ben takımı beğendim.
ilk 11 de eleştireceğim adam yoktu.
eleştirim sonradan giren tomiç ve mervan için olur.
2side bitik ve isteksizdi.
halbuki bir adam sonradan oyuna giriyorsa oyuna bir farklılık getirmeli.
özellikle lafım mervan a.
nuri şahin in bizdeki versiyonu gibi.
görüntü iyi de ses yok.
metin hoca bir anten ayarı yapsa iyi olur.
hakem kötüydü diyecem de, dün hakem vardı sanacak herkes...
Tribün fotoğrafları aşağıdaki albümde:
http://www.alkaralar.org/album.php?albumid=14
Çınarlar'ın İpek çekti sağolsun, ellerine sağlık...
a|c
Kalpağımı alır giderim...
Sevgili Arda, bir oyuncu çok kaliteli olabilir ancak oyun stili ile takımın oynamak istediği oyun uyum göstermiyorsa sıkıntı olur. Özgür savunma özellikleri ile vazgeçilmez bir oyuncu. Ancak Metin Hoca'nın oynatmak istediği oyun sisteminde ilk onbirde yer bulmak istiyorsa daha çabuk düşünmeli ve daha dikine, isabetli paslar atabilmeli.Arda_Kucukahmetler demiş ki...
Modern futbolda stoperler dahil her futbolcudan ataklara katılması bekleniyor. Artık alt düzey takımlar bile savunma yapmayı öğrendi. Tempolu oynamayan, ataklara çok adamla gidemeyen takımlar skor üretmekte zorlanıyor. Ani ataklarda yapılan gereksiz bir yan pas rakip defansın yerleşmesini sağlıyor. Mütevazi bir kadro ile fark yaratmak için orta sahanın ortasında oynayan her oyuncu oyun kurucu olmak zorunda. Özgür'ün Karabük maçındaki perfomansı iyiydi ancak bir önceki haftaya kıyasla takımın oyunu daha temposuzdu. Bu Özgür'e bir eleştiri değil, maç ile ilgili bir saptama. Bunun nedeni Özgür'ün oynaması mı yoksa Nizamattin ve Oktay'ın geçen haftaya göre daha temposuz oynaması mı önümüzdeki maçlarda göreceğiz.
bizim stoperde bir sorunumuzmu varki hoca tosiç'i otoban gibi kullandığı solbekten alıp stopere çekiyor..
ahmet'in neyini beğenmedi hoca.. zor durumda sedat'ın bile oynayacağı sorunsuz bölgemiz stoper mevkiine takımın tek top taşıyan oyuncusu tosiç'i çekmekte ne oluyor?.
noolacak çalışmakta olan ve geçen sezon rakip kaleye inerken kullandığımız iskele otobanımız tıkanıyor.. stoperde tosiç'in yetersiz kalmasından dolayı tüm yükü kaldırmaya soyunan kulusiç atılıyor.. zaten ne akla hizmet solaçıkta oynadığı hala anlaşılmayan ve asla bir solaçık olmayan stancu, üçlü forvetin sol kanadında tamamen desteksiz kalıyor.. zaten imzada da ne diyor şair: sol yanım çürüyor, sağ yanım diri..
bizce küçük ama futbol adına büyük bir hata ile en az 3 mevkimizi safdışı bıraktığımızı görüyoruz dimi.. görmüyormuyuz?.
önemli değilmiş gibi görünen bu küçük hata güç dengeleri birbirine yakın iki takım arasında ufak bir tıklama ile altın değerindeki üç puanın rakibe gitmesini sağlar..
tolunay kafkas "yaptığımız hamlenin karşılığını aldık" dedi maçtan sonra..
bizde tolunay.. bizde..
90. dakikada penaltıyla kazanılan maçın sonunda rakip futbolcuların kendilerinden geçmesinin altında yatan, aslında maçın gittiğine onlarında ikna olması değilmidir?.
biz böyle bir maçı verdik.. sonrasında da sahaya girip hakemin üzerine yürüdük.. olacak şey değil..
Konu MehmetGUNER tarafından (02-Sep-2013 Saat 17:27 ) değiştirilmiştir. Sebep: hala şaşkınlığım geçmedi..
Onur, ilk çıktığı maçlardan sonra Özgür'ü "ileriye doğru top kullanmak konusunda çekingen ve sakar" diye forumda ilk eleştiren halihazırda benim. Muhteşem dirençli oyunu ile bu açığını kapatıyordu ve bu sene ileriye doğru inceci paslar denemeye ve topu sürmeye de başladı. Bir oyuncu illaki aynı kalacak, gelişmeyecek değil.
Fakat alıntı yaptığım mesajımda esas vurguladığım şey Özgür'ün geçen seneki temposunda oynamadığı, temposunun tam olmadığı ve bir bütünün bir oyuncuya tam mal edilmemesi gerektiği.
Bu tempo düşüklüğü durumu tahminimce orta sahadaki mevkidaşlarının sayısının artması sonucu yaşadığı bir kafa karışıklığından. Fuat Çapa, Erciyesspor'a istemiş vs.
Yoksa gerçek temposunda oynayan bir Özgür, geçen sene gördük ki Gosso'dan daha etkili savunma yapabiliyor. Yoksa şu anki handikapı top kullanamamasından değil, bu konuda aslen gelişmesi var.
Mehmet abi ile futbol görüşlerimiz hep benziyor, o yorum yapsa da destek atsa diye bakıyordum.
Onun da yazdığı gibi, Tosiç'in daha verimsiz oynadığı yer olan defansın göbeği handikap yaratan yerimiz. Geçen maç Ahmet Çalık orayı enerjisi ile çok güzel toparladı. Eh Tosiç-Zec ikilisinin sol kanadı nasıl kullandığını ve hatta ortadan Petro'nun onları iyi desteklediğini ve geçen sene bir çok atağı soldan geliştirdiğimizi daha dün gibi hatırlıyoruz.
Stancu gibi bir adamı sol kanada çek, Tosiç'i defansa çek, Ahmet'i kulübeye çek, Serkan Yanık defanstan ileriye gerektiği kadar çıkmasın sonra da orta saha ilerisi ile bağlantı kurmakta zorlanıyor. Kulusiç zorlanıyor...
"Tosiç defanstan ileri iyi top taşır" gibi aslında ortada pek de gereklilik arz etmeyen bir sebeple bu duruma her maç "eyvallah" diyeceksek yandık. Sol yumruğunu, vurmaya değil de devalı korunmaya kullanan solak bir boksör gibi olacağız.
Uğur'u da es geçmeyelim. Çok dinamik, süratli, gelecek vaadediyor vs ama topla karar verme anında takıma yararlı olmak konusunda henüz yeterli değil.
Benim önerim şu...
Ramazan
Serkan Kurtuluş-Ahmet Çalık-Kulusiç-Tosiç
Jimmy-Özgür- Gosso- Nizamettin- Zec
Stancu
Şu an en verimli ve net kadro bu olurdu ofansif anlamda. Belki Serkan Yanık ile Kurtuluş değişmeli ama diğerleri "okey".
Oktay ve Petroviç ise sonradan oyuna dahil olmalı.
Dün maçtaydım.
1- Ankara'ya , bize özel , Karabük'tekinin aynısı Kadıköy'deki stadın minisi bir stad lazım. Büyük stada gerek yok. Daha etkili bir tribün desteği gelebilir.
2- Penaltı verilebilir ya da verilmeyebilirdi ama sonuçta penaltı pozisyonu vardı. Takdir hakkıydı ancak ağır oldu.
3- Karabük taraftarı bizdeki gibi sadece şarkı türkü söylemeyi tercih etmedi . Bence ilkyarıdaki Ramazan'ın topu yumrukladığı pozisyondaki taraftar tepkisi, hakemin penaltı vermesinde ve takdir haklarını hep Karabük'ten yana kullanmasında etkili oldu.
4- Diyadin 70'ten sonra skoru korumayı düşünmeyip, 'gol yesemde ben bunları yenerim' diye düşünseydi, Karabük'ten iyi olduğumuz maçta stadtan bu kadar boynu bükük ve hararetli ayrılmazdık.
aslolan;
endüstriyelleştiği söylenen futbolda herşeyin paraya endeklenmesiyle diğer bütün şeylerin bir anda önüne geçen transfer biçiminin bizde hunharca satışa dönmüş olmasıdır.
geçtiğimiz dönemlerde de (neden 4-4-2, meselesinde) sık sık bahsedildiği gibi kabala düzülen kadromuzda ileriye doğru oynamayı bilen ve seven yegane iki oyuncumuz azo ve mustafa kayabaşını satıp, defansif özellikleriyle beğenimizi kazanmış özgürden ileriye çıkmasını beklemek akılcı değil..
eldeki imkanları karşılaştırdığımızda, bir zamanlar şampiyonluğa oynaması gereken tek takım olarak gösterdiğimiz gençlerbirliğimizin az zamanda çok hızlı düşüşünün altında yatanda bu zihniyet değilmidir?. onların beş paraları yoktu. parasızlıktan yeni yaptırmakta oldukları stadlarına işçiler tarafından ezeli rakiplerinin bayrağını dikmekle tehdit edildiler. alt yapıdan çıkrabildikleri bir ismi göklere çıkarırken biz malzemecisi ve masörüde dahil 3. ligden süperlige değil bir oyuncu bir takım çıkardık.. ve bu dediklerimiz hala hatırlanacak kadar kısa bir süre önce oldu..böylesi bir kepazeligde gelinen noktada başarıyı sadece satabiliyor olmak olarak anlayan, çağın çok gerisinde kalmış yönetimimiz bize son yıllarda ancak kümede kalmış olmayı başarı olarak sunabilmektedir..
işin çok daha üzücü kısmı renk aşkına bu bölüm asla sorgulanmamakta kulübümüz için yapılan bu eleştiriler yine kulübümüz aşkına durumdan en çok etkilenen taraftarlarca göğüslenmektedir.
cevabını vermesi gerekenler susmakta, renklere gönül verenler diplerden bişeyler çıkarmaya çalışmaktalar.. iyide biz bunları çemizgezeksporun başarısı için söylemiyoruzki.. hem bunu söyleyen bizanslıda değil..
canımızdan çok sevdiğimiz kulübümüzü yönetmesi için kimlere teslim ettiğimizi sorgulamak geleceğimiz açısından daha akılcı olmazmı?.
Konu MehmetGUNER tarafından (03-Sep-2013 Saat 14:20 ) değiştirilmiştir. Sebep: işte..
Hakemi genel olarak değerlendirmeyeceğim ama penaltı konusunda biraz ortada kaldım. Verilebilirdi de verilmeyebilirdi de. Fakat Metin Diyadin'in kontrolünü kaybetmesi bence çok kötü. Aklıma Fatih Terim geliverdi. Bize yakışmıyor diye düşünüyorum böyle hareketler. Her şeyden çok ihtiyacımız olan şey kontrol. Nasıl tribünde verilecek tepkilerin dozu konusunda hemfikirsek sahada da öyle olmalı diye düşünüyorum.
penaltı pozisyonu fauldü. ceza alanı içinde havadaki futbolcuya yapılan bu küçük dokunuşun daha önce hiçbir hakem tarafından verilmemesi hocamızı çıldırttı diye düşünüyorum.
ama esas çıldırması gerekenleri sevgili göktan başaran tek tek yazmış, defalarca tekrar etmeye gerek yok.
şimdi ikleme düştük işte.. maçın kaybedilmesine en büyük etken olarak gördüğümüz "birbirini nötürleştiren yanlış oyuncu seçimleri"ni bir teknik direktör nasıl yapar?.
güç dengeleri birbirine yakın olan iki ekibin maçında bu nasıl görülmez?. akhisarspor maçını oynayan takım ile karabükspor maçında amaçsızca debelen takım aynı takım mı?. hoca hangisine hükmetti?.
hacettepeden bahsettiğimiz dönemden birşey hatırlıyorum: "taçlara ve serbest vuruşlara, yani topun durduğu anlarda adam paylaşımında tabanca gibi takıma gösterdiği abartılı tepki" o zamanlarda buna bir türlü kafam başmamıştı.
bu fatih terim tavrını 18 yaşındaki bir takıma neden yapardıki hocamız?. yani şimdi bu takıma taç atsan ne olur, frikik atsan ne.. baştan 2 avans vererek başlamak varken bile..
ilk defa bu hocaya peşin yorum yapmama neden olan bu tavrını karabükspor maçında da görünce korkmadım değil..
Konu MehmetGUNER tarafından (03-Sep-2013 Saat 11:39 ) değiştirilmiştir. Sebep: işte..
Yenilgiye ragmen takımın ilk yarıdaki görüntüsü yine geçen haftaki temel stratejiyi yansıtması bakımından beni memnun etti. Geçen yıl yaptığımız gibi kapanmak ve ilk gördüğümüz sertlikte de yılıp maçı vermek yerine, kendi oyunumuzu oynamaya gitmiş bir halimiz vardı. Metin Diyadin'in gerçekleştirdiği bu dönüşümü herşeyden daha fazla önemsiyorum ve hakeme verdiği tepkiyi de yıllardır süregelen "kabullenmişlikten" bir çıkış olarak gördüğümden anlayabiliyorum. Geçen haftaki gibi yine tempoyu forse ederek ilk 45 dk ligin iyi takımlarından olan Karabük'e karşı oyunu domine ettik. Bu ilk yarı aslında deplasmanda maçı kazanmaya yetmeli, yeterdi de eğer; Zec her zamanki gibi beceriksizliği ile saç baş yoldurmasaydı. Yetenekli ama aynı zamanda bu kadar iş bilmez, adeta kalıcı bir acemilikten muzdarip oyuncu az bulunur. İlk yarıyı önde kapayıp maçı almalıydık. Bunu yapamayınca, geçen hafta maç sonrası yorumumda yazdığım şey gerçekleşti ve tempoyu yükleyemediğimiz dakikalarda düşük tempoda da etkin olabilecek kaliteden yoksun olduğumuzdan sıkıntı yaşadık.
Yine de takımın doğru yolda olduğu açık. Fakat Metin hoca stratejik olarak doğruyu yapsa da, taktik olarak hatalar yapıyor. Jimmy'i çıkarması anlamsızdı, yoyuncu değişikliklerinde hatalar yaptı. Bunun dışında daha önemli bir husus geçen hafta kazanırken de yazdığımız gibi Stancu'non sol önde oynmayacağı gerçeği.
İlla 4-3-3'de ısrar edecekse en önde, Zec'e nispetle çok daha usta bir oyuncu olan olan Stancu oynar. Ancak asıl yapması gereken bu takımı acilen 4-4-2'ye döndürmek. Zira ne 4-3-3 oynamamızı gerektirecek kalitede bir 10 numaraya, ne de çok etkili açıklara sahibiz. Oysa elimizde tam 4-4-2'ye uygun orta oyuncuları var.
Bu hafta Gosso'nun olmaması da daha etkili olamamamızda etkendi. Özgür iyi oyuncu, ama bana sorarsanız sitede şu ana dek underrate edilen Gosso açıkça daha iyi...
zec in kalitesiz bir topçu olduğunu ben zaten yıllar önce anladım.onun kalitesi anca 2.liğ düzeyinde.bankasyada bile iş yapamaz.birde cavcav ve cem onuk ikilisi buna dünyanın parasını vermişler.yani faka bastılar.bilmiyosanız bize sorun.bedava size akıl veririz.kimi alıp almıyacağınızı söylerik.
kısaca bu kadro kesinlikle vasat bi kadro ve hiçbir başarı şahsen beklemiyom.dengesiz bir takım var.bakın yaklaşık 10 gün sonraki ankaradaki maçta gb galip gelir büyük ihtimal ama dışarda gene bir mağlubiyet %80 garanti.ilk yarı anca 20 puan bekliyorum.fazlası mucize olur.
ermin zec ligin üst sıralarına oynayacak bir takımın santroforu değil ama öyle bahsedildiği gibi çokda yeteneksiz bir oyuncu hiç değil..
hatta oyuncu evsaf ve vasıflarına göre dikkatlice hazırlanmış bir hücum planı olanı takımlarda, üçlü forvetin santroforu olarak iş yapar..
esas geçen seneden beri söylenen birşey varsa oda bu oyuncumuzun solaçık değil, tam bir santrofor olduğudur.. onu solaçıkta oynatmanın önümüze getirdiği zararlardan biride bu dediklerinizdir.
rakip ceza sahası üzerinde ve çevresinde topla buluştuğu anda önünü açıp, köşelere vurması çok büyük özellik.. ama söylediğimiz gibi topla buluşturulabilirse..
ha bu arkadaşımızdan topu alıp rakip kaleye inmesini, adam eksiltmesini, top sürmesini beklerseniz.. beklemeyin yapamaz.. yapacak olsaydı cavcav ilk önce onu satmış olurdu..
üçlü forvet oynuyoruz ama üçlü forvetin kanatlarında oynayan solaçık ve sağaçığımız santrofora küskün.. söylermisiniz bana bizim gibi yetenekleri sınırlı oyuncularla mücadeleye tutuşan takımlar nasıl gol atacak?. özellikle orta saha ve forvet hattında dayanışma olmadan biz bu işin altından nasıl kalkacağız?.
kendisine ancak solaçıkta yer bulunmuş stancu solaçık değil.. sağaçık mevkiinde biraz olsun kıpırdanma gösteren jimmy durmaz'ın ise bu taraklarda hiç bezi yok..
forvet hattında dayanışma şart.. asist ilk önceliğimiz olmalı.. bizim gibi takımların bundan başka şansı yoktur..
biz neden bahsediyoruz sezon başından beri: bizmi girip söyleyeceğiz bunları?.
akhisarspor maçında takımın hangi özelliğini takdir etmişiz: dayanışmasını..
benim gözümde kaliteli topçu rakip kaleye inebilmeli,adam eksiltebilmeli,topu sürmeli... bunları mutlaka yapabilmeli.bunları yapamazsa bankasya değil 2.liğ topçusudur.cavcav ın satma olayına gelince zaten problemin ana kaynağı cavcav ve cem onuk ikilisinden kaynaklanıyor.bu ikisi istifa edip gitseler bu takım kesinlikle her sene iddia ediyorum ilk üçe oynar.cavcav eski cavcav değil.10 sene önceki cavcavdan 180 derece dönüş yapmış bambaşka bir adam var başkanlık koltuğunda.cavcav klübün sahibi de değildir.kimse bu klübün cavcavın özel mülkü olduğunu snmasın.
cxem onuk a gelince bu adamda kendi ağzıyla yıllar önce başarısız olduğunu şu sözleri ile itiraf etti."internet çıktı ben kaliteli topçu bulamıyorum."ve bunu itiraf eden adamı cavcav tekrar menejer yapıyor.milletin yazdığı yorumları okuyorumda herkes şu oynasa daha iyi olur falan boş laflar ediyorlar.kim oynarsa oynasın kaliteli diyeceğimiz tek bir eleman yok.hepsi vasat düzeyde.zaten son 10 sene gb liği nerde bitirmiş bakınca anlaşılır.
CAVCAV, ONUK İSTİFA.Statda yeni sloğan bu olmalı.yada figüran vasat bir gb ye devam.herkes bir ciddi olarak düşünmeli.
hocam yerden göğe kadar haklısın.
4-4-2 miş 4-3-3 müş 3lü forvetmiş
cavcav ve cavcav kafasındakiler durduğu sürece hikaye aslında
acı ama gerçek:
ne cavcavdan ne onuktan ne de biz taraftardan bir cacık olmaz
çok güzel..
zaten yazılarımı takip eden arkadaşların bildiği üzere bu dediklerinizi yıllar önceden gelen bir süreç içerisinde söylemekteyim.
benim yazdıklarımı sorgulayan bir arkadaşımın başka bir sonuca varması mümkün değil.. gerçi bu kulüpte nereden başlarsak başlayalım yönetilememe sorununa çıkıyoruz.. oda ayrı..
ayrı tutulması gereken bir mesele varsa ki; bende bu maç topiğinde ona dikkat çektim..
bu dediklerinizin ermin zec ve salt karabükspor maçı özelinde nereye koyacağız?.
o deiklerinizin tamamında sizinle beraberim ama şu anda kötü yönetilen kulübümüzün takım kadrosunda elimizde kalan oyuncular bunlar..
kural ne kural: aklımızdan geçenlerle değil, elimize geçenlerle mücadeleye devam etmek değilmidir?.
şu anda da elimize geçenler bunlar ve bunları ancak oyun yapılarına uygun bir sistem içerisinde oynatarak bişeyler yapabiliriz..
kötü yönetildiğimiz ayrı.. bu kadroyla bile kulübüzün adına yakışır şekilde mücadele edebileceğimiz ayrı bir mesele..
sonuçte cavcav gidecektir ama bu kulübün adı ve mücadele tarzı kalacaktır..
İstifa etmek büyük bir erdemdir!
Yetkileriniz
Alıntı
Paylaş