2008 yılının Ocak ayında yazdığım bir anıöyküydü, "ÇESEKA: ADI YETER!"

Gençlerbirliği'nin Adana Demirspor ile oynayacağı kupa maçı öncesinde, Ankara ayazında sıkı Gençlerli Muhtar amcanın önerisiyle tesadüfen gittiğimiz ÇSK-Çalışkanlar Spor Kulübü'nün yöneticileri Sefa Taşkıran ve Zeki Öymez ile tavşankanı çaylar eşliğinde güzel bir sohbet yapmıştık.

Sonra ne yazık ki Sefa Taşkıran'ı, bu çok kalender ve değerli futbol adamını aynı yılın sonlarına doğru yitirdik. Sefa Hoca’nın yokluğu, Ankara ve Türk futbolu için gerçekten büyük bir kayıp... Ama bu acı kayıp, ne yazık ki Ankara Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu'nun internet sitesi ile Alkaralar forumunda bilgi olarak yer alabildi. Onun dışında Ankara basınında ve internet spor sitelerinde ne bir ses, ne bir nefes!

Yunus Emre, şu dörtlüğü Sefa Başkan için yazmış sanki:

"Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin"


Sefa Taşkıran, anlı şanlı kulüplerimizden birinin başkanı olsaydı böyle mi olurdu? Ne haberler yayınlanırdı! İnsanlar ardından neler döktürürlerdi. Zengin, ünlü ve güçlüysen her şey bir başkadır; ölümün bile... Ama zengin, ünlü ve güçlü değilsen ne yaparsan yap kaybolur gidersin, adını anan olmaz; birkaç kişi dışında...

Neşet Ertaş'ın içli bir türküsündeki şu sözlerde olduğu gibi:

"Zengin isen ya bey derler ya paşa
Fukaraysan ya abdal derler ya cingan haşa!"


Sefa Başkan'ın toprağı bol, ruhu şad olsun.

Bu anıöyküyü yazmamın üstünden beş yıldan fazla bir zaman geçmiş. Erdem Göktürk kardeşimiz sağ olsun, bugün "Yerel Futbol" sitesinde yayınlamış. Ben de kendisine teşekkür ediyor ve linkini burada sizlerle paylaşıyorum.

http://yerelfutbol.org/ceseka-adi-yeter/