Bu camianın bir bireyine kişisel olarak saldırmanın nedeni maçta hatalı gol yemesi olamaz. Bu, işin kolayına kaçmaktır. Bizim kulübümüzün altyapısında, yani bizim elimizde yetişmiş bir eleman hatalar yapıyorsa sorunu o elemana saldırarak ya da kellesini isteyerek çözemeyiz.

Diğer yandan, şu ana kadar özetlerini bile izlemediğim maçta yediğimiz golleri görmek için özetleri izledim az önce. Ve şu maçta yenen 3 golde Ramazan'ı günah keçisi ilan eden zihinlere şaştım kaldım, ne diyeyim!

Birinci golde Stankevicius kendi sahasından topu tepiyor, bu sezon golü olmayan Bekir Ozan o kadar adamın arasından topu kapıp olması gereken yerde duran Ramazan'ın üstünden aşırıp golü atıyor; ve bütün bunlar olup biterken Gençlerbirliği'nin diğer 10 futbolcusu kendi yarısahasında olanları izliyor...

Üçüncü golde 10 tane futbolcumuz rakip ceza sahasında gol peşinde, geride kimse yok, top dönüyor, doğal olarak gol yiyoruz...

İkinci golde, evet doğru, barajın yarısı boşluk ve rakip topçudan ibaret, hatta daha önceki bir serbest vuruşta da aynı hata yapılmış. Ama bu anlık, saliselik bir hata değil, kaleci değilse bir başkası pekala müdahalede bulunup "la biz bu gedikten gol yeriz!" diyebilir; demiş mi, hayır....

Özetle, her yediğimiz golde Ramazan! demeye şartlanmışız sanki... Biraz bundan sıyrılıp yapıcı eleştiriler getirmemiz lazım. Mesela, belli ki baraj kurmada bir sıkıntı var, bunu gündeme getirirsiniz. Ama gol yedi diye kaleciye hakaretler etmeyin kardeşim... Bunun da ötesinde, "bebeye hakaret etmeyin" dediğimizde "ne yani, eleştirmek de mi yassak!" diye yanıt vermeyin...