Konu: 2013 - 14 / Süper Lig 16. hafta / Antalyaspor - Gençlerbirliği

kesin maglubiyet bekliyorum.

"belki" diyerek hesaplarımıza dahil ettiğimiz gaziantepspor maçını vermesi çok kötü oldu ama buna karşın hesaplarımızda hiçde yer almayan eskişehirspor ve trabzonspor maçlarından gelen 3 puan.. evimizde olmasına rağmen galatasaray ve bursa deplasmanında kazanılan 1'er puan hocamızın elini kuvvetlendirdi.. artık bişeyler yapmasının zamanı geldide geçiyor bile..

rahat olması lazım.. tek düze saldıran takımımızın bu şekilde hiçbirşey yapamayacağını, zaten kırılgan bir yapıya sahip olan hücum hattının üzerine çöken özgüven eksikliğini ortadan kaldıracak bir takım arayışlara girmesi lazım.. bu dediğimiz öyle saatlerce oturup konuşmayla olmaz..
geçen sene sol ayaklı hurşut'un sağ kanatta oynatılmasının cinayetle eşdeğer olduğunu söyledik durduk.. bu sene yine yeni yeniden böyle bir sorunla karşı karşıyayız.. artık hoca diye ortaya çıkanlara bunu söylemekten utanıyoruz ama bu takım tek kollu boksör gibi.. yahu bu nasıl görülmez..
ermin zec'in sol kanatta ne işi var.. bunu anlamak için hoca moca olmaya gerek yok ki.. adam geçebilme, top sürebilme özellikleri olmayan ermin zec takımı bir kişi eksik bırakıyor. asla bir kanat oyuncusu olmayan ama buna karşın düzgün son vuruşlu bir santrofor özellikleri taşıyan bu kardeşimizin bunda hiçbir suçu yok tabii..
sağ kanatta oynayabilecek, topla çizgiye inebilecek ve ortaları yerini bulan tomiç bizim bu derdimize çaredir. takımın tek hücumcusu cimmy durmazın -bu defa- sol açıkta, tomiç'in de sağaçıkta yer aldığı forvetimizin santroforu olarak son haftaların başarılı ismi stancu en mantıklı tercih olacaktır..

söyleye söyleye dilimizde tüy bitti.. aslında başka yolu yoktu ama ortada kabak gibi duran doğruyu bile görmemiz 15 haftamızı alıyor. tosiç'in sol beke dönmesiyle defanstaki sorunlar büyük ölçüde ortadan kalktı..
bu dizilişte orta sahada gosso sırıtır yalnız onu baştan söyleyeyim.. bazı arkadaşları çok beğeniyor ama gosso topu eziyor ve galatasaray maçında da açıkça görüldü ki; ayakta duramıyor.. bu mevkide özgürden başka seçeneğimiz yok.. istediği kadar bişeyler yapıyor görülse de petroviç'den hiç haz almadım ve böyle giderse uzun boylu orta saha oyuncusundan da hiç haz alamayacağım..
demem o ki; hocamız artık bişeyler yapmalı.. her maça aynı kadro ve aynı yanlış dizilişle devre arasına eksiklerimizin nerede olduğunu bilmeden nasıl girecek?.
bu takıma nasıl takviye yapacağız?. hangi mevkisine takviye yapacağız.. kimse yerinde oynamıyor ki..
halı sahada bile bu dizilişle çuvallarız..

Mehmet Özdilek eski takımı olması nedeniyle Antalyaspor'u çok iyi tanıyor. Kesin galibiyet bekliyorum.

onur_aydogan demiş ki...

Mehmet Özdilek eski takımı olması nedeniyle Antalyaspor'u çok iyi tanıyor. Kesin galibiyet bekliyorum.

abi, sen böyle yazınca hep berabere kalıyoruz. gel şu "kesin" ifadesini kullanma, "kazanma olasılığımız yüksek" de, ne bileyim "tam bize göre rakip/maç" filan de. ama "kesin alırız" deme. öyle bir şey olacak ki bu maç berabere bitmesin, sonucu bile bile izlemek sıkıcı oluyor yahu!

Benim de içimde maçla ilgili iyi bir his var! Alacakmışız gibi.. :-)

Onur Hocama aynen katılıyorum.Kesin galibiyet bekliyorum veya ustun bir oyun sonrası gol kaçırarak bir beraberlik de olur.Zec bugün gol atacak.Haydiii Genclerimmm...
Nevzat

Adem Erkoçak demiş ki...

abi, sen böyle yazınca hep berabere kalıyoruz. gel şu "kesin" ifadesini kullanma, "kazanma olasılığımız yüksek" de, ne bileyim "tam bize göre rakip/maç" filan de. ama "kesin alırız" deme. öyle bir şey olacak ki bu maç berabere bitmesin, sonucu bile bile izlemek sıkıcı oluyor yahu!

Bu sefer kesin Adem. Hem Bursa maçında "galip geleceğimizi tahmin ediyorum" yazdım, penaltı kaçırıp berabere kaldık. G.Saray maçında da galibiyet umut ediyordum. Antalya maçında kesin galibiyet diyorum,

Ilk yarı bitti. Antalya 0-2 G.Birliği. Goller Petroviç'den.

3-2kazandık.

Evet Arkadaslar
Skor hakkında ve de mac hakkında da yorumlar lütfen.Onur arkadasımızın yorum ve tahminini dikkate alırsınız herhalde .
Nevzat

Bu galibiyet çok iyi oldu.
Biraz rahatladık .
Darısı haftaya.

bence takımın en büyük sorunu futbol oynamamamız... bugün petrovic ve ramazan'ın üst düzey performansı sayesinde kazandık. ferhat görgülü neden 11'de başmaladı, anlayamıyorum. savunmanın hali içler acısıydı.

attığımız gollerin hepsi birbirinden güzel ama gol anları dışında, bugün futbol için ne yaptık? biri bana söylesin!

Geçen sezon defans blogu takımımızın en güçlü olduğu alandı ve hayli dirençli idi. Bu sezon ise, Antalya maçında da olduğu gibi, defansımız çok kolay pozisyon veriyor, sahamızdan topu zor çıkarıyor. Sezon başında, artık Aykut'un olmaması, Kulusiç'in istikrarsızlığı ve çok fazla kart görmesi, hepsinin üstüne Tosiç'den stoper yapma arayışları derken savunmada denge bir türlü oturmadı. Sanırım bu sezon savunmanın en iyi olduğu maçlardan biri Galatasaray maçı idi. Üçlü defans ile başlayıp, Burak da oyuna girdiğinde anında dörtlüye dönen defans yapısı (Ahmet, Ferhat, Kulusiç, Tosiç) başarılı idi.
Bir hafta sonraki maçta ise nedense Uğur'dan sağ bek yapma macerasına girişilmişti. Uğur yabancısı olduğu yerde daha maçın 22. dakikasında sarı kart gördü ki, o kartın rengi kırmızı da olabilirdi. Serkan Kurtuluş'un sakat, Serkan Yanık'ın formsuz (veya yetersiz) olduğu bir zamanda, bir hafta önce Galatasaray karşısında başarılı olan defans yapısının niye değiştirildiğini anlamak zor.
Antalya maçının iki olumlu yanından birincisi, forvetsiz oynadığımız maçta üç tane iyi hazırlanmış golümüzün olması, ikincisi de Nizamettin'in takıma iyi dönmesi. Ayrıca Ramazan'ın 90+3'deki cengaverliği de bonus hanesine kaydedilmeli.

Maçı 15.dk dan itibaren izleyebildim.

Tam anlamıyla ilk yarı ve 2. Yarı bambaşka bir Gençlerbirliği sahadaydı. Bir bakıma geçen seneki maçın benzeri oldu. Geçen sene de ilk yarıdan attığımız 4 gole, Antalyaspor 3 golle karşılık verip ecel terleri döktürmüştü. O maçın sonlarında da 1 gol daha bulup maçı koparmıştık. Ama bu sefer daha şanslıydık.

İlk yarıda ki araya atılan toplar, kontra ataklar, oyunun yönünü değiştiren uzun paslar bu sene görmeye alışkın olmadığımız cinstendi. Nitekim gollerde bu organizasyonlar sonucu geldi. Farkı arttırabileceğimiz pozisyonları da kolay harcadık.

2.yarı ise bu kadar rahat geçen bir maçı bile kaybedecek noktaya getirmeyi başardık. Rakibin 1’i penaltıdan olmak üzere 2 golünün yanında Emrah, Diarra, İsaac’in kaçırdığı netten öte pozisyonları var.

Zec sağda oynadığı 2 maçta sol kanada göre daha etkili olmaya başladı. En azından atakların içinde görebiliyoruz artık kendisini. 2.golün asistini de o yaptı sanırım.

Takımın alması gereken çok yol var. Bu durumda bile 16 hafta sonunda alınan 18 puana ‘iyi’ denilebilir. Kaldı ki zorlu 4 maçlık süreçteki Bursa(D) -Gs - Antalya(D) maçlarını geride bıraktık. Takımın maç seçtiği ortada ya da başka bir değişle 'büyük' maçlara ayrı motive oluyorlar. Beşiktaş maçından alınacak 3 puanla ilk yarıyı iyi bir noktada bitirebiliriz.

İlk 10 dakikada çok baskı yediğimiz maçta oyunu dengeleyip öne geçmeyi başardık. Sonra hızlı hücumlarla çok etkili olduk. Petroviç, Tosiç ve Jimmy Durmaz rakip savunmayı fazlasıyla yıprattı.

İkinci yarı hakemin uydurduğu penaltı golü sonrası, takımımız Metin Hoca zamanında olduğu gibi hemen oyundan düştü ve adeta dağıldı. Bu dakikalarda rakibin 3-4 net pozisyonu var ki golü atmak topu dışarı atmaktan daha kolaydı. Kulusiç'in golü gelmeseydi bu maçtan 1 puan bile çıkaramazdık. Savunmamız çok hata yaptı. Ramazan'ın gününde olması galibiyeti getirdi. İkinci yarıda oynadığımız futbol ilerisi için bende endişe yarattı. Umarım sezon sonunun zihinsel yorgunluğu ve Noel tatili rehavetinden kaynaklanmıştır.