-
hazır irfan can kahveci mevzuu açılmışken o zamanlarda söylemek istediğim bir şeyi şimdi söyleyeyim bari..
irfanın ilk yarıda oynadığımız maçlarda topu ayağında fazla tuttuğunu, ısrarla katetmeye çalıştığını söylemekteydik.
ama şunu söyleyememiştik: irfan kabullenemiyor, alt yapıdan gelen bütün oyuncularımızda bu var; teslim olmuyor..
kötü gidişatın çözümlerini genç yaşta bulamadığı için, -kendince bir şeyler yapmak lazım geldiğine karar verdiğinden- tek başına tavır koyuyor, agresifleşiyor ve topu kapıp küffar üstüne seğirtiyor..
işte tamda bu noktada bizim ısrarla üzerinde durduğumuz hocasının devreye girmesi gerekiyor.. tabii o bilgi birikimine, o tecrübe ve olgunluğa vede o azme sahipse..
onu kesmek yerine daha az kabiliyetli ama pas oyununu az buçuk yapabilen birini koymak da bir çözüm tabii.. ama bu bütün aptalların aklına gelecek ilk ve ilkel bir çözüm.. forvet hattına bi hareket gelir, top forvette daha çok oynanmaya başlar, pozisyon buluruz, ee pozisyonları değerlendirecek yetenekte oyuncularımızda var. gözle görülür bi kıpırdama olunca hocada döner: bakın gördünüzmü puan veya puanlar almaya başladık, kötü gidişe dur dedik, bu iş bu kadar falan..
irfan noolacak?.
biz bu kardeşimize en az 10 yıldır yatırım yapıyoruz, ondan beklentilerimiz çok yüksek, bir 10 yıl daha beraber olmayı planlıyoruz. üstelik bu beklentilerimizde sonuna kadar haklıyız. irfan her haliyle bu beklentilerimizi boşa çıkarmayacak izleminini ve güvenini bize veriyor.. çapsız, bilgisiz, vizyonsuz ve sadece kendi geleceğini hedeflemiş kısa vadeli hocaların elinde nereye kadar?. dimi ama?.
kesmek çözüm mü?. oynatmak mı çözüm?. yada oynatabilmek mi?. çekip kenara görüşmek lazım değil mi?. tamam tek başına oynamasını, topla yapışık hareket etmesini sen istemedin. o kadarını anlayabiliyoruz da; sen ne istedin?. onu söyledin mi?.
sorulaar sorular, sorular.. işte bizim gibi genç yeteneklerin çok olduğu takımların hocaları bunca soruyu göğüsleyebilecek, çözümünü bulacak, onları yeniden yarışa sokacak yetenekte ve tecrübede biri olmalı dediğimiz budur..
çok basit hoca dediği halde yapmıyorsa zaten sorumluluktan sıyrılmış olur. ondan sonrasını sen bize bırak..
zaten ondan sonrasını bizden de önce gözlemleyen, takibe almış, yeni küçük cavcav ahmet çalık kardeşim var..
ahmetin sorunuda irfanın sorunuyla aynı. sahiplenmiş bi kere. elimizden kayıp gittiği izlenimine kapılmış artık. ee ortada başkan ve yönetim kuruluda olmayınca takım kaptanı olarak bişeyler yapmanın gerektiğine feci şekilde inandırmı kendini..
yanlış yapıyo tabiki.. onun görevi elinden gelenin tamamını ortaya koymak ve takımın gücüne yapabildiği kadar katkıda bulunmak.. giden hocanın arkasından, gelen hocanın yanından konuşmak onun işide değil, gücü de..
kulüp şu anda başsız ve boşlukta ama bu kulübün hocası hakkında yorum yapacak, hele hele eleştiri getirecek en son adam sensin ahmedim.. 21 yaşında köklü bir kulübün kaptanısın, önün açık, istikbalin ışıltılı ama başta kendine çok zarar veriyorsun.. hangi hoca seni takında görmek ister bundan sonra.. bizim için kendini harcama ahmedim, biz batarız, da çıkarız da.. bi tek düşmeyiz.. onu biliyoruz artık.. rahat ol..
eğri gemi doğru sefer yaptı bu arada..
neyse artık hoşlarına giden dillerinden anlayan, azimli ve dinamik bir hoca buldular, performanslarını artırdı buda.. olmadık maçlardan olmadık puanları çıkardılar..
artık düze çıkmamıza çok az kaldı. herşey yolunda tıkır tıkır işliyor. bu şekilde gidebildiği yere kadar devam..
Konu MehmetGUNER tarafından (12-Feb-2016 Saat 10:53 ) değiştirilmiştir.
Yetkileriniz
- Konu Acma Yetkiniz Yok
- Cevap Yazma Yetkiniz Yok
- Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
- Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
-
Forum Kuralları
Paylaş