Lige verilen ara takımımızın ritmini bozmuş. Oyuncularımızın lige olan konsantrasyonunu azaltmış. İrfan ve Ahmet Oğuz'a A milli takıma seçilmek yaramamış. G.Antep ve Osmanlı maçındaki coşkulu hücum futbolundan sahada eser yoktu. Serdar, Landel, Palitseviç, Ahmet Çalık sahanın iyilerindedi. Issah, Stancu, İrfan Can, Ahmet Oğuz sahada kaybolan oyuncularımızdı. Sonradan oyuna giren Vedat Muriç, Stancu'dan daha etkili oynadı. İleriye atılan toplarının hemen hepsine o vurdu. İkinci yarı oyunu rakip alana yıkmamızda etkili oldu.

İleri çıkarken gereksiz bir şekilde topla fazla oynayınca rakip savunma yerleşti. İlk iki hafta tek toplarla basit ve hızlı bir şekilde hücuma çıkıyorduk. Uzun boylu ve atletik Alanya savunması yandan ortalarda şut şansı vermedi. Ahmet Oğuz ve Uğur'un ortaları çok etkisizdi. Antrenmanlardan sonra mutlaka orta çalışmalılar.

Her şeye rağmen 85. dakikada rakibinin hamle hatası yaptıktan sonra Landel'i kafasından ittirip dengesini bozması kesin penaltıydı. Galibiyeti hak etmediğimiz halde 1-0 kazanabilirdik.

Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür derler. İbrahim Hoca maçtan sonra rakip takımdaki Abdullaye Ba'yı örnek göstererek kadro kalitesinden yakındı. Ba'nın bonservis bedeli 2 milyon. Elindeki A milli Ahmet Çalık ondan aşağı değil, elini öpene 5 milyona satarsın. Geçen sene Kulusiç'in arkasında yedek bekleyen Palitseviç A milli takımının ilk onbir oyuncusu. 3 tane deve dişi gibi stoperi varken rakip stopere iç çekmesini anlamadım.

Premier ligden transfer edilen oyuncular Bizans kulüplerinde bile direk onbirde oynatılırken bizde Rantie yedek bekliyor. Halili gibi yetenekli ve etkili bir oyuncu onbire giremiyor. Elindeki kadronun ne denli kaliteli olduğunu fark etmeli artık.