Konu: Gençlerbirliği Hentbol Takımı

Hentbol Erkekler Süper Liginde Gençlerbirliği beş oyuncu ile anlaşmaya vardı.

Hentbol Erkekler Süper Liginde bu sene mücadele edecek olan Gençlerbirliği Spor Kulübü, 5 oyuncu ile anlaştı ama resmi sözleşmeye imzayı Bayram sonrasına bıraktı.

Muhabirimize transferleri açıklayan Gençlerbirliği Antrenörü Rüştü Şahin, Ankara İl Özel İdare'den Berk Özköktem ile Zeki Tepekurdu , Yeditepespor Kulübünden Ufuk Çalık , Çankaya Belediyesi Ankaspor'dan Özgür Eryılmaz ve Antalyaspor'dan Barış Orhonlu ile transfer konusunda anlaştıklarını bildirdi.

Yeni sezon öncesi çalışmalarını devam ettiren Ankara temsilcisi Gençlerbirliği'nin , Bayram sonrası bir çok sporcuya daha imza attıracağı bildirildi.

http://www.hentbolhaber.net/haber/su...rasi/1286.html

Hadi bakalım hayırlısı...

Gençlerbirliği Transferde Ses Getirdi

6 Ağustos'ta gerçekleştirdiğimiz haberde Gençlerbirliği'nin 5 transfere(Berk Özköktem , Zeki Tepekurdu,Özgür Aryılmaz , Ufuk Çalık , Barış Orhonlu) imza attığını belirtmiştik.

Bu transferlerin haricinde Antalyaspor'un geçen sene kalesini koruyan Nevzat Hocaoğlu ile anlaşan Gençlerbirliği, İzmir Büyükşehir Belediyespor'dan Tamer Turan , Kıbrıs Beşparmak Spor Kulübünden Tolga Atıcı , Büyükşehir Belediye Ankaraspor'dan Özkan Başlama ve Maliye Milli Piyango'dan Yunus Özdemir ile anlaştı.

Antrenör Rüştü Şahin yönetiminde iddaalı bir ekip kurmak için çalışmalarına devam eden Gençlerbirliği, kadrosunda ki bir çok tecrübeli sporcu ile Hentbol Erkekler Süper Liginde yer alacak.

http://www.hentbolhaber.net/haber/su...irdi/1308.html

eski bir hentbolcu olarak çok sevindim gençlerbirliğimizin bir hentbol takımı olmasına. elimden geldiğince gitmeye çalışırım.

Hentbol takımımız oyuncularından Can Yontar'dan bir mesaj aldım. Kendisi konu başlığı açma ve mesaj yazma konusunda aktifleştirme alamamış. Bu Pazar günü saat 13.00'de hentbol takımımız Yeditepespor ile THD (Türkiye Hentbol Federasyonu) Salonunda karşılaşacak. Yıldız'da Barış Manço Parkı'nın yanındaki salon...

Hentbol takımımıza başarılar diliyorum.

Salonun bulunduğu yerin haritası:

http://wikimapia.org/15892409/tr/T%C...ol-Federasyonu

kimler geliyor peki bugün maça?

413'e binersen, ya Atakule'den bir sonraki durakta ineceksin, ya da Turan Güneş'e dönen Oran vs. otobüs-dolmuşlarına binersen de Turan Güneş'e döndükten sonra üstgeçit civarında inip yürüyeceksin.

https://plus.google.com/101102789388...73/about?hl=tr

Bugün Gençlerbirliği taraftarlık tarihinde bir ilki gerçekleştirdik ve Gençlerbirliği'nin bir hentbol maçında, büyük çoğunluğu yaşı genç, bir kısmı da gönlü genç olmak üzere tam 11 (1x10x11=110) kişilik dev bir taraftar topluluğu oluşturarak Türkiye Hentbol Federasyonu'nun Yıldız'daki salonunun "Maraton" diye tabir edilen tribünlerinde yerimizi aldık. Maça gelen her biri 10 taraftar gücündeki 11 Gençlerbirliği taraftarı, -ki bundan sonra "Gençlerbirliği Hentbol Tayfası" unvanıyla anılacaktır- şu isimlerden oluşuyordu:

a) Yaşı genç tayfa: Erdem Ceydilek, Ramazan Çelebi, Onur Nazlıaka, Eren Kalender, Arın Altay ve kız arkadaşı, adını sormayı unutma gafletinde bulunduğumuz iki genç arkadaşımız olmak üzere toplam 8 kişi...

b) Gönlü genç tayfa: Tanıl Bora (azmettirici durumunda), Ozan Güler (azmettirilen durumunda, nam-ı diğer teyzeminoğlu, babadostu) ve naçizane bendeniz Polatlılı (azmettirilen) olmak üzere toplam 3 kişi...

Hülasa, yukarıdaki şıklarda detaylı olarak belirtildiği üzere cem'an 11 kişi...

İşte performanslarıyla 110 taraftar gücüne ulaşan bu 11 kişilik dev taraftar topluluğu, futbol maçlarındaki alışkanlıklarının da verdiği güven, özveri ve tecrübe doğrultusunda maçın başlamasıyla birlikte tezahürata başlayarak salonu inim inim inletti ve hızla bir tezahürattan ötekine geçerek oyuna ağırlığını koymasını bildi. Bunun meyvelerini de hemen toplamaya başladık. Takımımız coştukça coştu, coştukça coştu ve golleri birbiri ardına sıralamaya başladı. Öyle ki skorbord olmasa golleri saymakta sıkıntıya düşebilirdik. Takım golleri sıraladıkça tribünde de biz coştuk.

İlk golün hemen ardından başlattığımız tezahürat "İki geliyor iki yalelel yalelel, iki geliyor iki yalelelli!" oldu. Bu tezahüratı çok kısa bir süre söyleyebildik. Çünkü bizim tezahüratımız devam ederkene takım üçüncü golü atmıştı bile. Bunun üzerine son derece tempolu bir biçimde "Üç üç üç üç!" diye bağırmaya başladık. Üçüncü golü attıktan sonraki tezahüratlarımız ise sırasıyla "Dört, dört, dört, dört!" ve "Beş, beş, beş beş!" oldu. Beşinci golden sonra da "Altı geliyor altı yalelel!" ve bu tezahüratın yedili, sekizli, dokuzlu versiyonlarını tribünden cümle aleme duyurduk. Böyle devam ederek on dördüncü gole ulaştık. On dördüncü golü attıktan sonra "Bugün ayın on dördü... Kız saçını kim ördü? Ördüyse yarim ördü... Ay karanlık kim gördü?" türküsünü patlattık. Devreyi bu türküyü söyleyerek 14-11 önde tamamladık. Molalarda araya sıkıştırdığımız tezahürat ise "Bom bili bili bili bom!" türküsünün Gençlerbirliği'ne uyarlanmış versiyonuydu.

Gelgelelim ne olduysa ikinci yarıda oldu. Oysa on beşinci golü de atıp "Hey on beşli on beşli... Tokat yolları taşlı!" türküsünü de söylemiştik. Ama ikinci yarıda "acemi" hakemlerin de acemiliği çok net bir biçimde ortaya çıkınca Ankara Büyükşehir Belediyesi önce farkı kapattı ve takımımız demoralize olup penaltıları gol yapamayıp hücumlardan da eli boş dönünce farkı artırmaya başladı. Fakat biz yenik duruma da düşsek takıma destekten vazgeçmedik. Tezahüratlarımıza tam gaz devam ettik. Kısacası maçın sonlarına doğru fark iyice artı ve mal batıya kaydı. Büyükşehir Belediyesi maçı 28-21 kazandı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ligde ikinci sırada yer alan çok güçlü bir takım... İşin doğrusu biz de maç öncesinde galibiyetten pek umutlu değildik. Buna rağmen ilk yarıyı 14-11 önde kapatınca çok umutlanmıştık. Maç sonrasında takımı tribüne çağırıp alkışladık. Oyuncularımızdan Özgür, salon çıkışında takımın teknik direktörü Rüştü Şahin hoca ile bizi tanıştırdı. Her ikisi de maça geldiğimiz için çok sevindiklerini belirtip teşekkür ettiler ve önümüzdeki maçlara da beklediklerini söylediler.

Böylece ilk hentbol maçımızda tam 49 gol izlemiş ve deneyim kazanarak hentbol maçlarının havasına biraz alışmış olduk. Bu maç bitti. Artık önümüzdeki maçlara bakacağız. Gelecek hafta oynayacağımız Mersin daha denk bir rakipmiş. Onun için bu maçı kazanma şansımız yüksek...

Aslında hentbol da ilgiyi hak eden ama sporseverlerden fazla ilgi görmeyen tempolu ve güzel bir oyun... Maç öncesi, adeta bir locayı andıran salonun kafeteryasında arkadaşlarımızla çaylarımızı içtik, sohbetimizi yaptık. Yenilmemize rağmen öncesiyle ve sonrasıyla keyif aldığımız bir maç oldu. Tanıl'ın da söylediği gibi, "Top var, kale var, gol var..." Daha ne olsun! Gelecek maç için beklentimiz, "Gençlerbirliği Hentbol Tayfası"nın zaten genlerinde var olan niteliğine nicelik de katarak sayısını hızla artırması...

Maç sırasında cep telefonumla çektiğim birkaç enstantane aşağıda...

sürenin büyük bir kısmını oyunu çözmeye çalışarak geçirdik ve bu da bizi oldukça eğlendirdi.bir süre korner bekledik,ofsayt var dedik,penaltılarda ''kaleci niye çizgide değil hoca?'' diye sitem eden arkadaşlarımız oldu.en güzel hadise futbolda bulduğumuz başbakanımızın koltuğunu zorlayacak başka bir aday çıkartmamızdı. artık oy verebileceğimiz bir kalecimiz ve başbakan adayımız daha var, Nevzat.Necdet abi ve Ozan abinin bulduğunu tahmin ettiğim sakin ollu tezahüratı çözemedim,coşkumuz bölünmesin diye soramadım kimselere ve sakin ol laylay şeklinde eşlik ettim.bunu hentbol konusundaki tecrübesizliğime verin lütfen.gelecek maçlarda kendimi affettireceğim son olarak ulaşım konusunda birazcık sorunlu bir yer sanki.alternatif bir yöntem bulabilirsek daha fazla taraftar çekebileceğimizi düşünüyorum.

ARIN_ALTAY demiş ki...

sürenin büyük bir kısmını oyunu çözmeye çalışarak geçirdik ve bu da bizi oldukça eğlendirdi.bir süre korner bekledik,ofsayt var dedik,penaltılarda ''kaleci niye çizgide değil hoca?'' diye sitem eden arkadaşlarımız oldu.en güzel hadise futbolda bulduğumuz başbakanımızın koltuğunu zorlayacak başka bir aday çıkartmamızdı. artık oy verebileceğimiz bir kalecimiz ve başbakan adayımız daha var, Nevzat.Necdet abi ve Ozan abinin bulduğunu tahmin ettiğim sakin ollu tezahüratı çözemedim,coşkumuz bölünmesin diye soramadım kimselere ve sakin ol laylay şeklinde eşlik ettim.bunu hentbol konusundaki tecrübesizliğime verin lütfen.gelecek maçlarda kendimi affettireceğim son olarak ulaşım konusunda birazcık sorunlu bir yer sanki.alternatif bir yöntem bulabilirsek daha fazla taraftar çekebileceğimizi düşünüyorum.

Tanıl Bora'nın dokuz yıl önce 2005 yılında Radikal'de yazdığı yazının son paragrafı, "Sakin ol" tezahüratı konusundaki merakını giderir herhalde Arın...

http://www.radikal.com.tr/spor/futbo...ereketi-752331

Bu arada Arın'ın bu mesajıyla bana bir reklam fırsatı doğdu, topa gelişine vurup o fırsatı da kullanayım bari...

http://bagimsizyayin.blogspot.com.tr...lerbirlii.html

Ozan_Güler demiş ki...

Unuttuğum(uz) bir konuya hemen açıklık getirmekte yarar var.
İlk yarıda bir ara 12-6 öne geçmiştik ve "bu maçı alalım, önümüze bakalım" şarkısını söylemeye başlamış adeta coşmuştuk.
Derkene hakem topun armut şeklini aldığını iddia ederek top değişikliğine gitti. İşte her şey o andan itibaren değişti ve önce 6 sayılık fark kapandı, sonra da ... Neyse haftaya Buluşmak üzere.

"Hocaa, top armut oldu hocaa!" diye biz mi uyardık hakemi gardaşım? Evet, maalesef biz uyardık (Suçu hepimizin üzerine atayım da ben de arada kaynamış olayım). Bilmeden kendi kuyumuzu kazmışız desene...

ARIN_ALTAY demiş ki...

Tanıl Bora'nın yazısını keyifle okudum,çok teşekkür ediyorum cevap için Necdet abi.Fakat blog içerisindeki link dosya bulunamadı uyarısı veriyor.Artık kitaba da arşivlemiş birinden ulaşırım.

Hay aksi! Lanet olsun! Hay bin kunduz! Hay canını albızlar alsın! Bizim dosyayı silmişler, haberimiz yok.

Uyarın için teşekkürler Arın. Şimdi yeniledim linki...

http://s3.dosya.tc/server18/axJEQv/_...zanc_.pdf.html