Alıntı Ozan_Güler demiş ki... Mesajı göster
Ersun Yanal ile elde ettiğimiz sportif başarıyı 10 yıl içinde hiç bir teknik adamla yakalayamadık, bu doğru.
Bu 10 yıl içinde kimler geldi kimler geçti?
Hemen aklıma gelenler; Oğuz Çetin, Bülent Korkmaz, Erdoğan Arıca, Ziya Doğan, Fuat Çapa, Thomas Doll, Mesut Bakkal, Reinhard Stumph ve diğerleri...(Mehmet Ali kronolojik olarak ve kaç hafta görevde kaldıkları konusunda belki daha detaylı bilgi verir) Bu arada Ersun Yanal (2. gelişinde) ve Giray Bulak önce takımın başına getirilip sonra daha bir antrenmana bile çıkmadan gönderilmişlerdi.

Böyle bir kulüpte (belki de bizim bilmediğimiz bir sürü olumsuzluğa rağmen) kesintisiz 2 yıl görev yapmak kolay iş değil.
Takımı ben kurarım, para eden her futbolcuyu satar elde ettiğim gelirin ancak 1/4 nü harcayarak eksikleri tamamlarım anlayışı ile kurşunlu süper ligde bir takım çalıştırmak...Uzatmayalım, hepimizin bildiği şeyler işte.

2nci Fuat Çapa döneminin ilk senesine değilde ikinci senesine yönelik iki farklı görüş oluştu sanki.
1- Bu kadro ile ilk üçe girmemiz gerekirkene hocanın korkak futbol anlayışı yüzünden fırsat kaçtı. 15 beraberlik bunun kanıtıdır.
2- Bu kadro ile ilk üçe girmemiz hayaldi, Düşme korkusu yaşamadan 8. lik ile 10. luk arası başarıdır. 15 beraberlik bu seneye özgü ligin kıran kırana geçmesinin sonucudur.

Ben ikinci görüşe katılanlardanım.
Ben de ucuncu bir gorus ekleyeyim: Kadrodan bagimsiz olarak, 2 sezon ayni hocayla calisan takimin oyun pattern ine, sahada yapmak istedigi seye dair bir fikir vermesi ve bir saha ici stratejisini-oyun kulturunu ama agir ama hizli adimlarla yavas yavas yerlestirmekte oldugunun isaretlerini vermesi gerekirdi. Oysa 2 sezonun sonunda Fuat Capa'nin takimi hala sokaktan cevrilmis iyi futbol oynayan 11 adamin ellerinden gelenin en iyisini yaptiklari bir toplama takim gibi duruyordu.. Kisacasi bence mesele eldeki arabaya gore yeterli bir hiz tutturulup tutturulamadigindan ziyade, arabanin herhangi bir "yol" (ama dogru ama yanlis yol, ama hizli ama yavas bicimde) uzerindeymis goruntusu vermemesiydi.