2013/2014
Süper Lig 18. Hafta Maçı
GENÇLERBİRLİĞİ - RİZESPOR
25 Ocak 2014 Cumartesi, 13:30
19 Mayıs Stadı
2013/2014
Süper Lig 18. Hafta Maçı
GENÇLERBİRLİĞİ - RİZESPOR
25 Ocak 2014 Cumartesi, 13:30
19 Mayıs Stadı
a|c
Kalpağımı alır giderim...
Deniz beyi hatırlatayım dedim:
http://www.sabah.com.tr/Ankara/2013/09/03/hakem-faciasi
5.hakem miş.korkma bi şey yapamaz.
şansa bak.göçek sakatlandı acaba maksus mu.Zaman gösterir.beklemek gerek.
Ilk yarısı oldukça sıkıcı geçen maçta oyunu ikinci yarıda forse ederek 3-1 kazandık. Ilk ve son gollerin yapılış tarzlarını çok beğendim. Hala atlatamadığım gripe rağmen keyifli bir şekilde diğer maçları izlemeye geçiyorum.
Seyircimiz ise sayıca iklim koşulları nedeniyle biraz azalmış gibi geldi bana ama etkinlikleri çok iyi idi.
Bence hala ısıran bir ekip görüntüsü vermiyoruz, gerçek gücümüzü ise Akhisar önünde sınıyacağız.
Her neyse, kahvemi içip Bursa-EsEs maçına dönüyor ve bir beraberlik istiyorum.
Galibiyete rağmen yine 11. sıradayız.
Yetmez ama evet.
Hava muhalefeti nedeniyle tribünde ki taraftar sayısında biraz azalma olsa da etkili bir taraftar vardı. 1 aylık aradan sonra takımı izlemeyi, maça gitmeyi özlemişiz.
Dahlin ilk 11 de ki yerini alınca yabancı kontenjanı dolayısıyla piyango Zec’e vurdu ve 18'e giremedi ama yerine oynayan Oktay da asıl mevkisi sol açık olmadığı için biraz sırıttı. Tosic’in yorulduğu zamanlarda da kanat hiç işlemedi. Oktay iyi niyetiyle mücadele ediyor, basıyor, çabalıyor ama ikili mücadelelerde hep yerde kalan isim o oluyor. Güçlenmesi lazım. Tosic ise bıraktığı yerde değil en azından. Gün geçtikçe formunu yakalıyor. Eski Tosic’i izlememize az kaldı.
Jimmy Durmaz belki de bu seneki en etkisiz oyununu oynadı. Attığı golde kaleci hatası zaten. Hakan Aslantaş iyi izlenim verdi, sağ kanadın değişilmez oyuncusu olur. Takımı tanıdıkça yaptığı hatalar da zamanla azalacaktır. Eğer Jimmy gününde olsaydı sağ kanadı Hakan’la beraber iyi kullanabilirdik.
Yeni transfer Dahlin’i test edecek bir maç olmasa da 2 kritik pozisyonda biri Kweuke’yle ilk yarıda karşı karşıya kaldıkları pozisyon, diğeri sanırım Sercan Kaya’nın eline çarpan pozisyonda açıyı iyi kapattı. İyi izlenim verdi diyebilirim. Ramazan’da yedek kalmasına takmamış anlaşılan, doğrusu da bu. Maçtan önce, devre arasında gayet neşeli görünüyordu. Yapılan tezahüratlara da hep karşılık verdi. Umarım bu rekabetten iyi dersler çıkarıp kendini daha da geliştirir.
Maçın hakeminin sakatlığının ardından orta hakem 4.hakemliğe geçti (Hüseyin Göçek) , 5.hakem orta hakemliğe (Deniz Ateş Bitnel), 4.hakemde 5.hakemin yerini aldı (Serdar Akçer). Bu da bir hayli ilginçti. Normalde 4.hakem maçı yönetir ama neden 5.hakem (hemde pek iyi hatırlamadığımız bir hakem) düdüğü aldı anlamadım. Neyse ki pek hakemlik bir maç olmadı.
Mehmet Özdilek geldiğinden beri toplam 10 maçta 20 puan elde ettik. Maç başı 2 puan ortalaması yapıyor. Bu periyotta çoğunlukla üst sıradaki takımlarla oynadığımızı düşünürsek bu istatistik son derece iyi. İlk 8 hafta Özdilek’le nasıl geçerdi diye düşünmeden edemiyor insan.
Düşme hattıyla 11, Avrupa Ligi sınırıyla 4 puan fark var (maç fazlasıyla). İlk haftalar Akhisar, Karabük, Kayseri, Konya gibi takımlarla oynayacağımızı düşünürsek ligin hangi tarafına doğru yol alacağımızı belirleyecek maçlar. Umarım puan ortalamasını bu maçlarda da tutturup istikrarı sürdürürüz.
Ilk yarı tahammül etmekte zorlandığım bir oyun vardı. Ikinci yarı golün erken gelmesi ile Rizespor dağıldı. 3-1'lik galibiyete rağmen takımda iyi oynadığını söyleyebileceğim Gosso ve Dahlin var. Orta sahada pas trafiği bozuk. Tek silahımız sol kanattan yaptığımız baskın ataklar. Rakip savunma yerleşince etkili olamıyoruz.
Yeni transfer Hakan fena değildi ancak yapmış olduğu ortalar tatmin edici değildi.
Ara transfer sezonunda takımın ihtiyacı olan bölgelere takviye yapılmadığından takımın oyununda ilk yarıya oranla bir gelişme olmamış. Dahlin'in istikrarlı ve iyi bir kaleci olduğu belli. Iyi transfer.
Konu onur_aydogan tarafından (26-Jan-2014 Saat 20:02 ) değiştirilmiştir.
Polates üç golün üçünü de önceden bilerek üçtrik yaptı.
Beni mahçup ediyorsun Gardaşım. Aslında önceden bilmek niyetiyle hareket etmedim de uğur (totem) yapmayı denedim.
İlk golden önce Oktay orta sahanın kendi sahamıza yakın bölümünde gezinirkene, "Yav bu Oktay da bu bölgelerin adamı değil. Aslında kaleye yakın bölgelerde iş yapar. Buralarda etkisiz dolaşıyor," gibi bir şeyler söyledim ve ardından ekledim: "Ben bunları söyledim ya, şimdi bana kızıyormuş, gidip bir tane çakıyormuş!" Gülüştük. Biz gülüşürkene, Stancu aldığı topla soldan ilerledi, Oktay da ceza sahasına hareketlendi. Gülüşümüz bitmeden Stancu ortaladı, Oktay kafayı çaktı. Bizim de gülümsemelerimiz dudaklarımızda kaldı. Sonrası şaşkınlık, sevinç...
İkinci golde top tam Jimmy'nin ayağına gelirkene bizim babadostuna dönerek Rıdvan Dilmen'in maçlarda yorumculuk yaparkene sık sık kullandığı veciz sözü söyledim: "Gol olur!" Tam sözümü bitirmiştim ki Jimmy vurdu, Serkan da topu tutamadı. Tabii sonrası yine bir şaşkınlık, bir sevinç...
Üçüncü golde ise korner ve faul atışlarında teyzeminoğlu ile sık sık yaptığımız hareketi uyguladık: "Hoooooop! Gümmmmm!" Tam "Gümmmm!" diyerek bitirirkene Kulusiç kafayı çaktı. Tabii bir şaşkınlık, bir sevinç dalgası...
Sevincimizi yaşayıp, şaşkınlığımızı da üzerimizden attıktan sonra Akşit Abi'yi arayıp "Abi 3-0 oldu, 3-0!" diye müjde vermek için telefona sarıldım. Tam Akşit Abi'nin numarasını çaldırırkene penaltı oldu ve golü yedik. Gerçi Akşit Abi telefonu açmadığı için konuşamadık ama sanırım Akşit Abi'ye telefon etmem uğursuzluk getirdi. Bundan sonra galip durumdayken arkadaşlara telefonla durumu bildirip müjde verme gibi uğursuz ve sakıncalı işlerden uzak duracağım. Bu bana bir ders oldu.
hakan aslantaş'ın ilk defa sağbekte oynatılması kanat organizasyonlarına zenginlik getirmiş..
bizimde kaç sene önce defalarca, bıkmadan usanmadan yazdığımız buydu.. hele birde sağaçıkta izleyin.. ki; çok ihtiyaç var..
hakan değil kim olursa olsun bekleri ileri çıkarıp, stoperleri çizgiye göndererek defanstan ön libero doğa ile çıkmakda ne demek oluyor anlamadım.. doğa kesinlikle bunu yapacak bir oyuncumuz değil.. zaten maç boyunca yerini yadırgayan hareketler yaptı..
bunu ersun yanal yapar.. yapıyor ve başarılı oluyorda zaten. çünkü onun bekleri gökhan gönül ve caner.. biz bunu yapacak takım değiliz. aman haa..
zaten rizespora karşı bile yapamıyorduk. yakaladıkları çok müsait iki pozisyonu dışarı atan o kazmalar kazması 20 ve 9 numaralarına bin selam..
bu maçtan bi numara çıkmaz en fazla 1 puan olur derken ilk defa gosso'yu 5m.den fazla top atarken gördüm. çizgide olmaması gereken stancu nefis kesti ve günün vasat ismi oktay bile gol yapmakta zorlanmadı..
0-0 biteceği kesin gibi görünen maç bir anda 3-0 oldu.. memed hoca bunu nasıl yapıyor bilmiyorum ama teknik-taktik açıdan fazla bişeyimiz yok ama sevk ve idarede olağanüstü bir teknik direktörlük yönetimi sergiliyor..
takımı aldığı yer belli, getirdiği yer belli.. üstelik halada doğru dürüst bir transfer yapılmadı.. ilk 11'de direkt oynayacak, mevcutlardan çok daha yetenekli en az 7 oyuncuya ihtiyacımız olduğuda büyük bir gerçek olarak önümüzde duruyor hala..
bence bu galibiyetler bizden fazla yönetimin işine yaradı..
esas bu galibiyetin ne kadar önemli olduğunu söyleyecektik, transferde zaman kısalınca akıl nerelere gitti..
ilk defa sıralamadaki yerimiz itibariyle rakibimiz olan bir takımdan 3 puan alıyoruz..
eskişehirspor, bursaspor beşiktaş, galatasaray maçlarından kazandığımız puanlar mucize gibi birşeydi ama bu 3 puan var ya bu 3 puan.. hani 6 puanlık maç derler ya, işte öyle birşeydi..
sıralamada çokda yukarı çıkmadık gibi görünüyor ama altımızdaki vede yukarılara çıkması muhtemel rizespor ile aradaki farkı açtık.. hatta artık bizi unutup, aşağıdakilerle başbaşa bıraktık diyebilirim.
Maçtan önce hissiyatım, ilk yarı skoruna göre beklentim ''1 puan iyidir'' şeklinde idi.
Açıkçası çok da iyi oynamadığımız bir maçı çok da zorlanmadan kazanmak güzel. Takım ligin ikinci yarısına tam anlamıyla hazır olmayan, adeta okulun ilk haftasının yaşayan öğrenci havasındaydı. Ancak şu gerçek ki yavaş yavaş takımda bir özgüven ortamı da oluşmakta. Yine hakem yaptı yapacağını: Ahmet'in -biraz da tecrübesizliğinin etkisiyle- yerde müdahalesini fırsat bilen hakemin yarattığı bir penaltı olmasa çok daha keyifli bir maç olacaktı. Belki de hiç ummadığımız halde sezonun en farklı galibiyetini alacaktık, neyse darısı diğer maçlara. En azından Rize'den rövanşı aldık.
Necdet Abi'nin de dediği gibi O topların hepsini Ramazan daha iyi kurtarırdı ama Dahlin'de fena değildi.Maç boyu hata yapmadı ve geri paslarda güven verdi.
Oktay'ın biraz güçsüz bir görüntüsü var. özellikle fizik olarak çok daha fazla çalışmalı. Tosiç yavaş yavaş eski formuna dönüyor, Hakan'da sağda ayni simetriyi oluşturursa kanatlar tamamdır.
Not:Özellikle Orta saha oyuncularına maçtan yarım saat önce sahada uygulamalı olarak ''Pasların şiddetini ayarlama dersi'' okutulması lazım.
Yeni kaleci iyi bir kaleciye benziyor ama ben kalede Ramazan'ı aramadım desem yalan olur... Yeni kaleci haliyle biraz soğuk kaldı. Ramazan ateşli, sıcakkanlı bir tara sahip ve onun ateşli tavırlarının yokluğu
sahada biraz heyecan eksiği yarattı. Bir de degajları çok dikey gidiyor... Ramazan gibi yatay degaj yapamıyor.
Milletin yabancı kısıtamasından dolayı milyon dolarlık adamları kadroya alamadığı bir Lig'de elimizde böyle yetenekli bir kaleci varken ve formu devamlı artıyorken gidip yabancı kaleci almak ve elindeki yabancılardan birisini daha tribüne göndermek ne derece akıl karı tartışılır. :-(
Takımdaki defans oyuncularımız cidden başarılılar ve onlar sayesinde puanlar topluyoruz. Kulusiç ve Ahmet çok başarılıydı. Kanatların işlemesi ve orta saha direncinin artmasıyla beraber gol yeme şansı azalan bir takım olduk.
Hoca yavaş yavaş her yere neşter vuruyor. Defans oturdu... defansif anlamda orta saha kurgusu da oturdu ve kanatlarla ileriyi de oturtmaya çalışıyor. Fakat golcü eksikliği yine de takımın ilerleyen zamanlarda boynunu bükebilir.
Takım, pozitif anlamda ileriye dönük bu derece toparlanmışken, golcü değil de defans ve kaleci transferi yapılması gerçekten çok değişik.
Göreceğiz bakalım, her zaman bu kadar rahat goller bulabilecek miyiz ve becerikli bir uç elemanın açması gereken kilitler bu derece rahat açılacak mı?
ne oynadığımızı anlamadığım bir ilk yarıdan sonra, çok iyi bir ikinci yarı çıkardık.
savunmada kulusic maçın yıldızıydı. ahmet de o'na ayak uydurunca defansta havadan, yerden geçit vermediler.
tosic ve hakan'ın hücuma katılma gayretleri güzel, ancak savunmada yaptıkları sakarlıklar ve hücumda savruk olmaları nedeniyle yeterince yararlı olamadılar.
ilk yarıda hücuma hazırlanırken ayağımızdaki topu rakibe vermemiz nedeniyle 1-2 pozisyon verdik. rizespor bu pozisyonlardan yararlanamadı ama ligdeki birçok takım affetmezdi.
oktay fiziksel olarak kötü ama bu maçta topu fazla ayağında tutmadı ve önceki maçlara göre daha iyi kullandı. en önemlisi topla gereksiz driplinglere girmedi. önceki maçlarda çok deneyip sayısız top kaybı yapıyordu.
maçın yıldızları petro ile stancu oldu. şifo mehmet'in gelişi en çok petro'ya yaradı. maç boyu atakları doğru yönlendirdi. stancu çok güzel bir gol hazırladı dahası topu ayağında tutarak kalabalık hücum yapmamızı sağladı. hücuma çıkan bütün arkadaşlarına lokum gibi toplar servis etti. sürekli koşu yaparak rizespor savunmasını yıprattı.
jimmy iyi oynamadı. ali adnan ile girdiği ikili mücadelelerin tamamını kaybetti. buna rağmen ısrarla ali adnan'ı çalımlamaya çalışmaya devam etti.
kaleci dahlin iyiydi. ama bizim asıl ihtiyacımız usa 94'de isveç'in 3. olmasında pay sahibi olan martin dahlin gibi bir fovet.
Paylaş