2015-16 Süper Lig 16. hafta maçı
GENÇLERBİRLİĞİ FENERBAHÇE
20 Aralık 2015 Pazar, 19:00
19 Mayıs Stadı
2015-16 Süper Lig 16. hafta maçı
GENÇLERBİRLİĞİ FENERBAHÇE
20 Aralık 2015 Pazar, 19:00
19 Mayıs Stadı
Kara senaryo gerçekleşmeye doğru gidiyor. Bu maçı alamayız. Sonra Eskişehir de vurursa ligin dibinden yeniden doğrulmaya çalışırız. Daha önce olmadı mı? Oldu. 18.liği görüp yeniden orta sıralara geldik. Sanırım 2001 / 2002 sezonu idi. Yine olur. Ama sorun sanırım Mehmet Ali'nin ve bizlerin defalarca içinden çıkılması gerekli dediğimiz o kısır döngüde.
Çalışma listem değişmezse maça gelecem.
Ligin dibindeyiz ama şu klişe sözü her spor adamı söyler. Cavcav ne yapar ne eder takımı ligde bırakır. Fenerbahçe pek ritim bulabilmiş değil. Mustafa Kaplan 2 haftalığına başımızda belki şapkadan tavşan çıkar ve kazanırız.
mucize bekleyen bu arkadaşlarım hariç, sevgili ural nadir de dahil hepimiz bu maçın sonucu hakkında bir fikre sahibiz maalesef..
bunda utanacak bişey yok.. 36 yıldır ucuza alınan futbolcuları fahiş fiatlarla paralı kulüplere kakalamayı futbol zannedenler utansın..
adamların bir oyuncusunu satsan, yedeklerimiz, malzemecimiz ve masörümüz de dahil bütün takımı alabilirsin. hacettepe de dahil..
nasıl yenecez biz bunları yahu.. hala eski günlerde olduğumuzu mu sanıyoruz?.
sn. cavcav bize katılmıyor olacak ki; apar topar hastaneden çıkıp, bu maçtan önce hocayı değiştiriyor ve huşu içinde tekrar hastaneye dönüyor.. hala bir mucize peşinde..
mucizeler kaldırıldı.. boş yere beklemeyelim. buradan geçmeyecek..
onun içindir ki 36 yıl sonunda geldiğimiz nokta; haddimizi bileceğiz.. artık kabul edeceğiz.. itaat edeceğiz..
öyle 3 yıldızlı, 4 yıldızlı kulüpleri yenmeyi düşünmek bile bizim gibi kulüpler için büyük hata..
o halde bu maç için elimizde bulunan bir kaç yetenekli oyuncuyu dinlendireceğiz.. aksi intihar olur..
kart sınırındaki oyuncularımızı kesinlikle oynatmamamız lazım ki; gelecek haftaki hayati önem taşıyan eskişehirspor maçına eksiksiz çıkalım..
bu şekilde 3 puanlık maçı veririz, 6 puanlık maçı kazanalım derim ben..
Dün uzun bir aradan sonra ilk kez uygunluk yakalayıp antreman ziyaretine gittim. Ahmet Ay ve Nedim'lerin grubu ve yanıma götürdüğüm futbol meraklısı amcam ile antremanın son bölümüne doğru yapılan çift kaleyi
heyecanla izlerken bir anda itiş kakış farkettik. Uzun süredir huzursuzluk çıkarttığı söylenen El Kabir'in genç Atabey Çiçek'e kafa atıp sonrasında da üstüne yürüdüğünü gördük.
Atabey ilk başta alttan alır gibi yapsa da sonra o da karşılık verdi.
Sonra da taraftar olarak bizler 3-5 bir şey söyledik. "Yakışıyor mu", "takımı bu hale siz getirdiniz, siz toparlayacaksınız!" gibilerinden ve dışarı çıktık.
Anlaşılan o ki, kulübün içi kaynıyor ve yabancılarda da başta El Kabir olmak üzere epey bir rahatsızlık durumu var.
Hafta içi Valid Atta'yı markette gördüm ve suratı çok asık ve morali bozuk duruyordu. Instagram adreslerinde ilk geldiklerinde süreki Ankara ve Gençlerbirliği paylaşan adamlar bir süredir bunu da durdurdular.
Teknik heyet ise fazlasıyla "gelip geçiciyiz biz" modunda...
Ama her şeye rağmen inceden inceye de bir ümitlenme modu da yok değil. Çift kale epey hırslıydı. Özellikle Tomiç'i ve Hopf'u beğendik. İstekliydiler.
Bugün alınacak puan veya puanlar bu kara bulutlu ortamı dağıtabilir.
İyi para getirecek ise ve yerine yenisi konulabilecek ise El Kabir gibi sürekli kendine oynayan ve ikilik yapan bir adam da uzaklaştırılabilir.
Oyunculuğunu sevmek ve takdir etmek başka, bencillik ve huzursuzluk ile takımı germek başka.
Bu maç için uğur yapan iki arkadaşımız var. İsimlerini şimdi yazmıyorum. Fener'i yenersek, isimlerini ve uğurlarını yazarım. Benim uğurum da "Tek Karede Film Tahmini" başlığındaki filmin adını yazmak olacak. Belki de filmin adını yazmadığımız için yaşadık bu sıkıntıları. Yazalım da kurtulalım yahu!
Bugun Eskı programlardan bırınde Cemalettın Kaptan ıle Büyük Baskan Hasan Şengel In tv De Alı Öcal ıle programının seyrettim.
Soz de seyredın .
Bız bu gunlerı asarız.
Ama bu macla ,ama ıkıncı yarı .
Bu trıbunlerın boslugu takıma etkısı ıyı olmuyor.
Hayyyydı Gençlerrrrrr
9 yabancı ile maça çıkıyoruz. Mustafa Kaplan bu yabancı transferlerini yapmıştı. Atta hariç hepsini sahaya sürmüş. Boyunun ölçüsünü alır artık. Bana göre bu kafro ile puan almamız mucize olur.
Arda, hoca dediğin değişikliği yaptı
Zaten bugün değişikliklere iddia oynasaymışım tutarmış...
Konu Arda_Kucukahmetler tarafından (20-Dec-2015 Saat 21:01 ) değiştirilmiştir.
"Eyvah Düşüyoruz" diye başlık açma zamanıdır.
Habere bakarsak cidden "düşüyoruz".. kafa karışıklığı ve lakayıtlık had safhada.
http://www.ajansspor.com/futbol/supe...ansspor_sagust
mustafa kaplan maça fenerbahçe'yi çalışarak çıkmış. tamamen fenerbahçe'yi durdurmaya yönelik bir takımla sahadaydık. tabi oyuncu kalitesi ne yazık ki bunu yapmaya bile yetmiyor. takımın fizik gücü yerlerde. fenerbahçe hem fizik olarak hem de 1-2 oyuncusu dışında teknik ve disiplin olarak bizden çok çok iyi olunca kolaylıkla pozisyonlara girdi. ilk yarıda maç 4-5 olurdu. ucuz yırttık.
dün takımın en iyisi şaşırtıcı biçimde uğur'du. nani'nin maçın başında yaptıkları uğur'u iyi motive etti ve sağ bekte özellikle savunmada kusursuz oynadı. takımın fizik gücü en iyi futbolcusu olarak göründü. skulason - kulusic - hopf - ferhat ve özellikle ilk yarıda el kabir - stancu ikilisi de doğru işler yapmaya çalıştılar. ama takımın topla oynama becerisi çok kısıtlı olduğu için, sürekli kavga etmek zorunda kaldılar. tabi o kadar kavga eden oyunculardan sonrasında sağlıklı işler yapmalarını beklemek hayal.
landel'i çizgi kenarında muhtemelen gökhan'ı kovalaması için görevlendirdi hoca ama landel asla bir kenar oyuncusu değil. çok kötü oynadı, zaten yeterli değil bir de bölgesinde oynamayınca iyice sırıtıyor. dimitraidis çok güçsüz, topa girişleri kontrolsüz, ayağı fena değil ama yeterince hızlı değil, top bizdeyken top almak için kendisini göstermek yerine aralara saklanıyor. (bu noktada petrovic ve jedinak gibi topu savunmadan alıp ileri ya da kenara becerisi olan adamları özlüyor insan) spelmann hakkında artık konuşmak bile istemiyorum. eğer sadece hız ve fizik güç ile futbolcu olunuyorsa, birkaç atlet alalım takıma koşsunlar. ama tabi dünün en büyük hayal kırıklığı sol bek lato'ydu. aslında dün ilk defa çıplak gözle lato'nun ne olduğunu gördük. fizik gücü yerlerde, ağır, top becerisi az felaket bir adam. ilk yarı bizim sol taraf koridor oldu.golü de oradan yedik zaten. landel ve lato aynı kanatta fener'e koridor oldular.
devre arasında köklü birkaç değişiklik yapılırsa ligde kalırız. yoksa oynadığımız oyun ortada. ben eskişehir ve mersin'in böyle devam etmeyeceğini, özellikle eskişehir'in aradan sonra toparlanacağını düşünüyorum. lato-tomic-atta-dimitraidis-djalma hemen gönderilmeli. yerlerine kısa sürede uyum sağlayacak aynı mevkideki adamlar transfer edilmeli. tabi bunlar gerçekten işini bilen, çalışmayı seven ve takımı maça motive edebilecek bir teknik adamın kontrolünde olmalı.
fenerbahçe'nin savunması, kanat bekleri, orta sahadaki topal-sousa ikilisi ile forvet fernandao mükemmel oynadı. iyi bir iskelet kurmuşlar. temposuz ama iyi bir takım olmuş. temposuz olmasının en önemli nedenleri gerideki ikilinin ayağının yetersiz olması ve diego ile nani'nin katkı sunmaması. maç boyunca topu gevelemekten başka bir iş yapmadılar. takıma el freni oldular, fenerbahçe'nin seyir zevkine engel oldular. buraya kadar kendi sorunları ama asıl sinir bozucu olan, top oynamakta gözleri olmadığı gibi, her pozisyonda hakemin yanındalar. kendilerini yere bırakıyorlar. rakiple kavga ediyorlar. sonra da nani maçtan sonra ağlamış hakem beni korumuyor diye. itoğluit atılmadığına şükretmiyor da bir de hakeme atarlanıyor. (burada uğur'a kendisini ezdirmediği ve nani'yi iyi savunduğu için bir kez daha teşekkür ediyorum)
maçın hakemi de şahane maç yönetti. sonradan gördüm fernandao'nun penaltısını atlamış ama zaten zor bir pozisyon. bunun dışında nani'yi atması gerekiyordu, uğur'a da naniye de aynı kartı vermesi yanlış oldu.
Ozan Abi bence de düşmemiz bir toparlama imkanı sunacak. Düşüyoruz derken irtifa kaybettiğimizi anlatmak istedim. Örneğin alt yapısı ile övünen bir kulübün 9 yabancı ile sahaya çıkması, pasolig çıkmadan önce maraton tribünümüzü renklendiren nitelikli 5000 taraftarımızın buharlaşması, don değiştirir gibi antrenör değiştirmemiz, centilmenlik deyince ilk akla gelen kulübün ligin en çok faul yapan ve kart gören takımlarından biri olması, maçlardan sonra verilen acayip demeçler vs. vs. liste uzar gider.
Maçtan önce ümidim yoktu, 0 puanı gözüme kestirmiştim.
Maç sırasında bariz belli oldu ki fark yemememizi mucizeler ve Fener'in korkaklığı önledi.
Bir miktar iyi oyuncumuz var ama iyi takım değiliz. Bireysel anlamda da maçı kurtaracak oyuncularımız uzun zamandır formsuz.
Evet, düşmemek için mucize gerek.
Düşeceksek de artık 9 yabancıyla değil de 9 altyapı oyuncusu ile düşelim..
tek rakibimiz mersin idman yurdu'nun karşısında, geçen hafta müthiş bir geri dönüşe imza atan antalyaspor ile bu hafta da geri dönen kasımpaşaya teşekkür edlim arkadaşlar..
bizim için ne kadar yararlı işler yaptığını hatırlamak zorunda kalmayız inşallah. mersin idman yurdunun bu maçları vermediğini farzedin bakın ne oluyor..
maçtan önceki yazdıklarımda da belirtmiştim. ahmetler cezalı veya sakat değilse eskişehirspor maçı için saklanmıştır inşallah diyeceğim ama değil.. olması gerekenin aksine uğur çiftçiyi kaybettik bu arada. el kabir ve stancu neden oynatıldı dimi ya?.
inşallah ne yaptığımızı biliyoruzdur.. 90 dakikası savunmayla geçen, biri frikikten olmak üzere 2 şutumuzun olduğu fenerbahçe maçı bu oyuncularımıza ne kazandırdı çok merak ediyorum.
dün akşam türkiye'nin en pahalı kadrosu ile en mütevazı kadrolarından biri karşı karşıya geldi. evet, fenerbahçe iyi oynadı. ama "bizden" iyi oynadı. iyi bir futbol oynamadı. dolaysıyla, ülkedeki en üst seviye buysa, bizim gibi çalkantılı günler geçiren ve ne idüğü belirsiz bir futbol oynayan takımın durumu normal işte. bunun nedeni, ülkedeki futbol seviyesinin çok alt seviyede olmasıdır. biz o seviyeye yakın değiliz, seviye fazlasıyla aşağıda. hatta, heyecan, estetik, tutku, vb. şeyler de aşağıda. mevcut hükümet hayatımızdan, dolaysıyla futboldan elini çekene kadar da maalesef bu iş düzelmeyecek...
edit: "hükümete nasıl bağladın?" diyenler olacaktır.
*2002'den sonraki tff seçimlerine bakın.
*şike sürecine bakın.
*trabzonspor'un nasıl siyasetin kucağına atıldığına, yapay bir şişme sonrası çöküşüne bakın.
*ibb(başakşehir), ankaraspor(osmanlıspor) gibi geçmişi/geleneği/kimliği olamayan kulüplerin yaratılıp, en üst seviye ligde oynuyor olmalarına bakın.
*ankaragücü'nün nasıl bu hale geldiğine bakın.
*yeni yapılan stadyumları inceleyin. neden "oralara" yapılıyor da, "buralara" yapılmıyor?
*mevcut tff başkanını kimse istemese de tüm kulüplerin neden imza edip yine onu seçtiklerini bir düşünün.
Konu Adem Erkoçak tarafından (21-Dec-2015 Saat 15:17 ) değiştirilmiştir.
kanka ben öyle düşünmüyorum. skordan bağımsız olarak fenerbahçe sahiden çok iyi oynadı. topu neredeyse bize vermediler ve verdiklerinde de hemen aldılar. bir tek tempoları eksik, hocalarının ilk senesi olduğu düşünüldüğünde bu da çok normal. aynı hoca kalır, gelecek sene yıldız değil ama gerçekten ihtiyaç olan oyuncular alınırsa, durdurulamaz bir takım olur. tribünden izleyenlerin benimle aynı fikirde olduğuna eminim. Birkaç kişi yorum yazsa da görsek.
bizim kötülüğümüz ise çok net. kötüyüz, hem kadro olarak kötüyüz, hem de bu kadronun yapabileceğinden daha kötü bir iş çıkarıyoruz.
o zaman şöyle diyeyim: stadyumdan her zaman daha sağlıklı bir analiz çıkıyor. maçı gece tekrardan izledim, banttan. maç saati işim(!) vardı. fakat, cidden hiç çekilmiyordu. öyle olunca fenerbahçe de çok kötü göründü bana. aslında şöyle diyebiliriz mehmet demirkol'un dünkü maç için dediklerinden bir alıntıyla: fenerbahçe iyi(doğru) oynadı ama güzel(estetik) oynamadı. biz öyle oynasak, sadece bu maç için anlarım. ama onlar öyle değil ki...
bizim gibi biat etmiş, kabullenmiş, nicel seyrek camialar için düşmek çözüm olsa bende düşelim diyeceğim ama düşmek asla yeniden doğuş olamaz.. en azından bizim için..
zaten senelerdir o kadar büyük hatalar yapıyoruz ki; etrafta bu kadar aptalca yönetilen takım varken bizim düşmemiz ancak ve ancak kendimiz çekilirsek olur..
defalarca yazdım gene yazıyorum:
bizim sorunumuz sn. cavcav değil, cavcav'a alternatif bir yönetimin çıkmayışıdır.
insanın aklı mantığı almıyor.. herkes kabullenmiş: gençlerbirliği cavcav'ın takımıdır diye..
sn. cavcav'da kendisinden önceki diğer başkanlarımız gibi kulübümüzün başkanlığını başarıyla yapmıştır.
yine tekrar edelim belkide en başarılı olanıdır. bizi çamurdan çıkarmıştır, kazayla bile olsa avrupada çeyrek finale kadar taşımıştır.
uefa kriterlerini sağlayan tek ve yegane kulüp haline getirmiştir. insanların saygı duyduğu budur. ligin dibinde yer alan borç batağındaki kulüplerin bile seçimlerinde silahlar çekilirken, borçsuz harçsız bir kulübün yönetimine alternatif çıkmayışının başka bir nedeni olamaz.. kahrolası saygı.. yada biat..
artık afrikadan bedava oyuncu bulamayınca, tek kriteri "ucuzluk" olan futbolcu seçimleriyle kulübümüzü çöplüğe döndüren;
üç kere kovduğu hocaları tekrardan dördüncü kez çağırırken ne düşündüğünü bilemediğimiz;
cavcav tipi yönetimin çağdışı kaldığını, ama bu yönetim biçiminde ısrarın sonumuz olacağını kavramış,
kurumsal yönetimi ilke edinmiş, bilime dayalı, içinden geçmekte olduğumuz sürecin dinamiklerini yakalamış, bizi yeniden yapılandıracak gerekirse birleşik alternatif yönetim beklentimizi her koşulda ve her şartta dile getirmeliyiz..
budur bizim yapabileceğimiz..
Paylaş