Gösterilen sonuçlar: 1 ile 21 ve 21

Konu: 2013 - 14 / Süper Lig 20. hafta / Gençlerbirliği - Karabükspor

Threaded View

  1. #21
    Hepimizde önyargılar üzerinden analiz yapmaya dair bir meyil var. Petroviç'te çıktığı ilk maçtan itibaren yüksek potansiyel gören, bariz topsuz oyun kusurlarını göz ardı etmemekle birlikte pas tekniğinin çok gelişkin olduğunu ve üzerinde ısrar edilmesi gerektiğini vurgulayan biriydim. Ancak Petroviç zaman zaman potansiyelinden ışıltılar sunsa da, geçtiğimiz sezonun büyük bölümünü vasat bir performansla geçirdi. Bu sezona ise Diyadin'in ilk tercihi olarak başlamadı, 8 haftalık bu dönemde maç başına 27.25 dakika ortalama tutturdu. Ancak Mehmet Özdilek göreve geçtikten sonra Petroviç'in performansında da yadsınamayacak bir performans artışı belirdi. Öyle ki Galatasaray maçından itibaren Petroviç'in takımın en yüksek verim sağlayan futbolculardan biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

    Petroviç'ten beklenen tam olarak nedir anlayamıyorum. Petroviç'in oyun planı içerisindeki ana misyonu gol öncesi pası(yani asisti) veya asist öncesi pası çıkarması. Düşündüğümüzün aksine oyun kurucu görevi Petroviç'te değil; çoğu zaman Gosso'da kalıyor. Galatasaray'ın oyun kurucusunun Sneijder değil; Selçuk olması veya Real Madrid'in geçtiğimiz yılki oyun kurucusunun Mesut değil; Xabi Alonso olması gibi. Sneijder/Mesut/Petroviç son pası atacak oyuncular; Selçuk/Xabi Alonso/Gosso ise o son pasın atılmasına uygun koşulları hazırlayacak oyuncular. Hal buyken Petroviç'ten çok yüksek bir pas yüzdesi beklentisine girmek anlamsız. Çünkü Petroviç'ın rolünde isabet oranı en düşük, aynı zamanda da verimi en yüksek pas çıkarılıyor. Doğa ve Gosso, Petroviç'in paslarından çok çok daha fazla isabet yüzdesine sahip muhtemelen; ancak Petroviç'in attığı paslardaki dikine oynama oranı çok daha yüksek. Bu nedenle de etki yaratma ihtimali daha fazla.

    Bir de unutmayalım, Petroviç iki handikapla sahada yer alıyor. Biri fiziksel özellikleri; diğeri ise kariyerinde ilk defa oynadığı farklı pozisyonu. Petroviç saf bir "deep lying playmaker". Ancak siz bu oyuncudan bir tür "trequartista", bir tür "10 numara" yaratmaya çalışıyorsunuz. Ki bunu Avrupa'da o fiziksel özelliklerde becerebilen tek bir oyuncu yok. 1.96'lık Alexander Meier ve -Everton'daki son sezonunda- 1.94'lük Marouane Fellaini aynı mevkide performans göstermiş isimler olarak aklıma geliyor; ancak her ikisi de 10 numaradan öte, ikinci forvet gibi, bir tür "shadow striker" gibi oynamış oyunculardı. Çok yüksek gol rakamları ve gol sayılarına oranla görece sınırlı asist sayıları da buna istatistiksel dayanak oluşturuyor. Hal buyken Petroviç'e karşı biraz insaflı olmak gerekiyor. Taraftar olarak elbette performans beklentisine girilecek; ancak performans çıtasını -koşulları göz önüne getirdikten sonra- doğru yere koymak gerekiyor.

    Eğer eleştiri "Petroviç o bölgenin gerekliliklerini tam olarak karşılayamıyor" şeklinde gelirse o eleştiriye katılmamak mümkün değil zaten. İyi bir pas tekniğine sahip dedik; fakat o pas tekniğindeki "incelik" sınırlı. Petroviç hem fiziği hem bir "deep lying playmaker" olması itibariyle o yumuşaklığa, o kritik pası verebilecek "yaratıcılığa/creativity"ye sahip değil ve bu rolde görevlendirildiği sürece de bu yoksunluk onun, o rolün hakkını tam olarak vermesine ket vuracak. Yine de eldeki şartlar içerisinde en makul oyuncu Petroviç. Petroviç'ten forvet arkası yaratmaya harcadığımız enerjiyi onun topsuz oyun ve mental özelliklerini geliştirmeye kanalize ederek kendine uygun deep lying playmaker rolüne yerleştirsek; bir de az biraz paraya kıyıp Batalla seviyesinde, en olmadı Eskişehirspor'lu Jorquera seviyesinde bir forvet arkası alsak -Gosso'nun da katılımıyla- muazzam bir orta saha üçlüsüne sahip olabilirdik.
    Konu özhan_yüksel tarafından (12-Feb-2014 Saat 14:01 ) değiştirilmiştir.

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •