Laf Aydın'dan açılmışken;
Aşağıdaki saha içi konuşmalar tamamen hayal ürünü olup, trübünden görmüş olduğumuz el kol hareketlerine senaryo yazmaktan ibarettir.

10 Kişi kalan Karabük ilk yarı iyi direnmiş ve sadece 1 adet pozisyon vermiştir. Devrenin bitiş düdüğü ile birlikte trübünler galibiyet reçetesini yazıyordu.
Genel kanı şu idi: , Sağ kanada Aydın girerse Lato'yu dağıtır. Eeee nasıl olacak? Vedat çıkar, Stancu onun yerine ortaya geçer.
-İyi de Aydın ısınanların arasında bile yok, nerde bu bebe?
-İçerde taktik alıyordur hocadan, 2.yarı oyuna girecek ya.
Hah geliyor işte, elini kolunu sallayarak geliyor ama. Hiç girecek gibi bir havası yok.
-Yok, Yok baksana koşar gibi yapıyor.
-Bak şimdi de sohbete başladı rakip oyuncuyla. Kim ki o?
-Hakan Aslantaş.
-La Hakan oyalama adamı, oyuna girecek bırak biraz ısınsın.

Bu arada yardımcı antrenör koşarak geldi ve Aydın'a:
-Aydın ne eli belinde dolaşıyon, ısınsana oyuna girecen olum.
-Olsun abi ya maç başlayınca ısınırım ben.
-Saçmalama Aydın hadi koş biraz İbo görürse kızar bak.
-Taam taam aha ısınıyom bak.

Aydın yalandan da olsa, halı saha maçına başlar gibi ısındı biraz. Ve takımlar sahaya çıkarken üst eşofmanını çıkardı. Hakemler oyuncu değişikliğini işaret etti.
Aydın olduğu yerde bir-iki zıpladı, oyuna girdi, ikinci yarı başladı.
Aydın'ın ayağına top geldi, bi çalım, bi çalım daha, verdi pasını Halili'ye. Halili ortaladı gol.

İşte Aydın bu...