Maçı Beer Bus'da izledik, belki sezonun ilk maçı olduğundan oldukça kalabalıktık. Umarım sezon boyu böyle devam eder.
Maça gelince, saçma sapan gole engel olup 0-0 bitirebilirdik, bir iki gol atıp kazanabilirdik ya da adamlar 2. hatta 3. golü atabilirlerdi.
Belki daha çok erken ve sezonun ilk maçı, ayrıca da umarım yanılıyorumdur ama sonuç ne olursa olsun düşüncem değişmeyecekti: Sezonun kimsesiz, zayıf, dikkate alınmayan takımlarından biri olacak gibi duruyoruz. Sağdan soldan rastgele toplanmış bir sürü oyuncuyu deneyerek geçecek renksiz ve ruhsuz günlerimiz olacak. Doğru dürüst baraj bile kuramayan, saçma sapan goller yiyen ve bir türlü gol atamayan bir takım olacağız. Taze kaptan Ramazan çaresizce çırpınıp duracak, bağıracak, ama belki sonunda o da pes edecek. Bu arada işsiz kalmış, bildiğimiz kaşarlanmış bir sürü hoca en az bizim kadar ilgileniyor olacak takımımızın aldığı sonuçlarla ve leş kargaları gibi bekleyecekler. Daha sezonun ilk maçında takımımızın neredeyse yarısına tereddütsüz kart gösteren bu hakemler haftalar ilerledikçe bizi takımdan bile saymayacaklar.
Öte yandan kendi stadımızda 'Burası Ankara' diyeceğiz, ama arkasını getirmemize izin vermeyecekler.
Orta sahaya, forvete ya da herhangi bir yere kim alınsa bu takımın dengesi daha da fena bozulur. Onun yerine, Ramazan, Zec, Ante, Oktay gibi takımda deneyimli sayılabileceklerin, Tosic, Tomic, Petro, Özgür gibi yetenekli ve çalışkanların, Ahmet, Artun, Atabey, Uğur, İlkay gibi çocukluğunu bu takımda yaşamışların olacağı bir takım kurulmalı. Ancak böyle bir takımla yeniden heyecan yaratılabilir. Üzgünüm ama, bu akşamki takımı izledikten sonra, en azından benim için durum bu.