senede bir düzenlenen Uluslararası turnuvalar bazılarımız için yalnızca bir festival değildir. Ayrıca yeni futbol teorilerinin doğuşu ve zaten var olan teorilerin de gayet iyi restore edilmesine de tanık olmaktır. Bazilarimiz ise taraftarı olduğu takımın kadro yapısını da düşünerek turnuvadaki başarılı takımlar arasindan hangisinin taktiginin, düzeninin takimina uygun olduğunu bulmaya çalışır. Mesela ben

Euro 2016 ya da diğer turnuvalara olduğu gibi bir yandan bu gözle baktım. Ve takımımız açısından sadede gelir isem; euro 2016 boyunca 442 yi mukemmele yakın oynayan İzlanda ve Polonya'nın dizilimlerini ve yapılarını takimimiza en uygun bulma düşüncem dün akşam stadda izledigim Adanaspor maçı ile de iyice kani oldu.

Elimizde 4-4-2 ya da 4-4-1-1 oynamayı sağlayacak bir kadro var bir kere. Bunun yanında kadromuzun artık oturmuş bir kadro olduğunu göz önüne alırsak, orta sahayı eksiltme riskinin de bu sayede tolore edilebileceğini düşünüyorum. Bir kere elimizde selçuk gibi master degree bir ön libero var. Orta sahayı tek başına çekip cevirebilecek özellikte çok ayrı bir futbolcu. Forvetimizin yapısına baktığımız zaman hem muric hem stancu ilerde yalniz kalmaktan çok muzdarip dusebilecek futbolcular. Bu tip forvetlerin etkili olmasi icin partnerleri olmaları gerek. Elimizin altında el kabir gibi atom karınca bir forvet yok artık. Ligdeki çoğu takimin da 4-2-3-1 düzeniyle oynadığını düşünürsek, oturmuş kadronun da verdiği güvenle başarılı şekilde oynanacak bir 442 veya 4411 bizi yarışta bir adım öne çıkarır. Dün izledigim konya-karabuk macinda Aykut Kocaman da oturmus kadrosunun verdiği güvenle böyle düşünmüş olacak ki bajic-rangelov cift forvet oynatti. Genelde de zaten ne oynadigini bilen oturmuş takımların bu işi iyi becerdigini görüyoruz. Atletico,villareal vs. Aykut Kocaman'in da ligde bu taktigini bozmayacagini düşünüyorum. Üstelik bu taktikle 4231 sistemine de cok rahat elastik bir şekilde evrilebiliriz aslinda elimizin altinda stancu gibi bir adam var. 3 lu ortanin ortasinda da oynayip gorevini layigiyla yerine getirebilecek profesyonellikte bir adam. Euro 2016 da isviçre maçında bir ara o pozisyinda da oynadı. Bu sistem irfan'i deaktif etme anlamina da gelmemeli. Dedigim gibi selcuk tek onlibero vasifli futbolcumuz olarak kalsa yeter. Rirfan ve selçuk ortayi parselleyecektir. Burada irfan'in futbol anlayisinin biraz daha universallesmesi gerektigi ortaya çıkıyor. Izlandada ki gyfri sigurdsson'un pozisyonuna çok benziuor aslında. Sadece irfan'in da tıpkı sigurdsson gibi efektif,enerjisini dakikalara iyi bolusturerek kullanmasi, takimin yaratıcısı olmakla beraber işçisi oldugunu da unutmadan oynamasi gerekiyor.

Velhasil kelam keşke euro 2016'nın izlandasi gibi olabilsek. Bir de olaf maclardan önce yada sonra "balina çağırma sekansı" yaptırsa tamdır.

Müthiş birsezon gecirmemiz ve sevilla cup'a katilmamız dileğiyle