunda ara transferın teknık dırektorun futbolcuların baskanınyonetımn masonuna hepsinin rolü var.
Gercekten ıkıncı yarım müthiş bır çıkış yakaladık.
Son 4 hafta zor maclar var . Bayağı az puan toplayabılırız de.amaz ikinci yarının en flaş takımlarındanız.
Konyaspor'un olağanüstü cıkısının ıyı futbolla beslenemrmesını de eklersek su an en başarılı takımınız.
Taraftarlık konusunda gelince.
Bu sezon boyunca hep söylerdim taraftarlıkta bazılarımız harıcınde beklenenı veremedık.
Barı o zaman su takımımız hakkında ıcınızdekı güzel seyrleri söyleyin de maclara yeterli kadar gıdemememızın( hernesebeble olursa olsun) eksıklıgını bıraz öldsün giderelim.
Bakım ıstanbullardan yıgıt bır kardesımız bugunkı durumu hep yazdı...
Barı onun hakkını verelım.
Elestırmek sonsuza kadar hakkımız ama bıraz da bardagın dolu tarafına bakalım be arkadaslar.
Çoğu Gb il olmayan kulubün dısındakıler bıle bu başarıyı daha ıyı yorumluyabılıyor.
Önüne için korkmadan ıcımızdekılerı soylıyelım su ankı durumumuz bunu hakedıyor..
Haaaaaaydi Genclerrrrr
Onur ıyı kı varsın...
Su gazıantep macını bır daha ızlersenız bır maçta kaç tane pozısyona gırılebılır kı arkadaslar hem de deplasmanda....
Nevzat Abi güzel düşüncelerin için teşekkürler. Hepiniz iyi ki varsınız. G.Birliği ve sizler olmasaydınız hayat damarlarımdan biri eksik olurdu.
Her şey iyi gider gibi görünürken biraz da gözden kaçanları hatırlatayım:
*Çok pozisyona girdik, doğru. Fakat bitiricilik konusunda felaket durumdayız, çok kötüyüz.
*3-1 kazanıyoruz, doğru. Fakat futbolda "karşı takım" diye bir şey de var. Onların bu maçlardaki halleri de çok yardımcı oldu.
*Mersin ve Antep deplasmanlarında kazandık, doğru. Fakat tribünlerde kaç kişi vardı? İç sahamızda kaç kişi oluyor? Deplasman veya iç saha maçlarını anlamını çoktan yitirdi.
*İkinci yarının bence en başarılı takımıyız. Çünkü diğer takımların imkânlarıyla karşılaştırdığımızda zor bir iş yaptığımız görülüyor. Fakat çok iyi, göze hoş gelen bir futbol oynadığımızı düşünmüyorum. Evet, sonuç alıyoruz ama bu güzel oyun mu, emin değilim.
Muhalefet şerhlerim şimdilik bu kadar. Ve son olarak, kazanmak elbette beni de mutlu ediyor!
Yetkileriniz
Alıntı
Paylaş