bu acı koydu işte...
o zamanlar yanılmıyorsam galatasaraydan sonra avrupada en uzağa giden takım biz olmuştuk..
ersun yanal bütün mantıklı insanların diyeceğini demiş: "önümüzdeki sezonlar için tecrübe kazandık"
oda safmış bizim gibi.. bilememiş işte; borç içindeki başka kulüplerin cüz'i bir miktar olarak gördüğü, sezon hesapları yaparken "ihmal" ettikleri rakamların kasasında milyonlar yatan bizim için göze alınamayacak masraflar olduğunu..
zaten bizde o sezondan sonra kesin olarak emin olmuştuk: "bizim iyi bir takımımız olacak ama iyi bir hocamız olmayacak"..
valencia'dan döndükten sonra milli takıma çağrılması cavcav için tırpan harekatına başlamak için bulunmaz fırsat oldu. 1 milyon dolar alacağımız olduğu halde yeterki gitsin diye "milli takım istiyorsa seve seve" kulpuyla gönderildi..
ülkmize gelmiş geçmiş futbolcuların en iyisi, gerçek profesyonel skoko'da durum farklı oldu sanki.. dünyanın sonu gelmişti sanki, cavcav gibi adam ersun'dan sonra milyon dolar alacaklı olduğumuz oyuncularıda gönderiyordu.. genede yetmezdi tabii.. el saka, ahmed hassan, filip deams masraf kapısı yada takımı harcamalara sokacak "sakıncalı" oyuncular görülüp, sadece ve sadece bir santrofora ihtiyacı olan o muhteşem kadronun tarumar edilmeside valencia'dan dönünce oldu..
bizede 10 yılın rüyası, bir daha olurmu dersin hayali, asla olmayacağının hüsranı düştü..