gencler.org'da "Vleminckx takımımızda kalmalı mı?" diye bir başlık açtım. oy kullanmak isteyen varsa buyursun...
gencler.org'da "Vleminckx takımımızda kalmalı mı?" diye bir başlık açtım. oy kullanmak isteyen varsa buyursun...
Takımda Vleminckx'in yanında kimler kalmalı?
bence fuat çapa'ya emekleri için teşekkür edip, bütün alacaklarınıda ödeyerek yollarımızı ayırmalıyız..
çünkü vlemincx gibi pivot santroforların sonuncusu ve belkide en iyisiyle oynamayı bilmiyor.. varsa yoksa üçlü forvet, onuda ters oynatıyor.. yeri geliyor bir kanat oyuncusunu kanattan aldığı halde, yapılmayacak en son şeyi bile yapıp, bir santroforu solaçığa koyup genede üçlü forvet oynuyor.. ülkede oynanan futbol için basit dediysek saçmada demedik.. ikisi çok farklı birşey.. statikde değil, oldukça hareketli ve her an oyunun içinde olan bir pivot santroforla oynuyorsun ve tosiçten başka orta yapan yok.. attığı son gole dikiz: azo'nun kaleye savurduğu bazukanın kaleciden dönmesi üzerine.. hiçbir şekilde beslenmeyen vlemincx'in bu kadar gol atmış olduğu ortamda üçlü forveti düz oynatsa gol kralı olacağı görülmüyor mu?.
fuat hocanın bunu görmediği kesin.. bunu ve bunun gibi futbolun temel ilkelerini..
fuat hoca kalacaksa eğer, vlemincikx'i göndermeliyiz.. para için değil böylesine bir yeteneği oynatacak, onun emeklerini puana dönüştürecek ve ona hakettiği değeri kazandıracak bir yapılanmaya gitmesine engel olmayı kendimize hak göremiyorum..
Kalır mı bilmem ama ara transferde gelmeseydi küme düşerdik.
Sivas maçında oynamayacak, Vleminvkx'siz bir takımın nasıl oynadığını hatırlamış olacağız.
Duyduğum kadarı ile Trabzon ve Beşiktaş ilgileniyormuş, kalma ihtimali çok düşük.
vleminckx kesinlikle kalmamalı..kendisi için , kendisinden daha fazla yararlanabilecek bir takıma gitmeli. adam tek forvet değil. bizim gibi pozisyon açısından yokları oynayan bir takımda biel tek forvet oynayarak bu kadar gol atıyorsa, düzgün bir partner ile neler yapar bir düşünün. ha yanına zec'i koyarsak ne ala ama o zaman da sistemin değişmesi lazım.
Sporanki'de taze çıkan bir habere göre, Genel Menajerimiz Cem Onuk ile Teknik Direktörümüz Fuat Çapa, Vleminckx'in bonservisini Club Brugge'den almak için Belçika'ya gitmişler. İnşallah kulübüyle anlaşırlar ve "Sarı Bebe"nin bonservisini alıp gelirler. Bence on yabancıya gerek yok. Az yabancımız olsun, gerekirse bonservisi pahalı olsun, ama Vleminckx gibi olsun.
Hadi hayırlısı bakalım.
Haberin linki:
http://www.sporanki.com/tr/haber/293...elcikada!.html
2 milyon Avro çok para.
Biz bu güne kadar en çok parayı Skoko ve Zec için ödedik herhalde.
Bence sarı bebe seneye de Gençlerbirliği'nde oynayacaktır.
Biz İstanbul grubu Vleminckx'i nasıl çağıracağımıza karar veremedik. "Sarı bebe" diyenimiz var, "sarı kafa" diyenimiz var, bir arkadaşımızın da dikkatini kafasının büyüklüğü çekmiş, o da övgü anlamında "bizon kafa" diyor. Ben de kendine "altın kafa" lakabını yakıştırıyorum.
Hazır gitmişken Vleminckx gibi mücadeleci ve yetenekli bir oyuncu daha bulurlarsa onu da getirsinler.
Bu arada Gaziantepin kalecisi Karcemaskasın da sözleşmesi bitiyormuş.Bence fiyatı da uygunsa iyi bir transfer olur.
20 dakika sonra 15 Nisan dan çıkıp 16 Nisan'a girmiş olacağız.
Belçika'dan haber var mı?
Klasspor'da yayınlanan bir habere göre anlaşma sağlanamamış gardaşım. 2.000.000 Euro pahalı gelmiş. Transfer önceliğimiz de bitmiş. Cem Onuk İsveç'e geçmiş ve daha önceden takibe alınmış futbolcuları izledikten sonra Ankara'ya dönecekmiş. Vleminckx'in bonservisi alınamazsa bu, yönetimin bugüne kadar yaptığı en büyük hatalardan biri olur. 10 yabancı futbolcu için bonservis bedeli olarak futbolcuların kulüplerine, ücret ve komisyon olarak da futbolcuların kendilerine ve menajerlerine vs. ödenen paralar ile Vleminckx kalitesinde olan ve maçların sonuçlarını ve takımın oyununu doğrudan pozitif yönde etkileyebilecek toplam 3 hadi bilemedin 4 yabancı alalım daha iyi diye düşünüyorum. Bir de artık bonservis bedelleri ve futbolcularımıza ödediğimiz ücretlerde çıtayı hiç olmazsa birazcık daha yükseltme zamanı geldi bence... Bence ligdeki durumumuzu ve takımın oyununu olumsuz etkileyen unsurlarından birisi bu...
Haberin linki:
http://www.klasspor.com/tr/haber/293...eda_kaldi.html
Konu Necdet Özkazancı tarafından (16-Apr-2013 Saat 00:22 ) değiştirilmiştir.
Ekigo ve Lekiç gibi iki oyuncun olacağına bir tane Vleminckx
'in olsun.
Türkiye Süper Ligi’nde kulüplere galibiyet halinde ödenen prim 890 bin TL.. Ligin 2.yarısı takımımıza katılan Vleminckx geldiğinden beri bireysel çabaları sonucu attığı kritik gollerle Antalyaspor'dan 3, Galatasaray'dan 3, Karabükspor'dan 3 puan almamızı sağlamış, Mersin maçındaki galibiyette ve Gaziantepspor'dan alınan 1 puanda da pay sahibi olmuştu. Yani kaba bir hesapla kasamıza yaklaşık 3 Trilyon para kazandıran bir adamın sadece 2 Milyon Euro gibi cüzi (Lekiç'e 1 Milyon Euro, Mehmet Kara'ya 600 Bin Euro gibi paraların harcandığı bir ortamda) bir miktara alınmamasının akla mantığa sığan bir yanı yok..
Önümüzdeki sene yedek kulübesinde Lekiç-Ekigho ya da onlar yerine yine gereksiz transfer harcamalarıyla alınacak sıradan bir adam oturacağına Atabey-Artun oturmalı (olması gerekende bu zaten), gerekirse tüm transfer bütçesi bu adama harcanmalı yine de bu adam alınmalı derim..
Hiç bilmediğimiz, denemediğimiz futbolcular için milyon euro bonservis bedeli ödüyoruz ama denenmiş ve takıma büyük katkı sağlamış Vleminckx için bu parayı vermiyoruz. Üstelik en kötü ihtimalle Beşiktaş, Trabzon gibi takımlara aldığımız paranın bir kaç katına satma imkanı varken. Bana göre hiç pazarlık yapmadan transfer opsiyonu kullanılmalıydı. Brugge'un bonservis bedelinde indirim yapmamasının nedeni muhtemelen Beşiktaş ve Trabzon'un devreye girmiş olması. Bu saatten sonra kalırsa benim için büyük sürpriz olur. Hata yapıldı.
sevgili celil toruner'in yaptığı çalışma transfer politikamıza ışık tutacak çok faydalı bir çalışma olmuş.. yani, en basit haliyle bu bir hesap meselesi. adam kendi parasını çıkarmış bile bundan sonra atacağı her adım kasamıza artı değer olarak girecektir.
aklını kaçır, bunu kaçırma...
diğer taraftan sevgili hacı şenol hatırlattı.. çok ilginç bulduğum bir durum var.. bu güne kadar hep solbek sıkıntısı çekilen ligimizde bu defa sağbek yok..
toparlarsak:
karcemaskas
serkan kırıntılı
orhan şam
yekta kurtuluş
yiğit incedemir
erkan taşkıran
aydın karabulut
köksal yedek
tabii bunlar vleminckx'in alınmış olması halinde.. yok eğer vleminckx'in bonservisine -miktarı önemli değil- para isterlerde; duayenimizde almazsa.. hepsini unutun..
hem o isimleri hemde çocuk oyuncağından farksız lig şampiyonluğunu, umutlarımızı, beklentilerimizi falan...
Konu MehmetGUNER tarafından (16-Apr-2013 Saat 18:17 ) değiştirilmiştir. Sebep: iki ismi unutmuşum da..
Mevcut kadronun üzerine Orhan Şam, Yekta, Vlemickx olursa lekiç ve Ekigo gibi verimsizler giderse müthiş bir takım oluruz.
Uzun zamandır foruma yazmıyordum. Yeni foruma bir şeyler yazmak için özellikle bu transferin opsiyonunu bekliyordum.
Öncelikle Vleminckx kalmalı mı? sorusundan önce; "bir kaç sene planlı bir Gençlerbirliği'nin ilk üçte kalıcı konuma getirilmesi ve Ankara'ya şampiyonluk getirilmesi" projesi hiç yönetimce düşünülmüş müdür ya da hayata geçirilmiş midir, geçirilecek midir? sorularını sormak istiyorum. Bence bambaşka bir konuda bu projeyi de tartışmalıyız. (Şampiyon Gençlerbirliği Projesi)
Eğer buna benzer bir fikir ile SPORTİF başarı için proje hayata geçiyorsa bence en önemli şartlar sırasıyla; teknik kadro istikrarı, alt yapıya verilecek önem, kadro istikrarı ve bütçe planı (ekonomik başarı), tanıtım planı (halkla ilişkiler) olmalıdır.
Vleminckx' e dönüp konuyu diğer başlığa bırakırsak, eğer böyle bir proje var ise Björn'ü kaçırmak böyle bir projeyi güçlendirmek için elden kaçırılan çok önemli bir fırsat. Çünkü hem karakteri hemde saha da ki performansı kadro yapısını çok olumlu etkileyeceği apaçık. Ayrıca ilk maçla edindiği fenomenliği ve ülke futbolundaki nam-ı ile olumlu halkla ilişkiler etkisi kaçınılmaz...
Her şeyden öte sevdik adamı yav lazım bizde taraftarız ya; "futbolu seviyoruz, her yerde güzel futbol aşkımız" ama bu forma bu renklerle olunca çoşuyoruz yav.
Konu Cagri_Nerkiz tarafından (16-Apr-2013 Saat 23:31 ) değiştirilmiştir.
İlk kez bir oyuncuya kanım ısınmışken (medar-ı iftahar'ımız Ramazan'ımız haricinde) altın kafa Björn'ümüz giderse bu takımla ilgili görüşlerim daha da değişecek çünkü sadece oynadığı maçlarda kendi maliyetini çıkarmış olan bir oyuncunun alınmaması (tabirimi mazur görün) deliliktir. Bu delilikle de biz gidersek çalışmayan tank (Lekic) ve çakma Robinho'nun (Ekigho) oynamasını 19 Mayıs Stadında ve televizyonlarda seyredeceğiz.
Ayrıca farklı taraftar gruplarının birlik olarak ortak bir görüş belirtmesi lazım. Haksız mıyım?
Konu ramazan_celebi tarafından (18-Apr-2013 Saat 16:46 ) değiştirilmiştir.
İlk kez değil bir oyuncuya çok ısınıp da hevesimizin kursağımızda bırakılması. Bu kulüpte her zaman acılı arabesk bir şeyler olmalı yoksa işler rastgitmez.
Son yıllarda çok sevdiğimiz ama ilk fırsatta gönderilen-satılan ne kadar çok futbolcu var hatırlasak.
Skoko, Risp, Draman, Troisi, Jedinak gibi isimler bir çırpıda sayıabilecek yabancılardan..
Ne yazık hep keçiboynuzu tadında bir taraftarlığı seçmişiz. Öyle bir futbolcuyu çok sevmek, istikrarlı yöneticiler görmek, ezilmeyen bir hoca görmek, alavere-dalavere görmeden bir sezonu tamamlamak bizlere uzak. :-(
Türkiye futbol pazarına sürekli oyuncu yetiştirdik.şaşırmadım.gittiğine/gideceğine üzüldüm ancak alıştık.koymaz
Biz kesin kalmalı dedik ya, bu iş yatar.
Sahsen kesinlikle kalmasini istiyorum. Ilk geldigi günden beri takip ediyorum. Ilk çiktigi maçi unutamiyorum zaten. Her maçta da top ayagina geldigi an farkli heyecanlaniyorum.
Hatta ilk maçindan sonra arkadaslarim beni kizdirmak için "o seneye üç bizansli'ya yar olur, hiç gönlünü baglama" gibisinden beni kizdiriyorlardi. Ben de "ya ne alakasi var, bizim o. Ankara'li oldu o artik" diye çikisiyordum.
Takima katkilari çok açik. Daha da yolu uzun, yapacak seyleri, gelistirecegi yönleri çok. Daha da büyür yani.
Gitmesinin sebebi takima uyumsuzlugu veya faydasizligi degil, "gelecegi parlak, gitsin bi yerlere paramizi kazanalim yolumuzu bulalim" düsüncesi olacagini düsünüyorum.
Hatta ilk geldigi zamanlar çok fazla faule maruz kaliyordu, fizigini etkili kullanamiyordu. Bir maçta Fuat Hoca kendisini geri çekmisti, iyi oynamasina ragmen. Sirf sakatlanmasin diye. Zamanla Björn de ligin rengini, tarzini anladi. Olayin teknik degil fizik agirlikli oldugunu, defansin diger liglere oranla çok sert olugunun farkina vardi. Artik kendi de faul yapiyor. Masallah, iki maçta bir görüyor sariyi. Ama görsün. önemli degil. Yakisikli çocuk, yakin plandan görüyoruz. Hem sarisin, hem sakalli biyikli, hem de öfkeli olunca degisik bir estetik oluyor.
Neyse, toparlayacak olursak, gitmemesini diliyorum. Giderse de üzülürüm, açikça söyleyeyim.
Paylaş