İşin şaka kısmı bir yana Kara takım kadrosu çok maç fazlası olan canlı oyunculardan kuruluydu. Bir de bir kişi eksik oynayınca 3-1 bile bizim için büyük başarı.
O da kalecimiz sayesinde tabi... :-)
Neredeyse 9-10 senedir halı saha yapmamış ve aylardır da yürüyüş ve koşuyu bırakıp göbeği salmış birisi olarak defans ve önliberoda kendimi ısınmadan hırpalayınca ve bir de üstüne maç çıkışı kıyafet değiştirmeyip rüzgar yiyince tabiri caize ertesi güne Robocop gibi kalktım. Kas ağrılarından sabaha kadar uyuyamadım.
Defansta benden hamlık bakımından çok da farkı olmayan Ahmet Ay ile koştuk durduk. Ahmet de üstüne düşen görevi fazlasıyla yapmaya çalıştı.
Bülent'in gece hayatına takılmaktan!!! dolayı formsuz kalıp sürekli düşüp çimleri öpmesi, golcümüz Serdar'ın rakip 18'den dışarı çıkmaması, Özhan-Gökhan kardeşlerin süper passız oyunları, bitirici santraforumuz Maide'nin oyuna erken havlu atması hep Al Takım handikapı olarak göze çarptı. Bir kaç takviye ve biraz antremanla dengeyi yakalayabiliriz sanırım. ;-)
Gerçi haftaya maç saati muhtemelen Datça'da olacağım ama..Al Takım toparlar diye ümit ediyorum.