Gösterilen sonuçlar: 1 ile 25 ve 27

Konu: Mevzu Derin

Threaded View

  1. #5
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    20 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Kızılay
    Mesajlar
    310
    diğer topiklerde devam eden tartışmalar dolayısıyla bir şeyi yeniden bir kez daha tekrar etmek zorunda kalıyorum.
    bütün arkadaşlarıma, aramıza yeni katılanlara ve gençlerbirliği sevdalılarına derim ki:

    bizim iyi bir takımımız olacak ama iyi bir hocamız asla olmayacak.. ersun yanal'ın sözleşme imzaladıktan üç gün sonra gönderilmesi örneğinde olduğu üzere..
    iyi bir takımımız olacak; çünkü onları satmak için sergilediğimiz vitrinin bilinen, iyi bir intiba bırakmış ve her zaman gönül rahatlığıyla alım yapılacak olan "garanti FC" olması lazım. her vesileyle belirttiğimiz gibi zamanında bu işleri başarıyla yapmış, futbolumuzun içinden geçtiği süreci çok iyi değerlendirmiş ve kulübümüzün kaynaklarını maharetle kullanmış başkanımızın vizyonu budur ve bundan başkada birşey değildir. anlar arası diyaloğu doğru okuyup, geçiş dönemlerindeki değişimi yakalayabilseydi eğer, biz valencia'dan döndüğümüzden beri çok zaman ve çok para kaybetmemiş olurduk..
    ama sevgili başkanımızın hala geremi adlı oyuncumuzun satış sürecinde yaşadığı hazzı ve takdiri aradığını görüyoruz. gereminin ve tıpkı onun gibi afrika ülkelerinden kulübümüze kazandırdığımız oyuncularımızda olduğu gibi.. ülke futbol kamuoyunun ve basının sürekli öne çıkardığı, ucuza alıp pahalıya satmayı futbolun neresine sığdırdıkları bilinmez bir şekilde orantısız poh-pohladığı gibi..
    böyle birşeyin bir daha olmayacağı son derece açıktır ve görülmemesi diye birşey olamaz.. daha dün barcelona'nın 10 yaşındaki yıldızının daha 5. saniyede attığı golü bugün tv'den izleyen, afrikada parlayan 9 yaşındaki çocuğun menecerine internetten ulaşan birinin artık kimsenin görmediği yetenekleri ucuza alıp pahalıya satma hayallerini terketmemesi bizim felaketimizdir.. ama sevgili başkanımız bütün bunlara kulak tıkayıp, bitmiş tükenmiş ama hala hiçbir zaman yakalayamayacağı hayallerinin peşinde koşan define avcısı gibi kulübümüzü zarar içinde yönetmektedir. yukarıda bahsettiğimiz geremi ve bu güne kadar yapılmış tüm transferlerimize bedel olan skoko'yu satamamış ve bonservisini değerlendirememiş olması bile kendisini bu hayallerden uyandıramamıştır.
    artık genç yetenekleri bulup çıkaramadığı içindir ki; ele gelebilen, azda olsa ayağı topa yakışan oyuncularla doldurmaktadır kadromuzu.. ve boşaltmaktadır da kasamızı.. vede bunlardan her sene alt yapıdan gelenlerde dahil 10-12 tanesini transfer etmek zorunda kalmaktadır, olması gerektiği gibi.. bu kadar oyuncu transfer eden bir kulüp planlamamış olsa bile bazı anlarda doğru kadroyu, doğru bir dizilişle bir araya getirebilmektedir. bozuk saatin bile günde iki defa doğru anı göstermesi bilinen bir gerçektir.

    işte tam bu anlarda hocanında bilgili ve hedefleri olan idealist olması, belli bir kaliteye ulaşmış kadroyu doğru kanalize edip, doğru bir taktik dizilişle sevk ve idare debilmesi durumunda takımın yönü yukarıya dönmekte ve böylesine basit ve ucuz bir futbolun oynandığı bir ligde üst sıralarda yer bulması gündeme gelmektedir.
    gelinen noktada ise bolca paraya gereksinim duyulmakta. bazı zamanlarda çeşitli vesilelerle dile getirdiği ve masraf olarak gördüğü primler ve diğer futbolcu ödentileri artmaktadır. sevgili başkanımızım biricik ve yegane vizyonunun canından çok sevdiği paracıkların -kulübümüzün bile olsa- böylesine hiçbir şekilde bir hedefe ulaşmayacak(!) amaç için harcamayacağını biliyor olmamız gerekir. en azından 33 yıldır bizim bunu anlamış olmamız gereksin artık..
    bu bağlamda en uzun süreli çalıştığımız hocalar kaliteli kadromuzu bir türlü doğru oynatamayan, içlerinden en kalitelilerininde satılmasına bilmediği için veya menfaatlarini kaybedeceğinden korktuğu için seslerini çıkaramayan hocalardır.
    hasbel kader bazen gözden kaçırarak takımın başına getirdiği hocalar bile her an her yerden çıkacağından korktuğu tehlike sezilince derhal ve açıklaması zor bir şekilde sebepsiz gönderilmektedir. ersun yanal'ın daha bir antremana bile çıkmadan neden gönderildiğini kimsenin bilmemesi gibi..
    baştan yanlış isimlerle kurulmuş olsa bile, devre arasında kadrosuna katılanlarla güçlenen ve en azından bu ligi domine edecek olan takımımızın başında ligin iddialı teknik direktörlerinin elinde nerelere çıkacağını tahmin edebiliyoruz.. şu anda zaman zaman kalede sorun yaşasa bile hiçbir mevkisinde eksiği olmayan ve bu lige göre oldukça kaliteli ayaklara sahip olan kadromuz ersun yanal'dan sonra kendisinden önce gelen bütün teknik direktörlerde olduğu gibi bilgisiz, vizyonsuz ve kariyersiz fuat çapa'nın elinde tamda ilhan cavcav'ın istediği bir konumda bazen ileri çıkıp dikkatleri toplamakta, bazende aşağılara düşüp oyuncu alınabilir kulüp olarak mücadelesini sürdürmektedir.

    takım kadrosundan bir veya iki oyuncuya zaman tanınması en fazla onların yapması muhtemel hatalarla bir kaç maçın kaybedilmesine neden olur. ama daha geride en az 30 maç vardır ve kadroya tanınan zaman bu maçları kazanmamızda en büyük yatırımımız olur.. ama bilgisiz ve kariyersiz hocaların bundan sonra futbolu öğrenecek halleri olmadığı için onlara zaman tanımak sezon yada sezonların kaybedilmesi demektir.
    gerçi ortada ne bir kupa nede elle tutulur bir başarı olmadığı halde tamamı tamamına 33 yıldır kulübü bir ticarethane gibi yöneten bir başkana "duayen" sıfatının yapıştırıldığı bir ligde zamanın bir önemi olabilirmi?. bu son dediğimiz ise, bizim içine düştüğümüz ama bir türlü göremediğimiz, çözemediğimiz açmazlarımızdan biridir, belkide en önemlisidir..
    Konu MehmetGUNER tarafından (01-Apr-2013 Saat 15:08 ) değiştirilmiştir. Sebep: yaptım işte

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •