Akşit Ağabeyciğim tribünler tıklım tıklım doluydu. altı aylık bebekten tutun da, yirmili yaşlardaki kadınlara kadar herkes tribündeydi. Kara Takım çok sayıda bulduğu net pozisyondan ancak üç tanesini gole çevirebildi. Gollerin ikisi Evren'den, biri de büyük yıldız ve usta futbolcu Polatez'den geldi. Burada Al Takım kalecisi Engin'e ayrı bir paragraf açmak lazım. Polatez'in birbirinden şık, adrese teslim vuruşlarına karşı kalesinde adeta panter kesildi. Hele Polatez'in sol kanattan yapılan muz ortaya yükselip, bir süre havada asılı kaldıktan sonra adrese teslim yaptığı bir kafa vuruşu vardı ki, görülmeye değerdi. (Evet bu vuruşu da Engin kurtardı)
Buna karşılık Al Takım, maçın başında sahadaki tek kadın oyuncusu Maide'nin ayağından şık bir gol buldu. Maide topu önünde bulduğu anda, eskiden beleşçi diye tarif edilen bitirici oyuncuların vurduğu gibi, tek ama son derece temiz bir gol vuruşu yaptı. Maide o kadar iyi bir vuruş yaptı ki, maçın başından sonuna kadar Kara takımın kalesini gole kapatan defansı ve kalecisi Özgür, Maide'nin topla ne zaman buluştuğunu, ne zaman vurduğunu ve nasıl gol olduğunu ancak VAR (yancılar ve hakemlerin hepsi acemi olduğu için, biz de Video Assistant Referee kullandık. ama sevmedik, önümüzdeki maçtan sonra tekrar acemi triosuna döneceğiz) sistemi için kenarda kurulu monitörden izleyebildiler. Tabi futbol takım oyunu, bir tek Maide'nin çabaları ile olur mu, olmadı! Maide'de baktı takımda bir numara yok, başlarım böyle işe diyerek, kenar yönetimine "beni değiştirin" işareti yaptı ve sahayı terk etti.
Kısacası maçı 3-1 Kara Takım kazandı. Kaleciler atılan golün çok çok fazlasını kurtardılar. Maç sırasında ve maçtan sonra ufak tefek gerginlikler olduysa da, taraflar neredeyse tam kadro olarak çiftlikte kokoreç yediler ve oradan da olaysız dağıldılar.
Paylaş