-
ALKARA
2016-17 Süper Lig 4. Hafta / Konyaspor - Gençlerbirliği
-
Rakip geçen yılın flaş takımı. Geçen yıl maçlarımız deplasmanda 0-0 bitti. Evimizde uzatmalarda yediğimiz golle 1-0 yenildik. Aykut Kocaman'ın felsefesi topu ayakta tutmak üzere kurulu. Top onlarda olsun da ne olursa olsun. Atağa çıkmazsak ta olur. Rakibi pas tarafiği ile bunaltıp, uyutup olmadık anda bir gol. Hoop kazanalım. Geçen sene yenildiğimiz maç bu senaryoyu gördük. Hatta İbrahim Üzülmezde bizi uyuttular diye bu durumu ifade etmişti.
Geçen maç İrfan kanadı yadırgadı, asıl yerinde oynamalı. Ahmet Oğuz ve Uğur kesilirse iyi olur ama Ahmet Oğuzun yerine Orhan Şam olabilir. Uğur'un yerinde Halil İbrahim oynasa ne yapar. Matei tsyd de ilk gün güzel oynamıştı, ikinci gün çuvalladı. Öyle bir oyuncumuz olduğunu unutmamamız gerekir. Kısacası hocanın kadro seçimi ve oyuncuları ideal yerinde oynatması çok önemli.Oyuncularımızda her zaman öyle olmalı ama, özellikle bu maçta maçın 90 dakika olduğunu hiç unutmamalı. Maç içinde konsantrasyon düşüklüklerini minimize etmeliler.
-
Alanya maçı hepimizin canını sıktı. O maç biraz da kendi ayağımıza sıktık. Doğru yerleşimle başlayamadan, üstüne sonraki hamleler de üstüne tuz biber ekti. Biraz sanki yeni transferleri boşuna almamış olmayı göstermek için tanımadan m,takıma monte etmenin sıkıntısını yaşadık gibi. Evet araya milli maç arası girmişti ama 1 haftada aynı futbolcuların (Landel,çiftçi,oğuz) 180 derece performans değişikliği yaşaması pek anlaşılır bir durum değil. Alanya maçımızda özellikle beklerimizin atağı çoklaştıramaması sıkıntılıydı. Tribünlerde sürekli Oğuz ve Çiftci'ye bağırdım "çıkın" diye ama etki etmedi tabii Ama bu demek değil ki hemen 1 maçla özellikle bu genç iki bekimizi kötü değerlendirmeyi Gençlerbirliği kültürüne yakıştıramıyorum. Özellikle sosyal medyada gördüğüm bazı taraftarlarımızın iki isme yönelik yorumlarını okudum canım sıkıldı, Üçüzlerin kültürüne yakınlaşıyoruz böyle gittikçe
Konya maçı için oyun planımızı bir iş kazası oldu diye değiştirmeden aynı şekilde devam etmeliyiz. Oğuz ve Çiftçi oynamalı. Selçuk'un yanına skulason gittikten sonra oynatacak adamımızı belirleyemedik. Khalili bence yavaştan oraya monte edilse iyi olur. İssah Alanya maçında ne iyiydi ne kötü. Yani pek rengini belli edemedi benim için. 3 haftalık performansa ve takımımızın hangi şekilde verimli olduğuna bakarak bence serdar ve aydın Konya maçında ilk 11 de başlamayı haketti. irfan'ın yeri değişmemeli. Antep ve osmanlı maçlarında Aydın ve Serdar'ın etkisiyle iyi oynadığımız dakikaların geldiğini unutmayalım. Konya yorucu bir Avrupa maçı oynadıktan sonra üstelik geöen seneki performansını da ararken puan alma şansımız yüksek, inanıyorum.
-
Dün Konya'yı dikkatle izledim.
Asla küçümsenecek bir ekip değil.
Savunmaları hatasız.
Güçlü rakiplerine karşı zaman zaman parladılar, ama genelde çok mahkum oynadılar.
Bizim maçta dünkü yenilgilerini unutturmak için oynayacaklar.
Ilk yarım saatte gol yemezsek ibre bize dönebilir.
Zira yorgun olacaklardır.
-
Shaktar'ın yaptığı ters topları biz de yapabilsek keşke
-
Konyaspor ile son maçımızda TSYD Ankara turnuvasında 2-1 galip gelmiştik. Son lig maçımızda geçen sezon yine Ankara'da karşılaşmış ve son dakikada yediğimiz golle 1-0 yenilmiştik. Ancak maç boyunca rakibi resmen topla dövmüştük ve maçtan sonra Aykut Hoca "Biz oynanan oyuna göre beraberlik iyi diye düşünürken galibiyet geldi." demişti.
Kadrolar ve hocalar aynı olduğuna göre son iki maçta oyunda üstünlük sağladığımız rakibimizi yenmemiz lazım. Bugün oynayacağımız maçta rakip kendi evinde üzerimize gelmek zorunda. Savunmada boş alan bulacağımızı ve hızlı oyuncularımız ile bu pozisyonları değerlendirip galip geleceğimizi düşünüyorum. Oynarsa Vedat Muriç ve geldiği günden beri futbolculuğuna kefil olduğum Serdar Gürler maçın adamı olabilir.
-
ALKARA
Yazık Oldu
İbrahim Üzülmez sezonun dördüncü maçında da 10 oyuncuyu sabit tutup sadece bir oyuncuyu değiştirerek Konyaspor karşılaşmasında sahaya sürdü. Bu haftanın “talihlisi” Muriqi idi. Sezonun en kötü oyununu çıkarttığımız Alanyaspor maçından sonra biz de 11. elemanın Muriqi olmasını düşünüyorduk ama Stancu ile birlikte ileride oynaması şartıyla! Fakat Üzülmez Arnavut’u en ileriye koyup Stancu’yu kanada çekmişti.
Maçın ilk dakikalarında takımın Alanya maçından ders çıkardığını ve ful konsantre sahada yer aldığını görüp derin bir nefes aldık. 16 maçtır evinde yenilmeyen ve 12 galibiyet alan Konyaspor’un hafta için oynadığı Shakhtar maçından ötürü yorgun olduğu belliydi ama Alkaralar, yine de ne yapacakları belli olmayan tehlikeli rakiplerine karşı bir yandan boş alan bırakmamaya çalışıyorlar, bir yandan da atağa çıkıp gol atmaya uğraşıyorlardı. 17’de Selçuk’un (Gençlerbirlikliler için klasikleşmiş) asisti ile top bir anda sahanın en iyisi Serdar’ın önünde kaldı, o da nefis bir düzeltmenin ardından topu filelere gönderdi.
Golden sonra takım aynı disiplinli oyununu devam ettirdi ve ilk yarıyı 1-0 önde kapattı. İkinci yarının başında Konyaspor gol pozisyonu üretmeye çalışsa da Gençlerbirliği savunması engel olmayı başarıyordu. Muriqi’nin nefis pasında topu önüne alan Stancu’nun hiç beklenmeyen bir şekilde topu ayağından açması ve topu kaleciye teslim etmesi Tanıl Abilerdeki tribünümüzde büyük bir gürültü kopardı!
Maçın 89. dakikasında gerilerden şişirilen topu Rangelov’un ceza alanına indirmesi ve karambolde Uğur’un kendi kalesine attığı gol Gençlerbirliği’nin gardını düşürmeye yetti. Kırmızılar bir dakika içinde iki tane net pozisyon daha verdiler ama birinde Halil İbrahim topu dışarıyı nişanladı, diğerinde ise Hopf başarılıydı ve maç 1-1 sona erdi.
Vasat Alanyaspor maçından sonra Gençlerbirliği’nin daha ciddi bir şekilde sahada yer alması ve rakibine 89 dakika boyunca ceza alanı içerisinde sadece bir pozisyon vermesi takımın artılar hanesine yazılanlar olarak görülüyor. Ama Stancu’nun kanatta etkisiz hale geldiğini, İrfan’ın özellikle son iki haftadır maça konsantre olamadığını, Uğur’un (kendi kalesine attığı golden bağımsız olarak) sezon başından bu yana çok fazla kademe hatası yaptığını ve ileri çıkışlarında topları çok kötü kullandığını görmek ve çözüm(ler) üretmek gerekiyor. Yoksa daha çok canımız yanacağa benziyor!
-
Oyunda üstünlüğü sağladık ancak 2. golü bulamayınca son dakikalarda bireysel bir hatadan gelen gol ile galibiyeti kaçırdık. Geçen hafta olduğu gibi bu hafta da İrfan ve Stancu çok etkisizdi. Ben ilk maçında Vedat Muriç'i beğendim. Öyle her girdiği pozisyonda en etkili hareketi yapacak kapasitede değil henüz ama çok çalışan, hep golü kovalayan, rakibi rahatsız eden bir oyun yapısı var. Bence oyundan alınması gereken oyuncu Stancu idi.
Uğur'un ortaları hala çok etkisiz. İleriye top taşıma isteği takdire şayan ancak orta yapmayı öğrenmeli artık. Bana göre H.İbrahim Uğur'u kestiği anda A milli takıma gidecek 4. oyuncumuz olacak. Diğer kanatta Ahmet Oğuz bugün çok iyiydi. Savunmanın göbeği de 88. dakikaya kadar hatasız oynadı. Maçın sonlarında Konya'yı az adamla yakaladık ama üç pozisyonda topu karşı kanada aktaramayıp pozisyonları heba ettik. Aydın Karabulut oyuna girdikten sonra etkili oldu. Her an onbire girebilir. Rantie bir iki uygun pozisyonda savruk hareketlerle topu kaptırdı ama bir izlenim edinebilmek için daha fazla dakika almalı.
Serdar her geçen gün daha iyi oynuyor. Umarım sakatlığı ciddi değildir.
Oynanan oyuna göre puan verilseydi şu anda 10 puan almış olmamız gerekirdi. Her şeye rağmen evinde 17 maçtır yenilmeyen Konya'dan beraberlikle dönmek kötü sonuç değil. Bir de Alanya maçındaki berbat futbolun son bulması sevindirici.
-
Bugün yine gördük ki takım; Ahmet Çalık, Palitsevich ve Hopf üçlüsünün müthiş direnci ve Selçuk Şahin'in stabil futbolculuğu sayesinde temel olanı ve geçen seneden katteğini tutmayı başarıyor. Fakat temel olanın üstüne koyacak olan şey td performansı ve diğer oyuncuların performansları. Onlar da geliş gidişli olunca bu şekilde muallak sonuçlar almaya devam ediyoruz. Takım iyi gibi ama bir şeyler de eksik gibi.. değişik "kekremsi" bir tadı var.
Az önce MARATON'da Şansal Büyüka da söyledi... "Gençlerbirliği kaç tane transfer yaptı arada yenilerden dişe dokunur adam yok yine aynı kadro ile sahada devam ediyor".
10 futbolcu aynı kalarak her hafta yeni bir oyuncu 11. olarak deneniyor.
Benim bu denemelere bakıp oyuncu seçimi için vardığım sonuç şu...
STANCU yine ileride tek başına bırakılacak ve sağda Serdar solda ise Aydın formayı bulacak.
Aydın ve Serdar, topu ayaklarına her aldıklarında
müsbet kullanan ve oyunu akışkan şekilde devam ettiren oyuncular. Bugün Vedat vardı, şu sıra moda olan değişken 11. oyuncu olarak. Top indirir ve Konya defansını yıpratır diye düşündük ama Stancu'nun solda yine etkisiz kalması ve Vedat'ın takımın akışkanlığına uyum sağlayamaması olarak sonuç alındı. Belki Vedat daha iyi olacak ama dediğim gibi, şu an en akılcı çözüm, ilerisi için Aydın-Stancu-Serdar 3'lüsü... Uğur ve Ahmet Oğuz'un da biraz daha ileriyi müsbet olarak kanatlardan desteklemesi gerek. Daha iyi ve bakarak orta yapmalılar... laf olsun diye oyuncu olmayan bölgeye orta yapmak da nedir?
Ayrıca Khalili acilen takıma ısındırılmalı ve yer bulmalı. O da oyunu bilerek oynayan oyunculardan.
İrfan Can ve Landel'in inişli çıkışlı grafikleri gerçekten risk taşıyor. Bugün ikinci yarı Landel'in yerine Khalili'yi bekledim.
Issah ve Skekiç ile de orta saha doğrulmaz. Belki daha iyi olur belli olmaz ama bugün gördüğüm Issah tam bir saatli bomba. Scekiç belli.
Milinkoviç, Matei ve Rantei ise bir Djalma edecek mi? Belki Rantei desteklenirse iş yapar. Ama onda da İrfan'ın uyarı aldığı top tutma alışkanlığı var gibi.
Bugün bir pozisyonda topu aktarsa belki de pozisyon olacaktı.
Hocaya gelecek olursak da... şu, erken oyuncu değiştirmekten kaçınması ve oyunun bizim tarafa yığıldığı zamanlarda müdahale etmeden bakakalma hastalığından kendisi de kurtulmalı. Daha öncekilerden de böyle son dakikayı bekleyenler olmuştu. Kendi kuyularını kazdılar. Biz ekran başında oyunun gidişatını görüyoruz; oyundan düşenler, yorulmalar vs var, rakip takım oyuncu değiştiriyor ama hoca bakıyor.
Gerekirse devre arasında al veya 60. dk'da al.. 75-80-85 nedir ya hu?
Transferlere dönecek olursak... daha geçen sene 4-5 tane vasat adam alındı. Bu sene biraz ders alınarak transfer yapılmıştır belki demiştik ama dişe dokunur transfer çıkacak mı meraktayız. Hoca şu an çok önemli bir noktada. Biraz akılcı davranır ve şansı da yaver giderse iyi sonuçlar alırız ama takım sürekli bu şekilde sonuçlar alır ise işler "cavcav faktörü" göze alındığında tepetaklak olabilir. Gerçi şu an tam başkanın istediği gibiyiz. Ne yukarı ne aşağı. Beraberliklerden para da geliyor... ama Cavcav bu. Ne yorum yapıp nasıl davranacağı belli olmuyor.
-
Gole kadar tatsız ve sadece orta saha mücadelesi vardı.
Golden sonra kendmize geldik ve oyunun da kontrolünü elimize aldık.
Son dakikalarda yediğimiz talihsiz gol bir anda paniğe yol açtı ve hak ederek alacağımız 3 puanı düşünürken son dakikalarda verdiğimiz pozisyonlar dikkate alındığında 1 puana razı olduk. Evet, 2. golü bulmalıydık. Oyuncu değişiklikleri biraz daha erken olsa, giren oyuncular, Özellikle Aydın oyuna katkı sunabilirdi.
Bir sözümde hakeme: Sözde tecrübeli olan ama aslında eyyamcılıktan öteye gidemeyen bir hakem. Stancu ve Serdar'a yapılanlar 2. sarı ve akabinde kırmızı ile cezalandırılmalıydı. Böyle hakemler olsa ben de evimde bilmem kaç maç yenilmem tabi ki.
Uğur ve biraz da İrfan dışında kimseye kızmıyorum, kızamıyorum. Laubali oynuyorlar ve bazen akılları ayaklarına laf anlatamıyor.
-
çeşitli vesilelerle söylediğimiz bişey var.. "oyunu kendi yarı alanında kabul edersen, ya penaltı olur, ya karambol olur, yada kendi kalene gol olur.."
başka bişey mi oldu?. bunlar bizim icadımız değil.. bu güne kadar başka bişey olmamıştır da; ondan diyoruz bunları.. uğurun o pozisyonda orada olması bile büyük özveri.. stoperle liberomuz nerede dikkat eden oldu mu?.
uğuru solbek görevlerini yerine getirirp, getirmediği konusunda eleştirebiliriz ki; sadece bu noktada halil ibrahimi de denemek gerektiği konusunda ısrarcıyım..
-ahmet oğuzun geçen seneki ve bu seneki performansına dikiz.-
vedat muriç biraz daha destek alabilse dahada güzel işler çıkaracak gibi duruyor dimi?.
e tabii.. bu gün bütün dünyada eksikliği çekilen, yürür gibi adam geçebilen, akınları sürükleyebilen, el kabir ve djalma da takımımızda kalsaydı ne güzel olurdu dimi?.
ama gene vesileyle birlikte söylediğimiz gibi bu hiçbir zaman bir arada olmayacak..
hani şu iyi bir takımımız olacak ama iyi bir hocamız olmayacak yada iyi bir hocamız olacak ama o zamanda iyi bir takımımız olmayacak.. meselesinde olduğu gibi..
ben cavcavla yaşamaya alıştım..
-
Kaç senedir şu golü atıp geri yaslanma hikayemizi bırakamadık. Bu şekilde olmuyor, olmuyor, olmuyor. Bu işi Bizans maçlarında da yapmaya kalkarsak hiç iyi şeyler olmaz.
-
ALKARA
bence aykut kocaman gibi adamlar kesinlikle futboldan uzaklaştırılmalı. oyunu bu kadar çirkinleştiren bir teknik adam olamaz. takımdan hiçbir oyuncuyu çalımlayarak oyundan düşüremiyorsunuz, çünkü çalımı yiyen anında faul yapıyor. hatta daha çalımı yemeden faul yapıyor.
bu iğrenç oynayan takımın taktiği şu: üç pas üstü üste yapamadıkları için, topu rakip ceza sahası çevresine şişiriyorlar, orada seken topları rangelov kovalıyor. sahanın tüm alanında sert savunma yapıyorlar bu nedenle gol yemeleri çok zor. zaten attığımız gol bu ligin golü değil. bir gerard, pirlo, beckham pasını; bir sheva, inzaghi, raul kontrol-vuruş kalitesi ile gol yaptık. o ana kadar girdiğimiz ilk pozisyondu ve ancak böyle gol atılırdı bu konyaspor'a.
Konyaspor'un hücum taktiği üzerine ibo çalışmış, politevich ve ahmet yüksek toplarda agresif ve başarılılardı. zaten top bu ikiliyi bir kez aştı, o da sağolsun uğur'un becerikli vuruşu ile kalemize gol oldu. ilk yarıda golü atarak dağı tırmandık, zor olanı yapıp konyaspor önünde deplasmanda öne geçtik. ilk yarının sonuna kadar da bu takımın oynaması gerektiği gibi oynadık. eğer hakem hakem olsaydı, devrenın sonuna kadar konya'nın maçı 11 kişi bitirmesi mümkün değildi.
İkinci yarı ise sanırım taktik bir hata ile başladık. geride karşılayıp, hızlı toplarla hücuma çıkmayı düşündük. bunu düşündük ama bizim böyle bir özelliğimiz yok. takım olarak top ayağımızdayken iyiyiz. ne geride rakip karşılamayı başarabiliyoruz ne de hızlı hücuma çıkmayı. biz konya, konya da bizim gibi oynamaya çalışınca, ikinci yarı saçma sapan bir maç halini aldı. ardından 60. dakika gibi konya bajic ve milosevic gibi iki şutör ve yetenekli adamı oyuna aldı, bu dakikadan sonra tek tehlike şutlar oldu bizim için, çünkü konyaspor gerçekten ofansif yönü bitik bir takım. ynalış hatırlamıyorsam milosevic'in bir şutu, bir de hopf'un zamanlama hatası dışında pozisyona giremediler. ama bizim 65. dakikadan sonra biraz daha topa hakim olmaya çabalamamız gerekiyordu. 2. gol için pozisyona girebilirdik ama ayaklar bir türlü ileri gidemedi. tabi biraz da şşans gerekiyor, landel'in ve stancu'nun şutları olabilirdi. bence maçın kırılma noktası, vedat'ın pasında stancu klasında bir adamın, topu sürerken ayağından açmasıydı. stancu eğer stancu kalabilseydi biz ub pozisyonla maçı bitirecektik. olmadı! Ardından saçma gol geldi ve o şokla iki net pozisyon daha verdik. beraberliğe çok üzüldüm, mağlup olsaydık, aykut kocaman'ın bu iğrenç futbolu kazansaydı yıkılırdım gerçekten.
oyuncu performansları konusunda geçen haftaki maç yazısına ekleyeceğim bir şey yok. uğur artık her maçta bu takımın oyuncusu olmadığını bağırıyor. (hocanın halil ibrahim'i yanında oturtması hem uğur'a hem de halil ibrahim'e mesajdı bence) şu durumdaki futbolcuyu oynatmak kendisine de kötülük. ahmet oğuz ve irfan fatih terim'e selam verdikleri günden beri yoklar. landel ise yararsız. takımın geri kalanı büyük ölçüde görevlerini yaptılar. serdar ve selçuk görevlerinden de fazlasını yaptılar. vedat gün geçtikçe çok daha iyi olacak. Takımdan memnunum. ligde yenilmedik ve g.antep dışında hep havasında olan takımlara karşı oynadık. konya ve osmanlı büyükşehir belediye deplasmanlarından 1'er puan "allah razı olsun" demeyecek takım yoktur. doğru yoldayız, diğer ofans ayaklarımız serdar kadar katkı vermeye başlarlarsa, ligin tozunu alırız. bundan sonraki maçlarda iğrenç konyaspor olmadığımızı, olamayacağımızı hiç unutmayalım yeter.
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları
Paylaş