Konu: 2013 - 14 / Süper Lig 3. hafta / Karabükspor - Gençlerbirliği

yirmideyirmibirkırkbeştemaçmı olur!

pazar 20.00 deplasman için kötü bir saat...

karabükspor ligin iyi ekiplerinden biri. bu maç takım hakkında daha iyi bir fikre sahip olmamızı sağlayacak.

şu ana kadar öyle farklı iki takım izledik ki, bu maçta nasıl oynarsak oynayalım şaşırtıcı olmayacak.

Erdem Ceydilek demiş ki...

Karabük, fm efsanesi Morten Gamst Pedersen'i almış. Çok korkuyorum sayın alkaralar.

Şimdilik gerçekleşmemiş transfer.

http://www.transfermarkt.com.tr/tr/p...en_133080.html

Karabük bu hafta 2-2 berabere kalmasına rağmen rakibinden çok üstün oynadı. Lualua çok formda. Bu adamı İstanbul kulüpleri neden farkedemiyor anlamıyorum. Karabük takım halinde formda ve sezona hazırlar. Geçen hafta oynadığımız oyunu Karabük karşısında da oynayabilirsek, bu sezonun flaş takımı olacağımız konusunda bir tereddütüm kalmayacak. Zor maç olacak.

Karabük ilk hafta Kasımpaşa'yı yendi. Bu hafta Elazığ la deplasmanda 2-2 berabere kaldı ama Elazığ'a verilen penaltı penaltı değildi. Lua Lua ve diğer etkili yabancılarının yanı sıra belki eskisi kadar iyi olmasa da Gökhan Ünal gibi bir ileri uç oyuncuları var. Özetlerden anladığım kadarıyla ileri, dikine ve tempolu bir oyun tercih ediyorlar.

Biz ise Akhisar maçında uzun zaman sonra güzel oynadık ve galibiyete uzandık. Kulusiç bu maçta görev alabilecek. Yukarı doğru ivme yapma istiyorsak bu maçı almalıyız.

Çok kıran kırana maç olacak ama ben orta sahamızın direncine ve defans elemanlarımızın çabukluğuna güveniyorum. Ramazan da formda...
Orta sahada bu sefer Oktay yerine oynayacak Özgür veya defanstaki hızlı adamımız Ahmet Çalık, LuaLua'nın başına dert olabilir. Forvetimiz de geçen haftaki gibi bir çok pozisyonu harcamazsa ve gollerde yaptıkları teknik vuruşları yakaladığımız pozisyonlarda yapabilirlerse puan veya puanlar alıp gelebiliriz. Karabükspor cidden etkili bir ekip haline gelmiş iki haftadır izlediğim özetlerden edindiğim intibaya göre. LuaLua'ya özel önlemle maçı domine edebiliriz.

ilk hafta maçlarında yaşanan zikzaklı grafik sadece karabük ve bize ait değil..
ligin neredeyse tüm ekipleri birbiriyle bağdaştıralamayacak iki haftayı üstüste yaşadılar.. bir tek bu akşamki alacağı sonuca göre beşiktaş ilk iki haftayı kayıpsız geçmiş olacak..

karabüksporun bu hafta oynadığı elazığspor maçında aldığı sonuca göre değil de; geçen haftada oynadığı kasımpaşa karşısındaki oyunununa göre yorum yapmak en doğrusu olur..
bir kere çok dirençli ve dikine etkili gidebilen oyun anlayışları var.. onları bu şekilde oynamaya ikna etmiş tolunay kafkas'ın olası müdahaleleride cepte..

sol çizgide etkisiz kalan stancu'yu kulübeye çekerek başlayabilir bu maça..
son yarım saati yürüyerek geçiren jimy'ye alternatif yaratmış, orta sahada da özgür'le takviye ettiğimiz 4'lüyle çok daha dirençli ve dinamik olabiliriz..
tabi bu hamlemiz orta sahamıza dikine oynayabilme kudretini yeterince kazandırmış olmaz ama genede gol umudumuz zec ve jimy ileri ikilisine en fazla bu kadar katkıda bulunabiliriz..
aksi takdirde kimin ne yaptığının belli olmadığı bu haftalarda, böylesine her türlü sonuca açık bir maça hiçde beceremediğimiz 3'lü forvetle çıkmak hayallerimize daha en başta bir darbe demektir..
durduk yere gelecek haftalara taşıyacağımız umudumuzu sakatlamanın bir alemi yok..

gelde şimdi flemixi arama.ahh cav cav ahhh.kazgelecek yerden tavuğu esirgiyon.daha öncede dediğim gibi bu klüp akıllı yönetilse her sene ilk üç garanti ama cavcav ve cem onuk ikilisi takımı para gidecek diye sabote ediyolar.karabük maçında alınacak bir galibiyet bana göre ilk 5 i garanti diyebilirim bir mağlubiyette ise eski tas eski hamam devam ediyor demektir.

umarım ilk yazdğım olur.Ankaradanşampiyon takım çıkması aslında ankara esnafının işini arttırır,kazançları artar.ama adamlar gitmiş bizans takımlarını tutuyor.bizans takımının sana ne faydası var.bir kere daha düşün.

ozgur_dinc demiş ki...

umarım ilk yazdığınız doğru olur. evet ankara takımının şampiyonluğu esnafa iyi olur ancak takım tutma işi fayda ile değil gönülle alakalı birşey bence.

Bizans takımları mantar gibi her köşe başında olan dsmart ve dıgıtürkü olan kahve kafeteryalara kazanç sağlıyor....
Gençlerbirliği atkı formamla girdiğim mekanlarda esnaf genel olarak takımımıza sempatik, konu açılıyor....... Niçin başka takımı tuttuklarını sorduğumda...
1 İyi topçu almıyor
2 İlhan Cavcav ismi bazı insanlara antipatik geliyor.
gibi ifadelerle karşılaşıyorum. Kıssadan hisse dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. ANKARA HALKI SPORTİF BAŞARIYA GELİYOR....Üst sıralara doğru oynasak yakında saatlinin dahil maçlarda bizim taraftara açılacağına inanıyorum.

ilk yarı 0-0 bitti. Özellikle Uğur olumlu manada göze battı. Karabük 'ün kalecisi de iyi. Zec ve Jimmy nin pozisyonları var. Ara ara bizim taraftarında sesleri geliyor. Hakemi pek beğenmedim.

tam yazdığımgibi mağlubiyet bekliyorum demiştim mağlubiyet geldi.Bu mağlubiyeti ben cavcav ve cem onuk ikilisine hediye ediyorum.Bu ikisinin sayesinde bu senede kayıp.BU takımın başında akıllı bir başkan v ve menejer olsa her sene kesin ilk üç garanti.Taraftar daha ne zamana kadar cavcav istifa diye statda bağırmayacak??????

Hakem çok kötüydü...
ilk yarı yaptığımız baskı, ikinci yarı hakem artı Tolunay Kafkas'ın takımına yaptığı müdahaleler ile geri tepti fakat takımda da iyi olmayan şeyler var.

Geçen hafta Akhisarspor maçına sevindik ama hepimiz, "acaba Akhisarspor iyi değil de o yüzden mi?" demeden yapamamıştık.
Hoca geçen hafta takımda bazı değişiklikler yaptı ve Akhisarspor'un çok iyi olmaması ile işleyen değişikliklerin yanında işlemeyenler göze çok çarpmadı.
Takımda kanatlar çok iyi çalışmıyor. Forvet ile kanat bütünlüğü yok..
Bunda Stancu'nun durduğu yerin yanlış olması, Tosiç'in defansa çekilmesi ve Serkan Yanık'ın ileriyi hiç beslememesi ve gömük oynaması nedenler olarak beliriyor.

Ahmet Çalık geçen hafta takımın yıldızı konumundayken, daha, çok pişmemiş görüntü veren Uğur'u oynatmak adına Tosiç'in defansa gömülmesi fazlasıyla fantazi bir deneyimleme.
Hıca biraz da yabancıların isimlerine mi kanmış acaba?
Geçen sene sol kanatta Tosiç ve Zec epey bir uyum yakalamış ve oradan forveti beslemeyi başarmıştık. Tabi ortada, kafa toplarını iyi alan ve ceza sahası içinde rakip defansla çarpışan Fleminks oynadığı için topu ceza sahasına havdan gönderebiliyorduk. Zec bugün çok ezildi defansın arasında.

Stancu daha tam gücünü bulmadığı halde sol kanatta ileri geri deneniyor ve işi zorlaştırıyor. İleri uçta daha yararlı olacağı kesin. Kanatlardan gelen ortalara daha net bir cevap verebilir 18 içinde Zec'e göre.
Ahmet Çalık gibi defansı müthiş toparlayan hızlı bir adam yedek oturup da Toşiç gibi topu ileriye iyi taşıyan bir adam defansta gömük oynayınca o kanat işlemedi. Uğur gelecek vaadediyor ama topla yaptığı hamleler daha yararcı olmalı.
Serkan Yanık futbolu bilen sağlam bir adam ama ileriyi desteklemek konusunda ısrarsız. Sağdan bindirip orta yapacak ve Jimmy ile verkaça girecek bir kıvama gelmeli. Veya Serkan Kurtuluş gibi orayı iyi-kötü deneyen bir sağbeke şans tanımalıyız.
İki kanat işlemeyince ve ileride rakip defansla havadangelen toplarda başa çıkan güçte bir santraforumuz olmayınca yaptığımız ataklar sadece verkaçlarla ve bireysel denemelerle göbekten oldu. İlk yarı takım halinde hızlı pas yapıp alan daraltarak verkaçlarla topu ileriye iyi sürdük ama son vuruşlarda başarız olunca ikinci yarı bu handikaplarla beraber iyice baskı yedik.
Nizamettin ve Oktay oyunu dengeleyecek orta saha düşüncesini kuramayınca da insiyatif hakem gözetiminde iyice Karabükspor'a geçti.

Rizespor'da Cernat, Karabükspor'da da bu maç ilk kez oynayan Pedersen gibi tecrübeli ortasaha oyuncuları var. Biz ise Gosso'yu aldık ve o da sahada bugün yoktu. Hoş olsa da defansif zihniyetli bir oyuncu olduğu için saydığım diğer iki futbolcu gibi oyunu dengeleyecek bir düşünce ortaya koyar mıydı bilinmez. Her zaman yinelediğimiz gibi. Bu kadar orta saha transferine rağmen yine de iyi bir yabancı oyunkurucuya takımın ihtiyacı var.

Sonuç olarak... Takım bir ileri bir geri, deneme yanılma ile iyi kötü şekillenmeye başladı. Diri futbolunu doğru futbolcu ve mevki seçimleriyle sahaya yayarsa ve bugünkü gibi art niyetli gözüken hakemlerle karşılaşmaz ise yine ortalama bir sıra tutturur.

En azından 1 puanı haketiğimiz bir maçtı. İlk yarı pas ritmimiz gayet iyiydi lakin ilerde bitirici oyuncumuz yok, topu rakibin yarı sahasına kadar iyi taşıyoruz sonrası yok ve bu yüzden çok pozisyona giremedik sadece jimmy'nin şutu göze çarptı. İkinci yarı ise oyundan biraz düştük ama yine ileri top taşıdık fakat Zec defansın arasında ezildi Stancu da sahada yoktu zaten. İlk çıkması gereken oyuncu Stancu idi hoca gitti Jimmy'yi çıkardı. Yani bu şartlarda rakibe de doğru düzgün pozisyon vermediğimizi düşünerek 1 puanı hakettiğimizi düşünüyorum. İşte tam bu noktada hakem devreye girdi saçmasapan bir penaltı verdi ve mağlup ayrıldık sahadan. Ne kadar hakem hakkında konuşmayı sevmeyen bir yapımız olsa da insan bu emek hırsızlığına sinirlenmeden edemiyor. Verdiği kolay fauller ve penaltı maalesef bizi puandan etti.

Öncelikle herkese merhabalar, çok uzun zamandır yazmak istiyodum fakat senelerdir sadece bir okuyucu olmakla yetindim ama bugün biraz sinirle biraz da gazla yazmaya karar verdim.

Bugünkü maçtan başlamak istiyorum, bugünkü maçın ilk yarısında halk tabiriyle biz oynadık, biz hakettik. Oyun sistemimiz, oyuncu tercihlerimizden önce bu maçta eleştirilmeyi haketmeyen bi takım vardı sahada. Karabük ürkek ürkek oynayamaya başlamıştı. İkinci yarı ki biraz daha pasif oyunumuzu gerek 1 puan yeterli anlayaşına gerekse kondisyon eksikliğimize bağlıyorum. Bence bu oyunla alacağımız 1 puan iyiydi. Hakemi eleştirmeyi hakeme laf söylemeyi hiçbir zaman sevmem ve yapmam da ama bugün hakemin gerçekten eleştirilecek bi yanı yoktu. Heralde hakemin kuponu son maça kalmış diye düşünüyorum. Çok ağır küfürler ettim ama işte burda böyle yazamıyosun. O yüzden takıma yönelik ağır eleştiriler bence gerçtekten yersiz. Çaykur Rize maçını da 90 dakika izledim ve evet, Sedat Bayrak ve Doğa Kaya'nın ilk 11 de çıktığı bir takım olamaz asla Gençlerbirliğimiz. O maçı bir kenara bırakırsak bu takım gerçekten kaliteli bir takım. Oyuncu tercihlerine birazdan gelicez.

Tosic'den stoper olur mu? Bence bal gibi olur çok iyi olur çok da güzel olur. Taam mı? Ahmet Çalık, Tosic, Sedat, Kulusic 4'lüsünden en iyi ikisi bana kalsa Ahmet Çalık ve Tosicin yan yana oynamasıdır ama bana kalmaz. Kulusici ben senelerdir beğenmiyorum. Bi ara oturmuştu ama beğenmiyorum. Bence Gençlerbirliğimizin topçusu değil ve ne olursa olsun 3 maçta 2 kırmızı kart görmek demek Sedat Bayrak olmak demek. Takımımızda iki tane Sedat Bayrak var ve bu adamlar Rize maçında yanyana oynadı. Bu konudan bahsetmek bile istemiyorum.

Orta sahamızda ise bir düzine adam var. Akhisar maçında harikalar yaratan, takıma getirdiğin Gosso neden yoktu hocam? Biz ki Özgür'ün keşfedilmesinden her maç sonrası korkan, futboldan bir nebze olsun anladığımızı düşünen bir kitle olarak ikna olmuştuk. Gosso ile Özgür ya yanyana oynar ya da Gosso oynar diyebilmiştik. İlk 18de olmaması nasıl bir tercih? Bilmediğim bir sakatlığımı var nedir biri açıklasın lütfen. Gerçekten lütfen. Kenarda oyunu değiştirebilecek bir orta sahamız yok. Belki de Mervan var ama adamı daha ilk hafta 39. dakikada gömdük. Özgüven kalmadı, adam ne yapsın. Petrovic ve Doğa Kaya bu takıma yakıştıramadığım oyuncular. Futbolunu beğenmediğim oyuncular. Yanındakilere az gelen oyuncular. Azo'dan sonra göbekte oyunu onun kadar iyi şekillendiren bi oyuncumuz da yok, ki bu en olması gereken durum. Bir Nizofeifa yaratmaya çalışıyoruz ve Nizo'nun sonuna kadar arkasındayız. Ama sahada Nizo'ya destek olmazsa, takım oyunu olmazsa Nizo yetersiz kalacaktır.

Forvet. Takımda golcü yok. Zec sol açık değil, golcü de değil. Stancu mu ilerde oynasın Zec mi sorusuna Zec diyenler var. Ben buna çok şaşırıyorum. Akhisar maçında değişmişlerdi yerlerini bu maç hiç değişmediler. En azından denenebilirdi. Stancu'nun kendini ispatlamış başarılı bi forvet olduğuna inanıyorum. Eğer bu taktikle oynayacaksak en uçta Stancu olmalı.

Elimizde böyle güzel bi oyuncu kitlesi varken. Kadro yapısı 4-4-2 ya da 4-4-1-1 e bu kadar müsaitken hala Zec ya da Stancudan birini sola hapsediyoruz. Çok üzülüyorum. Sesimiz duyuluyor mu acaba?

Bi kaç kişide görmüştüm, ben de yazayım kafamdaki ideal 11i. bu 11 çıktığı hiç bir maçı kaybetmez de diyorum aynı zamanda.

Ramazan, Uğur-Tosic-Ahmet-SerkanYanık, Jimmy-Gosso-Özgür-Tomic, Stancu-Zec

Saygılar.

Maç öncesinde kulübün sosyal platformlardaki hesapları aracılığıyla yapılan açıklama ; Gosso'nun son antrenmanda sakatlanması nedeniyle 18 kişilik kadrodan çıkartıldığı yönündeydi.
Ayrıca bahsettiklerinizin tamamına sonuna kadar katılıyorum.

öncelikle bugün sahaya 11’de çıkan bütün oyuncularımızı tebrik ediyorum. özellikle ilk yarı, yetersiz bir futbol takımının, ısrarla nasıl doğruları yapmak için çabaladığını gördük. bu doğrular iyi futbol getirdi ama skoru getiremedi. skoru bulabilecek bir sürü hamle var. kaleyi tutan vuruşlar var, direkten dönen toplar var. ama usta işi bir vuruş yok! on doğru yapıp pozisyona giriyorsun ama son doğruyu yapacak adam yok. bir yanlış on doğruyu götürüyor. geçen sene vleminckx 1 doğru yapıp bütün yanlışları götürüyordu. geçen sene topu ayağımızda tutamıyorduk bile ama vleminckx vardı, bu sene top hep ayağımızda ama vleminckx yok… gençlerbirliği’nin tutuyorsan her zaman biraz eksik olmaya tahammül etmen gerekecek. ligde her takımın güvendiği bir forvet oyuncusu var, gençlerbirliği hariç! buradan cem onuk’a ve ilhan cavcav’a selam gönderiyorum. şu takım, şu güzel futbol: “bitirici bir futbolcuya ihtiyacım var” diye bağırıyor ama siz o kadar beceriksiz, o kadar zavallısınız ki bunu hiç anlayamayacaksınız.


maçın büyük bölümünü top ayağımızda geçirdik. rakibe top vermedik ve bu sayede rakibin bireysel yetenekli (Ahmet ilhan, LuaLua, İlhan Parlak, Hakan Özmert, Gökhan Ünal… say say bitmiyor) oyuncularının sahne alıp, oyunun şeklini değiştirmesini de engelledik. ta ki ikinci yarıda jimmy- tomiç değişikliğine kadar; zaten stancu, zec gibi iki temposuz adamla oynuyorduk, tomic de dahil olunca öndeki etkinliğimiz bitti. hücum edemeyip topu orta sahada sıkıştırmaya başladık ve sahadaki etkinliğimiz kayboldu. bizde bireysel becerisi olan futbolcu yok, oyun tempomuzu kaybettiğimizde ve topu rakibe verdiğimizde işler tamamen tersine döner. metin diyadin bunu fark etti ve hücumda tempoyu kazanabilmek için hemen mervan – stancu değişikliğini yaptı, mervan da etkili olamayınca ipler rakibin eline geçti. sonra da skoru korumak için oyuna doğa’yı aldı. böyle bir kadroda yapacağınız hamleler kısıtlıdır. metin diyadin’i oyuncu değişiklikleri ve tercihleri için eleştirmek haksızlık olur. yalnız gosso’nun ve ptrovic’in neden 18’de olmadığı bir soru işareti. ahmet çalık – kulusic tercihi için hocayı suçlayamam. nedeni basit: ahmet’in hamleleri ve ayağı daha iyi ancak kulusic özellikle yüksek toplarda iki senedir bu takımın en önemli oyuncusu. göbekte tosic’in yanına yine yerden iyi ama havadan henüz tam olmamış bir adamı tercih etmemesini anlayışla karşılayabiliriz.


bir paragrafımı maçın kahramanına(!) yani hakeme ayıracağım. ama ondan önce kendi kahramanım ramazan için bir paragraf açmak istiyorum. ramazan’ı çok beğendiğimi beni tanıyanlar biliyor. bugün 11’de başlayan bütün oyuncular gibi çok iyi oynadı. Yerden şöyle, havadan böyle gibi şeyler yazmayacağım. Uğur’un faul yaptığına dair hakem düdüğüne ben ne kadar kızdıysam, o’nun da o kadar kızıp sarı kart görmesini taktir ediyorum. Gamsız değil, oyunu yaşıyor, arkadaşlarını uyarıyor, son dakikada gerekirse iterek (ama asla çirkince değil) hücuma gönderiyor. Hırsı, başarısı, performansı ile bütün artıları zaten toplamış ama yetmiyor, iyi şut çeken rakip futbolcuyu da kutlamayı, “bravo” demeyi, elini sıkmayı ihmal etmiyor. O kaptanlık pazubandı ramazan’a çok yakıştı. Çizgisini korumasını ve performasını arttırarak, hergün üstüne koymaya devam etmesini diliyorum.


Ve maçın kahramanına, hakeme gelelim. Hiçbir mazereti olmayan bir adam. Sahada 22 adam, hepsi ilk dakikadan itibaren yalnızca futbol oynamak istiyor. Birbirleriyle ilişkileri, pozisyonlardaki vücut dilleri hep olumlu… Hava güzel, taraftar üzerinde baskı oluşturmuyor. Ancak hakem o kadar beceriksiz, o kadar art niyetli ki, şu şartlarda bile ortaya berbat bir yönetim koymayı başarıyor. Bunu son dakikada haksız bir penaltı kararı ile yenilmiş bir takımın taraftarı olarak yazmıyorum. İyi bir yönetim sonrasında, fahiş bir hata ile penaltı verirsiniz anlarım. Ama ortadaki adamın hakem olmadığı, gösterdiği kartlardan, verdiği-vermediği faullerden, uygulamadığı avantajlardan belli… Savunmada topu karşılıyoruz, Jimmy ile buluşturuyoruz, tam hızlı hücuma çıkacağız derken hakem efendi avantaj uygulayacağına, topu olduğu yerden 30 metre geriye alıp lehimize ofsayt veriyor. Hakem hakem olmadığı için iki tane Karabüklü, maçın son dakikasında korner bayrağının kenarında, kendisini maymuna çevirdi. Topa dokundular, çektiler, başladılar-başlamadılar vs.. ortadaki maymun oyunlarının bir parçası oldu, -adamların zaten oynamaya niyeti yokken- topu onlara iade etmesiydi. Metin Diyadin’in sahaya girmesini anlıyorum. Ben de olsam sahaya girerim, lanet olsun sana der soyunma odasına giderim. bu adamın yaptığı yanına kalmamalı, diyadin ceza yiyecek belki ama şu görüntüler hakemi atayacaklara da bir fikir verir. akılları fikirleri varsa... Bir hafta emek veriyorsunuz ama sizin emeğiniz, birikiminiz, çabanız bir gerizekalı tarafından resmen katlediyor. yazık!

Gürbüz Güreşci demiş ki...

Maç öncesinde kulübün sosyal platformlardaki hesapları aracılığıyla yapılan açıklama ; Gosso'nun son antrenmanda sakatlanması nedeniyle 18 kişilik kadrodan çıkartıldığı yönündeydi.
Ayrıca bahsettiklerinizin tamamına sonuna kadar katılıyorum.

önemli bir soru cevabını buldu. ama özgür de çok iyi oynadı. gosso daha tempolu ama oyuna özgür kadar geniş bakmıyor. 6-7 metreden uzun pas atmıyor.

Maçı Karabük'de sahada izledik.
Takımımızın bilinen eksiği kendini açıkça gösteriyor. Kendisinden her an gol bekleyeceğimiz golcü ya da golcülerimiz yok.
Buna ragmen özellikle ilk yarıda bariz üstünlüğümüz vardı. Jimmy'nin direkten dönen topu, Zec'in karşı karşıya kalıp kaçırdığı gol olsa, bu hakeme rağmen kazanırdık.
Oyuncular yine ellerinden geleni yaptılar. Ancak özellikle ikinci yarıda defans aksamaya başladı. Bunda geriye yaslanmanın da etkisi vardı kuşkusuz. Bence Tosic kötü değildi, daha kötü olan Kulusic idi. Sanırım Kulusic'in biraz dinlenmesinde fayda var. Kulusic, Aykut'un artık bizim takımda olmadığını anlamalı.
Hakeme gelince, çok hakem ve hakem hataları gördük, ama böylesine az rastlanır. Penaltı kararına neden olan pozisyonun başlangıcındaki faul zaten faul değildi. Bence hakem zaten orada bir karar vermişti.
Biz tribünde isyan ederken Metin Diyadin'in sakin olmasını beklemek bir insana haksızlık olur. Gece Karabük dönüşünde durduğumuz yerde güzel bir tesadüf, takım otobüsü de durdu. Metin Hoca hala kendinde değildi. 'Hocam geçmiş olsun' dedik, boş boş baktı, elindeki sigarayı evirip çevirdi.
En çok üzüldüğüm şu: Böyle bir pozisyon 3 düdüklerin maçında olsa Türkiye'de gündem değişir, sabahlara kadar yorumlar yapılır.
Tek söyleyeceğim: Diren Diyadin...

Akhisar maçında oynadığımız oyunun tesadüf olup olmadığını göreceğimiz maçtı Karabük maçı. Metin Hoca Kulusiç -Ahmet değişikliği dışında geçen haftanın başarılı kadrosunu bozmadı. Sakat olan Gosso'nun yerine de Özgür'ü oynattı. Ligin en formda takımlarından birine karşı ilk yarıda oynadığımız futbol forvet oyuncularımızın düşük bireysel perfomansına rağmen ilerisi için bana umut verdi.

Geçen hafta bana göre iyi oyunun en önemli iki mimarı orta sahanın ortasında topu sürekli ileri oynayan Nizamettin ve Gosso idi. Gosso'nun yerine oynayan Özgür savunmada Lualua'yı oyundan silmesine rağmen topu forvet hattına Gosso kadar seri ve çabuk taşıyamadı. Sanki Nizamettin Gosso ile berber oynayınca daha etkili oluyor gibi.

Ataklarımızın hemen hepsini Uğur'un bindirmeleriyle sol kanattan yaptık. Uğur topu iyi taşıyor ancak son hareketlerde biraz acele ediyor, pas-şut tercihlerinde hata yapıyor. Bunu maç eksiğine bağlıyorum ve oynadıkça daha verimli olacağını düşünüyorum. Serkan Yanık bu maçta belki de hocasının talimatıyla çok fazla ileri çıkmadı. Savunmada da hiç hata yapmadı. Alternatifi Serkan Kurtuluş sağ kanattan daha fazla bindirme yapıyor ancak savunma yönü Serkan Yanık kadar iyi değil.

Savunmanın göbeği Tosiç ile iyi oldu. Bir savunma oyuncusunun topu oyuna sokabilmesi önemli. Bu sezon rakibi topa ortak eden kaleci degajları izlemeyeceğiz. Tosiç Kulusiç ikilisi maç boyunca rakibe hemen hiç pozisyon vermediler.

İlk yarıda oynadığımız oyun bize bir deplasman galibiyeti vadediyordu ancak ikinci yarıya Karabük daha hırslı başladı. Jimmy'nin ve Stancu'nun oyundan alınmasıyla oyunu kendi alanımızda kabul edip beraberliğe razı bir oyun sergilemeye başladık. Aslında maç boyunca hiç gol pozisyonu vermediğimiz maçta beraberlik zaten cepte gibi duruyordu. Ben Metin Hoca'nın yerinde olsaydım Lualua oyundan çıktıktan sonra sarı kartla oynayan Özgür'ün yerine Tomiç'i, gününde olmayan Zec'in yerine Mervan'ı alıp, Stancu'yu santrafora, Mervan'ı sol açığa çekip galibiyeti kovalardım. Özellikle Jimmy'nin oyundan alınması oyunumuzu olumsuz yönde etkiledi. Tomiç sonradan oyuna girince maça konsantre olamıyor gibi. Oktay'ın yerine ilk onbirde orta sahanın ortasında başlarsa hem takım, hem Tomiç daha verimli olacak. Sonradan oyuna girecek diri bir Oktay daha etkili olur.

Hoca Doğa'yı oyuna alarak oyunu tutumaya çalıştı ama savunmaya çekilen takımların her zaman yaşayabileceği bir iş kazası bir puanı götürdü. Sağlık olsun. Bu mağlubiyet Rize maçı gibi hak edilmiş bir mağlubiyet değil. Bu hakemi daha önce 1. ligde bile izlemedim. İlk 20 dakika oyunu fazla kesmemesi, ikili mücadelelere müsade etmesi beni umutlandırdı ancak daha sonra kontrolü kaybetti. Verdiği penaltı Karabük'lü futbolcuları da şaşırttı. Hiç pozisyona giremedikleri maçta adeta piyangodan büyük ikramiye kazandılar. Böyle penaltı verilecekse her maçta 15 tane penaltı düdüğü çalınır.

Bu sezon ilk beş hafta ideal onbirimizi bulmaya çalışacağız. Altıncı hafta Fener maçını gözüme kestirdim. Bu hafta itibariyle ideal onbirim.

Ramazan- S.Yanık, Ahmet, Tosiç, Uğur - Jimmy, Özgür, Gosso Tomiç - Stancu, Zec.

Maçta Karabük'e göre bir kıyas yaparsak çok kötü bir futbol oynamadık fakat özellikle ikinci yarı ileride çok etkisizdik ve bunda maalesef Özgür'ün payı büyüktü, iyi bir kesici olmakla beraber üç senedir kendisinden hücum özelliklerini geliştirmesini beklerken geçen seneden beri savunmada orta sahada alan baskısını da kötü yapmakta, herkes savunma yapan bir takım istemiyor ama Özgür bu oyunu ile sadece savunmaya yönelik oynayan bir takımda yer bulur, artık futbol birikimi de oyun tecrübesi de olan bir oyuncu, fiziksel olarak da kondisyon olarak da yetersizliği yok, biraz hücum yönünü geliştirse, takımın birçok eksiğini birden giderecek. Tempoyu bozan ikinci oyuncu da Jimmy, çok top eziyor, geriye yeterli desteği de veremediği için savunma sağının ileri çıkmasını da kısıtlıyor, maçlarda bir iki şut çekecek diye ilk 11 başlatılması takımın tüm dengesini bozmakta, Oktay içinse birşey yazamayacağım, ben kendisinin maç da olduğundan bile emin değilim, Zec kaçırdığı gollere rağmen hücumda oynaması gerektiğini gösterdi fakat gerek kanatlardan gerekse orta alandan gerekli desteği bulamadığı için yalnız kaldı ve savunma arasında zaman zaman ezildi ama dediğim gibi bu gerekli desteğin verilmemesinden kaynaklandı, takım için bence de en uygun dizilişler 4-4-2 veya 4-4-1-1 fakat bunun için de iyi orta saha kanatları gerekiyor, sol kanat için Uğur-Tosic ikilisi denenebilir, sağ kanat için de Tomic uygun bir seçenek ama kondisyonu çok kötü görünüyor ve sanırım kilo fazlası var, maçlarda sonradan oyuna girmesine rağmen çok az efor sarfetmekte, gene sağ için Yanık-Kurtuluş da bir seçenek olabilir ama ne kadar etkili olur bilemem, savunma için de en uygun ikili Ahmet - Kulusic gibi ama illa Ahmet'li ve Sedat'sız bir ikili oluşturulmalı, şu an ki dizilişler olan 4-2-3-1 veya 4-3-3 ile de devam edeceksek bu oyun bu şekilde olmaz, hücumda çoğalıp, savunma baskısını en azından kendi yarı sahamızdan başlatmalıyız. Üç maçtan ikisini kaybetmemize rağmen savunmamızın ve kalemizin takımın en iyi yerleri olduğu kanaatindeyim, orta alan etkisizliğimiz bu iki malubiyete de daha fazla etkisi oldu bence, maçın hakemi gerçekten iyi değildi ama penaltı için birşey demek doğru değil, Kulusic hava topunda çok bariz Karabüklü oyuncuyu ittirmekte, fakat asıl hakemin korner çizgisinde yapılanlara karşı basiretsizliği tam bir rezaletti, düzgün işleyen bir sistem olsa bu maçın ardından ikinci lig maçı verilirse şanslı saymalı kendisini.

Özgür'e yapılan eleştiriye çok katılamayacağım. Özgür, adı üstünde "defansif ortasaha oyuncusu". Dün takımın ileriye taşınmasında Nizamettin ve Oktay görevliydi ortasahada. Özgür değil... Özgür geçen sene doruk yaptığı düzeydeki formda değil. O kadar dirençli oynamıyor şu an, eleştiri bu yönde gelse daha kabul edilir olabilir veya "Gosso, topu daha iyi ileriye taşıyor ve Özgür kadar da dirençli oynuyor, Gosso tercih edilmeli" şeklinde olsa bu da uygun durur ama takımın topyekün hücum zayıflığını defansif görevli bir orta saha oyuncusu üzerinden açıklamaya çalışmak iyi değil. :-/ Keza taraftar, Özgür'e bu kadar güveniyorsa geçen sene çok dirençli oynadığı maçlarda takımın orta sahasını defansif anlamda çekip çevirdiği içindir.Bizlere o potansiyeli hali hazırda gösterdi ve biraz daha geçen seneki isteği ve hırsını yakalarsa problem kalmaz. Geçen seneye göre daha da iyi pas yaptığı gözlemleniyor. Fakat bir oyuncunun form tutması için sürekli oynaması gerek. Ortasaha rotasyonumuz muhtemelen fazla olacak ve yedek oyuncuların mental olarak bu yedeklik sürecinde hazır olabilmeleri için iyi çalışmaları gerek.