-
bizim maça geçmeden önce fenerbahçede neler oluyor ona bir bakalım. önemli bir kaç nokta var çünkü..
bu ülkenin spor kamuoyunda tek ahlaksız kişisi aziz yıldırım beğenmediği, küçümsediği ve hiçde haddi olmadığı halde aşağıladığı ersun yanalın taktiğine dönünce galibiyetler peşpeşe gelmeye başladı.
ersun yanalın kovulmasına sebep olan diego orta sahadan kesilip yerine daha hareketli, topu hızla taşıyabilen, kendisi mal olsa bile topla hızlı hareket edebilmesi yeterli olan volkan şeni monte edince ileri çıkan takım galibiyet serisiyle tanıştı.
hani eline bi bilgisayar almış mış da, almış mış yalamaları?. hani bilgi değilde senin paran pulun du?. bilimin karşısında susacaksınız..
adam olsa; emre elinde ersunun kasetiyle geldiğinde; kendiside kaset maduru olduğundan, o kaseti emrenin bütün açık deliklerine tıkardı.
ama adam olmadığı için vede getiren emre olduğu için -itin hatırı yok, sahibinin hatırı var- biat ederek çıkmış olduğu için, boyun eğmişti yalaka..
bu ülkede bir tek hoca vardır oda ersun yanaldır. hakan şükürü de kesen bir tek hoca vardır oda ersun yanaldır.. şimdi bu adama bu ülkede hocalık yaptırırlar mı?.
siz hala futbolu doğal veya suni çimler üzerinde topu beceriyle yuvarlamak olarakmı biliyorsunuz?.
ne demiştik?. bakalım erkek görünümlü hacısalihoğlu ersunun arkasındsa ne kadar duracak diye? çünkü biz kaybedecek hiçbir şeyimiz olmadığı halde üç gün durabilmiştik.
hakemleri bile içeri tıkan, cumhurbaşkanının aramasıyla bırakan Hacısalihoğlu da duramadı.. böyle bir güçle savaşıyor adam.. neymiş korkak.. neymiş ahlaksız..
eline bi bilgisayar almış da...
morinho da kabiliyetsiz o zaman..
arşene wengerde kopyacı buna göre..
marifet kavukdaysa al sen oynat..
bizim oynadığımızı ersun yanal futboluna benzetenler var da ondan dedim bunca lafı..
biz ersun gibi oynamıyoruz.. biz farklı oynuyoruz..
ileride oldukça hareketli ve hırslı el kabir, stancu, ick forvet üçlüsüyle maçı kazanmak yolunda çok şanslıyız.. attığımız gollere dikiz..
ileri çıkıp macera aramak yerine oldukça hızlı ve bıktırıcı bu forvet üçlüsünü besleyen orta sahamız ve ahmet çalık'ın iddia ettiğinin aksine ileri çıkıp, topu kaptırınca geriye hızlı koşu atabilen geri dörtlümüzün verdiği güven olmasa...
beklerimiz çalışmaya başlayınca herşey yoluna girdi.. burada ahmet oğuza ayrı bir parantez açmak lazım.. hakan aslantaşla kıyaslamam bile.. hakan eski görüntüsünden çok uzak..
forvet iş yapmaya başladıktan sonra fazla aksiyona girmeyen, görevi sadece bunları topla buluşturmak olan orta sahanın işi çok kolay.. landel bile oynayabiliyor mesela.. zaten son maçlara dikkat eden olduysa sadece tek yaşlı selçuk kaldı..
dedik ya bu forvetin arkasında ben bile oynarım..
biz ersun gibi oynamıyoruz.. biz şunu yapıyoruz.
avrupada yükselen yeni trend her zaman her yerde top sende olacak taktiğiyle oynuyoruz.. topla oynama süresi az olup da, galip gelen takımlar bir tek bizde olur..
bu taktikle oynayanlar avrupada bir elin parmaklarından az.. bu taktikğin en önemli noktası: zorla, topu kaybet önemli değil ama kaybettiğin topu çok çabuk geri kazan..
elinde bi bilgisayar olanlar bunu hesap etmiş; barcelona kaybettiği topu 3 saniyede geri kazanabiliyormuş ve bu süre çok uzun olduğundan 2.5 saniyede kazanmak için çalışıyorlarmış..
gaziantepspor maçının ilk yarısında takımımız bilerek yada bilmeyerek aynen bunu yapıyordu..
ileride herşeyi denediler, pozisyonları zorladılar ve tabiki doğal olarak çokda top kaybettiler.. ama kaybettikleri her toptan sonra hemen orada basmaya ve bozmaya başladılar..
ilk yarı kalecimizi hiç göremedik.. top onların yarı sahasında oynandı.. hatırlayalım..
beklerimizin vede özellikle djalma'nın inanılmaz katkısını gözardı etmiyoruz tabiki..
ahmet oğuz ve el kabirin sağ tarafta yükselen formları göz kamaştırıyor ama bu djalma beni çok hayrete düşürüyor..
djalma'daki yükseliş tarif edilir bişey değil..
Konu MehmetGUNER tarafından (26-Apr-2016 Saat 10:47 ) değiştirilmiştir.
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları
Paylaş