maç öncesi kadroya baktığımda "hah" dedim.. işte bu.. özatın kafa çalıştı.
santraforsuz, savunma ağırlıklı korkan kadro.. trabzonspora karşı yapabileceğimiz yegane iş buydu..
bazı arkadaşlarım 10 kişi kalmamızı büyük bir talihsizlik olarak görüyorlar ama öyle değil..

allah yüzümüze baktı da; hakem sarı kartlık bir pozisyonda uğur çiftçiyi oyundan attı.
zaten ileri gitmemek için çıkmıştık sahaya, buda bizim tamamen geri çekilmemizi ve zaten en kuvvetli yerimiz olan defansın önünde set gibi dikilmemizi sağladı.
bunu yapmak için ha 10 kişi olmuşsun ha 11 kişi.. hatta 12 kişi olsan ne? zaten yapacağın buydu ve sen onu yaptın.
sonuçta 1 puan için çıkmıştık sahaya onuda çok rahat aldık..

ersun yanal adından ötürü oyunu ileride oynuyor. ama kapalı defansları açamıyor.. daha doğrusu uefanın sopası ense kökünde yapılan, tamamı 5 milyonu geçmeyen 7-8 futbolcu bozmasıyla bu kadar..
kapalı defansları açabilecek, bizimki gibi oturmuş savunmaları dalgalandıracak oyuncularda var, gitsin onları alsın diyeceğiz ama.. onların da tanesi 15 milyon..

işte bende tam bunu söylüyorum. o oyuncuları Trabzon alamaz ama bizim almamız lazım. malum sebeplerden bizde almayız..
bizim paramız var almıyoruz.. trabzonun parası yok, aldığı da bu..
çarp birbirine; ancak ve ancak her ikisinede 1 puan çıkar..
her iki takımada 1 puan fazla bile hiç seslerini çıkarmasınlar..