Bu durumda iyimser olmak çok zor ama yine de umutlu ve iyimser olmaya çalışıyorum. Her şeye rağmen toparlanmak için bir şansımız var. Kendi sahamızdaki Sivasspor maçı ile deplasmandaki Eses maçı altışar puanlık maçlar, hatta daha fazlası... Final niteliğindeki bu maçları kazanırsak ve kendi sahamızda oynayacağımız Fenerbahçe ile de hiç olmazsa berabere kalırsak, ilk yarıyı 19-20 puanla kapatırız ve devre arasında çok iyi çalışıp kondisyonumuzu yükselterek ikinci yarıda daha iyi sonuçlar alabiliriz. Bu üç maçın ilk ayağı olan Sivasspor maçı bu bakımdan çok önemli... Akhisar Belediyespor'a yenilip 10 puanda kalan Sivasspor'u yenersek 16 puana ulaşırız ve aramızdaki puan farkını 6 puana çıkartırız.

Bu arada sitemiz tüm taraftarlara açık olduğu için buradan sosyal medyada yorum yapan bazı taraftarlarımıza bir eleştiride bulunmak istiyorum. Teknik Direktörümüz Mehmet Özdilek'e, ağıza alınmayacak sözlerle hakaret ve küfür etmek çok yanlış ve Gençlerbirliği taraftarına yakışmayan bir davranış... Hocayı uygun bir üslupla eleştirebilirsiniz, görevde kalmasını istemeyebilirsiniz, istifaya davet edebilirsiniz; bu gayet doğal... Ama küfür ve hakaret etmeyi, aşağılamayı anlamıyorum ve sonuçta zaten sıkıntılı ve moralsiz olan takıma zarar vereceğini düşünüyorum. Çünkü hoca da futbolcular da sosyal medyadaki yorumları okuyorlar ve ister istemez etkileniyorlar. Bence, sosyal medyada hakarete uğrayan ve aşağılanan bir teknik adamın takımına hakim olması, futbolcular üzerinde otorite kurması, söylediklerini yaptırabilmesi çok zor...