Kabul edilmelidir ki, takımımız bu sezonu inişli çıkışlı bitirecek. Sezona kötü bir başlangıç yapmış, beklenmeyen puanlar kaybetmiş, hoca değiştirmiş, bir anda yükselişe geçmiş, sonra peşpeşe iki maç daha kaybetmiş genç bir takımdan istikrar beklemek de haksızlık olmalı.
Böyle bir takımın kaptanı olmak ise, normal işleyen bir takımın kaptanı olmaktan da zor olmalı. Hele genç bir kaleci için.
Ramazan'dan, - başbakanlık da dahil-, çok şey bekliyoruz. Ben de zaman zaman deneyimli bir yabancı (yerli olmadığı için) kalecimiz olmasının başta sevgili Ramazan olmak üzere tüm takıma çok katkı sağlayacağına inanıyorum. Ama kale sahası dışında da deneyimli, özellikle zor zamanlarda takımı çekip çevirecek oyunculara ihtiyaç olduğu açık.
Antep maçının 2. yarısında, biz 2-1 gerideyken Mehmet Özdilek kenardan hep ileri - ileri işareti veriyordu ama saha içinde kendisini bu konuda 'yetkili' hisseden futbolcu yoktu sanki. Oysa geçen sezonda bu görevi yapan, Cem Can, Azo, Hurşut, sonra Fleminks gibi birden fazla isim vardı.
Kuşkusuz Ramazan veya başka bir oyuncunun, hata yaptığında eleştirilmesi doğaldır, hatta oyuncumuzun ders çıkarması için faydalı da olabilir. Ancak bu takımın taraftarı olduğumuz sürece bu oyuncuların (bugün bu çocuklar, yarın başkaları) kendi çocuklarımızdan pek de farkı olmamalı. O halde, kendi çocuklarımızın hata yaptıklarını düşündüğümüzde onlara nasıl yaklaşıyorsak, takımımız oyuncularına da, onları incitmeden, onları anlamaya çalışarak yaklaşmalıyız diye düşünüytorum.