yazıyı gencler.org'da yorum olarak da yayınlamıştım. Fatih Korhan Erdoğan;

"mehmet ali'nin yorumunun %80'ine katılıyorum fakat katılmadığım % 20 lik kısım var ki 4. maddede devre arası alınan yükek maliyetli futbolcular diye tabir etmiş. sezonun ilk yarısı son 6 yıldır hüsrana yakın geçince devre arası ufak tefek transferler oldu doğrudur. aslında bu durumun sonuçlarını da aldık.

peki ama, devre arasında alınmış yüksek maliyetli futbolcular kim onu pek anlayamadım?

2 sene önce björn alındı fuat çapa tarafından ama pek mecburduk gibi bir durum olmadığı gibi adam dah ilk çıktığı maçta 4 atıp sezon sonu sevgilimiz oldu ki satıverdik ve taraftar hüsrana uğradı... yani pek öyle mecburduk diyerek çok paralar harcadıklarını hatırlamıyorum... "

demiş ben de "4. madde anlaşılmamış" diye düşünerek şu cevabı yazdım. Hani burayı okuyan birinin de aklına aynı sporu gelir diye;

"4. madde hakkında

“4. devre arasında transfere deli gibi para harca ‘mecburduk!’ de.”

“Normal” bir takım sezon biter bitmez, takımda gözlemledikleri eksikleri kapatmak, takımı güçlendirmek ve uzun maraton için alternatifli bir kadro kurmak adına, planladıkları transferleri ve altyapıdan düşündükleri oyuncuları takıma katar. Bu sayede önlerindeki sezona “hazır” olarak girmiş olurlar. İlk devrede takımın beklenenleri karşılamaması durumunda, ara transfer döneminde birkaç “düzelte” transferine imza atabilirler. Bu iki dönemde yapılan transferler, takımın eksiklerini kapatmak ve takıma artı değer katmak için yapılır ve daha önemlisi bu işler için daha önceden planlanan rakam harcanır.

Üsteki paragraf orta uzun vadeli planları olan takımların transfer işlerinde kullandıkları genel işleyiş basamakları. Oysa 2004-2005’ten günümüze kadarki bölümde yönetimin yaptığı neredeyse her şey tamamıyla plansız ve ful kaos içinde yürütülüyor. Sezon öncesi “hadi bi deneyelim bakalım!” diye alınan ve çoğu zaman neden alındıkları bile bilinmeyen futbolculara paralar dökülüyor. İlk devre kötü giderse ara dönemde, birçok iyi futbolcunun kulüpleriyle sözleşmesi olduğu için ya iyi para dökerek almak gerekiyor ya da kıyıda köşede kalmış bir sürü adam transfer ediliyor. Kısacası totale baktığınızda sezon başında 1 birimlik harcayacağınız para yerine transfere minimum 2 birim para harcıyorsunuz. Ve bu kadar çok parayı harcama sebebiniz, sadece ve sadece kümede kalmak! İşin daha kötü yanı ise sezon sonunda bir önceki sezon gelenlerin birçoğunu bir yerlere yamamak ya da göndermek için kasıyorsunuz hatta tazminat ödeyip gönderiyorsunuz. Transfer maliyetiniz çıkıyor 3 birime.

Sonuç: orta-uzun vadeli bir planla yürütülecek transfer çalışmasına harcayacağınız paradan çok daha fazla para harcıyorsunuz. Tek başarınız kümede kalmak oluyor. Bu arada yeni aldığınız gereksiz transferleri “parlatacağız” diye oynatmak zorunda olduğunuz için, altyapının önünü kesiyor ve işlemez hale sokuyorsunuz. Sezon sonu da birçoğunu gönderiyorsunuz.

Bir önceki seçimde ibra edilen rakamlara göre kulübün “cebindeki” paranın her geçen gün azaldığını da herhalde bilmeyen yoktur.

Şimdi soruyorum; 4. madde yanlış mı?"