1991-1992 Gençlerbirliği 2-3 Bursaspor
1991-1992 Gençlerbirliği 2-3 Bursaspor
3 Mart 1985 - Gençlerbirliği 2-2 Trabzonspor
4 golün 3'ü penaltıdan olması ilginç bir ayrıntı..
10 Mart 1985 - 1. Lig 24. Hafta Kocaelispor 0-0 Gençlerbirliği
24 Ocak 1998: Beşiktaş 3-1 Gençlerbirliği (Hükmen 3-0)
7 Aralık 2001: Beşiktaş 1-0 Gençlerbirliği
1 Aralık 2002: Beşiktaş 1-1 Gençlerbirliği
11 Nisan 2004: Beşiktaş 2-2 Gençlerbirliği
9 Mart 2005: Beşiktaş 0-0 Gençlerbirliği (Tekrar)
9 Nisan 1999: Beşiktaş 2-0 Gençlerbirliği
15 Nisan 1990: Beşiktaş 2-0 Gençlerbirliği
22 Ekim 1994: Fenerbahçe 2-3 Gençlerbirliği
Bu maçın bir özel durumu da Serkan'ın son golü Moşe'nin attığı yönündeki yıllardır süren ısrarı! Neyse videoyu buldum da artık neyin gerçek olduğu çıktı ortaya (gerçi kendi hala inanmıyor ama)
bu maçın anısı büyüktür bende. beşiktaşı tamamen bırakıp gençlerbirliğini tek takım olarak tutmaya başladığım zamanlarda, bu süreci hızlandıran maçlardan biriydi. ben bu iddiada bulunurken, maliye golün nasıl olduğunu bile anlattım. (topun üst direğin altına doğru vurduğunu vs.) ama nedense aklımda moşe diye kalmış. bugün de maliye bunu söyledim, moşe golden önce o kadar çok şey yapmış ki, artık ben golü kafamda moşe'ye yazmışım.
07.04.1991 - 1990-1991 Turkish 1st League Matchday 26 Gençlerbirliği 0-3 Galatasaray
05.10.1997 - 1997-1998 Turkish 1st League Matchday 9 Gençlerbirliği 3-2 Galatasaray
14.03.1999 - 1998-1999 Turkish 1st League Matchday 24 Gençlerbirliği 1-2 Galatasaray
30.09.2001 - 2001-2002 Turkish 1st League Matchday 7 Gençlerbirliği 1-3 Galatasaray
25.03.1995 - 1994-1995 Turkish 1st League Matchday 27 Gençlerbirliği 2-1 Fenerbahçe
[HD] 15.02.1987 - 1986-1987 Turkish 1st League Matchday 23 Gençlerbirliği 1-0 Galatasaray
16.05.1997 - 1996-1997 Turkish 1st League Matchday 33 Beşiktaş 4-0 Antalyaspor
Aynı anda Gençler, Fenerbahçe ile oynuyordu ve 3-1 olunca Beşiktaş tribünleri "Gençler! Gençler!" diye bağırmıştı
Maçın videosunu izlerken tarihine dikkatli bakınca hatırladım:
Evet ben bu maçı Stad'da izledim. Ama itiraf ediyorum ki o zamanlar GS'yi tutuyordum.
Liseyi bitirmiş, üniversite sınavlarına hazırlanıyordum. Hafta içi PTT'de çalışırken hafta sonları dershaneye gidiyordum. Hem çalışıp hem okuma süreci başlamıştı. Dershanenin sıkıcı olduğu bir günde, son anda karar vermiştim bu maça gitmeye.
İşe de girmişim, paraya kıyıp, kapalıdan bilet aldım. Zar zor girebildim Gecekondu tarafındaki kapalı trübüne ve tüm maçı elimde kitaplar ayakta izledim.
Ama gel gör ki güneş ve ayazın aynı anda olduğu klasik bir Ankara gününde (GS açısından) gereksiz bir maç izlemişim.
Maçtan aklımda kalan tek şey Halil İbo'nun kıvrak çalımlarıydı...
Paylaş