Konu: 2015-16 Süper Lig 29. hafta / Gençlerbirliği - Trabzonspor

2015-16 Süper Lig 29. hafta maçı

GENÇLERBİRLİĞİ	TRABZONSPOR

18 Nisan 2016 Pazartesi, 20:00
19 Mayıs Stadı

Maçın pazartesi olmasına normal şartlarda kötü deriz ama Cumartesi olan maçımıza ne kadar kişi geliyor ki? Bu da var.

Bugünkü idman günlüğünde Kulusiç ve Selçuk cezalı, Ahmet Çalık ve El Kabir'in tedavilerinin devam ettiği yazıyordu. Kulusiç ve Selçuk yok. Kalecimiz Hoff Mersin maçında darbe almış, kale vuruşlarını kullanmamıştı. Onunla ilgili bir bilgi yoktu. İnşallah Ahmet ve El Kabir maça yetişir. Kulusiç'in yerine de muhtemelen Belarus'lu oyuncumuz oynar. Son haftalarda kabusu tekrar yaşamamak adına hazır fırsat varken bu maçı alıp biraz daha rahatlamak iyi olacak.

Trabzon'da sözde Avrupa ligi hedefliyor ama durumları iç açıcı değil. Maça asılırsak kazanılmayacak bir maç değil.

Maçın biletleride satışa çıktı.
1. Kategori 75,00 TL
2. Kategori 54,00 TL
3. Kategori 32,00 TL
Misafir 54,00 TL
Misafir Kale Arkası 32,00 TL

1. Kategori VIP, 2.Kategori bizim sağ kapalımız, 3. Kategori Maraton, Misafir Kapalı ve Ve Misafir kale arkası var. Trabzon'un durumu ortadayken ben bu fiyatlarla önceki yıllarda ki gibi tribünleri dolduracaklarını zannetmiyorum. Birde maçın Pazartesi olması da bunu düşündürüyor.

bu haftaki rakibimizin bi hedefi var. gerçi sonradan sonradan icad ettiler bu hedefi de; bi hedeflerinin olması ama öyle, ama böyle işi sakata sokuyor. bundan yararlanmalıyız.
hiçbir zaman beceremedikleri açık oyunu tercih edeceklerdir. doğuştan değilde sonradan bi hedef sahibi olanları bekleyen tehlike budur bence.

ibo üzülmezin ilk günlerde olduğu gibi oyuna hakim olup, rakibi ikna edip, açılmak zorunda kalan trabzonun arkasını kollaması bize gol veya goller, puan veya puanlar olarak dönecektir.
maçın ilk dakikalarından itibaren dellenmiş gibi üzerimize geleceklerdir. ama ibo üzülmez onlardan daha delidir. görecez bakalım kim sopasını saklıyormuş.
çıkar çıkmaz çakan takım yerine, hasan almaz basan alır taktiğiyle maçın ilerleyen dakikalarında dörtlü drençli orta sahayı bozup; el kabir, stancu, ick şeklinde forvet üçlüsüyle istediklerimizi çok rahat elde ederiz.
bizim hedefimizin kalmamış olması en büyük handikapımız ama karşımızdaki de takım değil..
arkadaşlarım çok beğeniyorlar ama aynı bizim landel gibi kırılgan bir yapıları var.. dokanınca dağılıyorlar..
ayakta kaldığı kısa zamanlarda etrafa top atabiliyor ama çok yavaş ve etrafındakiler boşa çıkarlarsa..
temelin egeli zeybeğe dediği gibi: o kadar düşündükten sonra bende oynarım.

Uğur Çiftçi bu maçtan puan ya da puanlar almak istediklerini söyledi. Puan ne demek, elbet de puanlar almalıyız. Karşımızda vasat bir Anadolu takımı var. Hami iyi futbolcuydu ama hocalığı ancak camide yapar. En az 3 gol, 3 puan ve 2 fark bekliyorum.

Onur'cuğum, sen de olmasan bu özgüveni kim tesis eder.
Aslansın.
Yalnız Ante ve Selçuk'un olmayışı ciddi bir handikap.
Bu maçı alırsak çok iyi olur.
Haaaydi Gençler diyelim.
Başka ne diyeceğiz ki.

Maçta; Hopf, Selçuk, Ante, Ahmet, Skulason ve Aydın olmayacakmış... Yedeklere gün doğdu diyebiliriz.
Hoca muhtemelen orta saha kurgusunda Landel, Hleb (İrfan) ve Doğa ile çıkacaktır.
Doğa'nın yerine Panos'u oynatsa daha çift taraflı bir orta saha ile oynarız diye düşünüyorum. Doğa'nın top kullanamayan ve sürekli geri oynayan anlayışı ile, çıktığımız büyük maçlarda hep handikap yaşıyoruz. Ancak beraberliğe oynuyoruz..
Doğa, kişilik olarak sevdiğimiz bir oyuncu olsa da oyun tarzını çok da benimseyemedik. Panos gibi hem defansif özellikleri olan hem de topu nispeten pozitif kullanan bir oyuncunun şans bulması takımın oyun işlerliği adına olumlu olacaktır diye düşünüyorum kağıt üzerinde bakınca.

Sağda Campos ve solda İrfan Can ile oynayarak ortada da Stancu ile bitiriciliği sağlamlaştırabiliriz ama hoca muhtemelen El Kabir için ileri ucu açıp Stancu'yu sola alacaktır.
Bu da ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir ileri kurgu olarak halen kafalarda karışıklık yaratmaya devam ediyor.

Ferhat Kaplan ise Etimesgut maçından beri ilk kez 11'de başlayacak...
Politevic ve Ferhat Görgülü geri ikilisi ise tüm güçlerini sahaya yansıttıklarında başarılı olabilecek adamlar aslında ama uyum durumları nasıl olur bilinmez.
Ahmet Oğuz'un geri dönmesi ise sağ bekin hücuma olumlu katkısı demek olacak. Hakan, ileri çıkışlarda nedense takımdaki ilk dönemlerini aratıyor.

Sonuç olarak... yılmaz yıkılmaz ve gerek saha kenarından gerekse de yönetim tarafından ünlü "el frenimiz" çekilmez ise puan veya puanlar alabileceğimiz bir maç.
Kadro eksikliğimiz endişelendirmemeli. :-)

Arda Abi sana sadece Ahmet Oğuz için katılmıyorum. Bence Hakan Aslantaş daha iyi bir seçim olur.

Belaruslu oyuncumuzun da kaliteli bir oyuncu olduğuna inanıyorum. İlk defa Mersin maçında izledik, fazla fikir edinemedim.

onur_aydogan demiş ki...

Uğur Çiftçi bu maçtan puan ya da puanlar almak istediklerini söyledi. Puan ne demek, elbet de puanlar almalıyız. Karşımızda vasat bir Anadolu takımı var. Hami iyi futbolcuydu ama hocalığı ancak camide yapar. En az 3 gol, 3 puan ve 2 fark bekliyorum.

Burada 7 eksiğe rağmen beni mahçup etmeyen 3 puan, 3 gol ve 2 fark talebimi yerine getiren en başta İbrahim Hoca olmak üzere tüm futbolcular ve teknik ekibe teşekkürlerimi sunuyorum. Ben bu kadronun potansiyeline ve İbrahim Hoca'nın futbol bilgisine güveniyorum. Puan kaybettiğimiz maçlar dahil hiç yanıltmadılar oynadıkları oyunla. Ersun Yanal döneminden kesitler yaşadığımızın farkında mısınız?

Maçı uzun uzun yazacak vaktim yok ama sahanın en iyilerinin Djalma, Hakan Aslantaş ve Politevich olduğunu yazayım. Diğer oyuncularımız da vasatın altına düşmedi. Takım halinde iyi oynadık. İbrahim Hoca 7 yeni oyuncu ile bu futbolu oynatabiliyorsa Hacettepe'yi versek süper ligde aynı galibiyetleri alabilir mi acaba? Sanki alacak gibi.

12. Galibiyet

Alıştı(rıldı)ğımız üzere, 2015-2016 sezonunda da kulüp yönetimi ve takımın sportif başarısı konusunda aynı oyun sahnelendi. Sezona neden alındığı bilinmeyen transferlerle başladık, takım başarısızlık sonuç aldıkça teknik direktör değiştirdik ve dibe vurduktan sonra birkaç kilit transfer yapıp “kümede kalma” başarısını yakaladık! Uzun lafın kısası bomboş bir sezonu daha arkamızda bıraktık.

Neyse ki böyle hedefsiz maçlarda yardımıma gencler.org için yaptığım maç istatistikleri yetişti de, karşılaşmaların en azından benim için bir amacı oldu. Dünkü Trabzon maçı da bunlardan biriydi.

2003 yılında, topladığım istatistikleri ilk kez siteye yerleştirirken gözüme çarpan en ilginç bilgilerden birisi; lig tarihi boyunca en az yendiğimiz iki takımdı. Bunlardan biri o günlere kadar sadece 5 kez yenebildiğimiz Beşiktaş ve diğeri sadece 6 kez yenebildiğimiz Trabzonspor’du. Bu yüzden Gençlerbirliği’nin, durumu ne olursa olsun, bu iki takıma karşı oynadığı maçları daha büyük bir dikkatle takip etmeye başladım.

Stadyuma doğru yol alırken Gençlerbirliği’nin ilk 11’ini gördüğümüz an “eyvah!” dedik. Çünkü sakat ve cezalı oyuncular nedeniyle alıştığımız kadrodan sadece 6 futbolcu ilk 11’de sahaya sürülüyordu. Kalede Hopf yerine güven vermeyen Ferhat’ın yer alması, defansın ortasındaki en iyi ve kilit adamlarımız Ante ve Ahmet Çalık’ın olmaması ve sağdan yaptığı bindirmelerle gol yolunda önemli olan Ahmet Oğuz ile “joker eleman” olarak çok önemli işlere imzasını atan Selçuk Şahin’in takım da olmaması bizim için büyük handikaptı.

Fakat daha maçın 2. dakikasında İrfan’ın ortaladığı topa, Mersin maçında da kritik hamleler yapan, Politevich’in kafasıyla bulduğumuz gol oyunun seyrini tamamıyla değiştirmeye yetti. Kötü bir sezon geçiren Trabzonspor bu golden sonra adeta tüm inancını kaybederken, Alkaraların gol iştahı kabarıyordu. Bu iştahın ilk meyvesini 27’de Angolalının yerden ceza alanına ortaladığı topa Stancu’nun dokunuşuyla yedik.

Kırmızı-Siyahlılar ikinci yarıya da aynı iştahla başladılar ve buldukları birçok pozisyondan yararlanamasalar da, Landel’in düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı gole çevirerek farkı üçe çıkarttılar. Bu golden sonra Muhammet Demir’in kişisel becerisiyle takımına kazandırdığı tek gol dışında rakibine hiç pozisyon vermeyen ve birçok gol kaçıran Gençlerliler sahadan haklı bir galibiyetle ayrıldılar ve lig tablosunda 9. sıraya yerleştiler.

Trabzonspor’a karşı ligde kazandığımız 12. galibiyet, artık Bordo-Mavileri “zor yendiğimiz takımlar listesi”nden çıkartmamız için bir gösterge oldu. Darısı, ligde sadece 7 kez yenebildiğimiz Beşiktaş’ın başına!

Bir tek Selçuk'un olmaması dezavantaj. Diğer oyuncularımızın alternatifi var. Selçuk bu sene bizim yıldız oyuncumuz. Yine de rahat kazanacağımız bir maç. Sahada bir takım oyunu oynayan takım bir de kadrosunda yetenekli oyuncular bulunan takım olamamış topluluk mücadele edecek. Eksik de olsa takım oyunu oynayan takım kazanır bence. Önce fiziksel, sonra kimyasal şimdi de bu galibiyet ile matematiksel olarak kümede kalmayı garantileyip bu çocuğun okuyacağını göstereceğiz.

sevgili arda'nın yazdığı isimlerin içerisinde bir tek kalecimiz hopf'un olmayışı büyük mesele..
diğerlerinin alternatifi var ve tamda bu maç için forma şansı verilecek düzeyde yetenekli ve hareketli oyuncularımız..
selçuk'un olmayışı ise bizim için büyük şans.. bu maç onun maçı değil.. aksini iddia edip oynamaya kalksaydı oda hleb gibi bi tarafını kopartıp, bi kayışını sıyırırdı.. ee bu yaştan sonra futbola dönersen başka ne bekliyorsun ki?. hemde dellenmiş gibi üzerimize gelecek, orta sahada hiç oyalanmayacak, sadece golü düşünen bir trabzon karşısında.. mucizelere inanırmısınız?.
bu maç ve bundan sonraki maçlar selçuk'un ve hleb'in maçları değil.. landel gibi rakip daha üzerine gelirken kendini yere atanların da..
ortalık kızıştı; yaşlılar ve korkaklar arkaya.. savaşcılar öne çıksın..

ick'yı da orta sahaya çekip, dirençli ve boğuşan bir orta saha oluşturabiliriz. çünkü adamlar orta sahayı çok çabuk ve isabetli paslarla çıkıyorlar.
bu trabzon, sezon başındaki trabzon unutmayalım. mehmet ekici ve erkan zengin yabana atılır yetenekler değil, kulağı çekilmiş forvet hattı da her an başa bela olabilir..
sıkı bir savunma, ilerleyen dakikalarda oyun disiplininden kopacağı aşikar olan defanslarının arkasına el kabir ve stancu ile sarkmak hala en akıllıca taktik olarak duruyor..

Merhaba;

Doğa ilk 11 başlarsa bu maçı kaybederiz (Doğayı sevmiyorum, seveni de anlamıyorum Doğa sevdası yüzünden Özgür İleri kayboldu gitti!!!!), umarım İbrahim Üzülmez de bununnnn farkındadır ve farklı bir alternatife yönelir. Göbek uyumlu olur ve iyi bir performans sergiler diye umuyorum, ama kalede Ferhat önlerinde Doğa.

küçük bir Karadeniz kasabası olan trabzonu rahatlıkla ezebileceğimiz bir maç.... ama handikaplar var.

Yönetim derhal, hızlıca ve alenen kararlar almalı; ben bu ülkenin başkent takımıyım, Cumhuriyetle yaşıtım ve artık ligi domine edip, şampiyonluğu ne büyük bizansa ne de küçük bizansa 5 yıl vermeyeceğim. Planlamasını da ona göre yapmalı.

Trabzon'u yenelim, üstlerine çıkalım.
Klasik orta sıra mücadelesi. Bu maçı alırsak hem Bursa'nın hem de Trabzon'un üstünde yer alacağız.
Tek sıkıntımız kadronun önemli bir revizyona uğramış olması. Ancak bu durum avantaj da yaratabilir.
Dakika 61 olunca var gücümüzle tezahürata devam.

arda'nın bahsettiği panos, yunanlı orta saha oyuncumuz olsa gerek..
onun iki veya üç maçını izleyebildik ama görebildiğimiz kadarıyla direçli ve rakibi marke edeilecek yapıda inatçı bir oyun stili var..
kısa mesafelere topla çıkabiliyor.. iyi bir görev adamı.. tamda kalabalık orta sahalarda, yeni adı ön libero (ne demekse) olan, eskilerin tamda santraf dediği mevkide oyun kurucuya ihtiyacımız olmayan ilk dakikalarda yer alabilir..
zaten hep söylediğimiz bişey var: -bu maçta- gol yemeden geçirdiğimiz bütün dakikalar lehimize katlanarak dönecek..
maça bu oyuncumuzlad da başlamak doğru olur gibi.. ick'yi orta sahanın soluna solhafa çekmiştik ve djalma da var daha ne istiyoruz ki?.

Abooo, savunmada beş benzemez ile çıkmışız. Hem maç eksikleri var, hem ilk defa birlikte oynuyorlar. Orta saha Doğa yerine Hleb olsaydı iyiydi.

1-0 öndeyiz. Ferhatın topu oyuna hemen sokması mükemmel. Derken 2 oldu. Gol Stancu

Demişlerdi bu stoper her sezon 6-7 kafa golü atar diye

3-0 Gol İrfan

Arkadaslar
Gençlerbırlıgı mızın maclarını ızleyemıyeceksenız sıze daha once de soyledım.
Onur u okuyun....

Aaa,
Nevzat yaşıyormuş.

Trabzonspor öyle kötüydü ve biz de öyle çabuk bulduk ki golleri oyuncu seçimleri üzerinden konuşmak falan bir an gereksiz gözüktü. :-)

tamam hadi böylede olur..
biz bu olacakları tahmin ettik ama ilerleyen dakikalarda olacağını zannediyorduk..
bir yetmedi, çift ön liberoyla çıkınca önce durduracak sonra vuracak -tamda düşündüğümüz gibi- derken; oda ne?.
gollerin peş peşe gelmesi bütün hesapları 45 dakika öne çekti ve biz bunun altından kalkmayıda başardık..

ulan şu ligde bu trabzonun bile bir hedefi var ya..
hedefi olmayanlara ne desem bilmem ki..