Dün antrenmandayken yanımıza Genel Sekreter Sinan bey geldi. Öncelikle bu hareketi özellikle bizim yönetimimizden birinden beklemezken, kendisinin antrenmanı izlmeye gelen taraftarların değer vererek ayaklarına gelmesini takdir ediyorum.

Ayaküstü bir görüşme ve herkesin bir şeyler paylaşma isteği hasebiyle tabii istenen verimde bir görüşme olmadığını belirtmeliyim. Ancak "taraftarlar olarak kulübün vaziyetinin iyileşmesi için ne yapabiliriz?" konusundan "bizim gibi taraftarların da üyeliğinin kolaylaştırılması" konusuna geçebilme hareketine muzaffer olabildim tabii belirttiğim nedenlerden dolayı kendisi üstünkörü geçiştirse de olumlu adledilebilecek cevaplar verdi.

Ancak benm gibi yönetimden hiç tanıdığı olmayan(gerçi zamanında kulübün eski genel sekreterinin yanında çalışmıştım mesleğimde bir süre -ismi lazım değil-, ama kendisi beni zaten hatırlamıyordur bile. Cavcav ekolüne yakın bir yönetim tarzı vardı işyerinde de) taraftarların da üyeliğine ilişkin bir talep istesek çok mu haddimizi aşmış olurum? Çünkü gerçekten yıllardır kulübün hoyrat ve köhne yönetiliş tarzından dolayı çok kafaya takan bir insanım. Böbürlenmek istemem ama yönetimdeki bazılarından daha fazla Gençlerbirliği sevdalısı ve endişelisi olduğumu düşünüyorum. Aslında çoğumuz gibi