Gösterilen sonuçlar: 1 ile 22 ve 22

Konu: 2015-16 Süper Lig 21. hafta / Gençlerbirliği - Bursaspor

  1. #1
    ALKARA Abreg Çelem - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Samsun
    Mesajlar
    336

    2015-16 Süper Lig 21. hafta / Gençlerbirliği - Bursaspor

    2015-16 Süper Lig 21. hafta maçı

    GENÇLERBİRLİĞİ BURSASPOR


    13 Şubat 2016 Cumartesi, 13:30
    19 Mayıs Stadı

  2. #2
    İkinci yarıya çok iyi başlayan iki takımın maçı gene çok keyifli olacak. Her iki hoca da rakibinin son haftalarda aldığı sonuçlardan ürküp önlem almak isteyecek. Bunu bizim hoca başaracak, rakip hoca başaramayacak. Neden mi? Az sonra...

    Bursaspor'un son haftalardaki başarının mimarının Sercan Yıldırım olduğunu görmek için futboldan anlamaya gerek yok. Özetleri seyretsen yeter. Dik başına bir adam, Bursa'nın hücum gücünün yarısı gitti.

    Bursa'nın Hamza Hoca'sının önlem alma şansı yok. Maçlarımızı izleyecek, El-Kabir'e bakacak bi numara yok, Stancu'ya bakacak sahada kayıp, "kim kazandırmış bu maçları" diyecek ve gördüğü manzara karşısında "Bu ne la?" diyecek. Neyi mi görecek, kazandığımız maçlarda maçın adamının Selçuk olduğunu görecek. Ön libero yani. Ne önlem alabilirsin ön liberoya? Başına adam diksen gülerler, baskı uygulayayım desen adam ayağında top tutmuyor, geleni yıldırım hızıyla ileri servis ediyor ve pas isabet yüzdesi çok yüksek, çözümü yok yani.

    Sonra kanatlara bakacak, sağdan Djalma ve Ahmet Oğuz gözünü korkutacak, solda oynayan Serdar Gürler'in ilk onbirde olmadığına şükredecek ama ikinci yarı diri bir şekilde oyuna girince kaderine razı olacak. Takım oyunu oynayan bir takıma önlem almak kolay değil. Merak etmeyin arkadaşlar, bu sezon göbeğinizi kaşıya kaşıya keyfile maç seyredebilirsiniz. Bursaspor'un da fiyakasını bozacağımızı tahmin ediyorum.
    Konu onur_aydogan tarafından (11-Feb-2016 Saat 10:05 ) değiştirilmiştir.

  3. #3
    Gaziantepspor maçının ilk yarısı, hala sezon başından beri oynadığımız en iyi 45 dakikaydı. o maç 2-2 bitince, öz güven sıfırlandı ve işimiz bitti. ilk yarı sonuna kadar kendimize gelemedik. eğer o öz güven geri kazanılamamış olsa, dimdik aşağı gitmeye devam ediyor olurduk.

    en büyük sorunumuzu aşmış, rüzgarı arkamızda almışken, bursaspor'u da neden bu rüzgara katmayalım. maçın favorisiyiz.

  4. #4
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    20 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Kızılay
    Mesajlar
    310
    sevgili mali çetinkaya sağolsun 2001 - 2004 sezonlarında oynadığımız maçları yüklemiş..
    biz bursasporu sürekli yeniyormuşuz demekki diyerek yola çıkarsak bakarsın olur.. neden olmasın..

    ama genede bana beraberlik olacak gibi görünüyor. çünkü her iki takımda son haftaların başarılı sonuçlar alan takımları..
    bizimki resmen bilek zoru.. ama onlar daha önce başladılar bu çıkışlarına ve bir futbol takımı için en önemli şeylerden biri olan "kazanma alışkanlığını" elde ettiler.. rahat oynuyorlar..
    yeni hocalarından, kenetlenmekten, havadan, gazdan falan bahsediyorlar ama öyle değil; takım kadroları çok iyi.. hiçbir mevkide eksikleri yok ve dinamik bir futbol oynuyorlar..
    ilk devre hızlarını ve hırslarını kesebilirsek ikinci yarıda irfan can kahveciyle başlayıp, el kabir, stancu üçlüsüyle hücum üstünlüğünü ele geçirebiliriz..
    bu durumda bile, genede bıçak sırtı.. bunun için riske girmeyi göze alabilirmiyiz?.
    rezerv puanlarımız oluştu nasıl olsa, niye denemeyelim ki?..

    üstüste 4. galibiyet.. söylemesi bile bi acaip ediyor insanı..

  5. #5
    Amed Spor gibi oynayalım yeter...
    Bursaspor hızlı oynayıp kazanan bir takım. Her hızlı oynayanın da açık vermesi doğal. Cin gibi gençlerin bu açıkları bulup, gerekeni yapmasını bekliyoruz.
    Bu maçı da alıp, daha keyifli hedefler, planlar, idealler üzerine konuşmak çok güzel olur.

  6. #6
    Iyi oynadık, hakettik, kazandık.
    Bir acaip olabilirsin Mehmet Güner'ciğim)

  7. #7
    Daha son dört maç oynanmamışken "arkanıza yaslanın, çekirdeklerinizi hazırlayın, çok keyifli bir sezon bizi bekliyor. Her şey çok güzel olacak" demiştim. Bu kadar kaliteli bir kadromuz olduğunu hatırlıyor musunuz?

    Maça çok iyi başladık. İlk 20 dakika 3-0 olmalıydı. Sonra Bursa oyunu dengeledi. Bugün Hleb gününde değildi. El Kabir ilk yarıda biraz daha dikkatli olsa ve gol pozisyonlarında egoist olmasa daha ilk yarı bitmeden maçı koparırdık. Stancu ve ikinci yarı oyuna giren İrfan da beklediğim katkıyı sağlayamadı.

    Bursa'da Sercan ve santraforun cezalı olması hücum gücünü sekteye uğrattı. İlk yarı Uğur'un olduğu kanattan bir kaç kere çizgiye indiler ama kademeye iyi girdik. Bugün çok pas hatası yapan Selçuk bir pozisyonda topu çok iyi çıkardı. Yine de İrfan'a attığı gol pası on numaraydı.

    Aydın Karabulut yetenek olarak bence Beşiktaş'lı Gökhan Töre'den daha üstün ancak mental sorunlar nedeniyle ulaşması gereken seviyeye gelemedi. İkinci yarı sahanın en iyisiydi diyebilirim.

    İbrahim Hoca yine tam zamanında Hleb'i oyundan aldı. Takımın savunma anlayışı savunmayı ve futbolu ne kadar iyi bildiğini gösteriyor. Kadro süper, hoca süper, rakiplerimiz dökülüyor, artık seneye zirveyi düşünme zamanı gelmedi mi?

    Bursa maçın sonlarına doğru 10 dakika iyi yüklendi, bir topları direkten döndü. Maç boyunca genç oyuncularının ilk yarıda ıska geçtiği pozisyon en net pozisyonlarıdı. Son 4 maçlarında en az 3 gol atan takımdan gol yememek az bir başarı değil.

    Şimdi önümüzde Beşiktaş deplasmanı var. Artık üzerimizde puan baskısı ve küme düşme korkusu yok. Rahat oynayacağız, kazanmaya gideceğiz.

  8. #8
    Beşiktaş maçımız hangi gün Onur'cuğum?

  9. #9
    Pazartesi günü saat 20.00 Başakşehir F.T Stadında Akşit Abi.

  10. #10
    Takım Olmak!


    Maçtan sonra Stancu, “sezon başından beri çalışıyorduk ama takım olamadığımız için galibiyet alamıyorduk”, Üzülmez, “en önemli şey arkadaşlık ve takımdaşlık duygusu”, El Kabir, “ancak takım iyi olduğunda iyiyim” dedi.

    Bu cümleler sezon başından beri eksiğimiz olan şeyi ve onu bulduğumuzda neler yapabileceğimizi en iyi şekilde özetlemeye yetiyor; takım olmak! Futbolda başarının ilk ve en önemli kuralı. Tüm bireylerin sadece takım için mücadele etmesi, birbirlerini kollaması ve her “bir” olmayı başarması!

    Hafta içinde, Hakan Aslandaş’ın külübe gelir gelmez El Kabir ile diğer oyuncular arasında yaşanan sorunu gidermek için zaman harcadığını ve başarılı olduğunu, Selçuk Şahin’un antremanlardaki su aralarında bile genç oyunculara yanaşıp ne yapmaları gerektiğini anlattığını, İbrahim Üzülmez’in bütün futbolcuları dinleyerek kararlar aldığını, antrenmanları çok sıkı yaptığını ve “takım olarak oynamazsak hiçbir şey başaramayız!” dediğini, Hleb’in ise tam anlamıyla bir profesyonel olduğunu dinledim.

    Kısacası devre arasından sonra takımda hiçbirimizin hayalini bile kuramadığı inanılmaz pozitif bir hava esiyor. Bu da doğrudan sahaya yansıyor. Bu güzel havanın oluşmasında birçok insanın emeği var ve bu emek çok ama çok değerli!

    Ligin en iyi kadrolardan birine sahip olan Bursaspor karşısında tüm oyuncuların sahaya yansıttığı toplu savunma ve toplu atak organizasyonunu izlemek bile takımın çok iyi yolda olduğunu ispatlamaya yetiyor.

    Ama yine de tekrarlamak gerek, “bu daha başlangıç mücadeleye devam!”

  11. #11
    Haydi hayırlısı bakalım. Umarım haftaya maç çıkışımız da keyifli olur. Bu arada altımızdaki takımların performansına dikkat. Önümüzde çok çetin maçlar var. Daha ne olacağı belli değil.

  12. #12
    ALKARA Erdem Ceydilek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Ankara, Turkey, Turkey
    Mesajlar
    262
    Sanki ortasahaya alınan iki tecrübeli ve topun değerini bilen oyuncunun varlığı sadece takıma değil tribüne de bir sakinlik getirmiş gibiydi. Muhtemelen sezon başından beri en yüksek taraftar sayısına ulaştığımız maç oldu. Puan olarak olmasa da oyun olarak bu seviyede devam etmemiz halinde bu sayı daha da yukarı çıkacaktır.

    1-2 oyuncu takviyesiyle takımdaki tüm oyuncuların performansı 1-2 seviye üste çıkmış. Bunda en önemli etken takımda eskiden bulunan kolayca paniğe kapılabilme yeteneksizliğinin yerini yüksek bir bilinç seviyesine bırakması bence. en geriden başlamak gerekirse, hoph topu sürekli yerden başlatma çabası içinde. özellikle selçuk defansın içine girerek topu pasla çıkarmamızı sağlıyor. hleb nefesi yettiği kadar dakika oynuyor ama ortasaha-rakip kale arasında gerekli olan akıl ve beceriyi elinden geldiği kadar gösteriyor. ileride de her an her şeyi yapabilecek bir üçlüyle gol arıyoruz.

    bu maçta 60-70 arasını bir kez daha izlemek lazım. hleb'in çıktığı, irfan ve aydın'ın girdiği dakikalar. ben en son ersun zamanında rakip ceza alanına bu kadar yakın bir bölgede böylesine aç ve kolektif şekilde pres yaptığımızı hatırlıyorum. 10 dakikalık şok pres rakibin gardını düşürmeye yetti. aydın kayıp bir yetenek ama bu maçta özellikle galip oynadığımız dakikalarda topu kalemizden uzakta tutma konusundaki becerisi bize ilerleyen haftalarda çok büyük avantaj getirecek. Tabi bu maçtaki performansı istikrarlı bir şekilde devam ettirebilir mi, orası büyük bir soru işareti.

    son bir not da Ante hakkında. ben bu adamı çok seviyorum lan. 7 yaşında beştepeye girmiş, sonrasında da her kademede formamızı ıslatmış bir oyuncu gibi. emek, centilmenlik, hırs, sakinlik... öyle böyle sevmiyorum bu adamı.

  13. #13
    Alıntı Erdem Ceydilek demiş ki... Mesajı göster
    Sanki ortasahaya alınan iki tecrübeli ve topun değerini bilen oyuncunun varlığı sadece takıma değil tribüne de bir sakinlik getirmiş gibiydi. Muhtemelen sezon başından beri en yüksek taraftar sayısına ulaştığımız maç oldu. Puan olarak olmasa da oyun olarak bu seviyede devam etmemiz halinde bu sayı daha da yukarı çıkacaktır.

    1-2 oyuncu takviyesiyle takımdaki tüm oyuncuların performansı 1-2 seviye üste çıkmış. Bunda en önemli etken takımda eskiden bulunan kolayca paniğe kapılabilme yeteneksizliğinin yerini yüksek bir bilinç seviyesine bırakması bence. en geriden başlamak gerekirse, hoph topu sürekli yerden başlatma çabası içinde. özellikle selçuk defansın içine girerek topu pasla çıkarmamızı sağlıyor. hleb nefesi yettiği kadar dakika oynuyor ama ortasaha-rakip kale arasında gerekli olan akıl ve beceriyi elinden geldiği kadar gösteriyor. ileride de her an her şeyi yapabilecek bir üçlüyle gol arıyoruz.

    bu maçta 60-70 arasını bir kez daha izlemek lazım. hleb'in çıktığı, irfan ve aydın'ın girdiği dakikalar. ben en son ersun zamanında rakip ceza alanına bu kadar yakın bir bölgede böylesine aç ve kolektif şekilde pres yaptığımızı hatırlıyorum. 10 dakikalık şok pres rakibin gardını düşürmeye yetti. aydın kayıp bir yetenek ama bu maçta özellikle galip oynadığımız dakikalarda topu kalemizden uzakta tutma konusundaki becerisi bize ilerleyen haftalarda çok büyük avantaj getirecek. Tabi bu maçtaki performansı istikrarlı bir şekilde devam ettirebilir mi, orası büyük bir soru işareti.

    son bir not da Ante hakkında. ben bu adamı çok seviyorum lan. 7 yaşında beştepeye girmiş, sonrasında da her kademede formamızı ıslatmış bir oyuncu gibi. emek, centilmenlik, hırs, sakinlik... öyle böyle sevmiyorum bu adamı.
    buradan yola çıkıyorum, iki transfer ile dünyalar değişiyor, sene başı yaptığın 5-6 yabancı transferin bir tanesi ilk 11de yer bulabiliyor, o da vasat adam. sene başından beri bu acılar boş yere çekildi.

    kulusic başka bir adem. 7-8 senelik bir gençlerbirliği tarihi var, dünyanın belki en yeteneksiz oyuncusu (hurşut böyle söylemişti takımdan gittikten sonra katıldığı bir tv programında) ama büyük bir özveri ve gayret var. belli ki hırsla çalışıyor ama o ne temiz bir hırssa, bugüne kadar tek gaddarlığı, bizi utandıracak en ufak hareketi yok. futbolcu al sat, kadroyu değiştir, ne yapıyorsan yap ama ante kulusic'e dokunma bu kulüpte kalsın, kalmalı. bizden emekli olup, sonrasında da teknik ekibe girmeli o kadar çok seviyorum bu adamı işte...

  14. #14
    keşke bu "romantizm"den anlayacak bir yönetimimiz olsaydı

  15. #15
    Analizleriniz harika. Takım iyi sonuç aldığı ve güzel oyun çıkardığında geleceğe ümit ile bakıyoruz. İki haftadır alt taraf puan kaybedecek derken, potaya başka takımlar girdi. Bu haftayı da iyi oyun ile geçersek özgüvenimizi artırarak devam ederiz. Stad özlediğimiz taraftarlarımız ile dolar. Her şey daha güzel olacak.

  16. #16
    Alıntı Mustafa Ates demiş ki... Mesajı göster
    Amed Spor gibi oynayalım yeter...
    Bursaspor hızlı oynayıp kazanan bir takım. Her hızlı oynayanın da açık vermesi doğal. Cin gibi gençlerin bu açıkları bulup, gerekeni yapmasını bekliyoruz.
    Bu maçı da alıp, daha keyifli hedefler, planlar, idealler üzerine konuşmak çok güzel olur.
    Maçtan önce yazdıklarımın kazanarak gerçekleşmesi çok güzel.
    Bu maçın süpriz adamı Aydın Karabulut oldu.
    Galibiyette büyük katkısı var.
    Aslında takım dediğin biraz da budur. Bocalamaya başladığın bir anda birinin aklına birşey gelir veya bir hareket yapar, tüm takımı kurtarır.
    Geçen hafta İrfan, bu hafta Aydın.
    Artık bloklar normal görevlerini yapmaya başladı. 1-2 oyuncu belki yoruluyur, oyundan düşüyor ama yerine -şimdilik- alternatif bulabiliyoruz.
    Ante için arkadaşlarım yazmış ama forma numarası da gerçekten kendi gibi, 2 kişilik kapasite ile oynuyor. Bir Ante var 6 numara, bir de Kulusiç o da ikinci 6 numara.
    Genelde son dönemlerde bize gelen oyuncular kendini geliştirmiyor ama Ante eski Hacettepe/Oftaş günlerinden bu yana hep üzerine koyuyor..

    En alttaki takımların kazanması işin ciddiyetini gösteriyor. Ancak potaya 3 ten fazla takımın girmesi tehlikeyi geniş bir alana da yayıyor.
    Kimden, nasıl alırız bilmiyorum ama 4-5 galibiyet daha alarak gelecek sezonun hazırlıklarına başlamalıyız.

  17. #17
    takımın tertibi gösteriyor ki, biz bu ligde olan her takıma karşı kafa kafaya oynayacağız. asıl öğrenilmesi gereken öğrenilmiş. oyunu tutmayı beceriyoruz. takım oyunda kaldığı sürece maçı kazanmaya yakın tarafız, çünkü hem sahada, hem kenarda hücum becerisi yüksek olan 5-6 oyuncu var kadromuzda... ligin ilk yarısında öndeyken oyunu tutmayı beceremezken, ikinci yarıda maç berabere giderken, çok daha rahat oynuyoruz.

    hikaye geçen haftaki kasımpaşa maçının benzeri. karşımızda becerikli bir takım var. oyun dengede, sonra 60 olunca yapılan değişikliklerle tempoyu bir basamak arttırıyoruz ve takım oyun kalitesinden hiçbir şey kaybetmiyor. irfan ve aydın kalitesindeki adamlar kenarda. serdar sakatlanıyor yerine giren aydın maçı alıyor. hleb yoruluyor yerine giren irfan orta sahaya verimli bir tempo kazandırıyor. (bu futbolcuların fizik-mental olarak hazır olmaları da teknik direktör başarısı)

    ön tarafta bunlar olurken geride ahmet-ante ikilisi, ahmet oğuz (ki ikinci yarı o da farklı, tribünde 2. deli ibrahim lafları dolaşır oldu. şu hücuma çıkma işini biraz daha becerebilse çok başka bir adam olacak) ve uğur ( uğur için sene başında bu adamın futbolla bir işi kalmamış yorumu yapmıştım, şimdi izlediğim uğur ise bambaşka bir gayretle oynuyor). şimdi tekrar bakalım: geri 4lü, ahmet-ahmet-ante-uğur, tamamı yerli olmasa da gençlerbirliği üretimi. hepsi futbol okulumuzdan geçmiş (ante'nin hacettepe'de oynadığını hatırlatırım) onların önünde selçuk, hem toplu hem topsuz oyunda ne yapacağını ezbere bilen, kaslarından çok bilgeliğini çalıştıran bir adam. yanında da atıl kurt, sahadaki her yere koşan, hızır acil skulason... skulason'un toplu oyunda, topsuz oyundaki kadar becerikli olmadığını özellikle söylemek gerekiyor. onların önünde de komutan hleb. takımda papazlık yapılacaksa bu öyle takım arkadaşlarına dayılanarak, yanındakileri bozarak olmaz. ince ince herkese bir şey anlatıyor, zor pozisyonda istediği vuruşu yapamayan el kabir'i tatlı tatlı azarlıyor, el kabir de kafası önde dinliyor hleb sahada bir efsane olduğunu iyi biliyor. bazen artık genç olmadığını unutup acayip işlere giriyor. bunlar top kaybı ile sonuçlanıyor.

    2. golden 3-4 dakika sonra bursaspor baskısı başladı. 1-2 pozisyonda da baya gole yaklaştılar. o dakikalarda ne olur maç 2-2 olmasın diye düşündüm. icabında galibiyetimize 3 puan vermesinler ama bu maç böyle bitsin diye düşündüm. en büyük korkum maç kaybetmek falan değil, antep maçındaki travmanın tekrarlanması. 3-4 dakika süren bursa baskısından sonra bizimkiler topu alıp, bizim kaleye en uzak yere götürdüler, orada bir 3 dakikayı yediler. tamam dedim, bu takım olmuş

    (bu arada hopf topu oyuna elle sokuyorsa skoru değiştirmek istediğimizi, kaleci degajı ile topu ileri gönderiyorsa skoru korumak istediğimizi anlıyoruz)

  18. #18
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    20 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Kızılay
    Mesajlar
    310
    Alıntı Aksit Ozkural demiş ki... Mesajı göster
    Iyi oynadık, hakettik, kazandık.
    Bir acaip olabilirsin Mehmet Güner'ciğim)
    abi bi de beşte beş oluyo mu?. atakule'den atlarım vallaa..
    o dediğim şaka.. "yok artık geçlerim" demenin başka türlü söylenmesi..

    fakat dediğin gibi abi iyi oynadık da kazandık.. 1 - 0'dan geri dönmeye çalışan, geri dönmek için varını yoğunu sonradan da olsa oyuna alan bursaspor gibi bir takımı geri döndürmedik.
    bu önemli. dünkü başakşehir-beşiktaş maçını izleyince....
    beşte beş olurmu acabam..

    önemsiz bi not:
    artık bu hesaplar uzaklarda kaldı ama bizimle birlikte bütün puana ihtiyacı olan bütün takımlarda 3 puan aldı.

  19. #19
    Alt tarafta millet birbirini çiğniyor. 10 kişiyle canını dişine takıp maç kazanıyor. 4 maç üst üste kazanınca insana 17 maçın onyedisini de kazanacakmış gibi geliyor değil mi? Burada Beşiktaş'lı arkadaşlarımı korku sarmış durumda. Zor maç olacak diyorlar. İşte bu korkuyu vermek bile büyük keyif. Yılmaz Vural'ı dinleseydik 12 futbolcuyu gönderip bu kaliteli kadroyu dağıtacaktık. Şahsen bu kalitede bir G.Birliği kadrosu hatırlamıyorum. Belki ağabeylerimiz görmüştür ama benim yaşım 45 olmasına rağmen yetmiyor.

    Haydi Beşiktaş maçının topiğini açın da bir şey yazacağım.

  20. #20
    ALKARA Erdem Ceydilek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Ankara, Turkey, Turkey
    Mesajlar
    262
    abi ben açarım da şimdi totemi bozmayalım. samsunlu açsın topiği yine.

  21. #21
    Şimdi anladım dört galibiyeti nasıl aldığımızı. Aman ha, kimse ellemesin. Samsunluyu bekleyelim.

  22. #22
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    20 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Kızılay
    Mesajlar
    310
    maçı bitiren kadro en ideal kadromuzdu.. bu dizilişte ısrarcı olmamız lazım.
    şurası unutulmamalı ki; rakip hoca -hani şu milletin yere göğe sığdıramadığı- beraberliğe gelmişti.
    irfan can kahveci diğer maçların aksine daha erken oyuna dahil oldu. hücum üstünlüğünü ele geçirip rakibi geriye yasladıktan sonra hocaların hocası hamza hamzaoğlu djuczak, stoch ve osakai oyuna aldı.. veya sıralaması değişik şekilde olabilir ama hücumcuları neden sonra düşündüğü ortada..
    işte biz bu durumdaki, son kozlarını sahaya sürmüş, maçı gene beraberliğe taşımayı kafasına koymuş ve bunuda kolay bilmiş bir bursasporu; irfan, aydın karabulut, hakan aslantaş takviyeli, yaş ortalaması boğuşmaya ve yıpratmaya uygun bir orta saha dizilişiyle bursasporu geçtik. vede akşit abinin dediği gibi kazancımız bilek zoru..
    bu kadro ve bu taktik diziliş bizim ideal sitemimiz olmalı ve bunda ısrar etmeliyiz. deli değil, delikanlı İbrahim üzülmezden beklentimiz budur.

    aydın karabulut adım atamayan ama nerede duracağını bilen 100 yaşındaki orta sahamıza alternatif olmaya adaydır.
    irfan can kahvecinin daha fazla süre aldığı oyun sisteminin nerelere vurduğunu gördük.. gördük dimi..
    hah işte bu aydın karabulut eski halinden çok uzak olsa bile yüz yaş ortalamasındaki orta saha oyuncularımızın hepsinden daha çok hakkediyor formayı..
    topu ileri taşıyan, topla kolayca adam geçebilen ve oyunu ileride tutmamızı sağlayacak özellikte oyun stiline sahip..
    aydın karabulut ve köksal -soyadını unuttum- takibimdeki oyunculardı. çok iyi yerlare gelebilirlerdi ama kayboldular.. biri bizden çıktı, diğeri elazığsporda sanki..
    aydın eski günlerine dönecek gibi.. en azından o ışığı görebiliyoruz.. sonuçta 36 yaşında, beklesen dahada azalacak, feri sönmüş yıldızlara tanınan şansı oda hakediyor..

    siz ahmet çalıka bakmayın, gençliğine verin o dediklerini; takım ileri doğru oynamaya başlayınca ne hale geldiğini görün.. kulusiçi sorun ona.. nerede oynuyormuş..
    ki; bundan kelli durum değişti artık.. bundan kelli böyle oynamazsak hata ederiz..
    artık adımız çıktı..

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •