serkan_gungordu demiş ki...
son bir enerji ile yazıyorum. yaşananlar bütün gücümü alıp gitti sanki, oturup iki kelime yazmaya bile üşeniyorum.
1. takımın elindeki oyuncu kadrosu bu ligde oynamak için yeterli değil. hem oyuncu kalitesinde, hem de oyuncu planlamasında ciddi problemler var. bu kadro ile sezona başlamamızda payı olan herkes de şu anki durumda suçludur. en büyük suçlu da yıllardır her futbolcuyu satmayı iş bilen, cem onuk'u 10 defa getirip kovan cavcav'dır. gençlerbirliği'nin değişmez gerçeği bu... cavcav'ın yönetim şekli bu kulübün çok büyük bir sorunudur.
2. fakat, bu camianın en büyük sorunu gençlerbirliği'ni gerçekten çok seven ve önemseyen taraftar sayısının az olması. bakıyorum tribüne gelen herkes başka havalarda takılıyor. takımın geldiği durum ortada, bu durumda bile başka hesapların peşinde olan adamlar var. belli insanların canı sıkılır ve gönlünden böyle bağırmak geçenler "yönetim istifa" diye bağırır (bağırabilir) . ama bizde böyle olmuyor. bakıyorsun, bir grup insan bağırıyor, bir grup insan susuyor. grup olarak bağırmak ve grup olarak susmak bana çok manidar geliyor. o adamların tek başlarına karar verme becerisi ve zekası yok mu arkadaş? alkaralar ekibinde kimse birinin komutu ile hareket etmiyor. diğerleri belli ki daha organize... "maçta takım desteklenir" diyorlar, eyvallah da arkadaş o zaman neden "cem onuk" istifa deyip, cavcav'a tek laf söylenmiyor?
3. gençlerbirliği tribününden siyasi iktidara tepki olarak bugüne kadar bağırıldı. bugünden sonra da bağırılacak. orada bir araya geliyoruz ve özellikle iktidarın tavrına ve tarzına tepki koymak görevimiz/hakkımız. ancak gençlerbirliği tribünü "hacı çok güzel siyasi slogan atılıyor, gel sen de takılırız" yeri değildir. futbolu, takımı zerre önemsemeyen adam gelip orada kendine eğlence çıkarmak için, bizim inandığımız ve değer verdiğimiz (en önemlisi de emekçiye saygıdır) ne varsa içine etmesin. rakip kaleciler oğuz'a, ertuğrul'a yapılanlar, dün tekme yiyip sakatlanan sancak'a "öpelim de geçsin" diye bağırmalar; gençlerbirliği kültürü ve ahlakına yakışmıyor. (ayrıca emek hani sizin için değerdi, o futbolcular kulüplerinin emekçisi dğeil mi?) ama tabi en beteri, 3 senedir takımın kalecisi olan, yetenekleri ölçüsünde her maçta elinden geleni yapan ramazan'la, bizim futbolcumuzla dalga geçilmesiydi. o anlarda yaşadığım utancı tarif edemem. bu utanca vesile olan herkesi kınıyorum, lanetliyorum.
4. balık baştan kokar. bizim balık ise baştan sona kokmuş durumda. hem tribünde, hem de yönetimde çözülmesi gereken çok "zihinsel problem var" bu problemler çözülmedikçe kulübün rotası karanlıktır. ligde kalsan da düşsen de bu gerçek değişmiyor. yapılması gerekenler için herkesi "gençlerbirliği için devrimden başka yol yok" başlığına davet ediyorum.
Paylaş