Giriş

Orjinalini görmek için tıklayınız : Fuat Çapa



Abreg Çelem
14-Mar-2013, 19:43
Fuat Çapa hakkındaki yorumlarınız...

Mustafa Ates
15-Mar-2013, 12:10
İyidir, hoştur hocamız...
Gelecek sene için yumruğu masaya vurma vaktinin gelmesine 2-3 maç kalmıştır.
Hocamız, takım yapısının ve transferlerin iyi planlanlandığı, altyapı ile desteklenmiş ve hak edenin forma bulduğu bir yapı oluşturabilirse,
Seneye başarı kaçınılmaz olacaktır.
Bunun dışındaki çabalar güdük kalacak ve günü kurtarmaya yönelik olacaktır.
Biz artık ''günü kurtarma'' rutininden fazlasını istiyoruz..

mehmet galip
18-Mar-2013, 01:04
fuat çapa
daha çok çaba...

bize gelecek sene ile alakalı bir ışık yakmasını bekliyoruz hala ısrarla ama göremiyorum.

hedef sorunu var gibi hocanın.

serkan_gungordu
18-Mar-2013, 23:36
öncelikle fuat çapa'nın başarısı tartışılır ama değeri asla tartışılmaz. aşağıda yazdıklarım tamamen teknik olarak başarılı olup olmadığı hakkındaki görüşümdür.

bu sene bu kadroyla lig sıralamasında çok gerilerde olabilirdik. 3 istanbullu, kasımpaşa, bursa, trabzon, eskişehir ve akhisar dışında kalan 11 takımın kadro kaliteleri birbirine çok yakın. biz de ligin ortalama kadro kalitesine sahip takımlarından biriyiz.

fuat çapa'nın göreve geldiği günden bugüne kadar geride kalan süreyi tekrar gözden geçirelim. geçen sezon başında ligde kalabileceğine inanmadığımız bir kadro ile başladık. fuat çapa tercihi kendisini dinleyene, fikirlerini duyana kadar bizi çok mutlu etmemişti. meğer en büyük şansımız, futbol üzerine düşünen tüm insanlar, futbolun içinde olan herkes şike davası nedeniyle oyuna olan konsantrasyonunu kaybetmişken; fuat hoca'nın çok hevesli ve iyi bir motivasyonla, futbola aç olarak bizim takımın başına geçmesiymiş. o kadroyla, futbol kalitesi düşük olan sezonda kendi içimizden ürettiğimiz hurşut, soner, azo, yasin, tum, m.sedef gibi futbolcuların gösterdiği gelişim sayesinde, lig öncesi tahminlerimizin çok üstünde bir yerde gerçirdik sezonu...

bu sene ise farklı, herkes daha çok futbolu düşünüyor. iyi kadro kuran takımlar var. istanbul üçlüsü ile eskişehir-bursa-trabzon-kasımpaşa-akhisar'ı çıkarın, geri kalan takımların kadro kaliteleri hep aynı. bu kadroyla mersin'in yerinde de olabilirdik, onların kadrosu bizimkinden kötü değil. geçen sezon yıldızlaşan ve takıma skor katkısı yapan yasin, tum, soner gibi üç adamı gönderip; tosic dışında takıma fazla katkısı olmayan futbolcuları transfer ettik. serkan 7-8 hafta sonra yararlı olmaya başlamıştı ki sakatlandı, petrovic geç alındı ve büyük katkı vermedi. lekiç üzerinde durulmasına rağmen bir türlü bizim beklediğimiz seviyeyi bulamadı. ekigho da geldiğinden beri forma giyecek düzeye ulaşamadı. buna geçen sezon iyi performanslar gösteren sedef, oktay, hurşut gibi futbolcuların formsuzluğu da eklendi. cavcav her defasında bu sene ne kadar çok para harcandığını anlatsa da, görüldü ki, harcanan paralar takımın kadro seviyesini ileri değil geri götürdü. devre arasında fuat çapa gitti kendi eliyle vleminckx'i getirdi. vleminckx gelişi takımın kadro ve oyun kalitesini hemen arttırdı. insanın aklına iki soru geliyor; 1. vleminckx'in olmadığı ligin ilk yarısını 17 maçta 21 puanla bitirdik. sezon başında lekiç yerine vleminckx transfer edilmiş olsa kaç puan toplardık? 2. ligin ikinci yarısında 9 haftada 16 puan toplamışız. vleminckx olmasaydı kaç puan alırdık?

sezon başı transferi fuat çapa tarafından yapılmış ve birebir kendisinin önerdiği ve istediği futbolcular alınmış olsaydı, şu anda fuat hoca'nın başarısını tartışıyor olabilirdik. yalnız bizim kulübün transfer politikası hoca'yı dinlemek değil, alınmasına karar verilen futbolu için hoca'nın onayını almak. yalnızca vleminckx transferini kendisi yaptı. o'nun da katkısı ortada... tabi ki fuat hoca'nın da zaman zaman kötü performanslar sergilediği ve beklediğimiz oyunu oynatamadığı zamanlar oldu. ancak bu kadro ile şu ana kadar oynanan oyun ve puan tablosundaki yerimizi yan yana koyup düşündüğümüzde, fuat çapa'nın başarılı olduğunu söyleyebiliriz. bana göre en büyük eksiği, futbol üzerine bu kadar düşünürken, düşündüklerini cesaretle uygulamaktan birazcık kaçınması ve genç futbolculara beklendiğinden daha az şans veriyor oluşu...

haci_senol
19-Mar-2013, 00:19
öncelikle fuat çapa'nın başarısı tartışılır ama değeri asla tartışılmaz. aşağıda yazdıklarım tamamen teknik olarak başarılı olup olmadığı hakkındaki görüşümdür.

bu sene bu kadroyla lig sıralamasında çok gerilerde olabilirdik. 3 istanbullu, kasımpaşa, bursa, trabzon, eskişehir ve akhisar dışında kalan 11 takımın kadro kaliteleri birbirine çok yakın. biz de ligin ortalama kadro kalitesine sahip takımlarından biriyiz.

fuat çapa'nın göreve geldiği günden bugüne kadar geride kalan süreyi tekrar gözden geçirelim. geçen sezon başında ligde kalabileceğine inanmadığımız bir kadro ile başladık. fuat çapa tercihi kendisini dinleyene, fikirlerini duyana kadar bizi çok mutlu etmemişti. meğer en büyük şansımız, futbol üzerine düşünen tüm insanlar, futbolun içinde olan herkes şike davası nedeniyle oyuna olan konsantrasyonunu kaybetmişken; fuat hoca'nın çok hevesli ve iyi bir motivasyonla, futbola aç olarak bizim takımın başına geçmesiymiş. o kadroyla, futbol kalitesi düşük olan sezonda kendi içimizden ürettiğimiz hurşut, soner, azo, yasin, tum, m.sedef gibi futbolcuların gösterdiği gelişim sayesinde, lig öncesi tahminlerimizin çok üstünde bir yerde gerçirdik sezonu...

bu sene ise farklı, herkes daha çok futbolu düşünüyor. iyi kadro kuran takımlar var. istanbul üçlüsü ile eskişehir-bursa-trabzon-kasımpaşa-akhisar'ı çıkarın, geri kalan takımların kadro kaliteleri hep aynı. bu kadroyla mersin'in yerinde de olabilirdik, onların kadrosu bizimkinden kötü değil. geçen sezon yıldızlaşan ve takıma skor katkısı yapan yasin, tum, soner gibi üç adamı gönderip; tosic dışında takıma fazla katkısı olmayan futbolcuları transfer ettik. serkan 7-8 hafta sonra yararlı olmaya başlamıştı ki sakatlandı, petrovic geç alındı ve büyük katkı vermedi. lekiç üzerinde durulmasına rağmen bir türlü bizim beklediğimiz seviyeyi bulamadı. ekigho da geldiğinden beri forma giyecek düzeye ulaşamadı. buna geçen sezon iyi performanslar gösteren sedef, oktay, hurşut gibi futbolcuların formsuzluğu da eklendi. cavcav her defasında bu sene ne kadar çok para harcandığını anlatsa da, görüldü ki, harcanan paralar takımın kadro seviyesini ileri değil geri götürdü. devre arasında fuat çapa gitti kendi eliyle vleminckx'i getirdi. vleminckx gelişi takımın kadro ve oyun kalitesini hemen arttırdı. insanın aklına iki soru geliyor; 1. vleminckx'in olmadığı ligin ilk yarısını 17 maçta 21 puanla bitirdik. sezon başında lekiç yerine vleminckx transfer edilmiş olsa kaç puan toplardık? 2. ligin ikinci yarısında 9 haftada 16 puan toplamışız. vleminckx olmasaydı kaç puan alırdık?

sezon başı transferi fuat çapa tarafından yapılmış ve birebir kendisinin önerdiği ve istediği futbolcular alınmış olsaydı, şu anda fuat hoca'nın başarısını tartışıyor olabilirdik. yalnız bizim kulübün transfer politikası hoca'yı dinlemek değil, alınmasına karar verilen futbolu için hoca'nın onayını almak. yalnızca vleminckx transferini kendisi yaptı. o'nun da katkısı ortada... tabi ki fuat hoca'nın da zaman zaman kötü performanslar sergilediği ve beklediğimiz oyunu oynatamadığı zamanlar oldu. ancak bu kadro ile şu ana kadar oynanan oyun ve puan tablosundaki yerimizi yan yana koyup düşündüğümüzde, fuat çapa'nın başarılı olduğunu söyleyebiliriz. bana göre en büyük eksiği, futbol üzerine bu kadar düşünürken, düşündüklerini cesaretle uygulamaktan birazcık kaçınması ve genç futbolculara beklendiğinden daha az şans veriyor oluşu...
Mesela ben şu atabeyi bir süper lig maçında wleminxin yanında oynarken görmek isterdim.

mehmet galip
19-Mar-2013, 14:53
serkan yazdıkların doğru tespitler.

ama hocamızdan daha fazlasını beklememizi engelleyici durumlar değil bana göre.

fuat hocanın azla yetinen bir tarzı var.

daha basınçlı olması gerektiğini düşünüyorum.

ülkemiz futbolu bunu gerektiriyor.

konuşsun konuşsun sonra da kıçının üstüne otursu değil tabii kastettiğim.

ancak gerek bizden gerekse takımdan esirgediği ve kullanmaktan imtina ettiği gizli bir enerjisi var gibi bu adamın.

onu kullansın istiyorum. korkmasın bitecek diye. futbolda enerji kullanımı fazlasıyla geri dönüyor. çekinmesin, çıksın ortaya.

serkan_gungordu
19-Mar-2013, 17:53
http://www.gencler.org/haberler.php?id=8815
fuat çapa Gençlerbirliği tarihinde en uzun süre görev yapan 5. teknik adam olmuş.

Ahmet_Ay
19-Mar-2013, 20:18
Doll dan önceki dönemlerde senede 3-4 hoca değiştirdiğimiz olurdu. Hoca yönünden istikrara kavuştuk diyebilirim. Fuat Hocanın değerini tartışmak yersiz olur, Serkan Abininde ifade ettiği gibi. Bizim transfer politikamızda hoca aktif rol oynayamıyor. Her sene aynı nakarat baştan takım kur, önceki sene sivrilenleri sat. Sonra ilk yarının ortasına takım kendisini bulsun vs vs...

Halbuki bu yıl idareten iyi bir kadromuz var. Seneye bu kadroyu bozmayıp( sürekli oynayan ve de istikrarlı oyuncular kastım yedek ve istikrarsız olanlar değil) aksayan bölgelerimize takviye yapsak gelecek yıl daha iddalı konuma gelebiliriz. Tabi Fuat Hocada kalmak şartıyla.

Ertuğrul Sağlam uzun süre Bursa da kaldı başarı getirdi. Mehmet Özdilek, Abdullah Avcı ve Trabzonda Şenol Güneş örnekleri.(sonradan ayrılsalar da bir dönem başarılı oldular)

Bence aynı hocayla her sene üste birşeyler katarak takımı bozmadan ilerlemeliyiz. Geçen sene 9. bitirdik bu sene Avrupa ligi olmasa bile 5-6 yapabilirsek gelecek sene ilk 4 hedefi koyarız.

mehmet galip
20-Mar-2013, 09:12
fuat hoca değeri tartışılmayacak kadar da üst düzey futbol oynatan bir hoca değil bence.

galatasaraylılar fatih terimi bile tartışabiliyorken bizde nasıl bir done varki hocamız tartışılamayacak kadar değerli?

bendeki tek done serkan ın yazdığı imkansızlıklara rağmen alınan puanlar. peki ya futbol kalitemiz??? bence bunu tartışabilmeliyiz. ucunun hocaya dokunmasından da çekinmemeliyiz. şu anda yeni bir hoca talebimiz var anlamına gelmez oynanan futbolu tartışmamız.

MehmetGUNER
21-Mar-2013, 13:59
bence fuat hocanın kalitesini tartışmak veya tereddüde düşmek son derece gereksiz ve zaman kaybettirici bir süreç olur.
derhal gönderilmeli..

ters ayaklıların ters kanatta oynamasından daha kötüsüde varmış. kanat oyuncularının olmadığı, bir tek orta yapmadığın bir maçta üç tane santroforla oynamak. hoca bunuda yaptı.
pivot santroforların sonuncusu belkide en başarılarıyla oynuyorsun ve bir orta yapmıyorsun. adama gülerler. ama bizden hocaya körü körüne destek çıkıyor.
fuat hoca ne santroforla oynamayı biliyor nede santroforsuz oynamayı biliyor. geçen sene bizimde övgülerimize mazhar olan isabetli çabuk pas, hızlı ve basit oyundan da bir eser kalmadığına göre hoca ne biliyor sorusu gündeme geliyor.
galatasaray'ın 6 tane santroforu var genede en fazla çift satrofor çıkıyor; onda da bi ton eleştiri.. bizim topu topu üç tane santroforumuz var, kanat oyuncularının olmadığı bir maçta üçünüde oynattık.. inanması zor ama bunuda yaptık..

hemde 10 kişi kalmasına rağmen oyunun tamda mesut bakkalın istediği gibi oynandığı bir maçta yaptık bunu..
ama artık santrofor kalmadığı için orta sahada yaptığımız değişiklikler sonucu allah rızası için bir orta çıktı, gol girdi.. bence hocaya övgüler düzmeden önce ucuz yırttığımıza sevinelim..
ya mesut hocanın düşündüğü gibi olsaydı, ya gözüne gelseydi?. karabük nerede biz neredeydik?.

elimizdeki kadroyu bu lig için yetersiz gören arkadaşlarıma şunu demek isterimki; üçüncünün kadrosuna bakarmısınız?. onların eksiği var bizim yok..
cemcan sağbekte oturmuşken orta sahaya beyin görevine getiriliyor, ideal geri dörtlü serkan kurtuluş’un katılımıyla felakete döndürülüyor, tarumar edilmiş orta saha hem ileriye hemde geriye küskün bir durumda, 7 gölün 5'ini kafayla atmış bir pivota bir tek orta atılmıyor ama etkin görüş: kadromuz yetersiz hoca daha ne yasın?.

böylesine saçma ve paçoz bir ligde. 28 puanın kaybolduğu, birinci olanın topladığı puanın yarısından fazlasını heder ettiği, iki maçlık seri(!) yakalayanın ilk dörde girdiği bir ligde yapıyor bunu.. kepazeligin böyleside görülmemişken hemde..
doğru yapacağı bir şey kalmamış gerçektende..

onur_aydogan
21-Mar-2013, 22:39
Fuat Hoca'nın kişiliğini çok beğeniyorum. Teknik direktörlüğü için kötü takımın iyi hocası, iyi takımın kötü hocası olduğunu düşünüyorum. Geçen sene ilk yarıda takıma oynattığı pozitif futbol hepimizi umutlandırdı. Ancak sezonun ikinci yarısında ilk yarıda izlediğimiz cesur futbol anlayışını terk edip savunma ağırlıklı sağlamcı futbol anlayışına dönünce hevesimiz kursağımızda kaldı. Takımın başına geçtiğinde kaybedecek bir şeyi olmayan Fuat Hoca, başarıyı yakalayınca risk almamaya başladı.

Bu sezon takıma oynattığı futbol bana keyif vermiyor. Takıma bir oyun karakteri kazandıramadı. Elindeki kadronun daha pozitif futbol oynayıp iyi sonuçlar alabileceği kanaatindeyim.

uralnadir
22-Mar-2013, 08:44
Fuat Hoca'nın her yerde dile getirdiği bir şikayeti var(mış). Transferleri ben yapmıyorum ki hesabı ben vereyim şeklinde özetlenebilecek. Bence bir ölçüde haklı. Ben takımın başında bir süre daha kalması taraftarıyım. Ama karakterini de ortaya koyarak. Dümeni eline alarak. Transferleri ben yaparım, Futbol işini ben yönetirim diyerek.

Yoksa ister Fuat Hoca ister Ali Veli Hoca. Bulunacağımız nokta buralar. Kimi sene düşmediğimize seviniriz. Kimi sene altıncılık mutlu eder.

MehmetGUNER
22-Mar-2013, 12:08
geçen sene hocamızın takıma oynattığı zannedilen futbolun, dibe vurmuş takımın kendiliğinden silkinişi, kendiliğinden insiyatif koyması sonucu ortaya çıktığına eminiz artık.
bu kadar basit oyun, kısa ve çabuk paslarla forvet hattına taşınan garantili oyunun istenildiği zaman oynanmasında hiçbir engel olmadığını hepimiz biliyor olmamız lazım.
bisiklete binmek gibi bir şeydir bu. asla unutulmaz istediğin zaman bin sür.. bu kadar basit.. adıda basit oyun zaten.. bunu hızlı yapması zor. zaten onuda yaparsan olursun barça..

bu ligde kaç tane hoca kendi istediği transferleri yapabiliyor. fatih terimi istifanın eşiğine getiren neydi acaba?.
istediğin oyun düzenine uygun futbolcu tarnsfer edemiyorsan -ki imkansız böyle bir şey- elindeki kadro yapısına uygun bir oyun planı geliştirmek olmalıdır önceliğimiz. plan yapabilme ve geliştirebilme yeteneğimiz varsa tabi..
her hafta aynı takımla, aynı stadda ve aynı kadrolarla mücadele etmediğinize göre doğru olan budur. her durumda ve her şartta kazanabilmeyi amaçlayan bir oyun anlayışını bulacak hocayı tarif ediyorum..
içeride üçlü forvet, dışarıda üçlü forvet.. forvet oyuncusu olmasa bile sağbeki sağaçığa koyup genede üçlü forvet diyenleri değil.. orta saha allahlık ali bey; illede üçlü forvet.. üçüde santrafor olsa dahi..

burası süperlig.. alt yapı değil..
ölümcül hatalar geçiştirilecekse, zaman tanınacaksa, hacettepeye, A2 takımına tanınır. çünkü onların vakti boldur, misyonu A takımına oyuncu yetiştirmektir vede verilen kredilerin geri döneceği aşikardır. sn. cavcav satış olarak değerlendirir o başka..
süperligde ise senede 3-4 hoca değiştirmek doğrudur. hoca seçimini yapanın bu kararları alanın sorumluluğundadır isabet oranı.. çünkü süperlig hoşça vakit geçirilecek bir yer değildir. bütün gücümüzün, bütün emeklerin ve tüm imkanlarımızın sergilendiği yerdir orası.. böyle bakıldığında ise 28 puanın kaybedildiği bu kepazeligi domine edecek tek takımın biz olduğu ortamda tesadüflere dayanan galibiyetler, hasb-el kader alınan puanlar kimi mutlu eder; düşünmek lazım..

yapamayan gider yapabilecek olan gelir.. bundan başka kural yoktur bu ligde.. bu kadar yapamayan hocayı bulup getiren cevaplasın bu soruyu size ne oluyor?.
ersun yanal döneminden sonra değiştirdiğimiz hocanın haddi hesabı yok.. bazı hocaların ise iki kere geldiği bir ortamda nasıl oluyor da mustafa denizli, ertuğrul sağlam, hikmet karaman, rıza çalımbay, ersun yanal gibi hocalara denk gelmeden bu trafiği düzenlemişiz esas onu düşünelim derim ben..

26. haftasında 28 puanın yitirildiği, başkentin tek temsilcisi kaldığın kepazeligin içinde, idareten kurulan kadrolar, söz dinler hocalar.. bu şekilde hiçbir yarışmanın kazanılamayacağı gün gibi ortadayken neyin rekorunu kırmaya çaılışıyoruzki biz?.

efesavas
23-Mar-2013, 23:57
Türkiye'de futbol ortamının yerleşik kültürü genellikle teknik direktörlerin saha sonuçlarına göre her an ipinin çekilmesini öngördüğü için, ben de son söyleyeceğimi ilk söyleyerek başlayayım: Fuat Çapa'nın "çok iyi" bir teknik direktör olma ihtimali olduğuna dair inancımı kaybetmiş olsam da takımın başında kalmasından yanayım. Bunun iki nedeni var; birincisi Fuat Çapa'nın hakikaten boğazına kadar çamura batmış Türk futbol kültürüne yabancı kalmayı başaran, kulüp kimliğini iyi temsil eden bir sportmen olmasını önemsiyorum. İkincisi ise, mevcut Cavcav yönetiminin Fuat Çapa'dan daha iyisini getirebileceğine ihtimal vermiyorum.

Ancak elbette bu yargı kendisinin teknik direktörlük performansını değerlendirmeme engel değil. İsimden ve kişilikten bağımsız olarak değerlendirdiğimde ben de Serkan gibi Fuat hocanın saha sonuçları itibariyle en azından kötü olmadığını düşünüyorum. (bu sezonki performansı saha sonuçları anlamında da olması gerekenin altında. Ancak toplamda bakıldığında 2 senelik bilançosu "kötü değil" denebilir) Bunun yanısıra maç içerisinde yaptığı taktik-oyuncu değişikliklerini toplamda teraziye koyduğumda artıları eksilerine oranla biraz daha ağır basıyor diyebilirim.

Fakat mevcut hocamızla neredeyse 2. sezonumuzu tamamlamak üzere olduğumuza göre, performansını değerlendirmekte yararlanabileceğimiz, günlük saha sonuçlarından çok daha somut olgulara sahip olduğumuzu düşünüyorum. Ve bu objektif olgular ne yazık ki Fuat hocanın eksilerini görmezden gelinemeyecek kadar açık ortaya çıkarıyor. Gençlerbirliği an itibariyle aynı teknik direktörle ikinci sezonunu doldurmak üzere olduğu halde, kollektif uyum-taktik organizasyon bakımından hala hocası yeni göreve gelmiş bir takımı andırıyor. Takımın uzun vadeli bir stratejisi, bu stratejiye bağlı olarak oluşturulan bir oyun felsefesi ve bu felsefeyi somut organizasyona dönüştürecek bir saha çalışması olmadığı ortada. Taktik meselelere önem veren bir gözle izlediğinizde, takımın hayret verecek ölçüde organizasyonsuz, ne yaptığını bilmez, bireysel performansla bağlı oynadığını gözlemliyorsunuz. Bugün formaları ve takım adlarını saklayarak maçları izlesek, hepimiz Ersun Yanal'ın Eskişehirspor'unu sürekli pas yapan, beklerini hücuma çıkartarak ön liberoları ve stoperleri ile savunmayı bekleyen, azla uzun vurmayan ve 3.bölgede pres yapan anlayışından tanırız. Ya da Mourinho'nun Inter'ini, Real Madrid'ini ve Chelsea'sini yanyana koyun, oyuncu farklılıklarının getirdiği ufak tefek adaptasyonlar dışında aynı oyunu oynadıklarını görürsünüz. Veya Terim'in önde basan Gs'sini, Thomas Doll ve Briegel gibi Almanların bloklar arasını yakın tutan, beraber hareket eden, agresif disiplinli takımlarını şıp diye tanırız..

İşte ne yazık ki 2 sene gibi fazlasıyla yeterli bir süre geride bırakılmış olmasına rağmen Fuat Çapa'nın Gençlerbirliği artısı ile eksisi ile şudur diyebileceğimiz bir kimlik, hocamız tarafından hala ortaya konabilmiş değil. Takımın ve teknik heyetin en iyi 11 kişiyi seçelim ve iyi oynamaları için dua edelim demek dışında bir çözümü, planı, çalışmış ve içselleştirmiş olduğu bir stratejisi-oyun felsefesi namevcut.. Takım hala sahada tek ve bütünlüklü bir "birim" teşkil etmekten çok uzak. Geçen süre zarfında takımın bir antrenör takımı olmak yolunda hiçbir aşama kaydetmemiş olması benim hocadan büyük ölçüde umudu kesmemin en büyük nedeni..

Bunun yanı sıra, diğer bir temel konu olan oyuncu gelişimi-bireysel performans konusunda da hocanın sınıfta kaldığını görüyorum. Fuat hocanın takıma kazandırdığı önemli bir genç oyuncu olmamasını geçtim, bugün hangi futbolcumuzun günden güne oyununu ileri seviyeye taşıdığından söz edebilmek mümkün? Hurşut mu, Ramazan mı, Azofeifa mı? Ne yazık ki Fuat hoca döneminde hiçbir oyuncumuzun var olan özelliklerinin üzerine koyamadığını görüyoruz...

Son olarak ve belki de bunların hepsinden daha önemli bir eksi olarak, Fuat hocanın çoğu kez aza tamah eden, koltuğunu korumayı öncelikli görev bilen ve Gençlerbirliği'nin de içinde bulunduğu tüm Anadolu takımlarının ontolojik olarak büyük takımlara göre aşağıda olduğunu kabul eden bir anlayışı benimsediğini hissediyorum. Dalga geçer gibi 8.lik hedefi koyması, basın toplantılarında sürekli kötü performansları aklayacak bahanelere sığınması, büyük takımlarla oynanan maçlarda takımın adeta korkudan ve inançsızlıktan maça zorla gelmiş edasıyla sahada dolanması Capa'nın bu anlayısının somut yansımaları.. Artun gibi Gençlerbirliği alt yapısından yetişmiş bir yıldız adayını, Gs maçında 80'li dk larda oyuna alırken, 10 kişilik rakip karşısında gerekirse korner bayrağını sığın, vakit geçir diye tembihleyen bir teknik direktörün bu takımı büyük hedeflere götürmesini beklemek biraz hayalcilik oluyor diye düşünüyorum doğrusu.. Zira 19 yaşındaki oyuncuya bu zihniyeti aşılayan, aşılamayı da geçtim kendisi bu zihniyetle sahaya çıkan bir hoca, sonuçta o maç kazanılmış da olsa benim tadımı kaçırıyor.

Serkan Albay
24-Mar-2013, 01:55
Öncelikle selamlar. Bu benim ilk yorumum.
Fuat hoca özverili ve çalışkan bir hoca, kimse buna itiraz etmiyor.
Yalnız kaçak döğüşen boksör gibi defans ağırlıklı futbol felsefesi oyunun ve taraftarın tadını kaçırıyor.
Ne zaman gol atsak defansa çekilip gol yememeyi bekliyoruz. Geçen sene takım öne geçmiş sivas ve mersin ,ibb maçlarındaa hemen defans ta ecelini bekleyen hasta sendromu gibi vaziyeti acibane?
Forvetlerimiz ??? Zec geçen sene kulübede bitirdi ligi. Erdal devre arası yollandı, Tum alelacele gönderildi. Vlemiks gelene kadar en skorer Aykuttu.
İlginç olanı da şuki ileri top sürmeyi düşünen futbolcu yok, varsa da büyük günah ilşlemiş gibi topu veriri vermez defansa kaçıyor.
Sanki bir hat var da ileri gitmek suçmuş gibi. Gümbür gümbür eze eze bir maç seyredemedik 2 sezondur belki doll dönemi dahil 3-4 sezondur. Kötüyü kötüye kıyaslayıp ; en kötüye şükretmek basiretsizliktir bence.
3 sezon önce geldi kovuldu, k.paşaya gitti küme düşürdü ,sonra bize geldi 2 sezondur işte ateşli futbolcu dediklerimizin hepsi gitti. Oktay-soner-yasin-Tum-Erdal-Burhan vb. ve sahada varlığıyla yalnızca kendini tatmin etmek için oynayan Hurşuta inatla sabrediyor. şu 2 haftadır oynamıyor ve takım 11 kişi oynadığı için gs ve karabük maçlarını kazandık. Hurşutun becerisini tartışmıyorum. Sadece bunu sahaya yansıtmıyor veya takım oyununa katkı sağlamıyor.
Maç ketuma gidiyor yedek kulübesinden bir adam arıyorum takımı ateşleyecek adam yok.. Bu kadar güzel kadroyla malesef başarısızlık sayılacak bir performans gösterdiğinie inandığım Fuat hocamız Hacettepede 2 sezon ofansif futbol nedir? bunun stajını yaptıktan bizde Yardımcı antröner olabilir. Antröner olacaksa Metin Diyadin bize ve başarıya yabancı olmayan birisi.

Mehmet Ali Çetinkaya
24-Mar-2013, 16:30
futbol aslında her şeyi ile bir takım oyundur.

bizler son kullanıcılar (taraftarlar ve futbolseverler) olarak sadece saha içindeki "takım oyununa" bakarak ve onu analiz ederek futbolcunun, tdnin ve hatta yöneticilerin, başkanın iyi ya da kötü olduğuna karar veriyoruz.

oysa futbol gerçekten bir takım oyundur ve sahadaki takım oyunun "gerçekçiliği" için saha dışında da takım oyunu oynamak gerekir...

saha dışındaki takım oyunun parçaları altyapı, transfer politikası ve teknik direktörün oyun yapısı'dır. Saha içindeki takım oyunu iste bu taktiği takımın uygulaması ve oyuncuların performanslarıdır. Altyapınız güçlü olursa dışarıdan sadece kilit transferler yaparsınız ve giderleriniz düşer. aynı zamanda bu oyuncuları yıllarca izlediğiniz için as takımınızdaki eksiklere göre bu oyunculara yükleme yaparsınız ve takıma adapte olmasını sağlarsınız. sonrasında çok pişince de gerekirse satar ve yerine daha önce hazırladığınız altyapıdan oyuncuyu koyarsınız. transferler oyun yapısına ve takımın oyun sistemine göre ve eksiklerin giderilmesi için yapılmalıdır. alternatif olarak transfer yapmak yerine altyapıdan oyuncuları kullanmak hem transferi hem de altyapıyı destekler. görüldüğü gibi altyapı, transfer politikası ve tdnin oyun yapısı aslında saha dışındaki takım oyununun uyumunu gösterir. bunlardan biri aksayınca bu iş gerçekten olmuyor.

kısacası orta-uzun vadede istikrarlı büyüme ve başarı isteniyorsa kulübün bunu istediğini kanıtlaması gerekiyor. Fakat benim gördüğüm, Fuat Çapa'nın 2 yıldır kulübün başında olmasının "rakamsal olarak" önemi dışında istikrar için hiçbir şey yapılmamaktadır. 9 maçta 7 gol atan ve sadece onun attığı gollerle 9 puan kazanan vleminckx'in HALA bonservisinin ALINMAMASI bile kulübün içindeki durumu sanırım çok iyi özetliyor...

birkaç hafta önce bu konuda gencler.org'da şunu yazmıştım;

geçen sezonun başından beri takımımızın başında fuat çapa var. bizler, gençlerbirliği'nin geçen sezonki performansının ışığında bu sezonu değerlendirmeye çalışıyoruz. ama bana göre bu değerlendirmeleri yaparken görmemiz gereken bazı noktalar var...

öncelikle geçen sezon başlarken "kesin düşer" dediğimiz bir takımımız vardı. fakat fuat çapa elindeki futbolcular ile altyapıdan keşfettiği oyuncuları harmanlayarak takım ruhunu sahaya yansıtmayı başardı. 4-2'lik beşiktaş galibiyeti de bunun kanıtı ve aynı zamanda ateşleyici gücü oldu.

sezon sonunda hepimiz beklediğimizden oldukça başarılı bir takım izlediğimizi düşündük. hatta son haftalara kadar 4. lük mücadelesi veren ekibimizin 9. olmasını "tecrübesizliğe" bağlayıp "yeni sezon daha iyi olacak" diye düşündük.

bu sezon başında, geçen sezon orta sahanın yükünü taşıyan ve oyun kuran soner aydoğdu'yu, kariyerindeki en çok gole ulaşan herve tum'u ve hızlı, yetenekli kanat oyuncusu yasin'i elimizden kaçırdık.

bu sezona bakarsak;

1. geçen sezondan ötürü beklentimiz çok yükseldi. bu yüzden aynı oyuncuların aynı performanslarında bile "bir düşüş" görmeye başladık.

2. giden oyuncuların yerine alınan oyuncular onların yerini dolduramadı. mesela orta sahanın ortasında oynatacak solak bir oyuncumuz yok! soner ile azo geçen sezonki performansın en önemli iki ismi idi. ama bunda en önemli şey "birbirlerini tamamlamaları" idi. ama bu sezon azo tek başına kalıyor, yerine/yanına oynatılan hiçbir oyuncu beklentilerimizi karşılayamıyor.

3. hurşut geçen yıldan sonra çok mimlendi. rakip takımlar onu çok iyi kontrol ediyorlar. bu da onun daha agresif ve kendi başına oynamasına, sürekli 2-3 kişinin arasına dalmasını sağlıyor.

4. takımda çok fazla yabancı oyuncu var. bu altyapıyı kullanmak isteyen bizim gibi takımların sistemlerini baltalayan bir durum. ayrıca bu yabancıların çoğunluğunun "aynı ülkeden" olması da "olası durumlarda" büyük dezavantaj. bana göre bir takımda aynı ülkeden maksimum 2 oyuncunun olması gerekiyor.

5. sezon başında beri aldığımız futbolcuların özelliklerine baktığımızda "aynılıklarını" görmemek mümkün değil. yani elimizde 2 tane aynı tarz oyuncu varken biz eksikleri tamamlamak yerine üçüncüsünü alıyoruz. (bakınız doğa kaya)

6. devre arasında takıma katılan ve benim 12 yıllık tribün hayatım boyunca gençlerbirliği forması ile izledim "tam anlamıyla" ilk ve tek forvet olan vleminckx'i bir türlü besleyemiyoruz. çünkü geçen yılki kadar etkili, hızlı ve "tek başına" oynamayacak orta saha oyuncularımız yok. daha önemlisi geçen yıl ki yasin gibi savunma arkasına koşu yapacak ve vleminckx ile aradaki mesafeyi kapatacak oyuncumuz yok. aslında bu özelliklere sahip zec var ama o da bir türlü istediğimiz performansı sergileyemiyor.

7. tomic kumaşı iyi bir futbolcu fakat bu oyuncunun gelmesi altyapıdan o mevkiye hazırladığımız oyuncuların önünü kapatmakla aynı anlamı taşıyor.

bu listeyi uzatmak mümkün.

kısacası geçen yıla göre bu sezon "daha pahalı" ama takım ruhu ve tamamlayıcı özellik olarak "daha uyumsuz" futbolcularımız var. geçen yıl orta sahadan top çıkartırken hem kanatlar hem de ortadan atağa destek veren oyuncularımız ve takım oyunumuz varken bu sefer kendi başına oynayan, orta sahada top üretemeyen, birbirini tamamlamayan ve ileride iyi bir forveti olan bir takımımız var.

bu yüzden takımın oynadığı oyunu eleştirirken biraz da bunları görmek gerektiğine inanıyorum. ayrıca 2 yıldır aynı hoca ile çalışmamıza ve onun sürekli "altyapıdan en az 4-5 futbolcu oynatmalıyız" demesine rağmen neden bu aşamaya gelemediğimizin de sorgulanması gerektiğine düşünüyorum...

kulübümüzün transfer politikası ve altyapıya bakışı, geleceğimizle doğru orantılı. satılan futbolcuların gitmeden önce yerine adam bulmaktan tutun da, sahaya takım ruhunu yansıtmak için birbirini tamamlayan oyuncular bulup yetiştirip/alıp sisteminize uydurmak en önemli şey. bir gün bunu başarabilirsek, işte o zaman raslantıyla değil basamakları birer birer çıkarak kalıcı bir başarı elde edeceğimizi görmemiz gerekiyor.

http://www.gencler.org/yorumlar.php?id=569

Atila_Cinar
27-Mar-2013, 22:20
Dün akşam milli maçtan sonra TRT'de Fuat Hoca vardı. Hakan Şükür ile birlikte Erdoğan Arıkan'ın programında konuştular. Daha doğrusu üçlünün içinde hep Hakan Şükür konuştu ve sürekli kendisine hep haksızlık yapıldığından filan bahsetti, herşeyden şikayetçi oldu. Anlamlı, işe yarar bir şey söylemedi.
Bizim hocamız ise, nezaketinden olmalı, Hakan Şükür gibi laf aralarına dalamadığı için çok az konuşabildi. Oysa onun kendisini anlatması, bizim de onu daha iyi anlayabilmemiz için iyi bir fırsattı. Fuat Hoca'nın söylediklerinden benim anladığım şu:
Gençlerbirliği gibi Anadolu takımlarında sürekli sirkülasyon doğal işleyişin parçası. Parlattığınız oyuncuların her zaman bir pazarı olmakta ve futbolcuların birçoğu kaçınılmaz olarak gitmekte. Böyle olunca da başarının gelmesi zor. Gidenler çoğunlukla kilit oyuncular olduğundan, onların yerine altyapıdan oyuncu koyma riski de alınamadığından, mutlaka dışardan yeni oyuncular alınıyor. Bu yüzden de alt yapıdan oyuncu kazanılması da zor olmakta. Hatta bir ara, milli takımın başarısızlığı üzerine konuşurken, "ülkemizde altyapıdan oyuncu kazanılmaz" gibi bir cümle kullandı ama orada kaldı.
Geçmişimizi ve şu andaki durumumuzu düşününce gerçeğin bu olduğu ortada. Örneğin bu sezon parlayan, parlamak üzere olan oyuncularımızın kaçının önümüzdeki birkaç yıl takımda kalacağının garantisi var. Garantisinin olmadığı ortada, geçmiş bizim aynamız.
Fuat hocanın sevdiğim yanları gerçekçi olması, samimi olması, futbol üzerine kafa yoruyor olması, seyirciye yakın durması, bizden biri olması. Hoca olarak yetenekleri konusunda birşey söylemek beni aşar. Ben yalnızca bir taraftarım ve hocayı da yalnızca bir taraftar olarak değerlendirebilirim. Eğer Fuat hoca kendi özgün yanlarından fazla ödün vermeden, sabırla çalışırsa ve bir kazaya uğramaz ise, Gençlerbirliğimiz için en uygun kişilerden olduğunu düşünmekteyim.

MehmetGUNER
28-Mar-2013, 12:12
köleliğin kabulü diyosunuz yani..
zaten bizim doğru olanı aramak, bir adım dahi ileri gitmek için yapılması gerekenleri arayıp bulmak ne haddimize.. çok sevgili duayenimiz inşallah giden oyuncuların yerine daha iyilerini alırsa, eksik bölgelerimizede kimsenin görmediği bilmediği starları bulup getirirse, eh o zamanda hocamız doğru olanı bulmuş olursa bizde 20 sene önceleri olduğu gibi estirir uçtururuz artık..

yukarıdaki mesajlarda yer alan verilerle cavcav'ı suçlamanında bir alemi kalmadı artık.. çünkü karşımızdaki bir duayen ve bize ilk söyleyeceği şu: "ben size messi'yi alsam ne olacak ki?. hocanın solbek oynatmayacağını hanginiz garanti edebiliyor?"
gerçek mesleği santrofor olan oyuncularımzdan 3 tanesiyle forvet hattını oluşturan, ve bu forvete vede geri dörtlüye küskün kalmış bir orta sahanın beyninde cemcan'la çıkan bir hocamız varken sn. cavcav'dan oyuncu istemek herhalde yapabileceğimiz en büyük hata olur..
ki; bu ükedeki tek hoca olduğu kesinleşen ersun yanal'ı daha antremana bile çıkmadan kovan birinden bunu beklemekde hayal..
burada sorun yönetilememek.. idareten kurulan kadroların başına kariyersiz, vasıfsız ve söz dinler hocalar getirip daha nice 30 yıllara doğru yola devam etmek..

devre arasında takıma katılan oyuncularla bu ligi domine edecek kadromuz oldu artık.. inanmayan üstümüzde yer alan takımların kadrolarınla kıyaslayabilir.
ama bu kadronun doğru dizilip, doğru yönlendirilememesi cavcav'ın önünde sütre görevi görmektedir. takım doğru olanları yapacak, hoca doğru şekilde oynatacak ki; oklar yönetimi göstersin.. dimi ama?. şu anda yönetimi suçlayacak veya ondan birşey talep edecek durumda değiliz..

senin sağbekin topun 18 içinde yere düşmesini beklerken, yerden seken topun başının üzerinden geçmesini seyredeken, başının üzerinden geçen topu rakip oyuncu şutlarken engel olamayıp golü izleyici olarak takip ediyorsa;
en azından bu işi yapacak cemcan bu mevkiden alınmış, orta sahada top dağıtmaya görevlendirilmişse.. ve bütün bunlar özgür, tomiç, doğa gibi orta saha oynayacak oyuncular kenarda bekletilirken yapılmışsa bizim cavcav'dan kalkıpta himmet göstermesini beklemek köleliğin kabulü değildir de nedir?.

bütün bunlar ölümcül hatalardır ve bir çocuğun bile yapmayacağı şeylerdir. ister üzülün, ister dövünün tümüde bu kadroyu bu şekilde kuran ve oynatan hocanın sorumluluğundadır.
ve cavcav şu anda "ben yapmadım, o yaptı" diyecek rahatlıktadır.
"işte sizin çok beğendiğiniz hocanız, işte cimri dediğiniz benim takıma harcadığım para sizi dinliyorum" dese, kimsenin diyeceği birşey yok..

Atila_Cinar
28-Mar-2013, 14:44
Mehmet bey yazdıklarımdan 'köleliğin kabulü' anlamını çıkarmış olmanız gerçekten ilginç. Köleliğe hiç bir zaman razı olmayacak biri olmak için çabalayanlardanım.
Bir de ilginç olan, konuyu Cavcav'a bağlamanız. Kuşkusuz bu takımda birçok yol sonunda Cavcav'a bağlanıyor doğal olarak. Ama ben düşündüklerimi yazarken Cavcav bir an bile aklıma gelmemişti. Çünkü olayın boyutları Cavcav'ı da aşar vaziyette.
Herşeyin yalan, talan, gösteriş, çok para, ikiyüzlülük, adam kayırmacılık, emek düşmanlığı, estetikten uzak çirkinlik vb. üzerinden yürüdüğü bir ülkede yaşıyoruz. Futbolun bundan nasibini almaması mümkün mü? Cem Can doğru yerinde oynatılsa, ya da orta sahanın düzeni öyle değil de sizin dediğiniz gibi olsa, üç beş gol daha fazla atılmış, beş on puan daha fazla alınmış olsa temeldeki sorun (Fuat Hoca'nın da bahsettiği, ama fazla konuşmadığı/konuşamadığı) çözülmüş mü olacak... Ben işin bu yanında değilim pek. Ama işin bu yanında olanlara da birşey demem...

MehmetGUNER
28-Mar-2013, 19:01
hemen üzerinize alınmayın sevgili atila çınar.. sorun çok büyük ve bizim dışımızda..
diğer kulüplerde aşağı yukarı böyle yönetiliyor ama tek adamlığın, anti demaokratik yönetimin, padişahlığın bile hafif kaldığı yönetilememenin acısını en çok biz çekiyoruz.
endüstriyelleşen futbol yalaka istiyor ve yalaka bir spor medyası oluşturuyor. sevgili ahmet kaya bunları çok güzel tarif etmişti. yalakalığın en güzel tarifi olduğu için burada hatırlatmakta fayda görüyorum. hiçbir talep gelmeden salt tapabilmek için yine kendilerinin yarattığı güce ihtiyaç hissedenlere "elleri telefona kendiliğinden uzanıyor" derdi sevgili ahmet kaya. karşımıza "duayen" diye ulaşılması mümkün olmayan bir mertebede birini çıkaran, olmadık başarılara orantısız övgüler düzen bu yalaka basın bizi ne gibi bir çukura soktuğunun farkında mı?.
33 yıldır ortada bir başarımı var ki; bir duayen tarafından yönetidiğimizi bize pompalıyorlar?. bizim dışımızdaki spor kamuoyunu geçtik -zaten başka birşey beklemek hayalcilik olurdu- kendi içimizde bile bu duayen safsatasına inananlar var.
her sene iki elin parmaklarından daha fazla oyuncu alıyoruz ve artık bizde futbolcu öğüten bir değirmeniz.. bumu başarı?. bumu duayenlik?. son zamanlarda artık ucuz transferde yapmıyoruz. ama ne hikmetse antreman eksiği kalmasın diye bila bedel gönderilen fylemincx takımı ipten alıyor.. diğerlerine harcanan milyonların heba edilmesi tokadını yüzümüze vuracakken duayen transfer yaptı oluyor.

her sene en az 10 transfer yapan ve artık transfere çok para harcayan, çok daha önemlisi avrupayı kıskandıracak yapılanmaya sahip kulübümüzü kümede tutmak hoca başarısı gibi gösteriliyor..
daha futbolun en basit gereklerini bile sahaya yansıtamayan hocamızın, elimizdeki bu gücü boşa harcamak ve doğru kanalize edememekle suçlanması gerekirken salt bizi kümede bıraktı diye bir duayenin hoca seçimi olarak birbirimize sunuyoruz..
arkadaşlar bu tip söylemler mesnetsiz ve tutarsız. çünkü ortada ne başarılı bir takım var nede başarılı bir hoca.. elimizdeki imkanlarla kıyasladığımızda durduğumuz yer utanç verici..
haa yukarıda da dediğim gibi şu yapılanmamızı gözardı edip kümede kalmayı bir başarı gibi göstereceksek... evet başarılı bir hocaya sahibiz ve onu bulup getiren birde duayene..

serkan_gungordu
28-Mar-2013, 19:27
Geçmişimizi ve şu andaki durumumuzu düşününce gerçeğin bu olduğu ortada. Örneğin bu sezon parlayan, parlamak üzere olan oyuncularımızın kaçının önümüzdeki birkaç yıl takımda kalacağının garantisi var. Garantisinin olmadığı ortada, geçmiş bizim aynamız.
Fuat hocanın sevdiğim yanları gerçekçi olması, samimi olması, futbol üzerine kafa yoruyor olması, seyirciye yakın durması, bizden biri olması. Hoca olarak yetenekleri konusunda birşey söylemek beni aşar. Ben yalnızca bir taraftarım ve hocayı da yalnızca bir taraftar olarak değerlendirebilirim. Eğer Fuat hoca kendi özgün yanlarından fazla ödün vermeden, sabırla çalışırsa ve bir kazaya uğramaz ise, Gençlerbirliğimiz için en uygun kişilerden olduğunu düşünmekteyim.

süper, her cümlesine aynen katılıyorum.

mehmet galip
29-Mar-2013, 09:09
ben de fuat çapa yı seviyorum.
sevmeyeni de yoktur.
aydınlık bir adam.
ancak işini iyi yaptığı konusunda şu ana kadar beni ikna edemedi.
vakitmi kaybediyoruz yoksa düşüncesine kapılmaya başladım.
umarım öyle değildir.
umarım gelecek yıl öyle şeyler yaparki "lan sabrettik ama değdi" deriz.
zor dostum zor.

MehmetGUNER
29-Mar-2013, 13:22
tartışma çok güzel bir noktaya geldi..
fuat hocanın çok yetenekli olduğunu ve bu dahi hocaya cavcav'ın oyuncu almayarak ve taktiğine müdahale ederek yönetim kabahati işlediğini öne sunanlar var..
birde benim gibi hocalık değilde başka işlerde yetenekli olduğunu, bu kariyersiz ve bilgisiz hocayı kulübümüze getirmekle cavcav'ın yönetim kabahati işlediğini iddia edenler var..

ama ben bir çocuğun bile yapmayacağı hataları tek tek sayarak fuat hocanın neden konuya uzak olduğunu pozisyon pozisyon anlatıyorum.. asla uzağa gidemeyeceğimizide söylüyorum..
fuat çapa'nın hoca olduğunu savunan arkadaşlarım genelde iyi ve doğru konuşmasını, güzel tewet atmasını, taraftarla diyaloğunun iyi olmasın vede çok ilginç futbola kafa yormasını falan gerekçe gösteriyorlar..

elimizde ama öyle ama böyle pivot santroforların en iyisi filemincyx var.. daha geldiği gün 4 gol çakmış ve bu güne kadar attığı 7 golün 5'ini kafayla atmış.
şimdi futbol adamı olmaya gerek yok.. evde yemek yaparken kanalı değiştiremediği için bir futbol programını izlemek zorunda kalmış sıradan bir ev hanımı bile bu adama orta yapılması gerektiğini söyler..
bende eklerim: takımda yürür gibi adam geçen, hızla çizgiye inebilen iki tanede yetenekli açık oyuncusu var.. bu ev hanımı futbola hiç kafa yormamış, hani biz kafa yoruyoz ya ondan dedim bunları..

bu çok yetenekli ama ne hikmetse kariyeri düşük hocanın takımnda bir tek sol ayaklı tosiç sol bekten çıkarak orta yapıyor; oda maç başına 2 veya 3 orta..
ben fylemincix'in yeterince iyi beslenemediği kanaatindeyim..

Erdem Ceydilek
02-Apr-2013, 13:02
takip edenler biliyordur ama biz bir süredir internet üzerinden canlı yayınla 40Kişi isimli bir program yapmaya başladık. Bugüne kadar genelde Ankara'da sahne alacak olan sanatçılarla konser mekanında konser öncesinde 1 saatlik interaktif programlar yaptık. İzleyiciler sordu sanatçılar cevapladı. Behzat Ç'nin Akbaba ve Hayalet'i de konuğumuz oldu hatta geçenlerde.

Ben bunları niye bu başlığa yazıyorum peki? Çünkü bu cuma akşamı programa Fuat Çapa'yı konuk ediyoruz. Cuma akşamı saat 8'den itibaren canlı yayında olacağız tesislardan. Programı www.40kisi.com adresinden canlı izleyebileceksiniz. Yayın sırasında ekranda olacak chat kısmından da Fuat Hoca'ya sorularınızı iletebilirsiniz. Elimizden geldiğince ve zamanımız yettikçe bu soruları ileteceğiz hocaya.

129

Şimdi ise reklamlar:

Resmi sayfa: http://www.40kisi.com
Eski yayınlar: http://www.40kisi.com/yayinlar/
Facebook sayfası: https://www.facebook.com/40Kisi
Twitter sayfası: https://twitter.com/40Kisi

Necdet Özkazancı
02-Apr-2013, 14:31
İlginç ve güzel bir söyleşi olmasını diliyorum Erdem.

Ben de Fuat hoca hakkında düşündüklerimi yazmak istiyordum. Bir türlü yazma imkanı olmadı. Ama bugün biraz önce Facebook'taki Alkaralar sayfasında yazılmış birkaç mesajı okuyunca, bir şeyler yazma ihtiyacı hissettim. Oraya yazdığım mesajı aşağıya kopyaladım. :)

Facebook'ta ve taraftar sitelerinde yazılanları okuya okuya öyle bir hale geldim ki, inanın futboldan soğumak üzereyim. Kim varmış Fuat Çapa'nın elindeki kadroda? Kadromuz hangi takımdan daha iyi? Neye göre rezalet futbol? Bir teknik adamın taraftara kendini beğendirebilmesi için ne yapması gerekiyor? Önümüze gelene 5 mi çekeceğiz? Aslında rakibi bunaltıp oynama imkanı vermeyen, adeta tek kale oynayıp rakibi kendi yarı sahasından çıkarmayan, devamlı olarak ileride basan, sağlı sollu ataklarla isabetli orta üstüne orta yapan ve golleri sıralayan ataryemez bir takımımız var da bunları yapamamamız hocadan mı kaynaklanıyor? Biz takımız da karşımızdakiler takım değil mi? Bizim futbolcularımız futbolcu da karşımızdaki takımlarda oynayanlar futbolcu değil mi? Kendimizi neden bu kadar dev aynasında görüyoruz? Biraz da gerçeklere bakalım mı arkadaşlar? Şu anda Süper Ligde birçok örneğine rastlanabilecek ve oldukça sıradan sayılabilecek futbolculardan oluşan, lig ölçeğinde oldukça ucuz transfer ücretleriyle kurulmuş, altyapı destekli vasat bir takımımız var. Üstelik bir sezon önce bu takımın gollerinin üçte ikisini atmış olan Soner, Tum ve Yasin de bu takımdan gitmiş. Bu takımla puan olarak geldiğimiz nokta ise bence hiç de kötü değil. Dördüncüden 5 puan, beşinciden 2 puan gerideyiz. Bizden çok daha fazla para harcayıp kurdukları takımlarla umutsuzca kümede kalma mücadelesi veren takımlar var. Biz ise şu an itibariyle rahat bir durumdayız ve üst sıralara yapışmaya çalışıyoruz. Son üç haftada ikisi deplasmanda üç maç oynadık ve 7 puan kazandık. Üstelik bu iki deplasmandan birisi Drogba'lı, Sneijder'li, Muslera'lı, Riera'lı, Selçuk İnan'lı, Burak Yılmaz'lı, Melo'lu, "İmparatore" Fatih Terim'in çalıştırdığı lig lideri ve Şampiyonlar Ligi çeyrek finalisti Galatasaray ve biz bu takımı öyle veya böyle deplasmanda yendik. Ankara'da da elimizden kaçırmıştık zaten. Öteki ise uzun zamandır çıkışta olan ve düşme hattından şu an itibariyle kurtulmayı başarmış gözüken Elazığspor. Şimdi Elazığspor'u küçümsememiz mi lazım. Elazığspor'u neden küçümseyelim? Rakip rakiptir. Hiçbir zaman küçümsememek ve saygı duymak lazım. Onlar da çıkıp top oynayacaklar, bizi seyretmeyecekler. Sahada 90 dakika içinde oyunun dalgalı bir deniz gibi farklı şekillerde geliştiği bir mücadele olacak. Bazen rakibimiz, bazen de biz üstün taraf olacağız. Bunlar futbolun içinde olan doğal şeyler. Kendi takımımızı dev aynasında görüp, rakiplerimizi küçümsersek oynadığımız futboldan da, aldığımız sonuçlardan da, yönetimimizden de, teknik direktörümüzden de, futbolcularımızdan da ağızlarıyla kuş tutsalar memnun kalamayız. Hatta mutsuz oluruz. Benim önerim: Futbolu biraz da güzel bir oyun olarak görelim, maç izlemenin, taraftar olmanın tadını çıkaralım. Yöneticilerimize, teknik adamlarımıza, futbolcularımıza biraz daha hoş görüyle, saygı ve sevgiyle yaklaşalım. Özellikle de şimdiye kadar bilgisiyle, efendiliğiyle, futbolculara yaklaşım ve davranışıyla kulübümüzün çalıştığı en iyi ve düzgün teknik direktörlerden biri olan Fuat Çapa'nın da hakkını verelim. Keşke kendisi aynı Arsen Wenger'in Arsenal'de, Alex Ferguson'un Manchester United'de görev yaptığı gibi uzun yıllar kulübümüzde görev yapsa; kendisine daha iyi şartlar sağlansa ve o da orta ve uzun vadede kendi takımını kurabilse; bir teknik adam ve takım istikrarı sağlayabilsek... Benim düşüncelerim bunlar arkadaşlar. Mert ve Elvan kardeşlerim yanlış anlamasınlar ve alınmasınlar; bu yazdıklarım onlara bir yanıt değil... Uzun zamandan beri Facebook'ta ve taraftar sitelerinde okuduğum mesajları dikkate alarak yazmaya çalıştım.

MehmetGUNER
02-Apr-2013, 16:25
necdet abi. bende şimdi sanayiden geldim bizim kaportacıda biraz işim vardı. kaportacı koyu ankaragüçlü.
daha dükkana girmeden başlıyoruz futbol muhabbetine. damadı izmitten aramış, sizin o sarı bebeye biraz orta yapsınlar gol kralı olmazsa noolayım demiş.. eyvallah o onun fikri de..
adam izmitte, kayın pederinin ankaragüçlü olması nedeniyle bizim bir kaç maçımızı izlemiş.. bize yakınlığı bu kadar..
daha bunu ilk gören bu kadar basit bir soruyu kendine soruyorda bizim hocamız niye sormuyor meraklar içerisindeyiz. sorsa cevabınıda bulacaktır eminiz. çünkü futbola giriştir bu dediğimiz.
ha orta yapacak kabiliyette kadromuz yokmuş diyebilirler.. bende derimki diğerleriyle bir kıyaslayın bakalım.. şu anda ilk üçü zorlayacak bir kadro yapımız var.. dikkat edin hiçbir mevkide eksiğimiz yok.
senin şu sevgili imparatore'nin gönderdiği sercan ve necati hariç, tamamı tamamına 5 tane santroforu var.. o bile hiçbir zaman 3 tane santroforla çıkıp üçlü forvet oynamadı.. bumudur bize layık görülen dahi hoca..
7 golün 5'ini kafayla atmış bir pivot santroforun varken, sol ayaklıları sağda sağ ayaklılarıda solda oynatırsan maçlarınıda topu topu üç ortayla bitirirsin haliyle..
yürür gibi adam geçen, çizgiye çabuk ve etkili inebilen hurşut orta yapmak için geri dönmek ve topu doğru ayağına almak zorunda kalıyor.. bizde yorumluyoruz hurşut orta yapamıyor.. her işi yapıyorda onu yapamıyor öylemi?.
santroforumuz sarı devi maç boyunca kolları havada pupa yelken çarpraz koşu atarken görüyoruz. böyle bir oyun şekli nerede var yahu?. valla ben bizi geçtim, etraftan ayıp yaa..

geri dörtlüyü sağbekinde cemcan olacak şekilde yazın, onların önüne orta saha oyuncularını tomiç'i de ekleyerek yazın, daha sonra solaçıkta hurşut, sağaçıkta cimi olacak şekilde üçlü forvetide yazın..
sonrada dünyanın en zor liglerinden biri olduğu söylenen ligimizin diğer takımlarına bir bakın bakalım başka kimde var böyle bir kadro.. herc-ü merc edilmiş kadro her hafta değişik bir dizilişle sahaya çıkarsa tabiki yetersiz görünecektir..

cengizirken
02-Apr-2013, 19:53
Giray Bulak'ın bu kadro küme düşer diyerek sezona başlamadan kaçtığı bir dönemde geldi Fuat Çapa. İlk sezon için o kadro ile başarılı da oldu. Ne yazık ki bu ekibi koruyamadık. Üzerine koymamız gerekirken hocanın da söylemiyle hem Türkiye Ligini hem de birbirini tanımayan oyunculardan oluşan yeni bir takımla başladık 2012 - 2013 sezonuna. Geri yaslanmamız da bunun da etkisi var. Bir puan çok önemli. Ligde kalmak çok önemli.Tercübesiz takım baskı altında oynıyamıyor. Hocanın Kaliteli olduğunu ve destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eldeki kadroyu koruyup eksiklerin ilavesiyle kaliteli futbola ulaşırız.
Sevgi ve Saygılarımla
Cengiz İrken

cengizirken
02-Apr-2013, 19:59
Necdet abi,size katılıyorum. Fuat Çapa ile umarım uzun yıllar devam ederiz.

İlker_Karabulut
02-Apr-2013, 21:39
Necdet Abi (tanışmıyoruz ama "Abi" diye hitap etmemi mazur görün lütfen) ağzınıza sağlık. Hislerime tercüman olmuşsunuz. İnşallah Fuat Hoca uzun yıllar takımın başında kalır ve takımla birlikte büyür.

Necdet Özkazancı
03-Apr-2013, 04:07
Cengiz ve İlker kardeşlerim, inşallah teknik adam konusunda istikrarlı bir yapıya kavuşuruz. Biz geçmişte hoca istikrarsızlığından çok sıkıntılar çektik. Düşünün ki Fuat Çapa uzun zamandan beri en uzun süreli görev yapan teknik adamımız... Fuat Çapa'nın ilk kez görev yapıp da beş maç sonra gönderildiği sezonda yanlış anımsamıyorsam toplam beş hoca ile çalıştık ve sezon sonunda tamamen dağılmış durumdaydık. Her hoca iyi futbol oynatmak, başarılı olmak, iyi sonuçlar almak ister. Ama başarı için bilgili ve iyi hoca olmak yetmez. Ne kadar iyi ve özellikli olursa olsun, "antrenör şansı" dediğimiz şans da biraz hocanın yanında olacak. Ben, özellikle düzgün bir kişiliğe sahipse, göreve getirilen teknik adamın uzun süre görev yapmasından, kendini kanıtlayıp futbol anlayışını takıma yerleştirmesinden, yönetim ve taraftarlarca da kendisine sabırlı davranılmasından yanayım. Oynattığı futbolu zaman zaman beğenmeyeceğiz ve eleştireceğiz. Özellikle kötü sonuçlardan sonra üzüldüğümüzde, kimimiz hocanın oyuncuları yanlış yerde oynattığından dem vurup, sert eleştiriler yapacak, kimimiz de hocayı savunacak. Farklı düşünceler olabilir. Bunlar taraftarlıkta doğal şeyler... Ama her şeye rağmen farklı düşünsek de bence üzerinde birleşmemiz gereken tek konu var: Teknik adam istikrarı... Bundan taviz vermemeliyiz. Hocanın başarılı olmasını, takıma hakimiyetini yitirmemesini istiyorsak, onu tribünde ve sanal alemde "İstifa istifa!" tezahüratlarıyla ve mesajlarıyla yönetimin önüne atmamalı; yönetim ve futbolcular nezdinde zayıflatmamalıyız. Hocanın gidici olduğunu gören ve anlayan futbolculardan maçlarda hayır gelmez. Hatta bir an önce gitmesi için bilerek ve isteyerek kötü oynayıp kötü sonuçlar alabilirler. Bunları zamanında çok yaşadık. Örneğin ben birkaç sezondur Ziya ile konuşmalarımızdan dolayı çok yakından olmasa da Arsenal'i takip ediyorum. Bazı zamanlar o kadar kötü gidiyor ki, 8 gol yediği maç bile oldu; taraftarlarının sert tepkileriyle karşılaştı. Ama Arsen Wenger yıllardır görevde ve Arsenal her sezon öyle veya böyle Şampiyonlar Ligine katılma hakkını elde ediyor. Bu sezon da biraz kopar gibi oldu ama şu anda yine potaya girmiş durumda... Bunun en önemli sebebi, bence teknik kadro ve takım kadrosundaki istikrar... Bir de yeri gelmişken bir noktayı belirteyim. Şöyle bir şey hayal edelim: Fuat hocanın oynattığı futbolu beğenmiyoruz ya... Fakat maçlara baktığımızda takım öyle sonuçlar alıyor ki, hepimizin ağzı bir karış açık kalıyor ve şu anda 27 maçta 70 puanla, en yakın rakibimiz Galatasaray'ın bilmem kaç puan önünde lider durumdayız... Çok merak ediyorum, hocaya aynı eleştirileri getiren ve gönderilmesini isteyenler olabilir miydi? Benim kişisel görüşüm, hepimiz puan cetvelindeki duruma bakıp liderliğin keyfini sürüyor olurduk. Fuat hocayı da, oynattığı futbolu da yere göğe sığdıramazdık. Bütün futbol alemi de Gençlerbirliği'ni, Fuat hocayı ve futbolcularımızı konuşuyor olurdu. Yani kısacası, oyun bir yere kadar ama sonuç çok önemlidir. "İmparatore" Fatih Terim'in kötü oynayıp kazandığı maçlardan sonra veciz bir biçimde dediği gibi: "Risultato importante!" :)

Yanlış anlaşılmasın, bu yazdıklarım hepimizin bildiği şeyler aslında. Kimseye ders vermeye çalışıyor değilim. Sadece biraz futbol sohbeti olsun, düşüncelerimizi açıklayalım, yeni açılmış sitemize biraz hareket gelsin niyetiyle yazdığımız cümleler...

Mehmetçiğim, seninle birçok konuda birleşiyoruz aslında. Ayrıldığımız çok az nokta var. Hepimiz takımın iyi futbol oynamasını, iyi mücadele etmesini istiyoruz. Ama itiraf edelim ki, kötü de oynasak puanlar geldiği zaman, hatta bu puanların bazıları beklemediğimiz maçlardan gelince bayağı bir keyifleniyoruz. Örneğin Hurşut'un ters ayaklı oynamasını ben de istemiyorum. Hatta "Hurşut sola geç!" diye tezahürat başlattığım bile oldu. Vilemiks'in kanatlardan yapılan isabetli ortalarla beslenmesi gerektiğini, hatta top taşıyabilen futbolcularımızın mümkün olduğunca topla birlikte rakip ceza sahasında sıfıra kadar inip Vileminks'i bomboş durumda topla buluşturmaya çalışmalarının iyi olacağını düşünüyorum. Ama tabii bunları sahada ağır ve sert markaj altında uygulayabilmek ne kadar mümkün, onu da pek bilemiyorum. Sanırım ayrıldığımız belki de tek ve en önemli nokta, benim teknik adamda istikrar sağlanması adına Fuat hocanın uzun süreli görev yapmasını istiyor olmam... :)

Mustafa Ates
03-Apr-2013, 11:03
Galiba birbirinden ayırmamız gereken iki ayrı tartışma konumuz var:

1-Teknik direktör istikrarı ve temsiliyet noktasında Fuat Hoca'nın Gençlerbirliğine uygunluğu: Başkan istikrarının onda birini teknik ve diğer yönetici kadro istikrarına aktarmış olsa idi, Gençlerbirliği bugün çok daha iyi bir noktada olurdu. Elbette ki teknik direktörün, Elbette ki Fuat hoca'nın görev süresi mümkün olan en uzun süre olmalı ve rahat bir ortamda aklındaki planları hayata geçirme olanağı olmalı. Ve hatta yönetimin hiç müdahalesi olmadan, teknik direktör kendi başarısını kendi değerlendirmeli ve ne zaman gideceğine kendi karar vermeli.
Gözlemlediğim ve dinlediğim kadarı ile Fuat Hoca bu kulübe en çok yakışan karakterlerin başında gelmektedir. Temsiliyet noktasında her yönü ile Gençlerbirliği'ni çok iyi temsil etmektedir. Şahsen çok karizmatik, kasıntılı, otoriter ve sportif başarıya sahip bir hocanın yerine Fuat hoca gibi açık, sempatik, dürüst, net bir hocayı tercih ederim.
2-Teknik-Taktik anlayış ve sportif başarı: Ben birinci maddenin iyi uygulanması halinde bu 2.maddenin daha az sorun olacağını düşünüyorum. İstikrarın olduğu bir ortamda planlar daha rahat uygulanacak ve başarı doğal olarak gelecektir. Şu an Fuat hocanın kafasını içinde ''dolaştırılan'' tilkiler sahada dolaşan futbolculardan daha fazla meşgul etmektedir.
Maç kadrosu oluşturulurken bile ideal planın sahaya yansı(tıl)madığını hepimiz çok iyi biliyoruzdur heralde. Evet oyun içinde taktik anlayışta, oyuncu seçiminde hatalar yapılıyordur ve bu hatalar -maçı kazanmış olsak bile- bizi rahatsız ediyordur. ''Aman istikrar olsun da güzel futbol, teknik, taktik önemli değil'' demiyorum. Ama sorun gördüğümüz kadar yüzeysel değil: Mevzu Derin...

onur_aydogan
03-Apr-2013, 16:16
Oynadığımız oyuna bakıyorum. Ortada bir başarı göremiyorum. Seyrederken keyif almıyorum. Tamam Barcelona takımı değiliz, ama orta sahada üç pası üst üste yapamayacak kadar da yeteneksiz değil oyuncularımız. Tek tek oyuncuları ele alınca hepsi çok yetenekli. Ancak ortada bir takım oyunu, oyun karakteri yok. Kaleci topu oyuna degaj yaparak sokuyor, topa rakibi ortak ediyor. Belli ki hocadan öyle talimat almış. Takım topun kıymetini bilmiyor.

Hoca geldikten sonra futbolu gelişim gösteren bir tek oyuncumuz var, o da stoper Kulısic. Diğerleri ya yerinde saymış, ya da geri gitmiş.

Ara transferde Vleminckx alınmasaydı bence çok büyük ihtimalle küme düşerdik. Hatta G.Saray maçında kazandığımız şanslı 3 puan olmasaydı son haftaya kadar küme düşme hesaplarının içinde olurduk. İlk yarının sonunda son 6 hafta oynayacağımız takımlardan 3 puan alabilmişiz.

Bütün bunları hesaba katınca kendisini ne kadar sevsem de Fuat Hoca'yı başarılı bulmuyorum. Puan ve futbol olarak daha fakir olduğumuz, kadromuzun çok daha kısıtlı olduğu yıllar oldu ama ben takımımızın inatçı ve mücadeleci oyun karakterinden daha fazla keyif almıştım.

MehmetGUNER
04-Apr-2013, 16:31
necdet abi bende fuat hocayla istikrar adına yıllarımızın heba olacağı kanaatinde olduğum için yola başka bir teknik direktörle devam edilmeli kanaatindeyim.
fuat hoca çok iyi bir insan, iyi yorum yapıyor, güzel tweet atıyor ama iyi bir taktisyen değil. çünkü yaptığı taktik hatalar olacak şey değil. vede istediğimiz kadar bekleyelim ı-ıh düzelecek gibide durmuyor..
arkadaşlarım geçen seneki kadro yapımızı korusaydık falan demişler ama inanın bu seneki kadro devre arasında katılanlarla beraber geçen seneki kadroyu kalite açısından çok geride bıraktı.. tepedeki 2-3 takım hariç diğerlerinin çoğu mevkilerde eksiği var bizim yok..
hoca seçimide isabetli olsa bu kadro böylesine basit ve kötü futbolun oynandığı, liderin 30 puanının yok olduğu bir ligi en üst sıralarda bitirmeyi garantilerdi.. bu durumdada paralar gideceği için başkan onu çoktan göndermiş olurdu.. başkan hocayı tuttuğuna göre oyuncular gidecek ve gene yeni kurulan kadrodan satacak bişeyler çıkarma çabaları sürecek..
takımda her mevkide bir iki oyuncumuz var ama ilk maçta döküldü diye hemen tepki koyuyoruz ve kesiyoruz.. halbuki bazı oyunculara zaman tanınır, çünkü maç eksiği denen bişey var..
hocanın daha gelir gelmez takımda bazı şeyleri değiştirdiği görülmesi gerekmez mi?. bizim gördüğümüz her geçen gün daha kötü bir futbol izlediğimiz ve en basit çözümü zaten mevcut olan sorunların bile büyüyüp kanser haline gelişi..
bir yerlerden duyupda saplantı haline getirdiği kanaatindeyim artık; oynayana ve seyredene zevk veren -vermesi gereken- bi üçlü forvet takıntısı varki evlere şenlik..
"forvet" dediğimizde bazı arkadaşlarımın forveti sadece santrofor zannetmesi gibi hocanında artık forvet kelimesini sağaçığı, solaçığı dışarı atıp santrofor olarak algıladığını gördük.
cimi ve tomiç'i ıskalayıp, forvet hattını zec, fylemincx, artund gibi üç adet tam santrofordan oluşturması komediydi. oyun içindeki değişikliklerin ise diğer mevkilerde gelmesi felaketti..
zec ne adam eksiltebilir nede top sürebilir ama onsekiz içinde ve civarında topla buştuğunda rakibinden uzaklaşıp, önünü boşaltarak köşelere çokda isabetli şutlarını hepimiz gördük.. görmedik mi?.
zec gibi böylesine yetenekli bir santroforu hangi cahil cühela yeteneklerini en iyi sergileyeceği santrofordan alıp, santroforu beslesin diye çizgiye koyar?.
artun'da aynı şekilde öldürülüyor.. hacettepenin onca golünü atan santroforu o dönemlerde sağaçıkta gören oldu mu?.
bu ve bunun gibi bunca zamandır düzgün bir ivmeyle artan yüzlerce sorun beklesek çözülür mü?. sahada oynanan oyuna bakıpta bir ışık gören var mı?.

serkan_gungordu
05-Apr-2013, 14:26
takip edenler biliyordur ama biz bir süredir internet üzerinden canlı yayınla 40Kişi isimli bir program yapmaya başladık. Bugüne kadar genelde Ankara'da sahne alacak olan sanatçılarla konser mekanında konser öncesinde 1 saatlik interaktif programlar yaptık. İzleyiciler sordu sanatçılar cevapladı. Behzat Ç'nin Akbaba ve Hayalet'i de konuğumuz oldu hatta geçenlerde.

Ben bunları niye bu başlığa yazıyorum peki? Çünkü bu cuma akşamı programa Fuat Çapa'yı konuk ediyoruz. Cuma akşamı saat 8'den itibaren canlı yayında olacağız tesislardan. Programı www.40kisi.com adresinden canlı izleyebileceksiniz. Yayın sırasında ekranda olacak chat kısmından da Fuat Hoca'ya sorularınızı iletebilirsiniz. Elimizden geldiğince ve zamanımız yettikçe bu soruları ileteceğiz hocaya.

129

Şimdi ise reklamlar:

Resmi sayfa: http://www.40kisi.com
Eski yayınlar: http://www.40kisi.com/yayinlar/
Facebook sayfası: https://www.facebook.com/40Kisi
Twitter sayfası: https://twitter.com/40Kisi

erdem alkaralara bu konuda bir kıyağınız olabilir. ben çok teknik detaylara girmeden 2 soru sormak isterim fuat çapa'ya:

1.si sene başında çok tartışılan, bu sene de gündemi gelmesi muhtemel, gençlerbirliği takım adının önüne bir sponsor ismi alması konusunda ne düşünüyor? bu konuda taraftarın tepkisini nasıl değerlendiriyor.

2.si geçen sene başında göreve geldiğinde idealist ve heyecan verici açıklamaları vardı, zaman geçtikçe türk futbolunu ve gençlerbirliği camiasını tanıdıkça bu söylemlerinde farklılıkla oluştu. son zamanlarda da türk futbolunun genel halinden "sabırsızlıktan ve günlük başarıların öneminden dolayı uzun süreli planlar yapamadığı" şeklinde haklı şikayetleri oldu. bu süreç sonunda gelecekle ilgili planlarını merak ediyorum. türkiye'deki ve gençlerbirliği'ndeki kariyerine devam etmeyi düşünüyor mu?

Erdem Ceydilek
05-Apr-2013, 19:21
Yayını hatırlatayım dedim.

20:15'te başlıyoruz yayına. www.40kisi.com 'a bekleriz herkesi.

Not: Serkancım soruları not ettim. sormaya çalışacağım ama sen de yayın sırasında hatırlatırsan iyi olur :)

uralnadir
08-May-2013, 15:51
Artık hocamız değil.

http://skorer.milliyet.com.tr/ilhan-cavcav-capa-ile/genclerbirligi/detay/1705482/default.htm

haci_senol
08-May-2013, 17:04
Buraya da yazıyorum Cavcav gider bakkal amcayla anlaşır.

onur_aydogan
08-May-2013, 17:41
Fuat Hoca ile para konusunda anlaşma sağlanamadığını tahmin ediyorum. En az bir sene daha çalışmamızda fayda vardı. Yolu açık olsun. Umarım gittiği takımda başarılı olur.

Bizim başkan anlaşmayı düşündüğü hocanın adını medya ile paşlaymaz. Bu nedenle Bülent Uygun'un adını vermesine sevindim. Muhtemelen yabancı bir hoca getirilecek. Bülent Uygun'un çalıştırdığı Bucaspor'da mevcut futbolcuların neredeyse tamamı gönderilip 20'ye yakın yeni transfer yapılmıştı. Takım küme düşmekle kalmamış aynı zamanda ağır bir borç yüküne girmişti. Eskişehirspor'da da fazla sayıda yeni transfer yapılmıştı. Şike davasınıda adı geçen bir hocanın kulübümüzle adının anılması bile itibarımıza gölge düşürüyor.

mehmet galip
08-May-2013, 19:16
fuat çapayı çok eleştirenlerdenim.
gitmesini değil kendisini geliştirmesini isterdim.

eğer de yerine bülent uygun gelirse bu konuda herkes ikna sorunu yaşayacaktır. çok şaibeli adam.

Mustafa Ates
09-May-2013, 09:09
Fuat Çapa'yı göndermesinin sebebi büyük ihtimalle Fuat Hoca'nın daha fazla yetki istemesidir.
Ancak Yaşlı kurt işin hilesine kaçıp ''çok para istedi, anlaşamadık'' diyerek kendi mutlak hakimiyetini açık etmemiştir.

Bir kez daha anlaşıldı ki, bu sene söyleyeceğimiz şarkı yine
'Bu maskeli balo ve onun sahte yüzleri' olacak.
Ancak ben artık söylemem arkadaş.
Bülent Uygun ve onun ayarında bir hoca gelirse ben artık maçlara git-mi-yo-rum.

İlkay_Albayrak
09-May-2013, 12:51
Buraya da yazıyorum Cavcav gider bakkal amcayla anlaşır.

Aynısı aklıma geldi, bir de Ziya Doğan.

Erdem Ceydilek
09-May-2013, 12:53
aynen katılıyorum Mustafa abiye. Bülent Uygun, Mustafa Kaplan gibi Gençlerbirliği'ne yakışmayacak bir hocayla anlaşılması durumunda seneye maçlara gitmiyorum ben de!

İlkay_Albayrak
09-May-2013, 13:01
Fuat Hoca gitsin isteyenler sanırım rahatlamıştır, sezon içinde de gitmesini isteyen arkadaşlara sorduğum bi soru vardı, yerine kim gelecek de daha iyi olacak diye, artık daha gerçekçi bir zemin oluştuğuna göre bu soruyu tekrar sorabilirim heralde, Fuat Hoca'nın gitmesini isteyenler, yerine kim gelecek de takımımızı bir üst seviyeye çıkaracak ama lütfen gerçekçi isimler olsun, Sağlam, Yanal, Klopp gibi olmayacak isimler değil. Olabildiğince, geçmişte takımımızda başarısız olmuş isimleri de yazmamaya çalışın lütfen, komik oluyor çünkü. (Fazla seçenek kalmadı sanırım :) )

MehmetGUNER
09-May-2013, 13:25
geldi bir sorunla karşılaştı, gidiyor hala sorun ortada..
bunca zamanımızı da boşa harcattığı yanımıza kar kaldı.. bütün insanların saliselerini bile değerlendirmek istediği zaman, nasıl oluyorda bizim için önemsiz oluyor anlamak mümkün değil..
artık kaybedecek en ufak bir zaman dilimine tahammülümüz kalmadığı bilinmeli.. bunu cavcav biliyorsa kalacak yoksa bilen biri gelecek.. cavcavdan başka kimsenin bilmediği 33 yıldır beklenen şey neyse artık gelecekse gelmeli..
ortada dolaşan isimlere bakıldığında hala işin ciddiyetine varılmış olmadığı görülüyor.. bana göre bir kulüp yönetiminin en önemli kararı geleceğimizi ve onca beklentimizi teslim edeceğimiz teknik direktör seçimidir..
beceriksiz ve basiretsiz hocaların peşinde nereye kadar?.

gençlerbirliği için tek seçenek vardır ve bu daha önce denenmiş görülmüştür.
teknik direktör ersun yanal, yardımcısı mesut bakkal olmalıdır..

9.5 kazma, 1.5 (alper ve diego) yetenekli oyuncuyla buralara kadar yükselen ersun yanal bu ülkeye gelmiş geçmiş tek ve en yetenekli hocadır.
boşa harcanan 33 yılı kazanmanın tek yolununda ersun yanal'ı getirmek olduğu açıktır..
son bişey: en küçük boşluklara sığışarak rakiplerimizden santimlerle öne geçtiğimiz bir yarışmada; cavcav buradayken ersun yanal gelmez diye birşeyde olamaz. gerekirse kulübümüzün bütün politikalarını tümüyle reddeden, hakettiğimiz ve almamız gereken tek seçeneğimizi hedefleyen ve etrafında çok geniş bir konsensüsün sağlanacağı yeni bir yönetim ortaya çıkmalıdır..

İlker_Karabulut
09-May-2013, 13:58
Vleminks de Hollandaca bir açıklama yapmış Facebook'ta. Gugıl translateden anladığım kadarıyla "Fuat Çapa ve asistanı ayrıldıktan sonra benim için de Gençlerbirliği olayı bitti" gibi bir şeyler demiş herhalde.

kaan_ozbeyoglu
09-May-2013, 17:05
Sahsi fikrim, takimin iyi performansindan dolayi Fuat Hoca'nin buna kurban gitti. Söyle açiklayayim, geçmis sezonlarda bu kadar iyi bir performans koyan bir takimimiz olmadi. Dolayisiyla beklentiler artti, kisisel performanslar daha çok dikkat çeker oldu. Dedigim gibi, hayaller büyüdü, istekler artti. Avrupa'ya gidelim dendi, ama simdiki hale bakilirsa o da çok zora girdi. Fuat Hoca da bunun ceremesini çekti, çekiyor.
Fakat belirtmek isterim ki, bu bakis açisi fazla polyana vari bir yorum olur.
Yani, siz kalkin lig sampiyonu Galatasaray'i deplasmanda yenin. Lig ikincisi Fenerbahçe'yi evinizde iki farkla geri yollayin Istanbul'a, sampiyonluk yarisindan koparin alin. Teker teker oyuncularin becerilerinden, basarilarindan bahsetmeyecegim, ama takimin takim gibi oldugu belli. Iyi yönetilen bir takim gibi oynadigi asikar. Yani o kadar da basarisiz bir takim degil.
Ha ama ligin ilk yarisindaki performans belki o kadar parlak olmayabilir. Beklenileni vermemis olabilir. Ama zaten beklentiler de ikinci yarida yükselmedi mi ?
Bir de Türkiye kupasi hadisesi var ki, onda ayri bir problem, degisik bir bit yenigi oldugunu düsünüyorum. O yüzden de bu hadiseyi Fuat Hoca'nin "basarisizligi" olarak degerlendirmek istemiyorum.

Bir teknik adamin takimdan ayrilmasinin iki sebebi olabilecegine inaniyorum. Ya basarisiz bir sezon geçrmistir, ya da yönetimle anlasamamistir. Bizim hadisemizde zannedersem ikinci faktör ön planda. Sebebini bilmiyorum, en ufak bir fikrim de yok. Açikçasi nedenini de sorgulamak istemiyorum, canim sikiliyor düsündükçe.

Bence Fuat Hoca'yla devam edilmeliydi. Her ne yasanmissa yasansin, bir sans daha verilmeliydi. Kaldi ki, birakin ikinci bir sans vermeyi, Fuat Hoca'nin ikinci bir sansi hakedip haketmedigini yargilayacak pozisyonda bile olmadigini düsünüyorum. Yani, kötü bir sey olmadi ki "ikinci bir sans daha" verilsin ? Gayet de devam edilmeliydi kendisiyle. Hem de tam takim kendisine fazlasiyla isinmisken.

Yerine kim gelebilir bilmiyorum. "Kim gelebilirden" kastim, Bülent Uygun söylenyisinden haberim var, ama kendisinin gelebilme ihtimalinden hiç haz etmiyorum. Geldigi gibi de gider. Yani, geldigi gibi de gitsin. Yeni teknik adam gelicek, takima isinicak, bilmem ne. Bir sürü is. Mümkünse en kisa zamanda da isinamasin, sonra da gitsin.
Olan yine bize oldu gerçi. Gelecek sezon da fason bir sezon geçiricez. Hem de tam ben Ankara'ya dönecekken. Is mi bu simdi ?

İlker_Karabulut
13-May-2013, 17:05
Anlaşılan o ki yeni teknik direktörümüz Metin Diyadin olacak. Ona hoşgeldin demeden önce Fuat Hoca'ya gönülden bir hoşçakal demek geriyor. Çok emek verdi bu takıma. Taraftarlarla benim daha önce hiç şahit olmadığım kadar sıcak ilişkiler kurdu. İmkanları dahilinde zaman zaman çok iyi oyunlar seyrettirdi bize.

Son hafta onu uğurlamak için tribünde olacağım ama eğer buraları okuyorsa buradan da seslenmek isterim:

Sağol hocam, her şey için sağol...

cengizirken
19-May-2013, 19:44
Güle güle hoca

Sabrican Sarak
19-May-2013, 22:08
Umarım Erciyesspor'da da istikrarlı kariyerine devam eder...

mehmet galip
19-May-2013, 23:43
fuat çapa'ya yeni takımında başarılar.
izde yeterli tecrübe edindi ve bu yeni sayfaa başarılı olabilir.

onur_aydogan
20-May-2013, 09:24
Fuat Çapa'ya yeni takımında başarılar dilerim. Bence aradaki ücret farkına rağmen G.Birliği'nde kalması kendi kariyeri açısından daha doğru bir tercih olurdu. Eldeki kadroya bir iki takviye yapılınca süper ligin en iyi ekiplerinden biri olacak. Metin Diyadin'in daha başarılı bir hoca olacağını düşünüyorum.

ErdemGokturk
20-May-2013, 12:17
Çapa açısından ücret farkını tercih etmesini anlamak mümkün. Özellikle stabilitenin olmadığı bizim lig gibi ortamlarda.

Diyadin'i severim de karadenizli damarını Cavcav bu kez nasıl idare edecek merak ederim. İdare edilirse en iyi hoca seçeneği olduğunu da düşünürüm hani...

MahirUnsal
20-May-2013, 16:44
ben de hocaya yeni takımında başarılar dilerim. umarım oğlunu da 18'e sokabilip, maçbaşı parası aldırabileceği erciyes'e götürmüştür.

bir sistemdir oturdu, oturacak, ha bu yıl oldu ha öbür yıl olacak derken iki yıldır bekliyoruz. iki yıldır ilk önce 9. ikinci yıl 10. bitirdik. buradaki başarıyı ben göremiyorum sanırım. yani yoktur demiyorum da, varsa ben göremiyorum galiba diyorum. ben açıkçası hocayla ilgili büyük bir hayal kırıklığı içindeyim. hele o basın toplantısı saldırganlıkları falan, inanamadım. bizim bildiğimiz o beyefendi, o avrupalı adama nolmuş, anlamadım.

neyse, dediğim gibi. yolu açık olsun. bize kazandırdıklarıyla onu güzel hatırlayacağız. çünkü biz, çoğunlukla güzel hatırlama eğiliminde bir taraftar güruhuyuz zaten.

Ozan_Güler
20-May-2013, 20:38
Ersun Yanal ile elde ettiğimiz sportif başarıyı 10 yıl içinde hiç bir teknik adamla yakalayamadık, bu doğru.
Bu 10 yıl içinde kimler geldi kimler geçti?
Hemen aklıma gelenler; Oğuz Çetin, Bülent Korkmaz, Erdoğan Arıca, Ziya Doğan, Fuat Çapa, Thomas Doll, Mesut Bakkal, Reinhard Stumph ve diğerleri...(Mehmet Ali kronolojik olarak ve kaç hafta görevde kaldıkları konusunda belki daha detaylı bilgi verir) Bu arada Ersun Yanal (2. gelişinde) ve Giray Bulak önce takımın başına getirilip sonra daha bir antrenmana bile çıkmadan gönderilmişlerdi.

Böyle bir kulüpte (belki de bizim bilmediğimiz bir sürü olumsuzluğa rağmen) kesintisiz 2 yıl görev yapmak kolay iş değil.
Takımı ben kurarım, para eden her futbolcuyu satar elde ettiğim gelirin ancak 1/4 nü harcayarak eksikleri tamamlarım anlayışı ile kurşunlu süper ligde bir takım çalıştırmak...Uzatmayalım, hepimizin bildiği şeyler işte.

2nci Fuat Çapa döneminin ilk senesine değilde ikinci senesine yönelik iki farklı görüş oluştu sanki.
1- Bu kadro ile ilk üçe girmemiz gerekirkene hocanın korkak futbol anlayışı yüzünden fırsat kaçtı. 15 beraberlik bunun kanıtıdır.
2- Bu kadro ile ilk üçe girmemiz hayaldi, Düşme korkusu yaşamadan 8. lik ile 10. luk arası başarıdır. 15 beraberlik bu seneye özgü ligin kıran kırana geçmesinin sonucudur.

Ben ikinci görüşe katılanlardanım.

efesavas
20-May-2013, 20:53
Ersun Yanal ile elde ettiğimiz sportif başarıyı 10 yıl içinde hiç bir teknik adamla yakalayamadık, bu doğru.
Bu 10 yıl içinde kimler geldi kimler geçti?
Hemen aklıma gelenler; Oğuz Çetin, Bülent Korkmaz, Erdoğan Arıca, Ziya Doğan, Fuat Çapa, Thomas Doll, Mesut Bakkal, Reinhard Stumph ve diğerleri...(Mehmet Ali kronolojik olarak ve kaç hafta görevde kaldıkları konusunda belki daha detaylı bilgi verir) Bu arada Ersun Yanal (2. gelişinde) ve Giray Bulak önce takımın başına getirilip sonra daha bir antrenmana bile çıkmadan gönderilmişlerdi.

Böyle bir kulüpte (belki de bizim bilmediğimiz bir sürü olumsuzluğa rağmen) kesintisiz 2 yıl görev yapmak kolay iş değil.
Takımı ben kurarım, para eden her futbolcuyu satar elde ettiğim gelirin ancak 1/4 nü harcayarak eksikleri tamamlarım anlayışı ile kurşunlu süper ligde bir takım çalıştırmak...Uzatmayalım, hepimizin bildiği şeyler işte.

2nci Fuat Çapa döneminin ilk senesine değilde ikinci senesine yönelik iki farklı görüş oluştu sanki.
1- Bu kadro ile ilk üçe girmemiz gerekirkene hocanın korkak futbol anlayışı yüzünden fırsat kaçtı. 15 beraberlik bunun kanıtıdır.
2- Bu kadro ile ilk üçe girmemiz hayaldi, Düşme korkusu yaşamadan 8. lik ile 10. luk arası başarıdır. 15 beraberlik bu seneye özgü ligin kıran kırana geçmesinin sonucudur.

Ben ikinci görüşe katılanlardanım.

Ben de ucuncu bir gorus ekleyeyim: Kadrodan bagimsiz olarak, 2 sezon ayni hocayla calisan takimin oyun pattern ine, sahada yapmak istedigi seye dair bir fikir vermesi ve bir saha ici stratejisini-oyun kulturunu ama agir ama hizli adimlarla yavas yavas yerlestirmekte oldugunun isaretlerini vermesi gerekirdi. Oysa 2 sezonun sonunda Fuat Capa'nin takimi hala sokaktan cevrilmis iyi futbol oynayan 11 adamin ellerinden gelenin en iyisini yaptiklari bir toplama takim gibi duruyordu.. Kisacasi bence mesele eldeki arabaya gore yeterli bir hiz tutturulup tutturulamadigindan ziyade, arabanin herhangi bir "yol" (ama dogru ama yanlis yol, ama hizli ama yavas bicimde) uzerindeymis goruntusu vermemesiydi.

onur_aydogan
20-May-2013, 22:36
Geçen sezon Fuat Hoca adeta bir mucizeyi başardı ve düşmenin en büyük adayı olarak nitelendirilen takımı son haftalara kadar ilk 5 içinde tuttu. Bu sezon ortada bir başarı öyküsü yok. Oynadığımız futbolu kendisi de beğenmedi. Gerekçe olarak Yasin, Tüm ve Soner'in takımdan ayrılmasını gösterdi. Bu saydığı oyuncular gittikleri vasat takımlarda ilk onbire girmekte zorlandı. Bence Tum ve Soner'in gitmesi doğruydu. Soner gitmeseydi bu sezon Özgür'ün müthiş performansından mahrum kalırdık. Yasin'in yeri dolmadı ama kulübün tüm çabalarına rağmen Trabzon aklını çelince sözleşme yenilemeyi kabul etmedi.

Gelen oyunculardan Tosiç, Vleminckx, Petroviç, Tomiç takıma büyük katkı sağladılar. Buna rağmen geçen sezonun gerisinde kaldık. G.Saray ve F.Bahçe maçlarında aldığımız sansasyonel galibiyetler bu kayıp sezonun teselli ikramiyesi oldu.

Hoca değişiminin takıma yeni bir hava ve heyecan getireceğini düşünüyorum.

haci_senol
20-May-2013, 22:43
Geçen sezon Fuat Hoca adeta bir mucizeyi başardı ve düşmenin en büyük adayı olarak nitelendirilen takımı son haftalara kadar ilk 5 içinde tuttu. Bu sezon ortada bir başarı öyküsü yok. Oynadığımız futbolu kendisi de beğenmedi. Gerekçe olarak Yasin, Tüm ve Soner'in takımdan ayrılmasını gösterdi. Bu saydığı oyuncular gittikleri vasat takımlarda ilk onbire girmekte zorlandı. Bence Tum ve Soner'in gitmesi doğruydu. Soner gitmeseydi bu sezon Özgür'ün müthiş performansından mahrum kalırdık. Yasin'in yeri dolmadı ama kulübün tüm çabalarına rağmen Trabzon aklını çelince sözleşme yenilemeyi kabul etmedi.

Gelen oyunculardan Tosiç, Vleminckx, Petroviç, Tomiç takıma büyük katkı sağladılar. Buna rağmen geçen sezonun gerisinde kaldık. G.Saray ve F.Bahçe maçlarında aldığımız sansasyonel galibiyetler bu kayıp sezonun teselli ikramiyesi oldu.

Hoca değişiminin takıma yeni bir hava ve heyecan getireceğini düşünüyorum.
Kimse bu yılki takımın geçen yılki takımdan kadro ve kalite olarak geride olduğunu iddia edemez ederse ancak fuat hoca eder, o da başarısızlığını örtmek için.

Arda_Kucukahmetler
21-May-2013, 09:13
Ligde bir çok takımın bir kaç hafta üstüste aldığı galibiyetler ile 3-4 basamak tırmandığı ve sonra geriye düştüğünü sık sık gördük.
Puan olarak uçurumlar yoktu ve kıl farkı ile dereceler belli oldu. Son maç o uzaktan golü yemesek 11. değil de 8. basamakta ligi bitirecektik. Hatta bir maç daha
alsak 6. sırada...
Hoca Tum örneği verebilir çünkü ilk yarı tamamen santraforsuz oynadık gibi bir şey. Belki de Lekiç yerine daha etkili bir santraforumuz olsa bir kaç puan daha
yapıp bir kaç basamak yukarıda bitirecektik ligi. O zaman da başarısız gibi gözükmeyecektik. Lig de dengeler çok oynak olduğu için her an her şey değişti.
Bizim gibi kırılgan takımlar ise bu denge de bir kaç kez öne çıkar gibi olsa da ortalama sıralarda ligi bitirdi.
Ama hepimizin bildiği gibi... bir kaç şut gol olsa bir kaç pozisyonda hakem engellemese belki de 2-3 sıra yukarıda olup görece başarılı olacaktık.
İlginç bir lig yaşandı.