Gösterilen sonuçlar: 1 ile 25 ve 28

Konu: 2016-17 Süper Lig 1. Hafta / Gençlerbirliği - Gaziantepspor

Hybrid View

  1. #1
    ALKARA Abreg Çelem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Samsun
    Mesajlar
    336

    2016-17 Süper Lig 1. Hafta / Gençlerbirliği - Gaziantepspor

    2016-17 Süper Lig 1. Hafta Maçı

    GENÇLERBİRLİĞİ GAZİANTEPSPOR


    21 Ağustos 2016 Pazar, 19:30
    19 Mayıs Stadı

  2. #2
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    17 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Sincan/Fatih
    Mesajlar
    334
    Sezonu 19 Mayısta açıyoruz. Hangi statta bitiririz kimse bilmiyor.

    Tsyd maçlarında eksiklerimizi gördük. Özellikle bir santrafor şart. Skalason ayrılmış, yeri çok dolmaz bir oyuncu değil. İleri uşta Muriç-Stancu berabermi oynayacak veya tek santraformu başlıyacağız bunu da merak ediyorum.

    Kazanıp sezona iyi başlamak temennimiz.

  3. #3
    Bizim açımızdan zor gibi gözükse de, TSYD finalindeki oyun düzeyi bile kolay kazanmamıza yetecektir.
    Yeni transferlerin ilk 11de çok fazla forma bulabileceğini düşünmüyorum. Evet, Vedat-Stancu ikilisini açıkçası ben de birlikte görmek isterim.
    Bu yıl yine çok da keyifli başlamadığımız bir yıl oluyor. Pek sanmıyorum ama umarım sonu güzel biter.

  4. #4
    ligin ilk haftasının ne kadar önemli olduğunu gördük. ç.rize karşısında ilk maçı 2-1 önde götürürken 3-2 yenildik, son dakikalarda iki gol yediğimiz çok da talihsiz bir mağlubiyetti. o ilk devre biz 13 puan toplayıp kötü bir devre yaşadık, rizespor ise biraz da o maçın öz güveni ile 24 puan toplayıp ilk yarıyı çok iyi bir yerde bitirdi.

    ligin ikinci yarısında ise geriye düştüğümüz maçı son dakikalarda bulduğumuz golle kazanıp yakaladığımız hava ile 32 puan topladık. bu kez ç rizespor son dakika golüyle mağlup olarak başladığı devrede yalnızca 13 puan topladı. geçen sene ile ilgili, ligin ikinci yarısının ilk maçında djalma rize'ye o efsane 3. golü atamamış olsa, takım küme düşmüştü diyen kişilere hala rastlarsınız. yine ilk yarının ilk maçında son 4 dkda o golleri yemesek 20-25 puan toplardık diyenler de vardı.

    bu nedenle ligin ilki olması nedeniyle g.antep maçı çok önemli. iyi başlarsak iyi gideriz. g.antep bu ligin en kötü yönetilen takımı ve ben pazar günü kazanacağımızı umuyorum.

  5. #5
    Cavcav'ın "kalkışma" babında açıklamlarının ardından bizim açımızdan oldukça zor geçeceğini düşündüğüm maç. Umarım Üzülmez kulaklarını bu saçmalıklara tıkayıp futbolcularını iyi bir şekilde maça hazırlamayı başarır. Yoksa alınacak bir mağlubiyet Üzülmez'in sonunu ve Cavcav'ın isteğini hızlandırabilir...

  6. #6
    Klasik bir söz söyliyeyim.
    Maç sahada kazanılır.
    Çok koşacak, çok çalışacağız.
    Hiç bir maç garanti değildir.
    Bunları yaparsak maçı alırız.

    Canım Gençler'ime başarılar.

  7. #7
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    20 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Kızılay
    Mesajlar
    310
    ibrahim deli.. vallahi de deli, billahi de deli.. normal zekalı bir insan bunu yapamaz..
    biz olsak şu ortamda ikibin bahane bulmuştuk.. hoca çıkıp basıyor ve alıyor.. delilik işte..

    şimdi puan cetveline baktımda; nasıl başlarsa öyle bitermiş..
    önümüzde yer alan takımlardan akhisar belediye beslemesini rahat ekarte eder bizim deli.. geriye bizi zorlayabilecek bir tek beşiktaş görünüyor..
    gene iki takımın çekişeceği, diğerlerinin figüranlık yapacağı veya onuda yapamayacağı sıkıcı bir sezona hoş geldiniz..

  8. #8
    Alıntı MehmetGUNER demiş ki... Mesajı göster
    ibrahim deli.. vallahi de deli, billahi de deli.. normal zekalı bir insan bunu yapamaz..
    biz olsak şu ortamda ikibin bahane bulmuştuk.. hoca çıkıp basıyor ve alıyor.. delilik işte..

    şimdi puan cetveline baktımda; nasıl başlarsa öyle bitermiş..
    önümüzde yer alan takımlardan akhisar belediye beslemesini rahat ekarte eder bizim deli.. geriye bizi zorlayabilecek bir tek beşiktaş görünüyor..
    gene iki takımın çekişeceği, diğerlerinin figüranlık yapacağı veya onuda yapamayacağı sıkıcı bir sezona hoş geldiniz..
    Vaayy, Mehmet Abi'mden yeni sezon öncesi böyle iddialı yorumlar okumak heyecanlandırdı beni. Demek ki kadromuzun kalitemizin ve potansiyelimizin zirveye oynayacak seviyede olduğunu düşünen tek kişi ben değilmişim. Allah gönlüne göre versin Abi'ciğim. Umarım aynı hocayla sezonu tamamlarız da hevesimiz kursağımızda kalmaz.

  9. #9
    Stancu ve Muriç'in golleri ile 2-0 kazandık. Maçın sonlarında zorlandık ama girdiğimiz sayısız pozisyonu cömertce harcamasaydık çok farklı bir skorla kazanabilirdik. Serdar bence maçın yıldızıydı.

  10. #10
    Dün İbrahim hocanın teşhisi çok güzel olmuş.
    "Takım iyi de olsa kötü de olsa kulüpte hep bir kaos havası var, bunu anlamıyorum" diyor.
    Biz buna senelerdir Cavcavizm diyoruz...
    Takım ister iyi sonuç alsın ister almasın, bir şeyler onun belirlediği limitlerden daha pahalıya gerçekleşiyorsa veya kendi kafasındaki şablonun dışında bir yoldan ilerliyorsa Cavcav illaki ortadaki durumu bozuyor.
    Dün görünen o ki, şu aşamada direkt takıma etki edecek tek transferimiz Vedat Muriç. Gerisi, ya ilerisi için "parlar da satarız" mantığıyla alınmış adamlar ya da "az paraya alalım belki tutar" mantığıyla alınmış adamlar.
    Dolayısıyla hoca da dün kendi bildiğini okudu ve geçen sezonun ikinci yarısından itibaren oturttuğu şablondan ve oyuncu tercihlerinden şaşmadı. İşini garantiye aldı... zaten yeni gelenlerin de eski takımdakileri kesecek hali yoktu.
    İşin güzel yanı iyi bir defans kurgusu oturmuş durumda. Çok fazla gedik vermiyoruz.. hem stoperler hem de kaleci iyi iş çıkartıyor.
    Orta saha da İrfan ve Selçuk'un yaratıcı oyunu ile geçen senenin ilk haftalarındaki kurgusuz oyuna göre daha ne yaptığını bilen bir görüntü veriyoruz. Landel ise enerjik ve her tarafa koşup gedik kapatıyor... Fakat Selçuk veya İrfan'ın sakatlık, ceza gibi durumlarda oynayamaması halinde takımı yönetecek adam eksikliği duyabiliriz. Alternatifsiz duruyorlar...
    Solda Serdar boş alan buldukça olumlu işler yaptı. Fiziğini ve devamlılığını arttırırsa iyi olacak. Sağdaki Matei ise hem güçsüz hem de daha takıma alışamamış durumda. Ya Antal gibi olacak ya da Djalma gibi.. bekleyelim. :-)
    Golcülerin gol vuruşlarındaki fırsatçılıkları ve ustalıkları, Hopf'un ters elle uçup çıkarttıkları, Aydın'ın yılmayıp formayı bulması ve verdiği gol pasının güzelliği göze batan anlardandı.
    Sonuca gelirsek... Geçen seneye göre daha iyi başlayacağımız belliydi, takımın çıtası belirli bir noktaya gelmişti ve düşmeyeceği belliydi. İbrahim hoca 1-2 hafta daha iyi sonuçlar alıp sabredebilirse yerini sağlamlaştırır ve keyifli bir sezon izlemeye devam ederiz. Ama illaki transfer diye ısrar eder ve bir kaç puan kaybederse o zaman yeni bir teknik direktör gelir ve hocanın şu ana kadar yapığı birikimi iyi kullanıp kullanamayacağını bilemeyeceğimiz, soru işareti dolu bir döneme gireriz.

  11. #11
    Stancu attı, Hopf Kurtardı, gelenek değişmedi...

    Evet maçın özeti aslında bu.
    Beklendiği üzere İbrahim Üzülmez geçen yılın kadrosuna dokunmadan, yeni transferlerden sadece Matei'yi ilk 11 e alarak maça başladı. Bence de doğru bir yaklaşımdı çünkü ne olursa olsun -şimdilik- kapalı kutu olan yenilere bel bağlamak zar atmak olurdu.
    İlk 15 dakika golü bulana kadar ve golün 5 dakika sonrasına kadar çok etkili oynadık. Adeta gol geliyorum diyordu zaten.
    Sonrasında ise maçın (ve sezonun ) başında olmamız klasik rolantiye alma taktiğini biraz erken başlatmamıza neden oldu.
    Rakip duran toplar ile sonuca gitmeyi hedefiyordu çünkü Antep eski antep değil ve açıkçası akılda laşan bir oyuncularını da göremedim.
    Hopf maçın adamıydı. Maç 1-0 iken doksandan iki top çıkardı ve oyunda dengenin değişmesine izin vermedi. Takım olarak istekliydik, çalışkandık.
    Çok öne çıkan bir oyuncumuz olmadı. Sonradan oyuna giren Aydın ve Vedat ortak yapımı bir gol bulmamamız da kulübe zenginliği açısındann da sevindiriciydi.
    Maçın ardından İbrahim Hoca'yı takip ettim: Takımı trübünlere gönderdi ve taraftarın kendisini çağırmasını bekledi.
    Özetle, kazananı belirleyen ''kadro oturmuşluğu'' oldu. Bu stabil yapı bize yararken, rakibin dezavantajı oldu.

  12. #12
    ALKARA Erdem Ceydilek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Ankara, Turkey, Turkey
    Mesajlar
    262
    Sezona galibiyetle başlamak, bizim gibi yeteneği ve kapasitesi olmasına rağmen bunu özgüven ve soğukkanlılıkla harmanlayamayan ekipler için önemlidir. Bu nedenle Antep karşısında alınan 3 puanın kıymeti büyük.

    3 puanın ötesinde oynanan futbol ve takımdaki tüm oyunculardaki iştah da çok olumlu. Oynadığı toptan keyif almayı isteyen, dikine oynayarak bir an önce rakip kaleye gitmeyi düşünen, rakip sahada "ıstıran" ve neticesinde presle birçok top kazanan bir takım vardı dün. Beceri olarak ligdeki birçok takımı oyunumuzla dövebilecek bir takımız. Yeter ki özgüvenimiz ve oyun aklımız da bu beceriye paralel olsun ve yeter ki dış faktörler (yönetim vs.) devreye girmesin. Maç sonu oyuncuların hocayı özel olarak tribüne çağırtması da biraz bu dış faktörlere mesajdı.

    Tribün olarak hala yeterli seviyede olmasa da geçen yıla oranla daha güzel bir kalabalık vardı. Demirin üstüne Nedim'in çıkması bile başlı başına bir kazanç. Takım bu "coşkulu futbolu"(içime Mesut Bakkal kaçmış olabilir) oynamaya devam eder ve iyi sonuçlar da gelirse, tribünleri 3-4 sene önceki banda yükseltme fırsatımız var.

  13. #13
    Başarıda da Başarısızlıkta da Kaos

    Filmin sonundan bir kareyle başlayalım yazıya; Gençlerbirliği, zaman zaman oyundan düşmesine rağmen, beklenenin çok üstünde bir oyun sergileyerek renktaşı Gaziantepspor’u 2-0 yendi. Maçın ardından, oynanan oyundan oldukça memnun olan taraftarlar hep bir ağızdan futbolcuları tribüne çağırdılar, üçlü çektirdiler derken, futbolcuların da isteğiyle, ağızlarından “İbrahim Üzülmez” tezahüratı dökülmeye başladı. Üzülmez yavaş yavaş tribüne doğru gelirken futbolcular onu havaya kaldırmak istediler ama izin vermedi. “Oley, oley, oley!”den sonra tribünleri alkışladı ve soyunma odasının yolunu tuttu…

    Maç Pazar akşamı oynansa da filmimiz, Başkan İlhan Cavcav’ın Salı günü basına yansıyan zehir zemberek açıklamalarıyla başladı. Bir önceki sezon, ilk devreyi 13 puanla kapatan ve tarihinin en kötü ilk yarı performansını çizen Kırmızı-Siyahlıların başına, deneyimsiz İbrahim Üzülmez gelmiş ama büyük bir mucize eseri kulübü Süper Lig’de tutmayı başarmıştı. Buna rağmen, sezonun başlamasına birkaç gün kala Cavcav’ın hedefindeki isimlerin başında genç teknik adam vardı. Üzülmez’in Beşiktaş’ın sembol isimlerinden biri olması da haberi devleştirmeye yetmişti ama Gençlerbirlikliler özellikle son 10 yıldır başkanın bu tarz çıkışlarına alışkındılar. O yüzden Cavcav’ın “tekerleğe çomak sokmasına” kızıyorlar ama şaşırmıyorlardı!

    Açıklamaları okuduğum an ben de çok sinirlendim ama inanın gram şaşırmadım. Çünkü bu ne ilkti ne de son! Benim asıl aklımı kurcalayan ise, teknik adamın ve haliyle takımın Antep maçına nasıl bir psikolojiyle çıkacağıydı. Malum Gençlerbirliği son iki sezondur, ikinci hafta sonunda teknik adam kovmakla ününe ün kattı(!) o yüzden ilk hafta alınabilecek bir mağlubiyet sonucunda teknik direktörün gönderilmesi kamuoyu için de sürpriz olmazdı herhalde!

    Takım sahaya çıkarken ilk 11’deki 5 oyuncunun, Ahmet Oğuz, Uğur Çiftçi, Ahmet Yılmaz Çalık, İrfan Can Kahveci, Bogdan Stancu, 3+ sezondur Alkaralar forması giyiyor olmasından ötürü bir yandan şaşkınlık bir yandan da büyük bir sevinç duyuyorduk. Çünkü oyuncu konusunda sürekli ve bol dalgalı sirkülasyonların yaşandığı Gençlerbirliği için bu, alıştığımız bir durum değildi.

    Maçın hemen başında Kırmızı-Siyahlıların rakip üzerinde kurduğu bitmek bilmez baskının meyvesini 14. dakikada ceza alanı içinde Çalık’ın indirdiği nefis pası Stancu’nun gole çevirmesiyle yedik. İştahlı oyun hepimizin aklına 2002-2003 sezonunu getirmişti. Golden sonra baskı bir süre daha devam etti ama sonrasında takım oyunu rölantiye almaya başladı. Son 10 dakika yeniden baskılı oynandı ve ilk yarıyı önde tamamladı. Defans hattının sıkı duruşu, orta sahanın üretkenliği ve daha önemlisi ileri uç elemanlarıyla uyumu son derece heyecan vericiydi. İrfan’ın klas hareketleri, Serdar Gürler ve Matei’nin hızlı top taşımaları, Landel’in top kesiciliği, Selçuk’un geçen sezonki gibi joker eleman olarak her mevkie verdiği destek baskılı oyunun sebeplerindendi.
    Gençlerbirliği’nin, defans mı, yoksa ofans mı oynayacağına bir türlü karar veremediği ikinci yarının ilk dakikalarında Antep baskı kurmaya başladık. Hopf’un sol doksana gelen topu ters elle çıkarışı görülmeye değerdi. Pozisyonun ardından Gençlerbirliği yeniden ipleri ele aldı. Selçuk’un çaprazdan kullandığı serbest atışın uzak direk dibinden dönmesi ve Matei’nin bomboş bir pozisyonu harcamasının ardından bir kere daha Hopf’un yine sol doksana gelen topu ter elle çıkarışını izledik. Maçın sonlarına doğru Muriqi’nin çaprazdan yapıştırdığı gösterişli şutu filelerde gördük ve maç da 2-0 tamamlanmış oldu ve yazının ilk paragrafını hep birlikte izledik.

    Filmin son sahnesinde Üzülmez, “Gençlerbirliği'nde gündem ve söylemler bitmiyor. Kulüpte hep bir kaos var. Nedir bu anlamadım, başarıda da başarısızlıkta da kaos…” dedi ve ekran karardı.

    Tribünleri boşaltırken, sonunda bizi anlayan birinin çıkmasından ötürü seviniyorduk. Gençlerbirliği’nin 2006-07’den bu yana puan cetvelinde 9 (yazıyla dokuz)’unculuktan yukarıya çıkamıyor olmasının en büyük sebebi, bu bitmeyen kaos ortamı değil mi?

    Oysa bizim tek ihtiyacımız olan, dün maçın sonunda futbolcular ile teknik direktörün ortaya koyduğu birlikteliğin tüm kulübe yayılmasıdır ki, ancak bu şekilde başarıya ulaşılır! Tabi ki eğer istenen başarıysa!

  14. #14
    Maçın ilk düdüğünden itibaren gol gelene kadar rakibi boğan, rakibe top kullanmasına izin vermeyen, her bölgede basan bir takım vardı. Takımın bu istekli başlangıcı gol geliyor diye bağırdı. Takım golü attıktan sonraki 10-15 dakikalık bir zaman aralığında vitesi düşürdü ve geriye yaslandı. Harcadığımız pozisyonlar ve rakibe verdiğimizin duran toplar tribünde bir tedirginlik yarattı. Maçı daha önce koparabilirdik ama bunu değerlendiremedik. Hopf maçın gidişatını etkileyen oyuncuydu. Hopf dışında Landel ve Serdar sahanın diğer iyi oyuncularındandı. İrfan'ı izlemek ise büyük bir keyif.

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •