1. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var 12 SonuncuSonuncu
Gösterilen sonuçlar: 1 ile 25 ve 29

Konu: Başakşehir Deplasmanı

  1. #1

    Başakşehir Deplasmanı

    6 Aralık 16:00'da Başakşehir deplasmanına gitmeyi planlıyorum. Muhtemelen cuma ya da cumartesiden gidip planladığım birkaç şeyi yapıp ardından pazar günü maçı izleyip akşam üstü döneceğim diye düşünüyorum.

    Soru 1: Ankara'dan gitmeyi düşünen var mıdır?

    Soru 2: İstanbul'dan gelecek var mı? Atatürk Olimpiyat gibi buraya da gidecek taşıt bulmak zor sanırım. Bir de bunu çalışmak gerek. Belki İstanbul'dan gidecek olan varsa maç günü onlarla beraber de gidebiliriz herhalde

  2. #2
    Mehmet Ali, bende pasolig yok ama Akşit ve Nevzat Abiler almıştı. Hafta sonuna kadar ayarlamaya çalışacağım. Maça gelecek arkadaşlar beni arayabilir.

  3. #3
    Alıntı onur_aydogan demiş ki... Mesajı göster
    Mehmet Ali, bende pasolig yok ama Akşit ve Nevzat Abiler almıştı. Hafta sonuna kadar ayarlamaya çalışacağım. Maça gelecek arkadaşlar beni arayabilir.
    Tamamdır abi haberleşeceğiz

  4. #4
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    14 Mar 2013
    Mesajlar
    107
    Blog Girişleri
    1
    O tarihte İstanbul'dayım ama kesinlikle çıkamayacağım bir program var. Maç saati 8'de falan olsaydı yetişebilirdim.

    Giden arkadaşlardan artık alırız haberleri.

  5. #5
    maç saati dolasıyla aynı gün sabah yola çıkmak yorucu olacaktır. o nedenle, bir gün evvelinden gelmek isteyenleri ağırlayabilirim. üstelik bulunduğum yer stada metro ağlarıyla gidilebilecek bir yerde, ulaşım konusunda sıkıntı yaşamazsınız.

    tek sorun, passolig'siz olmam. belki o güne kadar en düşük maliyetli şekilde nasıl bu karta yatırım yapabilirim, rehberlik ederseniz maça da gelebilirim...

  6. #6
    Alıntı Adem Erkoçak demiş ki... Mesajı göster
    maç saati dolasıyla aynı gün sabah yola çıkmak yorucu olacaktır. o nedenle, bir gün evvelinden gelmek isteyenleri ağırlayabilirim. üstelik bulunduğum yer stada metro ağlarıyla gidilebilecek bir yerde, ulaşım konusunda sıkıntı yaşamazsınız.

    tek sorun, passolig'siz olmam. belki o güne kadar en düşük maliyetli şekilde nasıl bu karta yatırım yapabilirim, rehberlik ederseniz maça da gelebilirim...
    barışı gazla gelsin seni de basın tribününden soksun

  7. #7
    Alıntı Mehmet Ali Çetinkaya demiş ki... Mesajı göster
    barışı gazla gelsin seni de basın tribününden soksun
    barış mı, bağış mı?

  8. #8
    Alıntı Adem Erkoçak demiş ki... Mesajı göster
    maç saati dolasıyla aynı gün sabah yola çıkmak yorucu olacaktır. o nedenle, bir gün evvelinden gelmek isteyenleri ağırlayabilirim. üstelik bulunduğum yer stada metro ağlarıyla gidilebilecek bir yerde, ulaşım konusunda sıkıntı yaşamazsınız.

    tek sorun, passolig'siz olmam. belki o güne kadar en düşük maliyetli şekilde nasıl bu karta yatırım yapabilirim, rehberlik ederseniz maça da gelebilirim...
    Adem dün yemeğe gelmedin, çok şey kaçırdın. Aynı mekanda bir de öğretmenler günü kutlaması vardı. Öğretmenlerimizi görseysin yeniden öğrenci olmak isterdin.

    Pasolig işini dün internet üzerinden hallettim. Formu doldurmak yaklaşık yarım saat sürüyor. Yıllık kart ücreti 16 TL. Başvuru tamamlanır tamamlanmaz bilet alabiliyor ve kimlik göstererek maça girebiliyormuşuz. Karta bir kredi kartı tanımlanıyor. Pasolig sitesinden bilet al butonuna basınca karta bilet otomatik yükleniyor ve kartı okutarak maça girilebiliyor. Kart 10-15 gün içinde adrese teslim ediliyormuş.

    Bir günde neler öğrendim, görüyorsunuz.

    Pasolig alamasan bile Başakşehir maçına girme olanağı var. Geçen sene tribüne çıkan bir dehliz bulduk. . Ciddiyim. El-Kabir'in topuk pası ile attığı golü canlı canlı seyrettik. Tek sorun bu dehliz rakip tribüne çıkıyor.

  9. #9
    Alıntı onur_aydogan demiş ki... Mesajı göster
    Adem dün yemeğe gelmedin, çok şey kaçırdın. Aynı mekanda bir de öğretmenler günü kutlaması vardı. Öğretmenlerimizi görseysin yeniden öğrenci olmak isterdin.

    Pasolig işini dün internet üzerinden hallettim. Formu doldurmak yaklaşık yarım saat sürüyor. Yıllık kart ücreti 16 TL. Başvuru tamamlanır tamamlanmaz bilet alabiliyor ve kimlik göstererek maça girebiliyormuşuz. Karta bir kredi kartı tanımlanıyor. Pasolig sitesinden bilet al butonuna basınca karta bilet otomatik yükleniyor ve kartı okutarak maça girilebiliyor. Kart 10-15 gün içinde adrese teslim ediliyormuş.

    Bir günde neler öğrendim, görüyorsunuz.

    Pasolig alamasan bile Başakşehir maçına girme olanağı var. Geçen sene tribüne çıkan bir dehliz bulduk. . Ciddiyim. El-Kabir'in topuk pası ile attığı golü canlı canlı seyrettik. Tek sorun bu dehliz rakip tribüne çıkıyor.
    sizlere afiyet olsun, çok iyi ettiniz. "ortamımızı" özledim açıkçası. lakin, belki birkaç ay daha bu yemeklere katılamayacak gibiyim. umarım daha erkene çekerim bu süreyi...

    o dehliz bu yıl kapanmış olabilir, ama tam benlikmiş ya! passolig almak kolay görünüyor fakat bir türlü elim gitmiyor, dur bakalım.

    sana hayırlı uğurlu olmasını dilerim!

  10. #10
    Alıntı Adem Erkoçak demiş ki... Mesajı göster
    barış mı, bağış mı?
    Bizim kuzeni düşünürken yazmışım Bülent dicem ne barışı

  11. #11
    Alıntı onur_aydogan demiş ki... Mesajı göster
    Mehmet Ali, bende pasolig yok ama Akşit ve Nevzat Abiler almıştı. Hafta sonuna kadar ayarlamaya çalışacağım. Maça gelecek arkadaşlar beni arayabilir.
    Abi gidiş dönüş biletlerini aldım artık deplasmanın kaçışı kalmadı

    Pazar günü ben Beşiktaş'ta olacağım nasıl kaçta nerede buluşuruz Abi?

  12. #12
    Alıntı Mehmet Ali Çetinkaya demiş ki... Mesajı göster
    Abi gidiş dönüş biletlerini aldım artık deplasmanın kaçışı kalmadı

    Pazar günü ben Beşiktaş'ta olacağım nasıl kaçta nerede buluşuruz Abi?
    yenikapı miting alanı şu an için en uygun toplanma yeri.

  13. #13
    Adem sana kalsak toplanamayız, o yüzden ben telefonla çözdüm sorunu. Buna göre, binlerce taraftarımız "planlanan yerde" bir araya gelip stada doğru yola koyulacaklar

  14. #14
    Maç günü Anadolu yakasından araba ile Beşiktaş'a geçip Mehmet Ali ve arkadaşını alacağım. İstanbul'da olan arkadaşlar bir problem ile karşılaşırsa beni 0532 646 30 18 no'lu telefonumdan arayabilir.

  15. #15
    Onur Aydoğan, Onur Ağca, Akşit, Nevzat Abi sayesinde deplasman tarihimin en konforlu deplasmanlarından birini yaptım. O yüzden hepinize teşekkürü borç bilirim

  16. #16
    Alıntı Mehmet Ali Çetinkaya demiş ki... Mesajı göster
    Onur Aydoğan, Onur Ağca, Akşit, Nevzat Abi sayesinde deplasman tarihimin en konforlu deplasmanlarından birini yaptım. O yüzden hepinize teşekkürü borç bilirim
    Bizim için zevkti Mehmet Ali kardeşim. Her zaman bekleriz.

  17. #17
    Menmet Alı hocamdan bırdolu havadis aldık.
    Skora haricinde çok güzel bır gün gecırdık.
    10 ( bın ) kisiyle ve muhteşem pankartımızla trıbunlerın tozunu attık.
    Yıne bekleriz Mehmet Ali Kardeşim .
    Ankaralı arkadaşlar:
    SiİVAS MAÇINDA LÜTFEN TRIBUNDEKI GERÇEK yerinizialınız.
    GB nin SIZE ihtiyacı VAR......

  18. #18
    Adeeeem. Fotoğraflar nerde?

  19. #19
    Alıntı Nevzat_Akcaoglu demiş ki... Mesajı göster
    Menmet Alı hocamdan bırdolu havadis aldık.
    Skora haricinde çok güzel bır gün gecırdık.
    10 ( bın ) kisiyle ve muhteşem pankartımızla trıbunlerın tozunu attık.
    Yıne bekleriz Mehmet Ali Kardeşim .
    Ankaralı arkadaşlar:
    SiİVAS MAÇINDA LÜTFEN TRIBUNDEKI GERÇEK yerinizialınız.
    GB nin SIZE ihtiyacı VAR......
    Ben teşekkür ederim Nevzat Abi sağ olun var olun. SKor hariç hgayet güzel bir deplasman oldu valla

  20. #20
    22. Deplasmanım ve Gördüğüm 24. Stad: Başakşehir Fatih Terim (469 km)

    6 Aralık 2015, Pazar

    Sabah 9’da uyanıp ufak tefek bir şeyler atıştırdıktan sonra saat 11’de Ali Murat Hamarat ile buluşmak üzere Beşiktaş’a gittim. Hava mevsime göre oldukça güneşli ve sıcaktı.

    Uzun zamandır tanıştığımız ama ilk kez yüz yüze görüşme fırsatı yakaladığımız Ali Murat ile oradan, buradan, futboldan bol bol muhabbet ettik. Saat 13 civarında kendisine zaman ayırdığı için teşekkür ettim ve en son Beşiktaş deplasmanında (http://www.mehmetalicetinkaya.com/20...esiktas-inonu/) görüştüğümüz Onur Ağca’yı beklemeye başladım.

    Onur’la buluşup kısa bir süre laklak ettikten sonra bizi almaya gelen Onur Aydoğan, Akşit Abi ve Nevzat Abiyle buluştuk ve resmi olarak deplasmana start verdik.

    Yaklaşık 45 dakika sonra Başakşehir’e vardığımızda, bir şeyler atıştırıp muhabbet etmek için bir Konya lokantasına oturduk ve sonrasında tekrar arabaya atlayıp stadyumun yolunu tuttuk.



    Dışarıdan stadyum oldukça güzel görünüyordu. Bilet gişesine gittiğimizde deplasman biletlerinin misafir tarafında satıldığını öğrendik. Bu arada Kubilay Abi, Adem ve Artuğ da gelmişlerdi. Adem ve Artuğ bir arkadaşın passoligleriyle rakip tribünde yerlerini almaya giderken, biz de Kubilay Abiyle beraber misafir takım girişine doğru ilerledik.

    Misafir takım tabelasının yanına geldiğimizde, kulübenin içindeki bir görevli kafasını uzatıp, “hayırdır?” dedi. Biz de maça geldiğimizi söyleyince, “misafir takım mı?” diye sordu ve onayladığımızı görünce demir sürgü kapıyı açtı ve arabalarla stat girişine kadar ilerledik. Görevlilere bileti nereden alacağımızı sorduğumuzda, “burada bilet yok, gişelerden alacaktınız” cevabıyla karşılaşıyorduk. Zaten oradan geldiğimizi söyledikten sonra görevli birkaç kişiye daha sordu ve misafir takım tabelasının yanındaki gişeden biletlerimizi alabileceğimizi söyledi. Tekrar arabaya atlayıp geldiğimiz tarafa doğru gittik, biletleri aldık ve yeniden stat girişinde arabaları park ettik. Bu arada maçın başlamasına 10 dakika kalmıştı ve Nevzat Abi, “saat 1’de yola çıkıp, 4’teki maça yetişmeyeceğiz!” diyordu.

    Ama daha işimiz bitmemişti! İstanbul tayfasının yaptırdığı ve en son İstanbul Atatürk Olimpiyat’ta (http://www.mehmetalicetinkaya.com/20...dugum-17-stad/) kullandığımız 31 metre boyundaki pankartı açıp polise gösterene kadar canımız çıktı! Malum aç aç bitmiyordu. Onayı aldıktan sonra iki katlı deplasman tribününde (daha önce İstanbul Atatürk Olimpiyat ve Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu stadında (http://www.mehmetalicetinkaya.com/20...i-3-mart-2012/) olduğu gibi) “alt kat yassak!” sözlerini işitip üst kata yönlendirildik.

    Yeşil sahayı gördüğümüz an İstiklal Marşı çalmaya başladı. Tribünde bizim dışımızda Fatih adında bir arkadaş daha vardı. Biz gördüğü an gülerek, “abi ben de tek olacağım, belki ünlü olurum diye seviniyordum ya!” dedi gülüştük.



    Tribündeki ilk iş olarak pankartı asmayı planlıyorduk ama pankart deplasman için ayrılan bölüm için oldukça uzundu! Kısa bir süre düşündükten sonra pankartı en ön sıraya serip arkasına oturmaya karar verildi. Bu arada Lig TV’nin bizleri ve pankartı gösterdiği haberini aldık!



    Maçın ilk dakikalarını izledikten sonra Onur Aydoğan’ın fikriyle pankartı tribünün en arkasında yer alan tellere asmaya karar verdik ve koşuşturmaya başladık. Bir süre sonra işimizi bitirdik ve yerimize dönüp (sonunda) maçı izlemeye başladık!

    Mehmet Özdilek, Antep maçındaki (http://www.macanilari.com/29.Kasim.2...0161304--.html) ilk 11’e göre sadece Doğa - Skulason değişikliği yaparak aynı kadroyu sahaya sürmüştü. Daha ilk dakikada Cikalleshi'nin tam önümüzde Hopf’la karşı karşıya kalması ama topu dışarı nişanlaması sonrası derin bir nefes alıyorduk. Sonrasında Alkaralar, genel olarak rakibi dizginlemek için uğraştı. Ama 30. dakikada orta sahada topu kapan Djalma’nın süratle ceza sahası çizgisine kadar gelip nefis bir hareketle önündeki oyuncuyu çalımlayıp sert bir şekilde kaleye doğru gönderdiği şut sırasında “goool” diye bağırmaya başlamıştık ki top önce üst direğe ardından yere çarpıp sahaya döndü!

    İlk yarı tamamlandıktan sonra stadyuma göz atamaya başladım. Zemini, koltukları, çatısı kısacası her şeyiyle stat oldukça güzel görünüyordu. Hele deplasman tribünündeki kantini ve tuvaletlerin temizliği ayrıca hayran olunasıydı.

    “Demek ki arkanda bir dayı olursa güzel şeyler yapılıyormuş!” diye düşündük, ardından da “Ankara’da niye olmuyor?”u konuştuk.

    Bir ara Onur Ağca ile Zihni Sinir’liliğimiz tuttu ve deplasman tribününe “karton seyirci” yapma ve “hatıra bilet” bastırıp satma fikirleri üzerinde yoğunlaştık. Kim bilir belki bir gün yaparız!



    İkinci yarı başladığında ilk dikkatimi çeken şey, maratonun alt tribününde yer alan ve neredeyse tüm maç boyunca hiç susmayan çocuk taraftarlardı. Yıllardır Gençlerbirliği’nin kulüp ve futbol sevgisini aşılamak için bir çocuk tribünü oluşturması gerektiğini konuştuğumuz için, bir süre gıptayla tribünü takip ettim. Zaten maç sonrasında Abdullah Avcı ve bir futbolcu doğrudan o tribüne gittiler ve futbolcu formasını attı. Kısacası Başakşehir’in “bu işi” ne kadar ciddiye aldığı net bir şekilde görünüyordu!

    Bir ara alt kata inip polisten "izin aldıktan!" sonra görüş açısının nasıl olduğunu görmek için birkaç fotoğraf çektim. Atatürk Olimpiyat ve Şükrü Saraçoğlu'nda da olduğu gibi alt katın izleme açısı daha güzeldi!



    Tribünde bol bol, “Haydi Gençler!”, “10’uncu olmamız engellenemez”, “Gençler!” tezahüratları yaptık. Bir ara Kubilay Abinin, “Başakşehir sustu bizi dinliyor!” tezahüratına ise kahkahalarla eşlik ettik. Sanırım 70. dakika civarında sağımızda bulunan maraton tribününü üst katından “Hoş Geldiniz!” tezahüratı yapıldı. “Hoş Bulduk!” diye karşı tezahürat yapıp alkışladık.

    İkinci yarı genelde orta saha mücadelesi şeklinde ilerliyordu ama Başakşehir daha çok golü isteyen taraftı. Onur Ağca, “75 oldu” dediğinde takımın hiç değişiklik yapmadığını fark ettik. Teknik direktörün en azından “taze kan” olsun diye birilerini alması gerektiğini konuşurken serbest vuruştan topu filelerimizde gördük.



    Özdilek, Guido ve İrfan Can’ı yanına çağırdı ama onlar hazırlanana kadar 6 dakika geçmişti ve ikinci kez top filelerimizde süzülüyordu.

    Sonrasında pankartı toplamanın daha yararlı bir iş olacağına karar verdik. Bu arada ikinci katın en üstünden de bir fotoğraf çekip görüş açısını görmek istedim.

    Maç bittikten sonra takımlar soyunma odasına giderken “her şeye rağmen” oyuncuları alkışladık. Bu arada Guido’nun bize dönüp alkışla karşılık vermesinden ötürü ufak bir mutluluk hissettik.



    Arabalara doğru yürürken Onur Ağca, “zaten yensek, önümüzdeki filelerden ötürü forma atamayacaklardı!” dedi güldük.

    Arabalara atlayıp bir pastanede oturduk ve bir şeyler içip, “ne olacak bu takımın hali?” sorusuna kendimizce cevaplar ürettik.

    Karşı tribünde yer alan Adem, maçı izlerken bir ara heyecanlanıp ayağa fırladığını, ardından yanındaki bir seyircinin “sana ne oluyor?” dediğini duyunca, “Gençlerliyim ben” diye cevap verdiğini ve soruyu soran kişinin, “ha tamam ben de Beşiktaşlıyım zaten” dediğini, o anda başka bir seyircinin de, “ben de Trabzonsporluyum” dediğini anlattı. Gülüştük.

    Kısa süreli sohbetin ardından tekrar arabaya atladık ve “Gençlerbirliği’nin durumunu” konuşmaya devam ettik.

    Yazının tamamı ve fotoğraflar için: http://www.mehmetalicetinkaya.com/20...anis-yarismasi
    Eklenen Resim Ön İzlemesi Eklenen Resim Ön İzlemesi  

  21. #21
    Alıntı onur_aydogan demiş ki... Mesajı göster
    Adeeeem. Fotoğraflar nerde?
    Abi bendekileri kendi bloguma yükledim ama akşam yayınlanacak. Üsteki anı yazısında da bazı fotoları linkleyerek ekledim...

  22. #22
    Alıntı onur_aydogan demiş ki... Mesajı göster
    Adeeeem. Fotoğraflar nerde?
    abi, mali'nin yazısında!

  23. #23
    Mehmet Ali'den şahane fotoğraflar eşliğinde güzel bir tribün anısı... Teşekkürler, elinize sağlık...

  24. #24
    Alıntı Adem Erkoçak demiş ki... Mesajı göster
    abi, mali'nin yazısında!
    Teşekkürler

  25. #25
    Alıntı Adem Erkoçak demiş ki... Mesajı göster
    abi, mali'nin yazısında!
    Adem doğru mu anlıyorum? Seni stadın izleme açısı en güzel yerine oturttuk ve sen sadece 3 (yazı ile üç) tane fotoğraf mı çektin yani? Cevabın evetse 3 gün siteye girişini yasaklatacağım ))

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •