Karsımızda 10 degıl, 20 degıl, 30 degıl tam 45 dakika önde pres yapmayı da beceremediği halde, savunmasını 40 metre öne çıkararak bir mahalle takımı gibi cümbür cemaat yüklenen bir rakip var. Ve biz bu takıma karşı iki tane pası arka arkaya koyup, kontradan bir gol bulamıyoruz. Kaleci topu dikip rakip kaleciye teslim ediyor, Cem Can-Petrovıc her topu ayaklarına aldıklarında 3 tane demarke arkadasları oldugu halde bam gum tepıyorlar. Sonucta da cok hak ederek hak ettıgımız golu yıyoruz..

Butun bunlar olurken hocamız elı cebınde seyredıyor. Takımın hırsı var, isteği var, kalitesi de var, ancak herhangi bir duruma dair taktik planı (önde basmayı dahi beceremeyen ama takım halinde üzerine gelen takıma üç pasta nasıl gol atılır?? vs..) ve bundan önemlisi galipken bir gol daha bulmayı öldüm allah düşünmeyen bir zihniyeti var. Golu yedikten sonra hücuma kalkarsan ancak bu kadar olur..

Yazık giden iki puana.. Ama gitmeseydi de aynı mesajı yazacaktım zira rakip sahada krater gibi boşluk varken 2 pas yapacak kadar şuuru olmayan takım sinir bozuyor