2015-16 Süper Lig 23. hafta maçı
GENÇLERBİRLİĞİ AKHİSARSPOR
28 Şubat 2016 Pazar, 16:00
19 Mayıs Stadı
HALİL UMUT MELER(Hakem)
Akhisar, Başakşehir ile birlikte ligin oyunu en iyi kilitleyen takımı. Maçlarını izlemek keyif vermiyor, rakip olmak zor. Topiği açmak üzere geldim, baktım malum uğursuz şahıs da devrede. Gel de bu maçtan 3 puan bekle! Ama ben bekliyorum, o ayrı. Görünen ise sanki bir beraberlik maçı olacak. Öyle olacaksa bile 2-2 ve üstü skorlarla biten, izlemesi bir miktar keyifli, bizi hayattan soğutmayan bir maç olsun! Bu maçta Stancu'nun kendi pozisyonunda oynayacak olması, El-Kabir'in yokluğundan daha önemli bence. Becerikli ve zeki oyunculara, güçlü ve kontrolsüz oyunculardan daha çok ihtiyacımız var. Haydi rasgele!
Başladığı gibi bitecek izlenimi veriyor bu maç. Hem bizimkilerin Akhisarlilarla kıyaslanınca fiziki eksikliği hem de hücuma cikislarda hala top alisverislerinin ahenksiz olmasi-yani topu isteyenle verecek olanin bir türlü beyinsel işbirliğini yakalayamamasi, topu alacak olanın verecek olanın planını hep yanlış tahmin etmesi- düşünülünce...
Ama yine de bir takım kazanacaksa bu takım biz oluruz. Bursa maçındaki aydın'inkilitlenmis maçı açması, rize maçını son dakika djalma bireysel yetenegiyle kazandirmasi gibi bir denge bozucu mevzu yine bizim lehimize olabilir bu maç qncak.
aslında tam bizim taktiğin maçı. 70 dakikası çok sıkıcı geçen bir maç olacak. ancak son 20 dakikada hücum seçeneklerini çoğaltıp maçı kazanma şansımız çok yüksek. el kabir'in olmamasını bir şans olarak değerlendiriyorum. stancu bölgesinde oynayacak ve ileri uçtaki adamın kendisi olması gerektiğini hocaya ispatlama şansı bulacak.
Bence de Kebir'in olmamasını (BJK maçıda stad Cazgırı böyle anons ediyordu) fırsata çevirebiliriz. Serdar ve/veya Aydın gününde olursa çok keyifli bir maç izleriz. İrfan da kart cezalısı ancak buraya bir şekilde alternatif bulunur. Ben Rize maçı gibi olsun isterim. Son 15-20 dakikaya bırakıp stres yaşamayalım. Biz bir şekilde golü atarız, yeter ki son dakikalarda yemeyelim.
Maçın başında, 2 gol birden atmamız gibi, çok ekstra bir durum yaşanmazsa çok zor maç olacağı aşikar. Bundan önce yendiğimiz Kasımpaşa, Bursa ya da Antalya'nın takım kadrosu iyi olsa da en büyük sıkıntıları takım olamamalarıydı, Akhisar ise bunun tam tersi bir durumda, yani çok iyi takım oyunu oynayan mütevazi bir kadroları var. Bu yüzden de herkesi afallatmış bir şekilde ilk 3 mücadelesi veriyorlar.
Bu maçta da muhtemelen çok kontrollü ve bizi bozmak için oynayacaklar. Rakibin çıkışlarında top kazanacak şekilde, toplu baskı uygulayarak, akıllı ve tam konsantre olarak 90 dakika mücadele etmemiz gerekiyor.
Beşiktaş maçında çekilen sıfır puan düşme hattı ile aramızdaki takımların sayısını bire indirdi. O yüzden bir nebze olsun rahatlamak için bu maçı kesinlikle almalıyız...
iki gündür düşünüyorum, el kabir ve irfan canın bu maçta oynamayacak olması nasıl oluyoda şansımız oluyo valla çıkamadım.
çok zor bir maç olacağı vede çok çok çok zor gol atabileceğimiz muhtemel bir maç öncesi en etkili iki forvet elemanımızdan eksik çıkmamız bence felaket..
stancunun yeterince beslenemeyince öksüz ve yapayalnız kalacağı aşikar. bu kardeşimizin topla katedebilme, adam eksiltebilme yada onsekiz dışında çeşitli faaliyetlere katılabilme olasılığı sıfır denecek kadar az..
gene ileri çıkmayı sevmeyen, ileride vakit geçirmeyi lüzumsuz bilen ahmet çalık ve kulusiçin sürpriz aksiyonlarına kaldık gibi..
beraberlik bizim için ideal sonuç olacaktır.. bundan sonra tavuğumuz tek tek yumurtlasa da olur zaten..
ne gereği var su böreği varken.. dimi ama?.
serdar ve aydın'ın kanatlardan stancu'yu besleyebileceğini düşünüyorum ben Mehmet Abi. Djalma ve Kabir'in savruk oyununa kıyasla, daha net bir futbol oynayacağız gibi geliyor.
Şu an Londra'dayım.
Dün gece London Youth United ile Greater Manchester Municipality takımları arasındaki maçı izledim. Maçı, baştan sona üstün oynayan London Youth United 2-0 kazandı.
Siz anladınız onu)
Her iki takım da takım oyunu oynuyor. İki disiplinli takımın mücadelesi çok çekişmeli geçecek. Stancu gerçek yerinde oynadığında neler yapabileceğini görme imkanı bulacağımız maç olacak. Önceki maçlarda, elimizde mermi hızıyla çizgiye inebilen kanat oyuncuları olmasına rağmen o bölgede Stancu'nun oynaması bizi tek kollu boksör yapıyordu. Şimdi sağda Djalma solda Serdar Gürler veya Aydın Karabulut rakip beklere zor anlar yaşatacak. Hleb yorulduktan sonra yerine girecek oyuncu İrfan yerine Landel olacak. Ben kazanacağımızı tahmin ediyorum.
Şu anda 3. durumda bulunan Akhisar'ı yenersek aradaki puan farkı 9'a iniyor arkadaşlar. İş iki deplasman galibiyetine bakar.
Stancu'nun uzun süredir esas yerinden uzakta kaldığı için yeteneklerinin köreldiğini görüp üzülüyoruz. El Kebir ve Djalma gibi ara sıra çok iyi işler yapacak diye oynatılan, aslında istikrarı olmayan futbolculardansa daha istikrarlı oyuncularla şu son zamanlardaki ilerlemiş olan takım kimyasını perçinleyebiliriz. Aydın Karabulut transferi aslında çok önemli. Uzun süredir kanatlarda veya forvet arkasında oynayıp da topu ayağında bu kadar iyi tutan ve pozitif şekilde arkadaşlarına aktaran bir futbolcumuz olmamıştı.
İki senedir bu işleri 20'lik İrfan Can ile yapmaya çalıştık, olmadı Landel geldi, Stancu sağda solda denendi, bir ara Guido iyiydi sonra çaptan düştü, Tomiç bir türlü ilk geldiğindeki performansına geri dönemedi. Hurşut'tan beri kanatta iyi top tutup da arkadaşlarına pozisyon hazırlayan bu denli futbol bilen adamımız olmadı sanırım.
Serdar savruk, Djalma istikrarsız... hazır, geriden Selçuk'un ve ortadan Hleb'in kurgusuu yaptığı orta sahaya bir de Aydın gibi topu her zaman müsbet oynayan bir oyuncu eklenir ise o zaman daha da bloklar arası iletişim iyi olacaktır.
Stancu gibi aralara yılan gibi dalan ve yandan gelenleri içeri tıklayan, arkadan gelen topları ince vücut çalımlarıyla önüne alıveren bir adam da en uçta oynayınca gol şansımız yükselir.
Kabir, çok yetenekli olsa da ileride tek başına çok gömülüyor ve takıma bencilliği ile zarar veriyor. Geçen hafta Bursaspor maçında asist deneyince kilit nasıl da açıldı. Evet, golcü dediğin bencil olur ama gereğinde de kafayı kaldırabilmeli. Onun bencilliği ile çok maç gitti. Bu yüzden "Kabir yok" denilince aslında çok da üzülmüyorum. Tek negatif etkisi ileride rakip defansı çok yıpratması ile yaptığı fatdanın olmayacak olması.
Kaç maçtır ilginç bir istatistik var sahada. Galibiyeti getiren goller hep Hleb çıktıktan sonra geldi. Hleb sanki ortada topu tutan ama ne ileriye gönderen ne de geriye gelmesini engelleyen bir demir çubuk gibi iki takımın hatlarını ayrı tutuyor da sonra o çıkınca ipler boşanıyor gibi. O sahadayken takımın daha ileriye yıkılma şansı olur ise, ki bu maç olacağını düşünüyorum, o zaman daha gollü bir Gençlerbirliği izleriz ve rakibin üst sıralardaki Akhisarspor olması önem arz etmez kendi evimizde.
arkadaşlarım sağolsun sıkıntı duyduğum mevki ve isimler hakkında uzun uzun açıklamalarda bulunmuşlar ama..
yazılanları okuyunca iki misli endişe duymaya başladım..
al kabir ve irfan can bizim hücum gücümüzün nerdeyse tamamı.. bu ikisi olmadan hücumda yokuz..
yerine önerilen ve bu kaladan öbür kalaya seğirteceği, rakiplerini bir bir düğümleyeceği söylenen isimlerin ise; birinin yaşı tutmaz o dediklerinizi yapmaya, diğeri henüz hazır değil.. böyle bir yeteneği vardı da; bu güne kadar neden durdu?. tutan mı oldu?. kendini bize mi sakladı?. eyvallah yetenek sahibi olduğunu zaten biz söylüyoruz ama oyuncumuzun değil maç eksiği, sezon eksiği var..
o halde ne yapmalı?. eldeki imkanlar neye müsaade ediyor?.
bi kerre sıkıntının olduğu yerde macera peşinde koşmamalı.. beşiktaş karşısında macera aramayan delikanlı ibrahimin bu maçta da macera arayacağını zannetmiyorum.
maçı 70 dakikasında hani şu sizin çok sevdiğiniz "kontrollü" oyun, ödlek futbolu sergilemeyiz.. defans bloğumuz ve önünde çakılı oynayan -başkada beklenemez- orta sahamız bunu çok rahat yapabilir..
bu 70 dakika içinde ak saç, kara saç belli olur zaten, işler yolunda giderse son 20 dakikada rastgele deyip şansımızı denemek için çıkmayı deneyebiliriz..
bir puana razıyız. haa üç puanı ikram eden olursa neden olmasın?.
maç bitti. stancu'yu bir daha ileri uçtan kıpırdatır mı hoca peki?
Güzel bir oyunla maçı kopardık.
Çok mutluyuz.
Seyirci sayısında az da olsa bir artış gözledim.
Bu galibiyet serisinin devamını diliyorum.
Mehmet Abi, hem Stancu olmadığı kadar iyiydi, hem de 70. dakikada skor 3-1 olmuştu. Biraz dinlen, sana bir çay söyleyim istersen!MehmetGUNER demiş ki...
Deli İbo geldiğinden beri sahamızdaki seyirci istatistiklerine bakarsak Antalya maçında 1.390 kişi, Bursa maçında 2.278 kişi ve Akhisar maçında 1.812 kişi tribündeki yerini almış. Bursa maçında her zamanki gibi deplasman tribünlerini Ankaragüçlülerin doldurduğunu varsayarsak Antalya maçından Akhisar maçına doğru iyi bir artış olduğunu söyleyebiliriz. 2.558 kişinin izlediği Osmanlı maçı ile 6-7 bin civarında kişinin izlediği FB ve BJK maçlarını saymazsak bu sezon evimizdeki maçların seyirci istatistikleri 1.200-1.300 civarlarında geziniyordu. Takım böyle devam ettikçe Anadolu kulüplerinin maçlarında da 2 binleri görecektir. Elbette bu rakamlar eski zamanların yanından bile geçmiyor. Zira 2013-2014 sezonunda Akhisar maçını 13.000 kişi izlemişti. Anadolu kulüpleriyle olan maçlarımız, maç gününe ve saatine göre 13-14 binleri bulurken en kötü 4-5 bine düşüyordu. Şimdi Bizanslıların maçları haricinde statta 4-5 bin kişi görsek cidden şaşırırız...
Bu arada Stancu'nun bugünkü meşhur gölüne hayran kaldım, izleye izleye doyamıyorum. Geçen sene Başakşehir'e deplasmanda 3-1 yenildiğimiz maçta El Kabir'in Tosiç'e verdiği gol pasından beri bu kadar izlemeye doyamadığım bir gol hatırlamıyorum. Ancak geçen hafta Beşiktaş direğinde patlayan top gol olsaydı belki bu satırları geçen hafta yazmış olurdum
Ayrıca Turgut Doğan Şahin de siftah yaptı, ders çalışmaktan maçı izleyemediğim için o 5 dakikada nasıl bir performans gösterdi bilemiyorum maalesef...
İbrahim hocanın iyi yönlerinden birisi de oyunu iyi okuyup değişiklikleri zamanında yapabilmesi...
Sezon başından beri aralıklarla yazıyoruz. Olafur Skulasson toplu oyunda iyi olan bir oyuncu değil. Çok koşsa ve doğru yerlerde defansif anlamda topla buluşsa da hocanın şu an görevlendirdiği ileriye yönelik orta saha pozisyonunda oynayacak top kullanma yetisine sahip değil. Ön libero pozisyonun alternatifi olan Doğa Kaya da bu şekilde top kullanabilme yetisine sahip değil. Oyunu iki yönüyle ortada oynayabilen Selçuk Şahin geldi ve diğer orta saha takviyemiz Hleb de olağan gücünü ekonomik kullanıyor da rahatlıyoruz kurguda.
Hocam, madem orta saha oyuncularından Olaf ve Doğa'yı illaki oynatma yanlısısın, bu iki oyuncu da kesiciliği iyi yapsa da top kullanırken takımı sürekli aksatıyorlar. O zaman oyunu iki yönlü oynayabilen aynı pozisyona başka bir alternatif daha düşünebilirsin. Düşünmelisin... takım dinamiği artık bunu sağlayacak şekilde oturuyor. Yusuf yusuf olmamıza gereken bir şey yok.
Keza bugün hemen 2. yarının başında Olaf-Landel değişikliği takımın top sürebilme potansiyelini bir tık daha ileri götürdü.
Ante'nin yine ileri çıkıp, gol atmasa da penaltı yaptırarak kilidi açması sonucu oyun tamamıyla bize geçti ve Stancu'nun bir önceki mesajımda bahsettiğim özellikleri devreye girip maçı kazandık. İkinci yarı, Akhisarspor'a neredeyse top göstermedik.
Hocaya önerim şudur... Hocam, Hleb ve Selçuk ile çok güzel top çeviriyorsun ama bunların yanına illaki bir emniyet sübabı olarak Olaf veya Doğa'yı düşünüyorsun.
Neden, tek yönlü oyun oynayabilen bu adamların yerine Panos veya Landel gibi hem direnç gösterebilecek hem de toplu oyunu diğer ikisinden biraz daha iyi oynayabilecek oyuncuları tercih etmiyorsun. Takımın güveni de yerine geldi, emniyet sübaplarını da biraz gevşetmek gerekmez mi? Takım öne aktığında daha iyi oynadığımız aşikar.
Sezon başından beri yazıyorum.. hatta geçen hafta Serkan da benzerini yazmış. Olafur Skulasson yerine Panos'a o şans verilse hem aynı direnci gösterecek he de toplu oyunda takıma daha da ayağı düzgün bir oyuncu kazandırılacak. İzlanda milli takımı kariyeri bence çok da önemli olmamalı. Olaf 32 ise Panos da 29 yaşında.. Çok da fark yok tecrübede. :-)
Bu arada Aydın ev Stancu ile ilgili yazdıklarım da bu maçta ortaya çıktı. Stancu'nun kaleci ile karşı karşıya poziyonlarda dikine kat edip köşelere öldürücü vuruşlar yaptığını zaten biliyorduk. Ehh Kabir gibi topu alınca sadece kendi pozisyonunu düşünen bir adam olmadığını, Avrupalı kafasında bir adam olduğunu da biliyorduk. 2. golümüzde "dikine gidebilen Stancu", 3. golde de "gerekirse arkadaş görebilen Stancu" özellikleri belirginleşti.
Aydın ise cidden iyi top tutan, fizik mücadele verebilen ve iyi top tekniği ile aralara iyi top atabilen bir oyuncu. Bugün Akhisarspor savunmasını epey uğraştırdı.
Hocanın şimdiki görevi ise olası Kabir-Stancu ceza veya sakatlık ihtimaline karşı Turgut ve Serdar'ı da yavaş yavaş ısındırmaya başlamak olmalı.
Hopf ise ilk yarıda bocaladığımız anlarda güzel bir kurtarış ile takımı oyunda tuttu. Takıma yakışıyor...
Ante'ye ise, ilk yarı yediğimiz goldeki hatasına rağmen yine hep bir ağızdan "iyi ki varsın" :-) diyoruz.
Konu Arda_Kucukahmetler tarafından (28-Feb-2016 Saat 21:30 ) değiştirilmiştir.
Benim düşündüğüm şeylerin aynısını şimdi Digiturk'te söyleyip uzun uzun tartışıyorlar Mehmet abi...
Aydın daha 28 yaşında ve 18 yaşında bjk'ye gitti ve olumsuz bir hareketti bu. O yaşta büyük takım olumsuz oldu. Diğer takımları da onun potansiyelini destekleyecek takımlar değildi.
Şimdi ise hem bizimki gibi oturaklı ve maddi anlamda sorunsuz bir kulüpte oynuyor hem de yaş olarak daha olgun ama yaşlı da değil.
Tamamen bunu söylediler...
Yazmadım daha önce çünkü 1-2 maçla bunları direkt yazmak istemiyordum ama hem bugünkü maçta görünenler hem de tv'deki yorumculardan da aynı düşünceleri duyunca ekleyeyim dedim.
Umarız Aydın bizi yanıtlmaz da 11'e adapte olup katkısına devam eder. :-)
Bu kadar güzel futbola karşılık
Bize de Kayseri yolu düşer artık...
+1923
Kaldığımız yerden devam ediyoruz. Bu takım hakkında herhalde en olumlu düşünenlerden biri benim. Hatta son 20-30 yılın en kaliteli kadrosu olduğunu iddia ettiğim için kendimi can sıkıcı tartışmaların içinde buldum. Ben bile bu kadronun potansiyelini tam olarak fark edememişim.
Ligin en iyi ve formda ekibi Beşiktaş karşısında hem de bir deplasman maçında devrelerinin ilk 30 dakikasını onlar oynadı son 15'er dakikalarını biz domine ettik. Yani süreyi her devre 7,5 dakika daha artırsak şampiyon ile deplasmanda kafa kafaya geliyoruz.
Akhisar ligin en disiplinli savunma yapan, ani atağa en iyi çıkan ligde 3. durumda bulunan taş gibi bir takım. Baştan söyleyeyim, eğer 40. dakikada girdikleri pozisyonda skor 2-0 olup da maçı kaybetseydik bile yazdıklarım değişmezdi.
İkinci yarının başından skor 3-1 olana kadar kurduğumuz baskı muhteşemdi. O Aydın Karabulut ne oynadı öyle. Rakibin üzerine kara bir bulut gibi çöktü. Bir ara tereddüte düştüm acaba kanal işaretlediğim Barcelona maçına otomatik olarak mi geçti diye. Şu çalım atan Messi diyeceğim ama Messi o kadar koşmuyor. Aydın her pozisyonda mermi hızıyla kaleye inmesi yetmemiş gibi iki pozisyonda son adam olarak kademeye girdi. Barcelona'da bir Türk futbolcu oynayacaksa bu oyuncu aslında Aydın Karabulut olmalıydı.
Stancu attığı ve attırdığı gollerle İbrahim Hoca'ya "İşte benim gerçek yerim burası" dedi. İkinci golü muhteşemdi. İnsan düşünmeden edemiyor, Beşiktaş maçında sahada Aydın olsaydı ve Stancu santrafor oynasaydı acaba farklı bir sonuç çıkar mıydı?
Maçın görünen kahramanı nihayet asıl yerinde oynayan Stancu olsa da görünmeyen kahramanları Aydın Karabulut, Kulusiç ve Hopf'du. Yediğimiz golde Kulusiç'in hatası yok. Mükemmel bir orta, mükemmel bir zamanlama ve dokunuş. Bu golü sadece alkışlamak gerekir. Hemen sonrasında aynı güzellikte ortaya rakip forvet vurmadan önce dokunmayı başaran Kulusiç belki de bizi oyunda tuttu. Sonra gitti penaltı yaptırdı. Hopf ilk haftalarda son iki maçta yaptığı kurtarışları yapsaydı herhalde rahat bir nefes alıp kalemizin emin ellere emanet olduğunu düşünürdük.
Akhisar gibi iyi savunma yapan ve iyi ani atağa çıkan takım karşısında şampiyonluğa oynayan bir takım gibi dayanılmaz bir baskı kurduk. Goller geliyorum diye bağırdı adeta. Kadro da kaliteli olunca usta ayaklar devreye girdi ve zor görülen bir maçı 10 dakika içinde kopardık.
İlk yarıda da 10 dakika iyi baskı kurduk ancak böyle baskı kurduğumuz maçlarda pas trafiğinde sıkıntı yaşayan Skulasson takımın hücumlarını yavaşlatıyor. Yerine Landel girince her ayağına topu alanın kaleye yönelebileceği bir takım oluyoruz. Hem Selçuk, hem Hleb top sürebilen, pas verebilen klas oyuncular.
Bundan sonra ne olur derseniz, gerçek yerini bulan ve morallenen Stancu belki de bu sene bal yapamayan arı El Kabir'i yedek kulübesine gönderebilir. Kanatlarda fişek gibi delikanlılarımız var sonuçta. Serdar Gürler ve Turgut Doğan maç eksikliğini giderip form tutunca rakiplerimizi titretiriz. Bana göre bize oyunda üstünlük sağlayabilecek -o da deplasman maçlarında- iki takım var. Beşiktaş ve Fenerbahçe. Ben bu sene Kadıköy'de şeytanın bacağını kıracağımızı tahmin ediyorum.
Yönetime düşen görev hemen İbrahim Hoca ile en az üç, tavsiyem beş yıl sözleşme imzalayıp artık yukarıları hedeflemektir. Rakip takımdaki Rodeaga ve Sivas'taki Atıf Şeşu'yu alabilsek dokunmayın keyfimize. Rodeaga hem güçlü, hem teknik, hem de atletik bir oyuncu. Kim bulup getirdi ise tebrik ederim.
Değil mi Ümit Bey Kayseri'ye gideriz.
Konu cengizirken tarafından (29-Feb-2016 Saat 11:46 ) değiştirilmiştir.
Ankara dışından oldukça yorgun geldiğim için evde izlemek zorunda kaldım. Şahane bir ikinci yarı izledim. Stancu yerinde oynadı. Taş yerinde ağır derler. Aydın pes etmedi ve takımı da motive etti. Hopf Selçuk'un hatasını kapattı ki çok önemli bir andı. Geriden gelip bizi yenerlerken biz geriden gelip yenmeye başladık. Selçuk hata yapsa da Bu günlere Hleb ve onunla gelebildik. Aydın Karabulut El kabir 'in ilk geldiği zamanlardaki gibiydi. Kayseri'ye ben giderim.Sevgiler.
London Youth United, Greater Manchester Municipality takımını 2-0 yendi demiş ve yazımı ( siz anladınız onu ) diye bitirmiştim.şimdi önümüzdeki maçı bir Türkü ile anlatmaya çalışayım.
Que serai serai,
What ever will be will be?
The score will nil to three.
Que serai serai.
Anladınız siz onu
Yetkileriniz
Alıntı
Paylaş