2013/2014
Süper Lig 6. Hafta Maçı
GENÇLERBİRLİĞİ - FENERBAHÇE
29 Eylül 2013 Pazar, saat: 19:00
19 Mayıs Stadı
2013/2014
Süper Lig 6. Hafta Maçı
GENÇLERBİRLİĞİ - FENERBAHÇE
29 Eylül 2013 Pazar, saat: 19:00
19 Mayıs Stadı
bu haftaki rakibimizin hocası bizi tanımıyor.. o bildiği gençlerbirliği çok eskilerde kaldı..
ama biz rakibimizin hocasını gayet iyi tanıyoruz. naçar ve kifayetsiz kadromuzla bizi nerelere taşıdığını unutamadık hattaa..
deliler gibi üzerimize geleceklerini biliyoruz. biraz evvel radyoda duydum. açıkçada söylemiş: çabuk çıkıp, kanatları kullanacağız diye..
güçsüz konyaspor maçında haklı olarak çok eleştirdik ama bu maçta metin hoca ne yapıyorsa yapsın kabulümdür. ne kadar absürb olursa olsun, kazanma için bir planı varsa uygulasın.. yada aşağıda aktardığım yapılması gereken tek şeyi, geçen hafta konyaspor maçı için söylediklerimizi yapsın..
işte geçen haftaki ve bundan sonraki haftalar için önerdiğimiz naçizane araştırma:
"o halde ne yapmalı:
bilinçsiz ve umursamaz şekilde yapılan transferler sonucu halk otobüsüne dönen orta sahamız gözönündeyken akhisarbelediyespor maçı hariç hiçbir maçta varlık gösteremeyen üçlü forvetten derhal vazgeçmeliyiz ki; çok kalabalık olmasına rağmen üçlü forveti destekleyecek, hatta onların geriye koşu yapmasına gerek bırakmayacak dinamik ve yetenekli box to box oyunculardan oluşan orta sahamız yok.. bilindiği üzere üçlü forveti benimseyen takımların en önemli mevkii forvet hattı değil, orta sahalarıdır.. bilinmiyormuydu yoksa?.
ne kadar güçsüz ve zayıf bir görünüm sergilesede her iki yarı alanda da oynayabilecek tek oyuncumuz oktaydır. yarım devre bile olsa kesinlikle ilk 11'de göreceğimiz oyuncu olmalıdır. kaldıki hücumda olmasa bile ikinci yarıda defansta onun görevini başarıyla sürdürecek onca oyuncumuz kulübede beklemektedir.
tomiçle ve mervan çelikle kanatlarını çalışır hale getirebileceğimiz orta sahanın ortasındaki diğer oyuncumuz içinde bulunduğumuz kayıp haftaları nedeniyle gosso veya özgür olabilir.. diğer oyuncularımızdan ancak orta sahanın ortasında sayabildiğimiz bu üç isme alternatifler yaratabiliriz.. kanatları çalışmayan bir takımın, zaten alternatifi olmayan kanat oyuncularını kurcalamak tümüyle sorunun görülmediğini aksine vurdumduymazlığın boyutlarının büyük olduğunu getiriyor önümüze..
tomiç-gosso-oktay-mervan şeklinde kurulacak bir orta saha
cimmy ve ermin zec ikilisiyle 5 maçlık periyodun son maçında, bize şimdiye kadar toplamayı planladığımız puanları kazandıracak en iyi diziliş gibi duruyor."
Şimdi ironik bir haber paylaşacağım.
Gençlerbirliği taraftarı tepkili
Gençlerbirliği'nin İstanbul takımlarına karşı uyguladığı ucuz bilet fiyatı politikası devam ediyor.
Haftasonu Ankara'da Fenerbahçe'yi konuk edecek olan Gençlerbirliği, maç öncesi bilet fiyatlarını açıkladı. Buna göre misafir kale arkası tribünde maç izlemenin bedeli 75 lira, misafir kapalı tribün fiyatı ise 150 lira olarak belirlendi.
Ucuz bilet fiyatlarına sosyal medya ve çeşitli taraftar forumlarında tepki gösteren Gençlerbirliği taraftarlar uygulanan bu fiyat politikası için "Arz-Talep dengesi içinde uygulanan bilet fiyatı kesinlikle çok ucuz. İlhan Cavcav açıkladığı bu bilet fiyatları ile kulübü zarara sokuyor" yorumlarında bulunup İlhan Cavcav'a tepkilerini belirttiler.
klasspor özel haber....
Maçla ilgili görüşlerim,diğer maçlara göre ekstra motivasyonla neden olmasın? Kadro ve diziliş seçimini hocamız daha doğru yaparsa 1-0 lık bir galibiyet moral, motivasyon ve takımın kendisine güveni açısından ilaç gibi gelir.
Rakip son maçını farklı kazandı. Havaya girdiler, Ankara da bu sezon ilk ve son lig maçları olacağı için taraftarı gelecektir. Maratonumuzda her zaman oturduğumuz yerlerde yabancı yüzler görmemek yerimizi kaptırmamak adına maça biraz erken gelelim derim. Kale arkası ve kapalı tükenince uyanıklar maraton bileti alacaktır.
http://www.yurtspor.com/makale/yetki...gelsin/44.html
fb maçı öncesi yönetimsel kademelerde işler kritikmiş. Yetkiner Mayda yazmış...
*Basından Haberler başlığını bulamadım, kusura bakmayın.
aslında sorun ne metin diyadinde ne topçular da ne de cem onuk ta.Sorunun ana kaynağı CAVCAV.Cimri davranıp küme düşmüş takımlardan hiç kimsenin almaya tenelzül etmediği topçuları takıma doldurursa olacağı budur.Zahmet edipte taraftar forumlarını okusaydı şimdi Cavcav ağlamazdı.Defalarca ben ve arkadaşlar uyardık.Yanlış işler yapıyorsun diye.Adam kaliteli topçuyu satarak kar elde edeceğini sanıyor.Hadi çok yüksek paraya satsa amena.1 milyon 2 milyon euro.Bu şu an için para değil.Biz taraftar olarak klübün içinde değiliz keşke taraftarlardan bir kaçıda yönetimde izleyici olsa idi.Bu futboldan anlamayan adamlara yol gösterirlerdi.Örneğin Ermin zec denilen beş para etmez biri var takımda.Geldiğinden beri hiç bir şey yapmadı.Ve milyonlarca doları cebine indirdi.Bu para haram ona.Sadece o olsa iyi dişe dokunur tek topçu yok takımda .Bu sonuçlar gayet son derece, son derece normal.Konya maçı öncesi ben Konya banko yener demiştim.Şimdi fenerde banko yener diyorum.
sözün özü Cavcav kafa yapısını değiştirmediği sürece seri yenilgiler kaçınılmaz.
Biz bu Fener'i yeneriz. Niye mi? Favori Fener. Biz puan sıralamasında kötüyüz ama topu topu 5 maçta 4 gol yedik. Bizi yenenler yendi ama yenerken de hepsi göbeğinden çiş yaptı. Adamlar rehavet içinde, biz can havliyle oynayacağız.
Ersun Hoca'yı biliyoruz. Çin ordusu gibi kalabalık adamla saldırır. Arkada boş alan kalır. Stancu kapanan takımlara karşı zorlanıyor ama boş alan yakaladı mı affetmez. Keza Jimmy, Mervan, Deniz, Oktay da öyle. Erken gol yemez isek bu maçta gol sorunumuzu çözeriz.
Şimdi kanaryayı yolacak kadromuzu yazayım:
Ramazan - S.yanık, Kulusiç, Ahmet, Tosiç, - Deniz, Gosso, Özgür, Petroviç, Mervan - Stancu.
Keşke yazdıkların gerçek olsa.Ama gerçekler acıdır.Defalarca yazdığım gibi GB takımında bir tane bile dişe dokunur topçu yok.Golü kim atacak.CAVCAV mı?Kendi sahasında son saniyede kayseriye beraberlik golünü şans eseri atan bir takımdan ben şahsen başarı beklemiyorum.Senin yazdığın komaya girmiş boksörün rakibini nakavt edmesine benziyor.
Kadroda kim oynarsa oynasın adı önemli değil,hangi taktik ister 4-4-3 ister 5-5-6 ,ister7-7-15 vs. hiç fark etmez.Mağlubiyet garanti.5 maçta 4 gol sayısı bu maçla birlikte tahminime göre 8 yada 9 a çıkacak.Hadi bakalım Cavcav inşallah artık bir ders alır.
Konu Serdal Eşgin tarafından (27-Sep-2013 Saat 17:53 ) değiştirilmiştir. Sebep: ek bilgi
Fener'e en az 3 atacağız ancak kaç yeriz onu bilemiyorum.
İstanbul'dan nereden baksan en az 2 kişilik dev bir taraftar grubu ile kazanmak için geliyoruz.
***Maçtan Notlar***
1-) Oyuncularımız Fenerbahçe isminin altında ezilmişler ki maç başladığında kendilerine güvensiz halleri dikkatlerden kaçmadı.
2-) 90 dakika boyunca tek organize atağımız yok.
3-) Metin Diyadin elindeki oyuncuları nerede ve nasıl verimli kullanacağinı bilmiyor.
4-) İyi bir teknik direktör; oyuncuların gün geçtikçe takıma katkısını artırırken, bizim oyuncular gün geçtikçe takıma katkısı azalıyor ve takım içerisindeki güvensizlik artıyor. Gosso, Nizamettin ve Stancu ilk haftaya göre çok daha verimsizler
5-) Gosso rakip takım kontraya çıkarken kesici olarak müdahale etmek yerine uzaktan izlemeyi tercih etti.
6-) Stancu'nun 3 haftadaki görüntüsü Mununga'yı arattı.
7-) Fener bugün kötüydü 1 Puanla istanbul'a dönse üzülmezdi, fakat bizim isteksiz ve güvensiz futbolumuz 3 puan hediye etti.
8-) TFF hakemler için farklı yaptırımlar uygulamalı. Sıfatı bulunmayan hakem takımı Egemen'in elini göremezken, onca kalabalık içersinden Özgür'ün elini görerek takımımızı 10 kişi bıraktı. Ayrıca Egemen'in tamamen vücuduyla Uğur'a yüklenip topu alması sonucunda golü yedik. Maçın sonucuna etki ettiler.
9-) Tosiç sol bek oyuncusudur. Her oyuncu kendi mevkinde oynatıldığında en iyi verim alınır.
10-) Defans ikilimizde uyum yok Ante Kusulic bugün rezildi. Belkide rezil olmasının nedeni yanında Tosic olmasıdır.
Şu an düşme adaylarından neredeyse en güçlüsüyüz. Görüntümüz aşırı verimsiz ve bu görüntüyle ligde hemen hemen hiç bir takıma diş geçirebilecek gibi izlenim vermiyoruz.
Cavcav az önce kameralara hakemi ve hekem kurulunu eleştiren sert bir röportaj vermiş.
Şimdiye kadar en skandal hakem kararlarında bile çiçek böcek dağıtan demeçler veren Cavcav herhalde kendi üstüne şimşekleri çekmemek için hakeme yüklenen bir röportaj verdi.
Cavcav ve Cem Onuk'un senelerdir devamlı gedik veren transfer politikaları bu sene iyice hata verdi. Şansal Büyüka, bu röportajı dinleyince... "Cavcav, biraz da kendine bakmalı" dedi.
Üstüne Diyadin'in takımdaki oyuncuların verimli oldukları şekli bozması da bu kısır durumu daha da içinden çıkılmaz bir hale soktu.
Geçen senelerde Fuat hoca, ne olursa olsun elindeki kısır kadroyu, oyuncuları en verimli şekilde oynayacakları düzeneğe göre ayarlaması sonucu iyi kötü bir şeyler yapıyorduk.
Tamam, Metin Hoca dinamik bir takım ortaya çıkarmak konusunda Çapa'dan daha önde. Takım koşuyor, basıyor, yardımlaşmaya çalışıyor. Keza bugün ilk yarı, fb'yi oynatmamak adına sıkça alan daraltıp bol pas yaptık ve uzun süre top bizde kaldı ve çok tehlikeli ataklar yemedik. Fakat takım gol atamıyor. Yanılmıyorsam 2 maç haricinde gol atamadık.
Gol atmayı bırakalım, ceza sahasına giremiyoruz.
Hoca, verdiği röportajlarda, "herşeyi yapıyoruz ama gol atamıyoruz" diyor.
Eldeki kadroyu ileriye gidecek tipte hazırlıyor mu peki?
Her hafta orta saha rotasyonu yapıyor... sabitlenenlerden Özgür ve Gosso orta sahada gerekli direnci koyuyorlar ve önlibero mevkisine göre oyunu topla yönlendirmede daha önceki önliberolarımıza göre fena da değiller.
Fakat topu ileri uçla buluşturacak oyuncu her hafta rotasyonda. Nizamettin, Oktay ve bugün de Petroviç, denenlerden.
Sanırım Nizamettin bu üçlü arasında en optimum oynayan. Ama sonradan oyuna girdi...
Petroviç ise bugün devre arasında çıkmalıydı. "Neden oynamıyor acaba?" dediğimiz Petroviç, neden oynamadığını gösterdi. Çok vasattı.. Belki uzun süre oynamadığından veya çok da alışık olmadığı bir yerde oynamasından.
Geçen sene Azofeifa için bile, "acaba ne derece verimli?" diyorduk, onu bile arar hale geldik.
Orta sahanın göbeği yaratıcılıktan çok uzak. Forvet ihtiyacı olan bir takıma bu kadar çok orta saha oyuncusu transfer edilmesine rağmen orta saha halen bu kadar verimsiz oyunuyorsa çok yanlış işler var demektir.
Orta saha verimsizliği forveti de etkiliyor fakat forvet de gayet etikisiz ve alternatifsiz.
Geçen haftalarda yazdım, bir daha yazayım. "Fleminks'e vermedikleri fazladan 150bin, daha sonra devre arasında çatır çatır transfer olarak geri dönecek ve kasadan para çıkacak".
Ayrıca, "bütün takımlar forvet yığınağı yaparken eldeki tasdikli golcüyü gönderip halen önlibero alınması cidden kötü şeyleri işaret ediyor".
Forvet ve orta saha verimsizliği haricinde kanatlar da iyi işlemiyor. Hocanın her hafta yaptığı Tosiç'in stoper oynadığı şekil, takımı olumsuz etkiliyor. Her hafta yazıyoruz. Ahmet Çalık defansta oynamalı, Tosiç ve Zec geçen seneki gibi sol kanatta oynamalı. Tamam Zec olmaz da Mervan olur Deniz veya Jimmy olur sol önde oynayan ama Tosiç'in sol kanat yerine stoper oynaması her hafta takıma intihar sendromu yaşatıyor. Kulusiç geçen sene Aykut'la oynarken çok iyi işler yaptı. Bu sene o da dökülüyor.
Az önce Lig Tv'de Şansal Büyüka, Kulusiç'le dalga geçti resmen." Emenike'nin sağdan geldiği pozisyonda uyuyan bir Kulusiç vardı" diyor.
Uğur, bugün topla daha iyiydi ve iyi de olacak ama Tosiç varken Tosiç oynamalı. :-/
Tecrübe ile ligde puan alınıyor.
Diğer takımlar bu sene çok tecrübeli ve etkili isimleri transfer ettiler. Biz ise derme çatma bir takım kurduk..
Eldeki takımı sürükleyen tecrübeli adamlar da gittiler.
Bu konuda hocadan önce suçlu olan Cavcav ve Cem Onuk'tur. Transfer ve takımın kurulmasıyla ilgili düzensizliklere imza attıkları için.
Hoca da takımda kalacaksa bu kadrodan en akılcı işi çıkartmalı. Devamlı orta saha rotasyonları, solkanat ve defans fantazileri ve her hafta sahada gezinen forvete şans vermekle bu işler olmayacak. :-/
mağlubiyet zaten garantiydi.yukarda yazmıştım zaten.sorunların aslında ana kaynağı cavcav ve cem onuk ikilisi.bu adamlar istifa edip kalbi sadece gb için atan yöneticiler gelse takım garanti veriyom her sene ilk üçe oynar.taraftar ne zaman çok gür sesle cavcav onuk istifa diye bağıracak.yaşı 80 e gelmiş bir ihtiyardan klüp başkanı olursa takımın performansıda bu olur.organize olma zamanı gelmedi mi.yoksa takım küme düşecek.henüz vakit varken 80 yaşındaki bu ihtiyardan ve şişman menejerden klüp kurtulmalı.kimse endişelenmesin bunların klüpte bir kuruş alcakları yoktur.
Mağlubiyetten sonra dönüş yolunun çileye dönüşeceğini düşünüyordum. Ancak havalimanında aramadan geçerken Ersun Yanal ve FB kafilesi ile yan yana düştüm. Ersun hoca ile küçük bir ayaküstü sohbetimiz oldu. 2003-2004 sezonunu yad ettik. Sonra bekleme salonunda lig TV'de bizim maçı anlatan Onur Şahin karşıma oturdu. Yaklaşık yarım saat G. Birliği muhabbeti yaptık. G. Birliği taraftarının çok elit bir taraftar grubu olduğunu söyledi. Maçın hakemi Serkan Çınar ve arkadaşları ile aynı uçakta geldik. Maçta kendisine çok kızmıştım ama yüzyüze konuşunca kızgınlığım geçti. Muhtemelen sert eleştiriler almış olmalı ki morali bozuk gibiydi. G.birliği taraftarı olduğumu öğrenince mahcup bir ses tonu ile konuşmaya devam etti. Maç yorumunu sonra yazarım.
dünkü maçta yenilginin sebebi ne hakemdi ne de fenerin bizden daha yetenekli ayakları olması. 90 dk boyunca daha iyi mücadele etti adamlar, dama çok koştular, daha diri kaldılar. Bunlar bizim yapmamız gereken şeylerdi ve yapamadık. Bunun bahanesi falan olmaz. Hakemlere yükleniyoruz elbette ama bunu alışkanlık haline getirmek, takımın hatalarının farkına varıp onları düzeltmesi önünde de bir engel oluyor bence. Müthiş oynadığımız bir maçı hakemler yüzünden kaybetmedik. Zaten kötü oynayıp kötü mücadele ettiğimiz bir maçta hakemin hataları oldu. Önce kendi hocamıza, takımımıza, yönetimimize bakalım derim ben.
Metin Diyadin hocam Vleminckx den daha iyi forvet alacağız dediğinde sıkıntı çekeceğimizi tahmin etmiştim. Taraftarın sevgilisi olmuş, amiyane tabirle leblebi çekirdek gibi gol atan bir forvet gitmişken .Yönetim yalakalığına gerek yoktu hocam. Takımı bir türlü oturtamadın . Fener maçında Stancu bir defa topla buluşabildi. Peki top ile forveti buluşturamaz isek nasıl gol atacağız? Jimmy ilk devre çok koşuyor ikinci devre yok. Bunu göre göre oyundan kötünün iyisi Gosso yu alıyorsun hocam.Serkan Yanık iyi bir başlangıç yaptı. Bakıyoruz Serkan Kurtuluş ilk onbirde. Ahmet kenarda Ülkemizdeki iyi sol beklerden biri olan Tosiç Stoper.Tomiç ortada yok.Smilijanic i göremedik daha. Kusura bakma hocam transfer politikan da yanlış. Oyuncu seçimin yanlış. Sen bu takım için yanlış kişisin.
maç sonu çok doluydum.
konya ya dönerken yoldan telefon edip, tribünden yaklaşık 10 arkadaşımla ayrı ayrı maçın değerlendirmesini yaptım.
kendi değerlendirmelerim de var ama genel bir sonuca ulaşmaya çalıştım.
sonuç:
1) metin diyadin in kadro kurarken hatalar yapmış olması ile beraber bu kadroyla daha da fazla birşey yapamayacağı..
2) başkan ve onun bir dönem komisyonculukla suçlayıp cenazeme gelmesin dediği ve sonra nasıl olduysa tekrar çalışmaya başladığı menejeri cem onuk...
takım bu sene çoğunda kötü oynamıyor.
ancak full kapasite oynadığımız maçlarda bile yeniliyorsak demekki bu kadro bu ligin düzeyinde oynayamıyor ya da bu ligin gereklerini yerine getiremiyor. bu durumda olan takımlar da maalesef düşüyor.
stnacu ile gol atma şansımız yok. alves ve egemen ile tek başına başa çıkmasını beklemek hayalcilik. biz stancuyu bilmeyiz, ama metin hoca hem onu hem de vle yi iyi biliyordu...eğer stancu bize yeter diyerek vle için ısrarcı olmadıysa hangi kafada kıyas yaptı sormak lazım...
http://www.futbolburada.com/p/taktik...-01-fenerbahce
En sonda söylenecek şeyi en başta söyleyelim: Tatsız tutsuz bir maç oldu. İki taraf da uzun süre oyunu çözecek futbol güzellikleri üretemedi. Bunda en önemli etken orta sahaların birbirine üstünlük kuramamasıydı.Gençlerbirliği ligin orta sahada defansif anlamda en sağlam iki-üç takımından biri. Özgür ve Gosso birlikte oynadıklarında rakibin orta sahadaki etkinliğini mutlaka bitiriyorlar. Geri dörtlüde ve kanatlarda da belli bir uyumdan ve kaliteden bahsedebiliriz. Ama ofansif orta saha ve santrafor pozisyonlarında ligin en kötü rotasyonu Gençlerbirliği'nde. İyi oyun kolay kolay gole dönüşmüyor.
Fenerbahçe ise her futbol adamının hayallerini süsleyen “seri”yi yakalamış bir takım olarak sahadaydı. Takımın 11'i ve 4-3-3 sistemi artık oturmuş durumda. Sadece maçtan maça Emenike – Saw ve Alper-Holmen-Cristian değişikliklerini görüyoruz. Ersun Yanal takımlarının özelliği yüksek tempo, rakip sahada baskı ve kapılan toplarla yapılan ani baskınlardır fakat bu maçta bunların hiçbirini görmedik. Gençlerbirliği'nin defanstan çıkarken kolay top kaptırmaması, orta sahada boşta kalan toplara sahip olması maçın ilk yarıda adeta kilitlenmesine sebep oldu.
Devrenin sonunda Meireles sakatlandığında Yanal'ın oyuna Salih'i alması sıkışan maçı çözme niyetini gösteriyordu ancak kısır oyunda fazla bir değişiklik olmadı. Böyle maçlarda gol gelecekse duran toptan gelir. Öyle de oldu. Caner'in sağdan kullandığı bir kornerde oluşan karambolde Kuyt Fenerbahçe'yi öne geçirdi.
Golden sonra Metin Diyadin oyuna müdahale etti. Önce Gosso – Nizamettin, sonra Petrovic – Deniz Naki değişiklikleri geldi fakat maç sonunda baskı kurma niyeti Özgür'ün ikinci sarıyı görmesiyle suya düştü. Kırmızı karttan sonra oyun Gençlerbirliği'nin şuursuz gol arama çabaları ve Fenerbahçe'nin yakaladığı kontraatak fırsatlarıyla devam etti ama tabelada bir değişiklik olmadı.
Fenerbahçe'de uzun süredir galip gelmenin özgüveni kendini gösteriyor. Oyun iyi gitmezken bile hiç telaş yapmıyorlar. Şampiyonluğa oynayan bir takım için güzel bir özellik ama Ersun Yanal'ın bu maçtan çıkarması gereken önemli dersler var. Rakip orta sahada dirençliyse Fenerbahçe gol pozisyonu yaratmakta zorlanıyor. Orta saha üçlüsünde yaratıcı ofansif özellikleri üst düzeyde olan sadece Salih var. Eğer o forma girerse bu tip maçlarda bir fark yaratabilir. Bu açıdan bugün onun takım rotasyonuna dahil olması Fenerbahçe için önemli.
Gençlerbirliği transfer dönemindeki kayıplarının cezasını çekiyor. Teknik taktik herşeyi geçelim, takımda sahada lider özelliği olan hiçbir oyuncu kalmadı. Aykut, Azofeifa, Cem Can, Hurşut ve Vlemincks. Yarım takım eder. Bu oyuncular rakibe kafa tutan, oyunda sürpriz yaratan, takımı bir araya getiren adamlardı. Şimdi ise maç öncesinde taraftar takımı tribüne çağırıyor, takımı toplayıp tribüne götürecek adam yok. Maç sonrasında Başkan İlhan Cavcav hakeme ve federasyona yüklenmiş. Haklılık payı yok değil. Haftalardır hakemler Gençler aleyhine ince ince çalışıyorlar ama hakem hataları Cavcav'ın transfer hatalarının yanında devede kulak. Gençlerbirliği'ni zor günler bekliyor.
Son olarak polisin artık statlarda aktif olarak yer almaya başladığını belirtelim. Maçta yaklaşık 1500 kadar polis üst aramasında, tribünler arası güvenlik bölgesi oluşturulmasında vs. aktif şekilde rol aldı. Hatta maç bitiminde tribünün bir ucundan başlayarak Gençlerbirliği taraftarını kalkanlarıyla çıkışa doğru sürdü. Maçta mıyız toplama kampında mıyız anlamadık.
Metin Hoca'nın gönderilme ihtimali olması takımı etkilemiş. Sarı kartla oynayan Özgür'ün kafa topuna elle çıkması, Petroviç ve Stancu'nun sahada gezinmesi, Mervan'ın her aldığı topu kaleye vurması kafalarının maçta olmadığının göstergesiydi. Golü yedikten sonra takımın direnci kırılıverdi. Takımda liderlik yapacak, maç içinde takımı toparlayacak, Ramazan'dan başka oyuncumuz yok. Geçen sezon Aykut, Vleminckx, Hurşut, Cem Can, bu durumlarda takımı toparlıyordu.
Bu sezon Stancu çok formsuz. İkinci lig takımlarında bile güçlü kuvvetli siyahi forvetler var. Gol atamasalar bile topu ileride tutup rakibi yıpratıyorlar. Bu bölgeye bir alternatif bulunursa aslında takımın oyunu fena değil.
Golü yediğimiz dakikaya kadar maç ortadaydı. Petroviç ve Özgür'ün halini görünce Metin hoca'yı oyuncu tercihlerinden dolayı eleştirmemeye karar verdim. Arkadaşlar Tosiç sol bek oynamadığı için hocayı eleştiriyor ama Tosiç bu yıl geçen sezon yaptığı gibi top taşıyamıyor. Sanki fazla kilosu var gibi. Bizim takımın en iyisi kaleci Ramazan'dı. Gosso da oyunda kaldığı süre boyunca iyi mücadele etti.
Camia küme düşme moduna girmiş. Bu sezon zorlu geçecek ama henüz panik yapacak kadar kötü durumda değiliz. Bir iki galibiyet hem takımın hem taraftarın havasını değiştirir. Düşeceksek de Metin Hoca ile düşelim.
#diren diyadin
Sanırım twitter da açmamız gereken başlık bu.
Evet Metin Hoca'nın transfer hataları olabilir.
Ancak kendisi de transferleri yaparken herhalde risk aldığının bilincindeydi.
Gol atamadığımız ve oyun kurucu yaratıcı bir oyuncumuzun olmadığı ortada.
Ancak geçen seneye göre bence daha güzel oynuyoruz.
En azından topa daha fazla sahip olmak isteyen bir oyun anlayışımız var.
Ancak topa daha fazla sahip olacak oyuncuarımız yok.
Defansta herkes Tosiç'e yükleniyor ancak bence biraz da Kulusiç'e bakalım. Geçen yıl Aykut varken işler iyiydi bu sene Tosiç onu kurtaramıyor.
Ahmet her ne suretle olursa olsun oynamalı. Eğer Tosiç ortada devam edecekse Kulusiç dinlendirilmeli (Bkz. Akhisar maçı)
Forvet'de Atabey ve Deniz'i her yönüyle denemeden forvet arayışına girmemeliyiz.
Der bizdeyse derman ellerimizdedir.
Yönetime gelince;
Asıl sorun Cavcav'da önce Cem Onuk'ta. bence bırakıp gitsin artık biz de Sırp işgalinden kurtulalım.
Beyler, transfer zamanını hatırlayalım. Takımın iyileri satılırken Sn Diyadin, "Daha iyilerini alacağız" demişti. Hazırlık döneminde ise, "Biraz zamana ihtiyacımız var" diyerek aslında bu yılın ne olacağını, üstü kapalı da olsa açıklamıştı. Nitekim dediği gibi şu an takım hızla Bank Asya Liginin yolunu almış durumda. Ligin dibine oturduk. İnanın bu durumda, örneğin Tosic'e alıcı çıksın, Sn Cavcav bir dakika dahi düşünmeden satar. Ne Sn Cavcav'ın, ne Sn Onuk'un ne de Sn Diyadin'in umurunda bu durum. Peki bunlardan hangisi gider? Tahmin yapmaya gerek yok. Sn Diyadin bir kaç maç sonra yollanır. Diğer ikisi de ömürlerinin sonuna kadar bu takımın yönetiminde olurlar.
Bir başka açıdan bakacak olursak, biz taraftarlarda hiç mi suç yok? Transfer döneminde sadece kendi aramızda konuşup durduk. İyiler satılırken ağırlığımızı koyamadık, sustuk bekledik. Şimdi yine kendi aramızda konuşup duruyoruz. Bizleri adam yerine koyan bir yönetim yok.
Peki bu durumda ne mi yapabiliriz? En azından ben kendi açımdan bundan sonra maçlara gitmeyeceğim. Taraftar tribünde yerini almazsa, ya yönetim! kendine çeki düzen verecek ya da "İyi oldu. Artık aleyhimde bağıran da olmayacak. Daha da rahatladım" diyecek. Karar sizlerin. Gençlerbirliği ya Ankara'nın, bizlerin takımı olur, ya da Sn Cavcav'ın takımı olmaya devam eder.
Maçla ilgili olarak iyi oynamadık. Forvetimizin olmadığını Metin Hocada biliyor.
Hakemlere gelince rengini epey belli etti. Böyle bir şey olamaz. Resmen çıldırdık tribünde, ama medyada niyeyse hiç bizde bahsetmiyor gene....Kulüp bir açıklama yayınlamış. İnşallah biraz gündemde kalır.
Maçtan önce Gençlik parkı tarafından girişte polis baya bekletti. Niçin bekliyoruz dediğimizde emir kelimesiyle karşılaştık. Çıkışta maratonun saatli tarafından çıkış yoktu. 2 tane kapıdan o kadar insan çıkmaya çalıştık. Birde maç sonu Stadın orda otobüs beklerken fb liler yanımdan geçti....Hiç yoksa 20 tanesinde sopalı bayrak vardı...Stadın deplasman tarafı farklı bir devler bizim taraf farklı bir devlet mi? Anlamadım Çifte standardın her türlüsünü gördük dün akşam..
Metin Hoca 1-2 maç daha kaybederse gider gibime geliyor. Hocaya da pek birşey diyemiyorum. Oyuncular kapasitelerinde oynuyor ve de kaybediyorsak kadro kalitemizi ve transferleri gözden geçirmemiz gerekir. Haftaya Sivas deplasmanındayız, ligin dibindeyiz. Bu sezon zor geçecek.
Kulüpten açıklama var...
KAMUOYUNUN BİLGİSİNE
Türkiye Cumhuriyeti Başkentini Süper Ligde temsil eden tek takım olarak pazar gecesi İstanbulu temsil eden kulüplerimizden Fenerbahçe ile bir karşılaşma oynadık. Bu maçta uzun yıllardan sonra rakip takım taraftarıyla eşit sayıda Gençlerbirliklinin tribünlerde yer alması bizi oldukça sevindirdi. Desteğini bizden esirgemeyen Ankaralılara müteşekkiriz. Ancak maç esnasında sahada görev yapan hakemler topluluğunun hataları ve bu hataları görmezden gelen yayıncı kuruluşun bu hatalara ilişkin yaklaşımı son derece düşündürücüdür. Diğer kanallardaki spor yorumcularının maçın skoruna etki eden iki pozisyonu nasıl değerlendirdiklerini de yayıncı kuruluşun yorumlarını da izledik. Bu iki pozisyona dair iki sorumuz var:
1) Egemen ikinci yarıda Jimmy Durmaz’ın ortasını engellerken futbol mu yoksa harman dalı mı oynuyor?
2) Rakibimizin golünden hemen önce yine Egemen ilk hamlesini topa değil de pozisyonun içindeki futbolcumuz Uğur Çiftçi’ye yaparken, futbol mu rugby mi oynuyor?
Bu soruların cevabını tarafsız bakan gözler dün akşam defalarca vedi. Buna rağmen söz konusu Fenerbahçe olunca bu fahiş hataları görmezden gelen yayıncı kuruluş bizi sadece şunu söylemek zorunda bırakıyor; Müşterileri velinimetleridir!
Yine dün akşam herhangi bir ceza almamak için hakemle ilgili yorum yapan Metin Diyadin’in söylediklerini çarpıtarak başkanımıza yansıtan ve kulübün içişlerini haber yapma uğruna kullanmak isteyen televizyoncu arkadaşlarımıza da sitemkarız. Sadece ve sadece güçlülerin yanında olan bu tür bir gazetecilik anlayışının bizim gibi kulüpler için taraftar kazanmak konusunda büyük bir engel teşkil ettiğini bilsek de çalışmaya, bir camia olarak birliğimizi korumaya devam edeceğiz. Böyle bir medya düzeninde böyle bir federasyonun yönettiği futbol sisteminde Gençlerbirliği gibi takımlara gönül vermenin ne kadar zor olduğunu bir daha görmüş bulunuyoruz. Tüm bu olumsuzluklara rağmen Gençlerbirliklilere şunu söylemek isteriz ki; yalnız değilsiniz, az değilsiniz, yok değilsiniz!
Açıktır ki bundan sonra mücadelemiz her hafta 90 dakika ile sınırlı kalmayacak. Gençlerbirliği’nin sesini duyurmaya, hakkını aramaya her alanda devam edeceğiz.
GENÇLERBİRLİĞİ SK
elit olduğu söylenen gençlerbirliği taraftarlarının garip bir özelliği var..
sezon başında kadrolar oluşturulurken, transfer devam ederken susar, bakalım noolacak diye bekler; transfer sezonu kapanır, artık kadrolar ellerindekilerle mücadeleye devam etmek zorunda kalırken basar yaygarayı..
cavcav kötü.. cem onuk kötü.. takım kötü.. hoca naapsın?. gibilerden bilgiç bilgiç laflar birde..
33 yıldır başkanlık yapan bir kişinin elle tutulur bir kupa kazanmışlığı yok.. şimdimi konuşmak gerekiyor bunları?. devre aralarında, sezon başlarında sayfalar dolusu yazıp köşelere asarken, tam on senedir çok zaman ve çok para kaybedeceğiz derken tamda bu günleri kasdetmiyormuyduk?.
cem onuktan bahsetmiyeceğim bile.. ankaraya girmemesini sağlamanın elzem olduğunu söylesem anlarsınız herhalde..
ama ben diyorum ki:
genede bu takım birşeyler yapabilirdi.. hatalı oyuncu seçimi ve kadro yapımıza hiç uymayan taktik dizilişlerle kendi evladımız metin diyadin sayesinde ilk 5 haftada gerçek rakiplerimizin hepsine yenildik.. anlaşılmaz bir biçimde fenerbahçeyi kendimize rakip seçtiğimizi gördük.. akhisar belediyesporu yenen metin hoca rüya aleminde yaşıyor olmalı.. fenerbahçe nereden bizim rakibimiz oluyor.. penaltımız verilmedide ne oldu, volkanı zora düşürecek bir tek pozisyonumuz var..
o penaltı verilseydi takım kadrosunu ve teknik ekibi gökleremi çıkaracaktık?. ilk beş haftadaki rakiplerimizi yenseydik ilhan cavcav ve cem onuk ikilisine övgülermi düzecektik.. biz on yıldız kulüp yönetimimize haksız şekilde yüklenmişiz, meğer onlar doğrusunu yapıyorlar mı diyecektik?.
koskoca ankarada mevcut kulüp yönetiminin ekonomik, alt yapı, transfer ve taraftar ilişkileride dahil bütün politikalarını tümüyle reddeden; demokratik, şeffaf, kurumsal yapılanması ile içinden geçtiğimiz süreci doğru değerlendirecek, kulübümüzü ve armamızı yukarılara taşıyacak gerekirse birleşik muhalif alternatif kulüp yönetimi yok....
tekrar etmek durumundayım; böyle bir alternatif yapılanmanın bir kere denenmiş ve tarihinde görülmemiş bir biçimde son bir haftada 1200 kadar nylon üyenin kaydedilmesiyle yenilgiye uğratılmış olması, bir daha denenmemesi için bahane olamaz..
alternatif kulüp yönetimine giden yollar vardır ve hala açıktır ama hiçkimse gerçekten bu yolların nerde olduğunu bilmemektedir.. bizim ise bu tartışmaların odağında yer almamızı söylediğimi hatırlıyorum..
ama şu anda değiştireceğimiz bir tek teknik yönetim ve idari yönetim varken vede kimin değişeceğine kulüp idari yönetiminin karar vereceği ortadayken; e biz daha neyi konuşuyoruz burada?..
gelelim maça:
bu maç hakkında hocaya ne kadar absürb olursa olsun bir hücum planı varsa uygulaması yönünde açık çek vereceğimizi belirtmiştik..
o yüzden hiçbir şey söylemiyorum.. söyleyeceklerim belli zaten..
ama bir tek noktaya dikkat çekeceğim: sezon başından beri ilk 11'i bile doğru oluşturamamış hocamızın hatalı oyuncu seçimi ve kadro yapımıza hiç uymayan taktik dizilişle konyaspor maçını bile kazanamamışken; aynı kadro ve aynı taktik dizilşi fenerbahçeye karşı çıkarmasını anlayamadığımı bildiririm..
fenerbahçe sevdasından başka birşey değil bu..
acı bir not:
13. haftada yer alan gaziantepspor maçına kadar bu kadro seçimi ve bu taktik dizilişle kazanabileceğimiz bir maç yok.. belki belki elazığspor deplasmanı..
kümede kalma duayeninin bu sene bunuda başaracağını sanmıyorum.. ilk beş haftayı çok kötü atladık.. söyleyin aşağıdakilerden hangisi kurtaramaz?..
Konu MehmetGUNER tarafından (30-Sep-2013 Saat 16:38 ) değiştirilmiştir. Sebep: ihtiyaçtan..
Stancu tam bir fiyasko ptt birinci ligte ondan daha iyileri var.
Paylaş