Konu: Ankarayla İlgisi Olmayan Gençlerbirlikliler...

Özellikle deplasmanlarda daha önce hiç görmediğiniz Gençlerlilerle tanışıyorsunuz. Bunlardan Ankara ile hiçbir bağı olmamasına rağmen Gençlerli olanlar oldukça şaşkınlık verici. Ben de bu başlığı açıp gördükçe buraya "not düşelim" istedim. Buyurun listedeki ilk Gençlerli Hasret...

Sivas deplasmanında (http://www.mehmetalicetinkaya.com/20...-eylul-439-km/) Hasret adında üniversite öğrencisi bir Gençlerbirlikli ile tanıştım. Karabük maçında 19 Mayıs'taydı. Selamlaştık. Kız arkadaşı ile nişan için Ankara'ya geldiğini ve gelmişken onu da alıp maça geldiğinden bahsetti. Hasret'in normalde Ankara'yla hiçbir bağı olmamasına rağmen Gençlerbirliği taraftarı. Normalde İzmir'li ve babası 90'larda "renklerinden ötürü" Gençlerli olan bir İzmirli ve onun da Ankara ile hiçbir ilgisi yok. "Ben de babamdan ötürü Gençlerliyim ama ondan daha sıkı bir Gençlerliyim" demişti 4 Eylül stadında bana gülmüştük.

Hasret'in bir ilginç yanı da isminin Sivas Katliamında öldürülen ozan Hasret Gültekin'den gelmesi. Hayatın bir cilvesi olarak kendisi de Sivas'ta üniversite öğrencisi...

Mersin deplasmanında (http://www.mehmetalicetinkaya.com/20...-arena-512-km/) tanıştığım Veysel de doğma büyüme Batmanlı ve Ankara ile hiçbir ilgisi olmamasına rağmen Gençlerbirlikli. O gün "neden Gençlerbirliği?" diye sordum mu ya da sorduysam ne cevap verdi aklımda kalmamış ama muhtemelen bir deplasmanda karşılaşırız sorarım buraya da not düşerim...

Veysel o gün bana, doğma büyüme Diyarbakır Lice'li ve Gençlerbirlikli birinin daha olduğundan ve tanıştıklarından bahsetmişti.

Uzun ara yazamadim
Artık takibe devam
Mersinli olup gençler taraftarı 2 genç vardı
Biri ali diğeri izzet

Kocaelili Emre ve arkadaşı var. Bir ara Ankara'ya maçlara geliyordu ara ara tanışmıştık.

Mehmet Abi ne iyi ettin de yazdın eline sağlık

mehmet galip demiş ki...

Uzun ara yazamadim
Artık takibe devam
Mersinli olup gençler taraftarı 2 genç vardı
Biri ali diğeri izzet

Mehmet Abi ne iyi ettin de yazdın eline sağlık

İlgili bir konuda Tanıl Abi'nin 19/01/2011 tarihli yazısı: "Gençlerli olmak: Garip ama gerçek"

Yazıdan: "Akşit Ağabey, daha önce hiç karşılaşmadığı birisinin, sırtında kırmızı-siyah formayla gelip yanlarına oturduğunu anlatmıştı heyecanla. Kendi kendine Gençlerli oluvermiş, İzmirli bir gençmiş. Nadir bir vaka.

Telefon numarasını almıştım Akşit Ağabey’den, geçen hafta aradım bu İzmirli Gençlerliyi. 26 yaşındaymış, Bornova’da bir gazete-tekel bayiinde işçi olarak çalışıyormuş. Gençlerbirliği’ni Ankara’da sadece bir defa izleyebilmiş, o da geçen sezon Bursa maçında. Patrondan izin alamadığı için Buca kupa maçına gidemediğine yanıyordu. Kendini bildi bileli Gençlerbirliği’ni tuttuğunu söylüyor. İzmir takımlarına hiç ısınamamış, “Hepsi birbiriyle kavgalı. Ben kavga istemiyorum ağabey, kardeşlik istiyorum” diyor. “Peki neden başkası değil de Gençlerbirliği” diye sordum. Üç neden saydı. Birincisi, “Türkiye’deki en efendi kulüp, kimseyle bir derdi yok.” Sonra, “Ankara sevdalısı” imiş, Ankaralıları, Anıtkabir’i seviyormuş. “Bir de abi”, dedi, “Gelincik çiçeğini çok severim ben.” Gelincik renginden, kırmızı-siyahtan ötürü gönlü kaymış Gençler’e. "

"Geçen sene, ayaküstü sohbet ettiğimiz bir başka taraftar, nasıl Gençlerbirlikli olduğunu anlattıydı. Kırşehir’de okurken, orta sonda mı ne, âşık olduğu bir kız varmış, adı Şirin. O sıralar Gençlerbirliği’nde de Şirin adlı bir oyuncunun olması, hikmetli bir tesadüf gibi görünmüş ona (Şirin Berberoğlu, 1984-90). “Benim takımım işte bu!” demiş. Bir nevi ergen fanatizmi. İki haftada bir Kırşehir’den atlayıp Gençler maçına gelmeye başlamış. Geliş o geliş. O kız, Şirin, hayatından çıkmış, Şirin Berberoğlu futbolu bırakmış ama Gençlerbirliği muhabbeti kalmış. "

Mersinde tanıştığımız Veysel Seven'i tanıyorum. Mehmet Abinin bahsettiği İzzet( pek iyi anılarım olmasa da) ve Ali'yide tanıyorum. Ali en son Ankara'da üniversite okumaya başladıydı.

Sosyal medya takip edenleriniz bilir Mehmet Ali Bakır ismini. Hatta kulüp sosyal medya sorumluları çok yakından tanıyor. Aslen Maraşlı, Tekirdağ Çorlu'da yaşıyor. Geçen bayram Ankara'ya akrabalarına gelmişti, buluşup görüşmüştüm. Ankara'da hiç yaşamamış birisi.

Önce Gençlerli, sonra Alkara olan Görkem Derviş... Kendisiyle karlı bir Ali Sami Yen deplasmanında tanıştık, ki o maç Sami Yen'deki son maçtı. Hatta toplamda 6 kişi olan bizim bir taraflarımız donarken, hiç unutmam Mehmet Abi (Galip) beyaz gömleğiyle tiril tiril gelmişti. Sadece kafasını atkıyla sarmıştı. En az onun görüntüsü kadar gariipti Görkem'in Gençlerli olması da!

Tekirdağ doğumlu, merkeze bağlı bir ilçede tarımla uğraşan bir ailenin büyük oğlu. Futbola ilgisi nereden geliyor belli değil. Tıpkı Gençler'e olan ilgisi gibi. Çevresinde desen hiç Gençlerli olmamış. Üniversiteyi Konya'da okumuş. Ankara'dan bir sevdiceği olmamış. Renkleri hoşuna gittiğinden filan da değil ha, gerçekten bir sebep yok! Sanırım en çok söylenişini beğenmiş: Gençlerbirliği.

Lakin Görkem hayatı boyunca tuttuğu takım sorulduğunda verdiği cevap sonrası aldığı "E, ne alaka?" sorusundan öylesine bıkmış ki, "Gençler'i tutmak için illa Ankara'yla bir bağ mı gerekiyor? Bu takımın adı üzerinde, hiçbir coğrafi bağı yok. Tam da bu yüzden güzel. Neden Ankaralılık bilinciyle böyle evrensel bir kulüp, memleketçilik sınırla çekilir ki?" diye içli içli düşünürmüş...

Sanırım foruma halen üye. Ben şahsen tanıdığım günden bu yana kendisiyle belirli periyotlarla buluşurum. Kah kahvaltı ederiz, kah bira içip aylak aylak takılırız. Hiç sözümü kesmez, genelde dinler. Efendiliğiyle genç kadınların ilgisini sürekli kendisine çeker.

Bir Gençlerbirliği örnek taraftar profili olarak onu aday gösterebilirim!

Mehmet Ali Çetinkaya demiş ki...

Mehmet Abi ne iyi ettin de yazdın eline sağlık

alkaralar en sevdiğim yer ve hep aklımda ama yoğunluktan yazamıyordum mehmet ali.

benim gördüklerim içinde en sıkı taraftar veysel seven'di.
facebook tan ekleyebilirsiniz. değerli bir arkadaş.

Gerçekten ilginç ve olağanüstü bir topik.
Açan, yazan arkadaşlara sonsuz teşekkürler.
Düşünsenize, birbirini hiç tanımayan, farklı coğrafyalarda yaşayan onlarca insan, hiç bir çıkarı olmadığı halde koşulsuz kırmızı-siyah renklere gönül veriyor.
Bir maç organizasyonunda, Ankara'da bir araya gelseler, hikayelerini dinlesek ne ilginç olurdu...

Muthıs olan bu topıgı besleyelım arkadaslar.
Tekrar tekrar okuyorum bu fılm hıkayesı gıbı Genclerlı arkadasları.
Adem hocam al sana altlık hıkayeler....

Ahmet_Ay demiş ki...

Unuttuğum birisi. Diyarbakır'da Abdülkadir Büyüksayar ve facedeki ismiyle eşi Rezzan Zazane hanımefendiler. Kendileri köken olarak zazadır( bunu ayrımcılık vs vs için değil kendileri bunu söylemekten gurur duydukları için buraya özellikle yazdım.) Abdülkadir Abiyle sosyal medyada tanıştık. Kendisi Diyarbakır'da Zazane isimli bir derginin sahibi ve aslen Diyarbakırlı. Olurda ilerde orada maç oynarsak deplasmana beklediğini söyledi.
Bu kısımda yanlış anlamalara sebep olabilir ama şu sözünü unutmuyorum. " Ankara Gençlerbirliğini haketmiyor. O kadar güzel bir kulübün maçlarında nasıl olur da tribünler dolmaz demişti."

Baya fanatik Gençlerbirliği taraftarıdırlar.

Benim yukarıda "Diyarbakır Lice'li" diye tanımladığım kişi sahnırım Abdülkadir Büyüksayar...

Ahmet_Ay demiş ki...

Mersinde tanıştığımız Veysel Seven'i tanıyorum. Mehmet Abinin bahsettiği İzzet( pek iyi anılarım olmasa da) ve Ali'yide tanıyorum. Ali en son Ankara'da üniversite okumaya başladıydı.

Sosyal medya takip edenleriniz bilir Mehmet Ali Bakır ismini. Hatta kulüp sosyal medya sorumluları çok yakından tanıyor. Aslen Maraşlı, Tekirdağ Çorlu'da yaşıyor. Geçen bayram Ankara'ya akrabalarına gelmişti, buluşup görüşmüştüm. Ankara'da hiç yaşamamış birisi.

Ahmet "alıntı" yapıp yazarsan hangi post'a cevap verdiğini daha rahat anlarız bence

Ahmet_Ay demiş ki...

Unuttuğum birisi. Diyarbakır'da Abdülkadir Büyüksayar ve facedeki ismiyle eşi Rezzan Zazane hanımefendiler. Kendileri köken olarak zazadır( bunu ayrımcılık vs vs için değil kendileri bunu söylemekten gurur duydukları için buraya özellikle yazdım.) Abdülkadir Abiyle sosyal medyada tanıştık. Kendisi Diyarbakır'da Zazane isimli bir derginin sahibi ve aslen Diyarbakırlı. Olurda ilerde orada maç oynarsak deplasmana beklediğini söyledi.
Bu kısımda yanlış anlamalara sebep olabilir ama şu sözünü unutmuyorum. " Ankara Gençlerbirliğini haketmiyor. O kadar güzel bir kulübün maçlarında nasıl olur da tribünler dolmaz demişti."

Baya fanatik Gençlerbirliği taraftarıdırlar.

Onur Nazlıaka'dan aldığım bilgiye göre; Abdülkadir Büyüksayar aynı zamanda bir TRT sanatçısıymış:

Mehmet Ali Çetinkaya demiş ki...

Ahmet "alıntı" yapıp yazarsan hangi post'a cevap verdiğini daha rahat anlarız bence

Tamamdır

Bu başlığa eklemek istediğim birisi daha var. Sosyal medyada Gençlerli Muro adıyla yer alan kardeşimiz. İsmi Murat. Aslen Hatay İskenderun'lu emekçi bir kardeşimiz. Bir süre Rusya'da yaşamış kendisi. Galatasaray maçından önce buluşup, görüşme imkanım oldu, hemde yüz yüze tanıştık. Önceki sezonlarda da Hatay'dan maçlarımıza gelip gittiğini söyledi, ben kendisini sosyal medyadaki paylaşımları ile tanıdım. Bir hafta öncesine kadar bu başlığa tam uyuyordu fakat, Polatlı'da yeni bir işe başlamış ve iki sene kadar Polatlı'da yaşayacağını, kombine aldığını maçlara gelip gideceğini söyledi.

Ahmet_Ay demiş ki...

Bu başlığa eklemek istediğim birisi daha var. Sosyal medyada Gençlerli Muro adıyla yer alan kardeşimiz. İsmi Murat. Aslen Hatay İskenderun'lu emekçi bir kardeşimiz. Bir süre Rusya'da yaşamış kendisi. Galatasaray maçından önce buluşup, görüşme imkanım oldu, hemde yüz yüze tanıştık. Önceki sezonlarda da Hatay'dan maçlarımıza gelip gittiğini söyledi, ben kendisini sosyal medyadaki paylaşımları ile tanıdım. Bir hafta öncesine kadar bu başlığa tam uyuyordu fakat, Polatlı'da yeni bir işe başlamış ve iki sene kadar Polatlı'da yaşayacağını, kombine aldığını maçlara gelip gideceğini söyledi.

Valla doğma büyüme farklı bir şehirden olup gençleri tutması zaten bu konunun öznesi yapıyor kendisini

Abdulkadir Bey hoş geldiniz. Diyarbakır'da oturan Diyarbakırlı Gençlerbirliği taraftarı bir kardeşimizi aramızda görmek büyük mutluluk.

AKADİR BÜYÜKSAYAR demiş ki...

ABDULKADİR BÜYÜKSAYAR
Ben Abdulkadir Büyüksayar. 1979 Dicle doğumluyum. Dedelerimiz Bingöl -Genç-Alaattin köyünden(Zazaca ismi Aldun) , Diyarbakır-Dicle-Alkan köyüne(Zazaca ismi Dewıl) göç etmişler. Köyümüz şu anda yok. Kralkızı baraj gölünün altında kaldığından dolayı 1991 yılında Diyarbakır'a yerleştik.
İlkokulu okuduğum köyümdeki yıllarda 1987 yılı olması lazım (yanlış hatırlamıyorsam) Gençlerbirliği Federasyon kupasını kazandığı yıl.Elektriği olmayan köyümüzde. Pilli Delta marka büyük radyomuzdan maçları dinliyoruz. Herkes G.S, BJK, FB ve hatta Trabzonspor'u tutarken, ben Eskişehirspor'u tutuyorum o zamanlar ) Gençlerbirliği finalde Eskişehirspor'u çok farklı yenince ben ilk defa Gençlerbirliği'ni duyuyorum o zamanlar... Bundan sonra ben Gençlerbirliği'ni tutacağım dedim. Hem renkleri de aynı hem de ismini çok sevdim. Ve o gün bugündür Gençlerbirliği sevdası gün geçtikçe büyüdü. Avni'li, Kemal Yıldırım'lı, Olkan'lı yıllar ile Kona, Moshe, Kushe'li yıllarda daha da sevdalandık diyebilirim.Ama içimiz hep buruk kaldı. Çünkü biz de başarı istiyoruz. Şad olmak istiyoruz. İnşallah Dünya gözüyle şampiyonluk görürüz.
Biraz daha kendimden bahsedeyim isterseniz; 2003 yılından bu yana TRT Diyarbakır Radyosu akitli ses sanatçısıyım. Ayrıca Diyarbakır Zaza Derneği Kurucu yönetim kurulu başkanıyım. Ve Zaza dili kültürüne yazılı eserler kazandırmak amacıyla 2012 yılından bu yana yayınladığımız Zazana Dergisi imtiyaz sahibiyim.
Tekrar Gençlerbirliği'ne dönelim. Belki farklı düşünüyor olabilirim ama ben Gençlerbirliği'ni hiç bir zaman bir Ankara takımı sıfatına indirgemedim. Bana göre Türkiye takımı. İl bazlı bir takım değil. Ki zaten bu hem taraftar durumundan kendini gösteriyor hem de isim olarak...
Tel: 0 555 211 11 00
Mail: zazanadergisi@hotmail.com
abdulkadirbuyuksayar@mynet.com

Şahane ya, harikasınız. Varlığınız, hikayeniz çok şeyin ispatı niteliğinde. Hoş geldiniz

Hoş geldiniz Abdülkadir bey. Şu yazınız ile bu başlığı anlamlandırdınız. Ve de Gençlerbirliği taraftarının farklı yapısını internet ortamında taraftar forumlarında gezinen içi futbol sevgisi ile dolu ve hikayelere meraklı bünyelerin gözüne bir kez daha sokmaya katkı vermiş oldunuz.

Kendi adıma Gençlerbirliği'ni ben de ülkedeki diğer takımlar kadar sadece bulunduğu şehre indirgenecek bir kulüp olarak görmedim, çok haklısınız. Ancak diğer Ankaralılar bana katılabilir mi bilemem ama Gençlerbirliği'nin tarihinden gelen protest ve isyankar kültürü (bizanslara kök söktürmesi vs) biraz da romantik tarafında Ankara şehrinin etkileri de var diye düşünüyorum. Bir de tabii Kırmızı-siyah Ankara gelinciklerinden alınan renkler gibi bir hikaye var (ne kadar doğru bilmiyorum) o da etkiliyor

Ahmet_Ay demiş ki...

Bu başlığa eklemek istediğim birisi daha var. Sosyal medyada Gençlerli Muro adıyla yer alan kardeşimiz. İsmi Murat. Aslen Hatay İskenderun'lu emekçi bir kardeşimiz. Bir süre Rusya'da yaşamış kendisi. Galatasaray maçından önce buluşup, görüşme imkanım oldu, hemde yüz yüze tanıştık. Önceki sezonlarda da Hatay'dan maçlarımıza gelip gittiğini söyledi, ben kendisini sosyal medyadaki paylaşımları ile tanıdım. Bir hafta öncesine kadar bu başlığa tam uyuyordu fakat, Polatlı'da yeni bir işe başlamış ve iki sene kadar Polatlı'da yaşayacağını, kombine aldığını maçlara gelip gideceğini söyledi.

Murat'ın uzun zamandır sesi çıkmıyordu,( En son alertada Başakşehir maçını beraber izlemiştik) sosyal medyadan yazayım dedim, yazdığıma pişman oldum. Aile geleneğini devam ettirme kararı aldığını ve artık ismini söylediği üçüzlerden birini tutuyormuş. Sizleri unutmayacağım, çok iyisiniz dedi. Bende kendisine baya bir sitem etmekle beraber; içimden gelmeye gelmeye kararına saygı duyduğumu belirttim.

Sözün Özü: Sayımız artsın diye çabalarken 1 kişi azaldık.