Gösterilen sonuçlar: 1 ile 25 ve 34

Konu: 2013 - 14 / Süper Lig 8. hafta / Gençlerbirliği - Kasımpaşa

Hybrid View

  1. #1
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    19 Jul 2013
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Mesajlar
    35

    2013 - 14 / Süper Lig 8. hafta / Gençlerbirliği - Kasımpaşa

    2013/2014
    Süper Lig 8. Hafta Maçı

    GENÇLERBİRLİĞİ - KASIMPAŞA

    19 Ekim 2013 Cumartesi, Saat: 19:00
    Ankara 19 Mayıs Stadı


    * Şu dakikaya kadar kimse bu başlığı açmadı. Sebepleri muhakkak vardır yalnız; ben bu başlığı açtığımda maçta dakika 84 ve 3-1 mağlup durumdayız...

  2. #2
    C Blok'un istilasından dolayı maçı D Blok'tan izlemek zorunda kaldık.. Pozisyonları görmek için bir ayağa kalkcaz bir oturacaz derken maçtan da keyif alamadık.. Zaten keyif alınabilecek bir durumda yoktu ortada.. İyi başlayan mücadele duran toptan da olsa golü getirdi ama yediğimiz golden sonra soğuk kanlı olamadık.. Takımdaki lider oyuncu eksikliği bariz bir şekilde belli oldu.. Gereksiz telaşla maçtan koptuk.. Sene başında ideal kadro kurma çalışmalarımızın anlamsızlığı zamanla ortaya çıkıyor.. Bugün Gosso'da Nizamettin'de Mervan'da, Stancu'da olsa kadroda değişen bir şey olmazdı.. İsim isim oynayan oyuncuların performansını değerlendirmeye gerek yok.. Her zamanki gibi takım olarak isteksizdik.. Kasımpaşa haklı bir galibiyet aldı..
    Konu celiltoruner tarafından (20-Oct-2013 Saat 00:22 ) değiştirilmiştir.

  3. #3
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    17 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Angara'nın göbüğü
    Mesajlar
    177
    Hava çok soğuk değildi ama yine de teknik heyet kulübede, takım sahada ve taraftar da tribünde dondu kaldı.
    Taraftar faturayı yönetime kesti ama bakalım yönetim faturayı kime kesecek.
    Devre arasına kadar 13-14 puan toplarsak kümede kalma umudumuz olur.
    Çekirge bu defa sıçrayamayabilir.

  4. #4
    Yönetim, futbol takımı, diyadin hoca onca kişi bizi hayal kırıklığına uğratırken asıl yaşadığım hayal kırıklığını bu sayfayı açtığımda gördüm... Beklerdim ki gençlerbirliği taraftarları alkaralar grubu ciddi bir tepki göstersin, en azından bazı şeylerin yapılması konusunda tartışılsın ama yok... Şaka gibi kimsenin umrunda değil... Ermin'in 90 dakika boyunca tek forvet oynamaya muhtaç bırakılmasını, gençlerbirliğinin bu yıl lige forvetsiz başlamasını, Sırbistandan alınan saçma sapan oyuncuları, ligin en iyi 5 sol bekinden biri olan Tosic'in ligin başından beri stoper oynamasını, takımın orta sahada pas yapamamasını, kaleci Ramazan'ın saçma sapan hatalarını eleştirmicem... Koskoca 90 yıllık klübün küme düşmesine seyirci kalan Ankara halkının duyarsızlığı asıl eleştirilmesi gereken.

  5. #5
    Alıntı canberk_demirkan demiş ki... Mesajı göster
    Yönetim, futbol takımı, diyadin hoca onca kişi bizi hayal kırıklığına uğratırken asıl yaşadığım hayal kırıklığını bu sayfayı açtığımda gördüm... Beklerdim ki gençlerbirliği taraftarları alkaralar grubu ciddi bir tepki göstersin, en azından bazı şeylerin yapılması konusunda tartışılsın ama yok... Şaka gibi kimsenin umrunda değil... Ermin'in 90 dakika boyunca tek forvet oynamaya muhtaç bırakılmasını, gençlerbirliğinin bu yıl lige forvetsiz başlamasını, Sırbistandan alınan saçma sapan oyuncuları, ligin en iyi 5 sol bekinden biri olan Tosic'in ligin başından beri stoper oynamasını, takımın orta sahada pas yapamamasını, kaleci Ramazan'ın saçma sapan hatalarını eleştirmicem... Koskoca 90 yıllık klübün küme düşmesine seyirci kalan Ankara halkının duyarsızlığı asıl eleştirilmesi gereken.
    Ligin başından beri her maçın başlığına sayfalarca eleştirileri yaptık. Girip okuyabilirsiniz... halihazırda orada duruyorlar.
    Bir yandan da "müneccim b..u yemiş gibi" senelerdir benzer şeyleri en ince ayrıntısına kadar "ders niteliğinde" yazıp duruyoruz. Hepsi de bir bir çıkıyor.

    Yönetim ve futbolcuların girip okuduklarını duyuyoruz. Değişien bir şey yok...
    Yönetim kendi hatalarını elbette çok iyi biliyor ve bu "duyarsız takılma" görüntüsü ile aklınca dışarısı ile muhattap olmayarak eleştirileri bertaraf ettiklerini düşünüyorlar.
    Herşey ortada...
    Şu maçla ilgili teknik olarak söylenecek şeyleri de haftalardır yazıyoruz. Senelerdir yönetimi de eleştiriyoruz. Ders niteliğinde çarşaf çarşaf mesajlar var
    Dünkü maçta beni şaşırtan tek şey Milan Similjanic'in futbolcu olarak ileriye dönük ışık vermesi oldu.
    Ha genele ait bir eleştiri yapacak olursak, "Mutafa Kayabaşı'nın bu takımda direkt oynaması gerekirken Sırp piyasasından vasat futbolcu almak da ne demek oluyor?"
    diyebiliriz fakat şu anki durumda da, elde Smiljanic gibi bir adam varken ligin bilmemkaçıncı haftasında laf olsun diye sahaya sürülmesi de ilginçmiş. Belki kurtarıcı değil ama hocanın takımı ile menajerin transferleri arasındaki takıma ait iç çekişmeleri gün yüzüne çıkartan bir işaret bu. Bizler gibi hocanın da genel menajerden hoşnut olmadığı biliniyor.
    Dünkü görüntüsünde belki de Gosso'dan daha iyi işaretler veren Milan kadroya bile giremezken Gosso bu takımda her hafta forma buluyor. Futbol ilginç yaklaşımların sergilendiği bir spor dalı, her yönüyle.

    Şu takıma sezon başında biraz farklı bir kafa ile yaklaşıp fb'li Semih'i alsalar belki de 2-3 maçı çevirmiştik. Takım oynuyor ısırıyor ama devreyi ileride tamamlayıp da ampülü yakacak bölüm takımda bulunmuyor. Golcü yok...
    Senelerdir takıma kasıtlı olarak golcü alınmıyor. Ahmed Hassan ve Youla zamanından beri takıma gelen tek golcü Fleminks'di. O da menajer ücreti bahane edilerek alınmadı.
    Süperlig'deki en vasat takımlarda bile bol alternatifli ileri uç varken lige golcüsüz başlayan bir takımın hali ne olur gayet açık, görüntüde duruyor.

    Hocanın Tosiç'i stoper oynatması, daha tecrübesi olmayan ve top kullanırken karar anlarında son hamleyi yapamayan genç ve yetenekli Uğur'a devamlı forma vermesi, Ahmet Çalık'a formayı arasıra vermesi vs. Bunları zaten herbirimiz her hafta defalarca yazdık. Hocanın stabil olması ve bazı takıntılarında ısrarı da zaten düşük gardımızı iyice düşürdü.
    Görüntü çok net.
    Artık top yönetimde.
    Bir de bizler taraftar olarak stadyumda ne derece protesto yapabildik ve yapacağız bunu da konuşmak gerek. Forumlardaki Türkiye'nin en kalemi güçlü taraftar kitlesi olmamız, görüyoruz ki sadece boş zamanlarda yapılan röportajlardaki boş bir övünç kaynağı olmaktan ileri görüntü vermiyor artık.
    Veya, madem stadyumda bağırıp düzgün protesto yapılmayacak o zaman ağır bir basın bildirisi hazırlanmalı.

  6. #6
    Metin Hoca birkaç haftadır çok gergin. Maçtan sonra "Tüm oyuncularım elinden geleni yaptı. Arada kalite farkı vardı. Özellikle ön alanda çok etkili oyuncuları var." dedi. "Bu kötü gidişe son vermek için ne yapmalı?" sorusuna " bunu konuşuyoruz. Bize düşen bir şey varsa yaparız. Sorun değil" diyerek istifa sinyali verdi. Yeni hocanın da sorunu çözemeyeceğini ima etti. Anlayana...

    Bu kadro son yıllardaki en zayıf kadromuz değil. Iki sezon önceki Billy Mehmet'li kadromuza kıyaslanmaz. Ancak rakipler eski rakiplerden daha güçlü. Işimiz zor. Ilk yarının bitmesine 9 maç kaldı. Ozan Abi'nin de yazdığı gibi bu 9 maçta 12 puan alabilirsek ve ara transferde iyi bir golcü bulabilirsek kümede kalma hedefimiz olur. Bunları yapamaz isek daha ikinci yarının ortalarında küme düşen ilk takım biz oluruz. "Isteyene istediği futbolcuyu veririz" politikasının kulübü getirdiği nokta burası.

    Süper ligde en başarısız takımının ortalama geliri 30 milyon. Başarılı takımların aldığı para 60 milyona yaklaşıyor. 1. Ligde bu rakam 5 milyona düşüyor. Geremi de dahil tüm sattığımız futbolculardan aldığımız para bir yıllık süper lig gelirine eşit. Bu durumda Aykut'u, Vleminckx'i, Azo'yu, Hurşut'u yok pahasına satıp, Ramazan'ı, Jimmy'yi, Tosiç'i pazarlamaya çalışmak ne kadar mantıklı?

    Arsen Wenger "Bir Brezilyalı yarar, iki Brezilyalı karar, üç Brezilyalı zarar" demiş. 6 Sırp oyuncuya ne diyelim? Dünyada Sırbistan'dan başka ülkede futbolcu yok mu?

  7. #7
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    29 Jul 2013
    Bulunduğu yer
    ANKARA
    Mesajlar
    14
    Onuk'un gitmesi sevindirici bir haber Cavcav da giderse eğer yeni yönetimin en azından devre arası veya sezon sonuna kadar metin hocaya fırsat tanıması gerekir. Kasımpaşa karşılaşmasındaki oyun sonrası metin hocaya verilen desteği sorgulamak gerekir diye düşünüyorum. Son olarak dün tribün içinde dikkatimi çeken "istifa" tepkilerine karşılık "şimşekler" diyerek bölmeye çalışılması garipsenicek bir davranıştı..

  8. #8

  9. #9
    Mesut Bakkal, Yılmaz Vural, Hikmet Karaman ile görüşülüyor. Mesut Hoca ve Yılmaz Hoca ile anlaşmaya daha yakınız. Mesut Hoca gelirse pozitif karakteri ve yumuşak mizacı ile takımın ihtiyacı olan moral ve özgüveni takıma kazandırır. Ligin en tecrübeli hocalarından biri oldu artık. Bence Mesut Hoca gelecek.

    Yılmaz Hoca gelirse medyada daha çok yer alırız. İstanbul takımlarına karşı iyi sonuçlar alırız.

    Metin Diyadin hocalık kariyerinde ilk defa başarısız olduğu için takımdan ayrılıyor. Uzun dönem çalışabilseydik çok faydalı olacaktı. Yazık oldu.

  10. #10
    son bir enerji ile yazıyorum. yaşananlar bütün gücümü alıp gitti sanki, oturup iki kelime yazmaya bile üşeniyorum.

    1. takımın elindeki oyuncu kadrosu bu ligde oynamak için yeterli değil. hem oyuncu kalitesinde, hem de oyuncu planlamasında ciddi problemler var. bu kadro ile sezona başlamamızda payı olan herkes de şu anki durumda suçludur. en büyük suçlu da yıllardır her futbolcuyu satmayı iş bilen, cem onuk'u 10 defa getirip kovan cavcav'dır. gençlerbirliği'nin değişmez gerçeği bu... cavcav'ın yönetim şekli bu kulübün çok büyük bir sorunudur.

    2. fakat, bu camianın en büyük sorunu gençlerbirliği'ni gerçekten çok seven ve önemseyen taraftar sayısının az olması. bakıyorum tribüne gelen herkes başka havalarda takılıyor. takımın geldiği durum ortada, bu durumda bile başka hesapların peşinde olan adamlar var. belli insanların canı sıkılır ve gönlünden böyle bağırmak geçenler "yönetim istifa" diye bağırır (bağırabilir) . ama bizde böyle olmuyor. bakıyorsun, bir grup insan bağırıyor, bir grup insan susuyor. grup olarak bağırmak ve grup olarak susmak bana çok manidar geliyor. o adamların tek başlarına karar verme becerisi ve zekası yok mu arkadaş? alkaralar ekibinde kimse birinin komutu ile hareket etmiyor. diğerleri belli ki daha organize... "maçta takım desteklenir" diyorlar, eyvallah da arkadaş o zaman neden "cem onuk" istifa deyip, cavcav'a tek laf söylenmiyor?

    3. gençlerbirliği tribününden siyasi iktidara tepki olarak bugüne kadar bağırıldı. bugünden sonra da bağırılacak. orada bir araya geliyoruz ve özellikle iktidarın tavrına ve tarzına tepki koymak görevimiz/hakkımız. ancak gençlerbirliği tribünü "hacı çok güzel siyasi slogan atılıyor, gel sen de takılırız" yeri değildir. futbolu, takımı zerre önemsemeyen adam gelip orada kendine eğlence çıkarmak için, bizim inandığımız ve değer verdiğimiz (en önemlisi de emekçiye saygıdır) ne varsa içine etmesin. rakip kaleciler oğuz'a, ertuğrul'a yapılanlar, dün tekme yiyip sakatlanan sancak'a "öpelim de geçsin" diye bağırmalar; gençlerbirliği kültürü ve ahlakına yakışmıyor. (ayrıca emek hani sizin için değerdi, o futbolcular kulüplerinin emekçisi dğeil mi?) ama tabi en beteri, 3 senedir takımın kalecisi olan, yetenekleri ölçüsünde her maçta elinden geleni yapan ramazan'la, bizim futbolcumuzla dalga geçilmesiydi. o anlarda yaşadığım utancı tarif edemem. bu utanca vesile olan herkesi kınıyorum, lanetliyorum.

    4. balık baştan kokar. bizim balık ise baştan sona kokmuş durumda. hem tribünde, hem de yönetimde çözülmesi gereken çok "zihinsel problem var" bu problemler çözülmedikçe kulübün rotası karanlıktır. ligde kalsan da düşsen de bu gerçek değişmiyor. yapılması gerekenler için herkesi "gençlerbirliği için devrimden başka yol yok" başlığına davet ediyorum.

  11. #11
    Yeni Üye
    Üyelik tarihi
    9 May 2013
    Bulunduğu yer
    Ankara
    Mesajlar
    6
    Sezon öncesinden beri kulüpte olan bitenler hakkında konuşma konusunda kabızdım, ancak sayın Cavcav' ın pervasızca kulübün teknik kadrosunun tamamına "pılınızı pırtınızı toplayın gidin" demesi, üstüne üstlük "Gençlerbirliği' ni benim kadar seven başka biri çıksın kulübü devredip gideyim" demesi müshil etkisi yaptı.
    Son düdüğün çaldığı ve mağlup olduğumuzun tescillendiği 6 lig maçında da gözümde 2 sezon önceki Soner' li, Yasin' li, Hurşut' lu günler canlandı. O günleri mumla arayacağımız kimin aklına gelebilirdi ki?
    Metin Hoca' ya bir Gençlerbirlikli olarak sonsuz saygım var, ancak kendisine kırgınım (tavşan dağa küsmüş, dağın haberi olmamış). Kasımpaşa maçından sonra yaptığı "kalite farkı var" açıklaması rasyonel olarak belki doğrudur, ancak futbol bilimi içerisinde karşılık bulabilecek bir açıklama değil. Bu takım yıllardır İstanbul çocuklarının tabiri caizse "eline verip gönderen" bir takım olarak nam salmış bir takım, Galatasaray ya da Fenerbahçe gibi takımlarla aramızdaki kalite farkı Kasımpaşa gibi bir "proje" ile aramızdaki kalite farkından daha ciddi. Ali Sami Yen' deki son lig maçı Galatasaray tarihinin en önemli maçlarından birisiydi, ona rağmen 3 puanımızı alıp kapamadık mı orayı? Ortada bu gerçekler varken "kalite farkı var" dersen sana kaba etiyle güler insanlar. Böyle bir lafı ancak kişiliği güçsüz olan insanlar söyler, ki Diyadin hocanın en büyük zaafı bu. Vizyonu stat turnikeleri kadar dar.
    Öte yandan bir Cem Onuk var, Allah kendisini bildiği gibi yapsın. Tek kelime etmeyeceğim hakkında. Cavcav' la olan ilişkileri artık yalama oldu, umarım bu son gidişi olur. Genel Menajer yerine bir Sportif Direktör lazım bize, yıllarca kovulmadan kalacak, oyuncu ve teknik direktör transferlerini kendisi yapacak, uyumlu bir takım yaratacak... Ancak o zaman bir istikrara kavuşuruz. Ha elbette bu kişi Onuk ya da Cavcav kafasında olursa oyuncuları artık kiloyla mı satarız tonla mı orası meçhul. Tabi bu benim kendi fantezim.
    Mesut hoca gelirse seviniriz hep birlikte. En azından samimi olduğunu biliriz. Yılmaz Vural gelirse Jimmy' yi her kaçırdığı pozisyon sonrası tekmeleyeceğinden Jimmy gibi bir artist bile adam olur, işimize gelir. Ha eğer küme düşürürse de üzülmeyiz, onun suçu olmaz bu.
    Son olarak değerli Alkaralar, sakın ha Cavcav gidecek gibi bi' ümit olmasın içinizde, gitmez. Ara transferde de en kötü bir Semih Şentürk lazım ki bize paçayı kurtarabilelim. Ama onu da sanmıyorum. Neyse, deplasman maçlarını TRT de izleriz, LigTv benim gibi öğrencilerin bütçesini zorluyor.
    Sevinmek için sevmeyenlerin kulübü Gençlerbirliği' nin sevgisiyle kalın. İyi akşamlar.

  12. #12
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    17 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    konya
    Mesajlar
    167
    mesut bakkal gelecekse bir daha maça gitmemize bile gerek yok.
    %100 düştük demektir.

    sevsek de sevmesek de, bu takımı sadece 2 hoca kurtarabilir.
    bunu hepimiz biliyoruz.
    buna şok etkisi deniyor artık.

    bu arada, o 2 hoca bu takıma ilk yarı kalan maçlarda 3 galibiyet, 3 beraberlik aldırır. buraya da yazıyorum...

  13. #13
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    29 Jul 2013
    Bulunduğu yer
    ANKARA
    Mesajlar
    14
    Alıntı serkan_gungordu demiş ki... Mesajı göster
    son bir enerji ile yazıyorum. yaşananlar bütün gücümü alıp gitti sanki, oturup iki kelime yazmaya bile üşeniyorum.

    1. takımın elindeki oyuncu kadrosu bu ligde oynamak için yeterli değil. hem oyuncu kalitesinde, hem de oyuncu planlamasında ciddi problemler var. bu kadro ile sezona başlamamızda payı olan herkes de şu anki durumda suçludur. en büyük suçlu da yıllardır her futbolcuyu satmayı iş bilen, cem onuk'u 10 defa getirip kovan cavcav'dır. gençlerbirliği'nin değişmez gerçeği bu... cavcav'ın yönetim şekli bu kulübün çok büyük bir sorunudur.

    2. fakat, bu camianın en büyük sorunu gençlerbirliği'ni gerçekten çok seven ve önemseyen taraftar sayısının az olması. bakıyorum tribüne gelen herkes başka havalarda takılıyor. takımın geldiği durum ortada, bu durumda bile başka hesapların peşinde olan adamlar var. belli insanların canı sıkılır ve gönlünden böyle bağırmak geçenler "yönetim istifa" diye bağırır (bağırabilir) . ama bizde böyle olmuyor. bakıyorsun, bir grup insan bağırıyor, bir grup insan susuyor. grup olarak bağırmak ve grup olarak susmak bana çok manidar geliyor. o adamların tek başlarına karar verme becerisi ve zekası yok mu arkadaş? alkaralar ekibinde kimse birinin komutu ile hareket etmiyor. diğerleri belli ki daha organize... "maçta takım desteklenir" diyorlar, eyvallah da arkadaş o zaman neden "cem onuk" istifa deyip, cavcav'a tek laf söylenmiyor?

    3. gençlerbirliği tribününden siyasi iktidara tepki olarak bugüne kadar bağırıldı. bugünden sonra da bağırılacak. orada bir araya geliyoruz ve özellikle iktidarın tavrına ve tarzına tepki koymak görevimiz/hakkımız. ancak gençlerbirliği tribünü "hacı çok güzel siyasi slogan atılıyor, gel sen de takılırız" yeri değildir. futbolu, takımı zerre önemsemeyen adam gelip orada kendine eğlence çıkarmak için, bizim inandığımız ve değer verdiğimiz (en önemlisi de emekçiye saygıdır) ne varsa içine etmesin. rakip kaleciler oğuz'a, ertuğrul'a yapılanlar, dün tekme yiyip sakatlanan sancak'a "öpelim de geçsin" diye bağırmalar; gençlerbirliği kültürü ve ahlakına yakışmıyor. (ayrıca emek hani sizin için değerdi, o futbolcular kulüplerinin emekçisi dğeil mi?) ama tabi en beteri, 3 senedir takımın kalecisi olan, yetenekleri ölçüsünde her maçta elinden geleni yapan ramazan'la, bizim futbolcumuzla dalga geçilmesiydi. o anlarda yaşadığım utancı tarif edemem. bu utanca vesile olan herkesi kınıyorum, lanetliyorum.

    4. balık baştan kokar. bizim balık ise baştan sona kokmuş durumda. hem tribünde, hem de yönetimde çözülmesi gereken çok "zihinsel problem var" bu problemler çözülmedikçe kulübün rotası karanlıktır. ligde kalsan da düşsen de bu gerçek değişmiyor. yapılması gerekenler için herkesi "gençlerbirliği için devrimden başka yol yok" başlığına davet ediyorum.
    İçimdeki derde deva oldu yazdıkların özellikle 3. madde eyvallah usta

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •