Yok arkadaşlar, biz şöyle arkamıza yaslanıp gerile gerile rahat maç seyredemeyeceğiz. Ne güzeldi değil mi Fener ve Bursa maçları. Başka kulüp olsa "Böyle oynayalım 100 milyon borcumuz olsun" der. Bizim borcumuz yok, hatta kasamızda hatırı sayılır paramız var ama transfer sezonu başlar başlamaz kadromuzu nakite çevirme telaşına düştük. Sanki iflas ettik de kulübü tasfiye ediyoruz. Yahu dur bi hele. Satacaksan sezon sonunda sat. Daha iyi para eder. Yolladığın hoca İrfan'ı yarım devre oynatıyordu. Çocuk daha yeni kendini bulmaya başlamıştı. İyi oynayan takımın oyuncusunun daha iyi para edeceğini de mi öğrenemediniz? Ahmet Çalık'ı haydi anladım diyelim. Kadroda 4 tane iyi stoper var. Ahmet'in de onlardan aman aman üstün bir özelliği yok. İrfan gibi hücumda etkili bir oyuncuyu kaç yılda bir yetiştiriyoruz? Sayayım Metin Diyadin, Tarık Taşgün, Gökhan Gönül, Soner Aydoğdu ve İrfan. Gördün mü, 30 yılda 5 tane çıkmış.

Gene de umutla Akşit Abiyle stadın yolunu tuttuk. Yağmuru insanın içine sokan dondurucu rüzgarda elimiz yüzümüz şişmiş. Arkadaşların gönderdiği fotoğrafta kendimi tanıyamadım. Nezarette dayak diyen şüpheli şahıslar gibi tipimiz kaymış. İki oyuncu ayrıldı diye takımın oyun şablonunun bozulmayacağını düşünüyorduk. Stoperde 2 yıldır sakatlıktan dolayı doğru dürüst futbol oynamamış, oynamaya başlar başlamaz tekrar adalesini yırtan üstelik gerçek mevkisi sağ bek olan Orhan Şam'ı görünce "dur bakalım ne olacak" dedik. Aslında ne olacağı belli de bizimkisi umut işte. Kendimi Ferhat ve Kulusiç'in yerine koydum. Sen stopersin, adam sağ beki stoper oynatıyor. Resmen sana kapıyı gösteriyor. "Keşke başka meslek seçseydim" demez misin?

Maç başladı, ilk pozisyon penaltı. Hemen önümüzde oldu ama biz bir şey görmedik. Mesajlara baktım televizyonda defalarca izleyen arkadaşlar da görmemişler. Sağlık olsun, atarız dedik. Sonraki atak Palitseviç ön direkte, arka direk boş ve ikinci gol. Sonra Serdar sıfıra indi ortayı kesti rakibin eli topa doğru gitti, bizim oyuncular hakeme, kontra atak Hopf çeldi ama Orhan seyrederken rakip vurdu, 3-0. Daha dakika 15.

Hemen iki oyuncumuz kenara geldi, tamam dedik hatasını gördü Orhan'ı alacak, o da ne Aydın ile Selçuk çıktı. 20. dakikada oyundan alınan oyuncu ne hisseder? "Demek ki hoca bu skorun benim suçum olduğunu düşünüyor."

Sonra devre arası pozisyonlara giren ve atamayan Vedat oyundan alındı. 3-0 mağlup olan ve gol atmaya ihtiyacı olan takımın santroforu oyundan alınınca ne hisseder? "Demek ki hoca benden umudu kesti."

Sonuçta biz maçı, Ferhat'ı, Kulusiç'i, Aydın'ı, Selçuk'u, Vedat'ı ve Orhan Şam'ı birlikte kaybettik.

İlk yarının sonunda gördüğümüz pembe tablo bir maçta kararıverdi. Ümit Özat Ankaragücü'ndeki acemi günlerine döndü. Gelecek için kaygılıyım. Gene güzelim kadroyu murdar etmeyi başladık. Başa sardık.