2. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var BirinciBirinci 12
Gösterilen sonuçlar: 26 ile 37 ve 37

Konu: Alkaralar ve Karakızıl arasındaki yer sorunu

  1. #26
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    17 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Ankara Yenimahalle
    Mesajlar
    62
    Tribünle ilgili burada dile getirilen olumsuzlukların birçoğuna katılmakla birlikte, dünkü maçta son yılların en iyi tribün atmosferinin oluştuğunu düşünüyorum.
    60. dakika civarında, takım 2-1 yenik durumda iken yapılan sürekli tezahüratın sonuca doğrudan katkısı olduğu kesin.
    Tribünlerde yer alan farklı her grubun, yaptıkları ve diğer gruplarca eleştirilen hareketleri için mutlaka gerekçeleri vardır. Bunları tribünümüzün renkleri, yaratıcılığı olarak düşünmekte yarar var.
    Aslolan tribündeki bütün renklerin sahiplenmesi gereken temel değerler:
    - Misafire ve rakibe saygı duymak,
    - Sonuç ne olursa olsun takıma, oyuncuya her zaman sahip çıkmak,
    - Küfürden uzak durmak,
    - Yalnızca maç seyretmek için oraya gelmiş olanlara da uygun ortam sağlamak,
    - ...
    Kuşkusuz böyle ilkeleri takmayanlar da olacaktır her zaman. Bunun önüne geçmek mümkün değil. Bizim yapabileceğimiz, doğrularımıza sürekli sahip çıkarak sabırla beklemek olabilir.

  2. #27
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    17 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    C Blok/23
    Mesajlar
    74
    Alıntı özhan_yüksel demiş ki... Mesajı göster
    Maçtan önce Karakızıl'dan Barkın'la biraz konuştuk. Kısaca şu anda çok kalabalık bir grup olduklarını, birlikte hareket etmenin zor olduğunu ve zamanla bu konuyu çözeceklerini dile getirdi.
    Bence bunlar çok politik sözler. Tribünün o bölgesine beş dakikada gelebilen, yine beş dakika içinde oradan ayrılabilir. Karakızıl böyle söylemlerle zaman kazanıp, tribünün o bölgesine yerleşmek; "abi bakın işte ne güzel maç izliyoruz, takımı ateşliyoruz, bozmayalım bunu" diyip işi "oldu bitti"ye getirmek istiyor. Arda'nın verdiği linkte son 24 saat içinde yapılan yorumlar da bu yönde.
    Konu maksut_uzun tarafından (11-Nov-2013 Saat 12:11 ) değiştirilmiştir.

  3. #28
    Alıntı Maksut Uzun demiş ki... Mesajı göster
    Bence bunlar çok politik sözler. Tribünün o bölgesine beş dakikada gelebilen, yine beş dakika içinde oradan ayrılabilir. Karakızıl böyle söylemlerle zaman kazanıp, tribünün o bölgesine yerleşmek; "abi bakın işte ne güzel maç izliyoruz, takımı ateşliyoruz, bozmayalım bunu" diyip işi "oldu bitti"ye getirmek istiyor. Arda'nın verdiği linkte son 24 saat içinde yapılan yorumlar da bu yönde.
    Kesinlikle ben de Maksut abinin bu dedigine katiliyorum. Ozellikle facebooktaki yorumlardan anlasildigi gibi C blogu resmen sahiplenmisler ve gitmeyi de hic dusunmuyorlar gibi.
    Konu Gökhan_Yüksel tarafından (11-Nov-2013 Saat 16:13 ) değiştirilmiştir.

  4. #29
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    17 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    konya
    Mesajlar
    167
    c blok her iki taraftar grubunu da alacak kadar büyük.
    birisinden birisinin terketmesi gerekmiyor bence.
    karakızıl biraz aşağı inerse sorun çözülür.

    ama karakızılın ayakta olması sorunsa, ki oturarak izleyecek adamlar gibi görünmüyorlar bence alkaralar aşağı inmeli ve tele yakın olmalı.

    alkaralar tele yakın olursa bu eminim rakip futbolcuları önce kavram kargaşasına sürükleyecek, daha sonrada ayaklarının dolaşması ile sonuçlanacaktır.

    biz aşağıda 2 kişiyle bile tahrip gücü yüksek bir bomba gibi rakip futbolcuları ve yan hakemi sürklase ederken(mesela bu maç 2. yarının başında yan hakeme "hakeeeem, dijitürk penaltı deyil demiiiiş" diye yönlendirdik ), alkaraların tamamının tele yakın oturmasının düşünemiyorum

  5. #30
    Geçen sezondan itibaren maçları Alkaralar ile izlemekteyim ve tam anlamıyla organize olunamadığı,organize olunulmamasının pratik anlamda kimse için de bir sıkıntı yaratmadığı gerçeği ile yeni yeni yüzleşmekteyim.Bunun adı “işgal” veya “yer değiştirme” olsun,bizler tribüne son 5 dakika geldikçe ve yan yana durmayı ''kısmen'' önemsemedikçe c bloğun kaybedilmesi,benim nezlimde terkedilmesi, çok doğal ve kaçınılmaz.Yalnız bu sorunu sadece Alkaralar üzerinden analiz etmek kendimize bir haksızlık yapmamız anlamına gelebilir.Fakat sorunun ve çözümün tek odağının da Karakızıl olmadığı bir gerçek.C blok Mehmet Galip'in söylediği gibi nicel anlamda her iki gruba da yeter büyüklükte,kuşkum yok.Lakin bende ve bazı arkadaşlarımda gördüğüm "gereksiz" gerginliğin sebebini kısaca açıklamak isterim,değinilen noktaları da toparlayarak... Gençlerbirliği'nin önüne politik kaygılarını yerleştiren ve kalbinin soldan yana attığını sürekli tezahür eden bir grubun, emek eksenli bakış açısının yanından bile geçemeyerek karşı takıma ve taraftara üstten bir dille “koyduk mu?” diye sorabilmesi benim için oldukça şaşırtıcı. Kaleci Oğuz'a yapılan haksızlığı bu grubun facebook sayfasından eleştirdiğimde haklı olduğuma dair bir cevap geldi ve beklentim içeri maçlarımızda durumun değişeceği yönündeydi. Hafızam beni yanıltmıyorsa kaleci veya "sahtekar" olsun olmasın bir defans oyuncusunu boş geçtiğimiz bir iç saha maçımız yok. Gençlerbirliği'ne verdiği emeği tartışmanın anlamsız olduğunu düşündüğüm Aykut'a "sahtekar" denilmesi benden başka birilerini üzmüş müdür merak ediyorum.Bu ve bunun gibi örnekleri çoğaltabilirim fakat düne dair en büyük can sıkıntım Karakızıl'da olduğunu düşündüğüm bir arkadaşın "çekirdek çitleyin ses gelsin" diyerek çok da uzağında olmayan ve oturarak maç izlemeyi tercih eden arkadaşlara sataşmasıydı.Bunun yalanlanacağına adım kadar eminim fakat duyduğuma da bir o kadar eminim. Yalanlanılacağına dair inancımı 2 maç önce gelmiş olmalarına rağmen uzun süredir aynı yerde durduklarını iddia etmelerini referans alarak söylüyorum.Kendi ideolojik kaygılarım doğrultusunda çayın ve simidin slogan malzemesi yapılması sinirimi ne kadar bozsa da, bunun hiçbir tribünde,en azından Türkiye tribünlerinde,çözülemeyeceğini kabul ediyorum. Fakat bunların toplamında, bir Alkaralar sempatizanı olarak bile değil, bir Gençlerbirliği taraftarı olarak Karakızıllı arkadaşlarla aynı blokta yer almak istememem basit bir muhalefetin ötesinde bir noktadadır.Çözüm elbet vardır,çözüm bir şekilde bulunacaktır fakat atılan somut bir adım olmadığını görmem nedeniyle Karakızıl ile bir daha görüşülmesini talep ediyorum.

  6. #31
    karakızıl ilk oluştuğundan beri sempati ile izlediğim bir grup: çok aktifler, sürekli üretiyorlar ve enerjilerini doğru kullandıklarında tribüne büyük bir renk katıyorlar. aralarında iyi niyetinden şüphe duymayacağım 2-3 arkadaş var, gerisini hiç tanımıyorum. tribündeki hallerinden anlaşıldığı kadarıyla büyük kısmı iyi çocuklar. bu sene sayılarında -sanırım daha önce öngöremedikleri- bir artış var ve anladığım kadarıyla var olacakları yere tam karar verememiş durumdalar.

    bizim için tribünün başka bir anlamları var artık. gençlerbirliği'ni izlemenin yanında birbirimizle görüşüp muhabbet etmeye, çekirdek çitlemeye (çekirdekçiyi ötekileştirip aşağılayan herkesi kınıyorum. ötekileştirip aşağılamak en büyük insanlık suçudur. hepimiz çekirdekçiyiz, hepimiz ekabiriz ) ve zaman zaman ayağa kalkmaya, zaman zaman oturmaya geliyoruz oraya... yerimizi korumak konusundaki hassasiyetimiz bundan kaynaklıdır. zamanında çok mücadele ederek istanbul takımlarının elinden aldığımız maraton demirinin üstünden ayrılıp (bir not: maratona 120 kişi geçiş hikayemiz ve bugünkü gençlerbirliği tribünü...o zamanlar hayal bile edemezdik) c blok'a yerleşmemizin nedeni bağırana çağırana engel olmamak, onların da bize engel olmamasını istememizdi. vs vs vs. aslında anlatacak çok şey var ama yazılı olarak anlatmanın şu andan itibaren faydası olacağını düşünmüyorum. aramızda belli konularda görüş ayrılıkları yaşansa da, karakızıl'daki arkadaşlarla kuracağımız diyaloglar sayesinde konunun çözüleceğini düşünüyorum. biraz birbirimize zaman ve şans verelim. forumda ve facebookta konuyla ilgili kimseyi suçlayıcı ve kırıcı ifade de kullanmayalım. karşımızda konuşarak anlaşabileceğimiz insanlar var, bu şansımızı kullanalım.

    not: avatarımdaki resimde boynumdaki atkı karakızıl atkısıdır, zamanında nedimden çarpmıştım

  7. #32
    karakızıl geçen sene çok daha azdı. c'nin üst kısmında ve b tribününe yakın tarafında duruyorlardı. bu sene epey kalabalıklaşmışlar ve tam ortaya yerleştiler. geçen hafta onların ayakta maç izlemesinden dolayı c'nin üst kısmı komple ayakta maç izledi. hatta b tribününün sol bölümü de epey sıkıntı çekti.

    sürekli ayakta maç izlemek nasıl bir adaptır anlamak mümkün değil. yaşlı insanlar var. herkesi ayağa kalkmaya zorluyorlar. ayakta izlemek isteyenler en yukarı bölümdeler ve kimseyi rahatsız etmiyorlar...

    trabzon maçına geldim karakızıl'a baktım. bu hafta c'nin daha da yukarı kısmına çıkmışlar. sonraki maçlarda nereye seyahat edecekler merak ediyorum.

    yıllardır c'nin en üst ve d'ye yakın bölümünde oturuyorum. artık mümkünatı yok. mecburen daha aşağılara kaydım. erken gelen veya yer tutturacak birileri yoksa; bir sürü kişi de yıllardır oturduğu yerde oturamıyor artık. bilmiyorum ne olacak...

  8. #33
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    14 Mar 2013
    Mesajlar
    107
    Blog Girişleri
    1
    Kara Kızıldan arkadaşlar Alkaralar ile görüştüklerini ve böyle bir çözüme ulaştıklarını ifade ediyorlar.

  9. #34
    İlk görüşmeye katılmış biri olarak o toplantıda:
    -Kimseyi üzmeyecek şekilde bir yol bulunması
    -Alkaralar genellikle C blok merdiven tarafında yer alırlar ve oturarak maç izlerler. Ancak C blok en üst sırasında ise Ayakta maç izleyen arkadaşlarımız mevcuttur.
    Bu arkadaşlarımız ise burada Ayakta maç izlemeye devam etmek istemektedirler.
    -Herkese uyacak öneri olarak aşağıdaki alternatifleri sunduk:
    a) Eğer C blok olacaksa, Ayakta duran Alkaraların Saatliye tarafında durulabilir.
    b) Eğer trübünün ortası olacaksa Ayakta duran Alkaralar ile Demirin üstü arasındaki bloğun üst tarafı (Nedim ile bizim aramızda en üst)

    Karakızıldan arkadaşlarda bu önerileri içlerinde tartışacaklarını, biraz zaman alabileceğini ancak herkese uygun olanı hayata geçirmek için ellerinden geleni yapacaklarını bildirdiler.
    Ancak Trabzon maçından sonra burda yazılanlardan gördük ki, Karakızıl özellikle C Bloğun en üstüne yerleşti ve Alkaralar'da C bloğun üstündeki arkadaşlar genellikle durumdan rahatsız. Yine Trabzon maçında Karakızıl arkadaşların ''Hocam orası tutuldu'' diye üst bölgeye yerleşmeye çalışan bir çok kişiyi kabul etmediklerini gördük...
    Sorun (belki de işin güzelliği, esprisi) şurda: Alkaralar arasında daha sıkı bağlar olmaması sebebiyle kimse bu duruma müdahele etmedi, çünkü birbirimizi çok da iyi tanımıyoruz.
    Çözüm: Sadece internet ortamında yazarak sorunu çözemeyiz, sıkıntı yaşayan kesimlerin bir araya gelmesinde fayda var.
    Bu bir maç öncesinde de olabilir veya başka bir vesile ile de..

  10. #35
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    17 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    C Blok/23
    Mesajlar
    74
    Bu konuyla ilgili yeni bir gelişme var mı?

  11. #36
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    14 Mar 2013
    Mesajlar
    107
    Blog Girişleri
    1
    Sanırım dün bir toplantı daha olmuş.



    A.C.A.B. (All Colors Are Beautiful) kapsamında tribünün farklı renkleri taşıyan iki heyecanlı grubu Al-karalar ile Kara-kızılların önde gelen üyelerini dün biraraya getirdik. "Çıkar onu AL bunu", "Yürü git KIZILbaş" gibi hakaretlerin havada uçuştuğu toplantıya müdahale etmemiz kaçınılmazdı. Atar varsa bizim yapacağımızı, arıza varsa da bizimle çıkmasını gerektiğini belirterek iki tarafın da ensesine çökerek sükuneti sağladık. Baskıcı-uzlaştırmacı tavrımız sonuç verdi ve heyecanı bir kenara bırakıp akıllı olmaya karar veren gençler yaşam alanı, çekirdek, tezahürat ve hepsinden önemlisi birliktelikleri üzerine konuştular.

    Gecenin sonunda tam öpüşüp ayrılırken kendilerine takdim edeceğimiz fahri HOÇ'luk belgelerini görünce beti benzi atan iki grup kaçarak uzaklaştı.

    Edilen sözlerin takipçisi olduğumuzu her iki tarafa da bildiririz. Unutmayın ki önemli olan sizin anlatmaya çalıştığınız değil, bizim ne anladığımızdır.

    HOÇ

  12. #37
    ALKARA Erdem Ceydilek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Ankara, Turkey, Turkey
    Mesajlar
    262
    toplantı, görüşme falan demeyelim de, dün hoç'un evsahipliğinde oturup konuştuk. Neticede anlaşamayacak, birbirini anlayamayacak insanlar değiliz. Aksine en rahat diyalog kurabilecek, aynı dili konuşabilecek insanlarız Karakızılla.

    Alkaralar olarak

    • homojen bir topluluk olmadığımızı,
    • ama yılların getirdiği alışkanlık ve gelenekle birlikte belli bir bölgede önlü arkalı, sağlı sollu, oturarak ayakta ama hep birarada maç izleme pratiğimizin geliştiğini,
    • Karakızıl'ın sayıca bu denli büyümesinin ve de hali hazırda tercih ettikleri oturma düzeninin de bizim bu birlikteliğimize engel olduğunu,
    • bu nedenle C Blok'un sol (göbeğe yakın-merdiven tarafı) üst kısmından aşağı doğru bir alanın bizlere lazım olduğunu ilettik.



    Bu durumda, KaraKızıl eskiden bulundukları yerin yukarısında doğru artacak ve dolayısıyla C Blok'u dikey olarak paylaşmış olacağız. Hem iki grubun da tribün pratiklerini gerçekleştireceği alanları olacak, hem de yan yana destek verip, nev-i şahsına münhasır C Blok'un bu özelliğini de sürdürmüş olacağız. C blok kendi içinde fraksiyonlara bölünmüş dahi olsa, göbekten, kale arkasından, protokolden bakıldığın ortak paydada buluşmuş, tribünden sahaya ve hayata ortak bakan insanların bulunduğu güzel bir tribün. Bunu da böyle devam ettirmek en güzeli diye düşünüyorum.

    Ama genel olarak tribünde yüz yüzeyken bu tip sıkıntıları çözmenin daha iyi olduğunu konuştuk. "Şşş Barkın iki koltuk kaysana" gibi.

    Alkaralar'da rahatsızlığa sebep olan bazı tezahüratlar konusunda da, KaraKızıl'daki arkadaşlar sayılarındaki kontrolsüz artışı öngöremediklerini, tanımadıkları birçok kişinin yanlarında bulunduğunu bu nedenle de bu tip oto-kontrollerin maçlar içerisinde zamanla yerleşeceğini belirtiyorlar.

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •