Başta Serkan olmak üzere;
Yapılan tezahüratların etkisi, etik olup olmaması o anın ve ortamın etkisine göre değişebilir.
'Tüpkafa' tezahüratı da bir başkasına göre etik olmayabilir ve belki ceza da verilebilir.
Hatta 'acemi hakem' sözüne bile ceza verilebilir. Yani ne yaparsak yapalım karar alıcının subjektif yaklaşımını engellemek mümkün değil.
E ne yapabiliriz?
Maç öncesi veya sezon öncesi bir araya gelip Yapılacak Tezahüratlar başlıklı bir tartışma sonucunda karar alınabilse bu tartışma belki olmazdı. Ama bu da çok idealist bir yaklaşım ve trübündeki anlık reaksiyonu hiç bir zaman sonlandırmaz.
Bence bizim trübünde artık uygulayarak gelenek haline gelmiş olan oto-kontrol yeterli: Sağdan soldan (bazen benden) gelen çıkışların, özellikle demirin üstünde galeyana gelip küfüre başalayanların ''şşşşt-hooopp, ayıp, yapmayın'' tarzı tepkilerle durdurulma yoluna gidilmesi bizi korumaya yeter...
Haa bu arada herşeyi çok ince düşünüyoruz. Böyle ince gören bi bilardocu olsun, sayı kıralı olur.