2016-17 Süper Lig 15. Hafta Maçı
FENERBAHÇE GENÇLERBİRLİĞİ
19 Aralık 2016 Pazartesi, 20:00
FB Şükrü Saracoğlu Stadı
2016-17 Süper Lig 15. Hafta Maçı
FENERBAHÇE GENÇLERBİRLİĞİ
19 Aralık 2016 Pazartesi, 20:00
FB Şükrü Saracoğlu Stadı
Zor Maç.
Ümit Özat ve Selçuk'tan olağan dışı performans bekliyorum...
FB yeterince seyirci desteği alamayabilir. Bu açığı hakem doldurmazsa maçtan puan alabiliriz.
Ciddi bir sınav. Stancu hala sakat. Fenerde Sow formunda. Van Persie ve Lenste etkili silahları, savunma oyuncularımız çok dikkatli olmalı. Fb kanatlardanda iyi geliyor. Beklerimiz Uğur ve Ahmet Oğuz inşallah fazla aksamaz. Mustafa Abinin dediği gibi Selçuk ekstra motive olabilir. Benim görüşüm kritik oyuncumuz Serdar. Çabukluğu ile ileriye toplar çıkarabilir, yoksa Fb nin çakılı defansına karşı hücum etmemiz çok zor. Serdar'ın performansı bizim için belirleyici olacak kanaatindeyim. Yalnız Muriç'le bitirici vuruşlarımız nasıl olur onu bilemiyorum.
Kupada yedek ağırlıklı bir kadroyla çıktılar ve kazandık. Şimdi de kazanmayı o kadar çok diliyorum ki....
Fırat Aydınus konusunda da hiçbirimizin içi rahat değil. Aleyhimize haksız penaltı ve kırmızı kart komplo teorileri herkesin aklında.
Bu hafta medya hiç yalnız bırakmadı. İrfan Can Kahveci Fenerbahçe'ye mi gidiyor. Ümit Özat Fenerbahçenin teknik direktörü olmak ister mi? Bizimkilerde canlı yayına katılıp soruları yanıtladılar. Doğru mu yanlış mı bilinmez ama inşallah yarın ki maçtan 3 puan ile ayrılan taraf biz oluruz.
İyi işte, İrfan ve Ümüt Özat "Ben neymişim be abi" düşüncesiyle ve ilave özgüven ile maça konsantre olur.
Hayatımda ilk defa, stadyumda canlı izlediğim ve 3-0 kaybetiğimiz bir maçın tekrarını bir de televizyonda büyük bir keyifle izledim. 1989 yılından bu yana İstanbul’daki Fener maçlarımızın çoğunu stadyumda canlı seyrettim. Kazandığımız maçlar da dahil olmak üzere oyunda böylesine üstünlük kurduğumuz bir maç daha hatırlamıyorum. 2003 yılında çok soğuk bir havada Ankara’dan gelen yaklaşık 500 taraftarımızın önünde 3-3 berabere kaldığımız ve maçtan sonra Fener’in şampiyon olmuş gibi sevindiği maçta bile böyle oynamamıştık. Goller hariç, tüm istatistiklere rakibimize ezici üstünlük sağladık.
Rakibimiz Türkiye’nin en pahalı ve kadrosu en derin takımı. Sakat ve cezalı oyuncusu olmadığından en iyi onbiri ile karşımıza çıktı. Daha ilk dakikadan itibaren rakibe ileride basan, topu ve oyunu kontrol eden, pozisyon üreten taraf bizdik. Özellikle Aydın, İrfan ve Serdar rakiplerini paçavraya çevirdi. Yıldız oyuncu aranacaksa işte bu oyuncular ve rakip kaleci Volkan’ın adı yazılmalı.
Bazı arkadaşlarım iyi oynamamıza rağmen 3-0 yenilmemizi oyuncu kalitesine bağlıyor. Kalitesiz oyunculardan kurulan bir kadro, kaliteli bir kadroya oyunda böyle üstünlük sağlayabilir mi? Rakip takımda bir İrfan, Bir Aydın, bir Serdar gibi etkili oyuncu var mıydı? Rantie eleştiriliyor ama adam 45 dakikada iki kere rakibin arkasına koşu yaptı, topu çekti, birinde İrfan’ı, diğerinde Serdar’ı kaleci ile karşı karşıya bıraktı. Son vuruşlara da kötü diyemeyiz. Hatırladığım İrfan’ın direkten dönen iki topu, Serdar’ın kafa ile 90’a gönderdiği füze, Matei’nin ayağın dışı ile direk dibine gönderdiği sert vuruş ve Ahmet Çalık’ın kaleciyi geçen ancak çizgiden çıkarılan topları oldukça etkili ve iyi vuruşlardı. En doğrusunu rakip takımın hocası söyledi: “Bugün çok şanslıydık.”. Alper Potuk da demiş ki “Galibiyeti kalecimize borçluyuz”. 3-0 yenildiğimiz bir deplasman maçında kibirli rakibimize bunları söyletebilmenin mutluluğu galibiyete yakın güzellikte. “Topun da canı var. Top bizi sevmedi” diyenlerin haklı olduğu bu maçta bir ke daha görüldü.
Son sözüm Ümit Özat hakkında olacak. Hocalığı öğrenmiş. Ankaragücü’nün başında olduğu zamanlardaki acemilikleri artık yapmıyor. Belli ki kişiliğinden kaynaklanan futbol dışı bir rezalet yaşamaz ise başarılı olacak. Başarılı olduğu anda daha iyi bir teklif gelmesi halinde bizi yarı yolda bırakacak. Hangisi bırakmıyor ki? Ben Ümit Özat’ın hocalık bilgisi konusunda yanıldığımı bu maçta kabul ettim. Vedat Muriç hakkında da yanıldım. Henüz süper lige hazır değil. Rantie’nin 2 sezon yatmasından dolayı maç kondisyonu eksiği var. Takımın potansiyelinin gün geçtikçe daha fazla kişi tarafından fark edilmesinden memnunum. Ara transferde etkili bir santrofor alabilirsek rüya gibi bir sezon yaşayabiliriz. Hatta gelecek sezon kimseyi satmaz ve bir iki iyi takviye yapabilirsek 2003 yılında yarım bıraktığımız işi tamamına erdirebiliriz.
Aydın'dan Sol Bek, Landel'den sağ bek olur mu?
Yüzde doksanında doğru işler yaptığımız bir maçta maalesef adamlar iğne deliğinden, iğne deliği kadar hatalardan topu geçirdiler ve maçı kazandılar.
Önce eksik yanlarımız:
Beklerimiz çok acemi. Zaman zaman olağandışı işler, top kesmeler, kurtarışlar yapıyorlar. Ancak acemilik ve teknik yetersizlikler sebebiyle basit hatalar yapıyoruz.
Oyundan çıkana kadar Aydın hep Uğur'un açıklarını kapattı. 1.Golde Aydın'ın pasının yerini bulmaması Uğur'un kapatması gereken alandan ortalanan çok güzel orta golü getirdi.
Landel belki ilerde Sağ bek olur. Ancak uzun zamandır sakat olan bir oyuncunun en hızlı olması gereken bir kaç rakip atağında Sağ bekte olması 'talihsizlik' olabilir.
Olgun bir golcümüz yok. Rantie olsun, Vedat olsun ortalama bir Stancu'nun yerini dolduramadılar. İlk dakikalarda Volkan'ın hatalı çıkışlarını cezalandırabilseydik FB oyundan düşebilrdi. Maç 0-0 iken 30. dakikalar civarı trübünlerden ıslık sesleri ve homurtular artmıştı ki gol imdatlarına yetişti.
İyi Yanlarımız:
Bu kadar rakip yarı sahada oynadığımız bir maç sezon başından beri hatırlamıyorum.
Topu ilerde iyi tuttuk, pozisyonlar da bulduk. Sağ ve Sol açıklarımız çok etkili. Kalecimiz 3 Gol yemesine rağmen güven veriyor. Kadro birlikte oynadıkça yavaş yavaş takım olma yolunda ilerliyoruz. Bu Kadroyla kafaya oynayaayacağız ancak düşme tehlikesi de yaşamayız.
Şerefli bir 8.lik bizi bekliyor....
ben arkadaşlarıma katılıyorum. rakibimizden çok daha üstündük.
ikili mücadelelerde, elensede ve kündede tartışılmaz bir üstünlük ortaya koyduk.
ama iş top oynamaya gelince, topu doğru kullanıp, doğru yere aktarıp, doğru şekilde neticelendirmeye gelince, yani daha anlaşılır bir biçimde; futbolun doğrularını yapma işinde kalite farkımız ortaya çıktı. görmemiş olamazsınız.
hep söylediğimiz bişey var:
topu içeri atana puan veriyorlar ve bunu yapabilecek olan oyuncuların bonservisi münümüm 5 milyondan başlıyor..
bunun dışında bütün söylenenler hikaye.. bizde biraz endüstriyelleşsek iyi olacak..
yine söylediğimiz bişey var:
bir ahmet çalık ve eh işte birazda irfan can kahveci.. yani topu topu 1.5 oyuncumuz bu ligde vasatın üzerinde kabiliyette..
geriye kalan 8.5 oyuncumuzun bonservis bedellerinin toplamı, sow'un bonservis bedelinin ilk taksidi değil..
hal böyle olunca adamların her vurduğu girer, bizim ise yarım metreden vurduğumuz ya kaleciye yada avuta..
bizede kalır futbol dışı hamlelerimizi öve öve bitirmek, tabelaya bakmak kimsenin aklına gelmez.. bu niye böyle diye..
esas mevzu:
bir zamanlar onların paraları yoktu, borçları çoktu.. işte biz o anlarda kuvvetli bir mali desteğimizle kulübümüzü çok çok ilerilere taşıyabilme imkanına sahiptik..
şimdi şerefli 3-0'lara sevineceğimize, her sene kümede kalmayı "başarı" diye lanse edeceğimize bunları konuşmaya başlasak iyi olur kanaatindeyim..
Mehmet abi demiş diyeceğini realiteyi ortaya koymuş
Söylencek söz bir şu kalıyor benim açımdan:
şu efes extra bizi bitirdi diye düşünüyorum.
yoksa yenerdik
sevgili ümit. efes extranın ne kabahati var şimdi?.
gerçi ben kahverengi şişedekini daha çok beğeniyorum.. klasik olacak abicim..
biranın tanesi 8 lira olmuş anasını satayım.. bizde paso lige boyun eğip, kombine alsaydık daha mı iyiydi ne?
peşpeşe üç tanesi açmış, sehpanın üzerine koymuşum.. ayıptır söylemesi kuruyemişleride odanın çeşitli yerlerine konuşlandırmışım.. hani atacağımız her golde yer değiştirebiliriz diye her şeyi düşünmüşüm..
abicim oturduğumuz yerde kalakaldık.. ne turu?.
adamların attığı üç gole dikiz:
her biri de ceza alanı önünde kaptırdığımız topu; dikine ve en az 30m. isabetli pasla başlıyor.
orta sahamızda ileride sere serpe oynarken, adamlar bu bölgeyi tek ve isabetli geçip, yetenekli ayaklarıyla bizim en kuvvetli yerimiz olan defansımızı alt ettiler..
bizde baktık..
Komşunun tavuğu komşuya kaz görünürmüş.
Kadıköy semtinde oturunca F.Bahçe'nin kılcal damarlarını bilen F.Bahçeliler tanıyor insan. Adamlar diyor ki "Oynadığımız futboldan utandık. Bu Gençlerbirliği neymiş böyle?" Sezon başından bu yana kalesine en az isabetli şut çekilen takıma deplasmanda 10 isabetli şut çekmişiz. İrfan'ın direkten dönen iki şutuna, Serdar'ın doksana giden kafa şutuna, Matei'in ve Halili'nin direğin dibine giden sert ve falsolu şutlarına, yahu say say yoruldum daha bitmedi, Ahmet Çalık'ın kaleciyi geçen savunmanın çizgiden çıkardığı kafa topuna kalitesiz diyeni Allah taş yapar.
F.Bahçe maçındaki oyunu beğenmeyen arkadaşlarıma sesleniyorum, sizleri memnun edecek bir futbol bu coğrafyada oynanamaz. Barcelona, Real Madrid, Bayern Münih'i izlemenizi tavsiye ederim.
Paylaş