2. Sayfa - Toplam 2 Sayfa var BirinciBirinci 12
Gösterilen sonuçlar: 26 ile 41 ve 41

Konu: 2015-16 Süper Lig 22. hafta / Beşiktaş - Gençlerbirliği

  1. #26
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    17 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Sincan/Fatih
    Mesajlar
    334
    Bizde tek eksik skalason....Rakipte Ankara'daki 1-1 lik maçta gollerini atan Gökhan Töre yok.....Beşiktaş bizim kapanacağımızı düşünüp kanatlardan Gomez'e top indirecekmiş. Sağ ve sol beklerimizin Uğur ve Ahmet Oğuzun bu maçtaki performansı çok önemli. Bunun yanında Beşiktaş kalecisi Tolga patlamaya hazır bomba.İnşallah bu maçta gümler. İstatistikler pek iyi şeyler söylemiyor, ama sosyal medyada paylaştığım şu sözü hatırlatayım:'istatistik mini eteğe benzer; çok şey gösterir ama asıl görünmesi gerekeni göstermez.'
    ALEX FERGUSON

    Kazanırsak 9. ve ülke gündemindeyiz...
    Beraberlikte iyi sonuç olur.
    Kaybedersek kötü olur ama telafi imkanımız şimdilik var, ilerleyen haftalarda...

  2. #27
    İyi Yoldayız

    İbrahim Üzülmez’in Gençlerbirliği’ne kattığı en büyük özellik, Ersun Yanal’dan bu yana takımın ilk kez tek bir vücut olarak hareket etmeye çalışması. Alkaralar, bundan önceki 4 maçta olduğu gibi bugün de ligin en hızlı hücum eden takımı Beşiktaş’a karşı aynı şekilde topluca baskı uygulayarak rakibini bozmaya çalıştı.

    Önde Djalma, Stancu ve El Kabir’in baskısına orta sahanın eklenmesiyle rakibe kolay pozisyon bulma şansı verilmedi. Bir de buna, kapılan toplarda isabetli pas oranıyla çıkma ve uzaktan şut çekme özellikleri de eklenebilseydi çok daha farklı bir maç izleyebilirdik. Tabi burada Beşiktaş’ın hızlı ve çoklu atak yaptığı kadar hızlı ve çoklu savunma yaptığını da görmek gerekir ki, oldukça iyi bir maç çıkarttılar.

    Bundan önceki 4 maçta rakibi bozduktan sonra pozisyona girip golümüzü atabilmiştik. Bu maçta ise ancak Beşiktaş golü attıktan sonra savunmayı düşünerek geriye çekilmesiyle tehlikeli olmaya başlayabildik. Uğur’un nefis şutu direk yerine kaleye girmeyi tercih etseydi, sezonun en güzel karelerinden birini yaşayabilirdik. Ama olmadı.

    Gençlerbirliği başındaki 54. gününü yaşayan İbrahim Üzülmez’in, “%60 düşer” denilen takımı, kendine güvenen, oynamaya çalışan ve pes etmeyen bir takım haline getirmesi gerçekten büyük bir başarı. Sezonun ilk yarısında maç başına 0,82 gol atma ve 1,47 gol yeme oranı olan Kırmızı-Siyahlıların, son 5 maçta 7 gol atıp, 3 gol yemesi de takımın geçirdiği büyük değişimi gözler önüne sermeye yetiyor.

    Hızlı çıkışlarda top çıkaracak olanla, top alacak olan oyuncuların hala “bir sonraki” hareket konusunda uyum sağlayamaması, tüm oyuncuların şut tercihlerini b, hatta c planına ötelemesi ve kart sınırında bulunan El Kabir ve İrfan Can’ın gördükleri gereksiz sarı kartlardaki ruh halleri takımın önünde duran en büyük eksikler.

    Bugünkü maçı izledikten sonra muhtemelen benim gibi birçok Gençlerbirlikli, ilk 5 maçında %80 başarı oranıyla yoluna devam eden İbrahim Üzülmez’in, önümüzdeki günlerde bu sorunların üstesinden gelmek için uğraşacağına ve takımın “işte bu yüzden” iyi yolda olduğuna inanıyor. Ki herhalde en değerlisi de bu güvenin oluşmaya başlamış olması!

  3. #28
    Çok zor bir maç olacağını maç başlamadan tahmin etmiştim.
    Maç öncesinde de rakip taraftarı ve stad ambiansını görünce çok çok bir maç olacağına emin oldum.
    İnanın bu stad ve taraftar atmosferi Ankara'da olsun, her yıl şampiyonluğun en güçlü adayı biz oluruz.
    Bu nedenle istanbul takımları makyajlı ve aşırı bakımlı bir kadın, biz ise saf Anadolu delikanlısı edasında geliyor bana.

    1. ve 2. yarı başlarında çok baskı yedik. Belki çok fazla pozisyon vermedik ama topu da ayağımızda bir türlü tutamadık.
    Oyun tarzını çok sevdiğim Ahmet Oğuz çok bence çok iyi bir bek, tam bir atom karınca. Ancak güç ve teknik olarak iyi basan ve ikili sıkıştırmaya uğrayan rakip sağ bekimizi oldukça sıkıştırdı. Savunmayı iyi yapalım derken, hücuma çıkamadık.
    Rahat olması gereken bizdik, ama rakip rahat olmamıza imkan vermedi.
    yine de 1-0 dan sonra oyuna ağırlığımızı koyduk ve pozisyonlar da ürettik.
    Acaba diyorum Hleb-İrfan değişikliği Antalya maçında olduğu gibi 55-60. dakika gibi olsa daha mı iyi olurdu.
    ''Yenildik ama ezilmedik'' diyeceğimiz bir maç, eksikleri görme ve ders çıkarma adına olumlu yönleri de var bu yenilginin.
    Takımı demoralize etmeyecek bir maç olduğunu düşünüyorum.
    Şu an Akhisar maçını kazanmak şart oldu. Akhisar bir Beşiktaş değil, sakin olup şuurlu oynarsak kazanamayacağımız maç yok.

  4. #29
    ALKARA
    Üyelik tarihi
    20 Mar 2013
    Bulunduğu yer
    Kızılay
    Mesajlar
    310
    ne diyorsak o..
    maçtan önce yenileceğimizi ama rezerv puanlardan harcıyacağımızı, bu rezerv puanları kazanan delikanlı ibrahime de açık çek verdiğimizi söylemiştik..
    kötü oynamadık zaten. ama iyide oynamadık.. hocamız açık çeki kullanmadı. önümüzdeki maçlara hala karışık bakmaya devam ediyoruz. tek kötü yanı bu..

    şimdi %69 - %31 gibi yüz kızartıcı bir topla oynama oranıyla önümüzdeki maçlara nasıl bakacağız..
    ceza sahası içerisinde topla aksiyon beşiktaşın 22, bizim ise sadece 2.. biz arkamızdaki maçlara baksak iyi olacak..

    oda şu: arkamızdan gelenler arasında kayserispor ve sivasspor sorun çıkarabilirmi bilemiyorum.. tolunayın kayserisporu sendeleyecek gibi durmuyor.. mesut bakkal ise ofansif anlamda sorun yaşamayan sivassporu savunmada da kontrollü oynar duruma getirirse yeniden hesap yapmaya başlarız ki; mesut bakkalın sivassporu toparlayacağı uzak bir ihtimal değil..
    neyse ne artık.. 34 puanı geçersek çok tahatlayacağız.. İbrahim üzülmez ile de 34 puan hedefine kolayca ulaşacağımız ortada..
    o halde önümüzdeki sezonlara bakalım derim ben..
    Konu MehmetGUNER tarafından (23-Feb-2016 Saat 11:26 ) değiştirilmiştir.

  5. #30
    Ligin lideri ile 2016 yılında hiç puan kaybetmeyen 2. yarının liderinin maçı için Kasımpaşa maçında ayağı uğurlu gelen Mustafa Ateş'i ne yapıp edip İstanbul'a getirdik. İşyerinde buluşup diğer arkadaşları arayınca tribünde epey eksiğimizin olduğunu fark ettik. Mustafa ile saat 18.00 gibi yola çıkıp normal şartlarda 30 dakika sürecek yolu maç nedeniyle 50 dakikada aldık. Metro durağında Adem'i yaklaşık 45 dakika bekleyince maçtan önce yemek planımız suya düştü. Birer dürüm ayran hazırlatıp stada geldik. Başakşehir semtinin her tarafı araba ile dolmuştu. Misafir tribünün girişine vardığımızda girişin demir sürgünün kapatılmış olduğunu gördük. G.Birliği taraftarı olduğumuzu söyledik. Görevli bizim stadyumların müdavimi olduğumuzu bilmediğinden araba ile girişin yasak olduğunu söyledi. Arabanın ve Mustafa'nın karizmasını kullanarak demir sürgüyü açtırdık. Beşiktaş'lılar döne döne park yeri ararken biz stadın hemen dibindeki yaklaşık 30 araçlık park yerine aracımızı park edip içeri girdik. Zaten polis araçları dışında sadece bizim araba vardı. G.Birliği'nin seyircisinin az olduğundan yakınıyoruz ama bunun böyle avantajları da oluyor.

    Stad girişinde görevli ayranları içeri sokamayacağımızı orada içmemiz gerektiği dürümleri içeri alabileceklerini söyledi. Ayran dediğim de milli içeceğimiz aslan sütü değil yanlış anlaşılmasın, bildiğiniz inek ayranı. Ayranları orada içip tribüne çıktık. Yukarıda dürümleri yerken boğazımıza dizildi. Tribünde sadece bir taraftarımız vardı. İşi için İstanbul'a gelmiş.Gelmişken maça gelmeye karar vermiş. Sonra Ankara'dan Onur aradı. Yolda olduklarını 4 kişi ile geldiklerini söyledi. Misafir takım tribününü ve park yerini tarif etmek istedim ama bildiğini söyledi. Maçın 20. dakikasında yetişebildiler. Arabayı çok uzağa park etmişler. Beşiktaş tribünleri hemen hemen doluydu. Belli bu maçı çok önemsemişler. Daha biz tribüne giremeden takım sahaya çıktığında bizim tribünlere gelip 1 kişilik taraftarımızı selamlamış. O da şaşırmış arkasına bakmış başka birileri var mı diye. Biz 5 kişi olunca stadyumdaki bir anlık sessizlikten faydalanıp "haydi Gençler" diye bağırdık. Beşiktaş taraftarının hoşuna gitmiş olmalı ki alkışla karşılık verdiler. Stadın hoparlörünün sesi öylesine yüksekti ki cep telefonumun çaldığını düşündürecek kadar titreşim yaptırıyordu. Ancak hakkını vermek lazım, Beşiktaş taraftarının tezahüratları da ondan aşağı kalmıyordu.

    Tahmin ettiğimiz kadro sahaya çıktı. Sadece cezalı olan Skulasson yerine Doğa sahadaydı. Beşiktaş baskı kurarak maça başladı ama bizim takım canla başla mücadele ediyor, takım halinde savunma yapıyor ve ileri çıkma istediğini Djalma ve El-Kabir'in rakip savunmaya baskısıyla gösteriyordu. Seyircisinin müthiş desteği ile Beşiktaş baskı kurdu. Sağ bekte bu maçta kendisinden çok şey beklediğim Ahmet Oğuz muhtemelen stadın atmosferinden etkilendiğinden İsmail Köybaşı ve Olcay'dan kötü çalımlar yemeye başladı. Sağdan çizgiye inen Beşiktaş etkili olmaya başladı. Net bir pozisyonda bir topları direkten döndü. Mustafa "golü yiyeceksek hemen yiyelim de karşılık vermeye zaman kalsın" dedi. Bizdeki özgüven patlamasını düşünün artık. İleri çıkmakta zorlanınca Quaresma, Sosa, Oğuzhan gibi koşmayı sevmeyen oyuncular 25. dakikaya kadar diri kaldılar ve etkili oldular. Çok iyi pas yaparak geldikleri pozisyonlarda bence takımımızın en iyisi olan Selçuk ile Doğa geçit vermedi. 25.dakikadan sonra Beşiktaş'ın temposu düştü. İlk yarının son dakikalarında gole daha yakın olan taraf bizdik.

    İkinci yarının başında Beşiktaş yine baskılı başladı. 25 dakikalık kondisyonları olduğunu ilk yarıda anlamıştık. 70. dakikaya berabere girebilseydik maçın bize dönme ihtimali çok yüksekti. Tam Aydın Karabulut kenarda beklerken ve biz umutlanmak üzereyken Beşiktaş son nefesinde, çıkarken kaptırdığımız bir pozisyonda golü buldu. Takımımız hemen reaksiyon gösterdi ve etkili ataklar geliştirmeye başladı. El-Kabir kale sahasından iyi vuramadığı pozisyondan sonra Djalma Rize attığı rakibin solundan atıp sağından geçtiği golün aynısını atmayı denedi ama rakip savunma oyuncusu son anda müthiş bir refleks ile topa dokunmayı başardı. Sonra Uğur'un direkte patlayan müthiş şutunu izledik. Bir anda tüm stad sessizliğe gömüldü. Rakip kaleci Tolga kale vuruşlarını geciktirmeye başladı. Şenol Güneş skoru koruyabilmek için bir forvet oyuncuyu çıkarıp orta sahaya ön libero Necip'i aldı. Maçın son anlarında kazandığımız serbest vuruşta El-Kabir'in topuk pasında topla buluşan Ahmet Çalık bizi heyecanlandırdı ama ofsayt bayrağı kalktı.

    Bu maçta tüm oyuncularımız mücadele etti, görevlerini yerine getirmeye çalıştı. Selçuk, Hopf, Ahmet, Kulusiç takımın en iyileriydi. Ahmet Oğuz, Stancu ve Hleb beklediğim performansı gösteremedi. Hleb - İrfan, Stancu -Aydın değişiklikleri biraz daha önce yapılsaydı kanımca daha iyi olurdu. Sonradan oyuna giren İrfan ve Aydın da istekli ve verimli oynadılar. Skulasson'un eksikliği hissedildi.

    Maçtan sonra Beşiktaş kanadında büyük bir mutluluk vardı. Belli ki çekiniyorlarmış bizden.

    Maç çıkışı Onur'u arabasına kadar götürüp Beşiktaş'ta boğaz kenarında bir yere oturduk. Maçın değerlendirmesini yapıp ayrıldık. Bu mağlubiyet bizi çok fazla üzmedi. Çünkü takımın bir oyun planı var ve teslim olmuyor. Genç oyuncularımız tecrübe kazandığında ve takım yavaş yavaş oturduğunda ligin korkulan takımlarından biri olacağı izlenimini verdi bize.
    Konu onur_aydogan tarafından (23-Feb-2016 Saat 13:05 ) değiştirilmiştir.

  6. #31
    Alıntı onur_aydogan demiş ki... Mesajı göster
    Metro durağında Adem'i yaklaşık 45 dakika bekleyince maçtan önce yemek planımız suya düştü.
    dünyanın en kibar iki insanı onur aydoğan ve mustafa ateş sanırım. o kadar beklettiğimi yazıda gördüm. dün bana hiçbir şey hissettirmediler. sanki 5 dakika önce gelmişler gibi, gülümseyerek karşılandım. buradan bir kez daha sevgilerimi yolluyorum. var olun!

  7. #32
    Alıntı Adem Erkoçak demiş ki... Mesajı göster
    dünyanın en kibar iki insanı onur aydoğan ve mustafa ateş sanırım. o kadar beklettiğimi yazıda gördüm. dün bana hiçbir şey hissettirmediler. sanki 5 dakika önce gelmişler gibi, gülümseyerek karşılandım. buradan bir kez daha sevgilerimi yolluyorum. var olun!
    oğlum adamları öveceğine özür dile 45 dakika bekletip farkına varmamak da bambaşka bir kafa

  8. #33
    ibrahim hoca'nın şöyle bir oyun planı var: önce 60-70 dakikaya kadar oyunu tut, sonra da aniden vur ve kazan.

    bursa ve kasımpaşa maçlarını özellikle bu şekilde kazandık. beşiktaş maçında da tam maçı o dakikalara taşıyorduk ki, ne yazık ki golü yedik ve işler tamamen tersine döndü.

    tabi bjk maçında, diğer maçlardan farklı olarak, kalemizde çok pozisyon gördük. şansımız 64. dakikaya kadar devam etti, yemeden geldik. tam ibrahim hoca taktiğinin ikinci bölümünü devreye sokacaktı ki, beşiktaş'ın golü geldi. irfan ve aydın değişiklikleri maçın gidişatını biraz olsun lehimize çevirse de, geri dönemedik.

    bjk çok iyi bir takım ve pozisyon vermemek çok zor. yine de orta saha ve kanatların savunma yönü iyiydi. ancak kazandığımız topları hiç doğru kullanamadık. stancu kenarda etkisiz, hleb antalya maçından beri gerilemeye devam ediyor. umarım bir an önce toparlarlar.

  9. #34
    Bu mac icin "sağlık olsun" diyebiliriz. Çünkü rakip, gercekten iyi bir takım. Eski zamanda bizans maclarinda mahkum oynadigimiz zaman isyan ederdik çünkü bu biraz da o dönemdeki teknik adamlarimizin tercihiydi, sirf rakibin isminden korktugu icin tercih edilirdi. (Mesela mesut bakkal,ziya dogan vs.) Ama Beşiktaş oynadığı futbolla özellikle içerideki maçlarda rakipleri sindiriyor. İlk yarıdaki halimizle bu bjk nin karşısına çıksaydık rezil olurduk. Ama yine de 4 maclik periyottaki gibi top oynama görüntüsünü göremediğim için hayıflandım. Golü yedikten sonra biraz oynamaya başladık ama Erdoğan Arikan'ın da dedigi gibi "o zamana kadar neredeydin genclerbirligi?". Mesela Şenol Güneş'in Gomez'i çıkarmadan Cenk Tosun'u rahatça oyuna alma lüksünü ona yasatmamaliydik. O endişeyi rakibe hissettirmeliydik. Ama bu takim gerçekten iyi. Bu takıma ve hocaya zaman vermek lazım. En azından bjk gibi zor bir deplasmanda bile son dakikalarda bile olsa yaşam belirtisi gösterebiliyor. Ama bu musamahayi bu sene yukarida saydigim sebeplerden dolayı sadece bjk maçlarında gösterebilirim. Fb ve Gs maçlarında bu görüntü olursa kabul etmek zor ve hocamız da bizanslardan korkuyor derim.Fb ve gs maçlarında bu cesareti gösterirse "işte farklı bir td" diyebilirim.

    Şimdi önümüzde Akhisar, Kayseri, Galatasaray, Osmanlı, Konya maçları var. 5 de 5 yapılamayacak bir seri değil.

  10. #35
    Alıntı serkan_gungordu demiş ki... Mesajı göster
    oğlum adamları öveceğine özür dile 45 dakika bekletip farkına varmamak da bambaşka bir kafa
    özrümü ve kabahatimi överek dile getirdim. şöyle bir ayrıntı da var, tam saat vermedik, "7 civarı" dedik. 7.20'de oradaydım. onlar erken gelmişler. istanbul'da vaktinde ya da vaktinden önce bir yere gitmezsin.

  11. #36
    "Bundan önceki 4 maçta rakibi bozduktan sonra pozisyona girip golümüzü atabilmiştik. Bu maçta ise ancak Beşiktaş golü attıktan sonra savunmayı düşünerek geriye çekilmesiyle tehlikeli olmaya başlayabildik"
    Takımımızın sinik gozukmesinin büyük orandaki sebebi de sevgili Mehmet Ali'nin dediği gibi de bu tabii. O yüzden maglubiyete "sağlık olsun" diyebiliyorum. Futbolu özellikle gönül verdiğimiz takımların maçlarında öyle tek taraflı degerlendirebiliyoruzki rakip takımın iyi oynamasını es geçebiliyoruz. Ama en degerlisi gercekten İbrahim Üzülmez ile birlikte takıma güven duymaya başlaması biz taraftarların

  12. #37
    Alıntı Adem Erkoçak demiş ki... Mesajı göster
    dünyanın en kibar iki insanı onur aydoğan ve mustafa ateş sanırım. o kadar beklettiğimi yazıda gördüm. dün bana hiçbir şey hissettirmediler. sanki 5 dakika önce gelmişler gibi, gülümseyerek karşılandım. buradan bir kez daha sevgilerimi yolluyorum. var olun!
    Sanatla edebiyatla uğraşanlara sonsuz saygımız var Adem.

  13. #38
    Alıntı Erdem Derinsen demiş ki... Mesajı göster
    "Bundan önceki 4 maçta rakibi bozduktan sonra pozisyona girip golümüzü atabilmiştik. Bu maçta ise ancak Beşiktaş golü attıktan sonra savunmayı düşünerek geriye çekilmesiyle tehlikeli olmaya başlayabildik"
    Takımımızın sinik gozukmesinin büyük orandaki sebebi de sevgili Mehmet Ali'nin dediği gibi de bu tabii. O yüzden maglubiyete "sağlık olsun" diyebiliyorum. Futbolu özellikle gönül verdiğimiz takımların maçlarında öyle tek taraflı degerlendirebiliyoruzki rakip takımın iyi oynamasını es geçebiliyoruz. Ama en degerlisi gercekten İbrahim Üzülmez ile birlikte takıma güven duymaya başlaması biz taraftarların
    Bence maçın sonlarında atak oynamamızın Beşiktaş'ın geri çekilmesi ile ilgisi yok Erdem. Skor berabere olmasına rağmen ilk yarının son 15 dakikasında da etkili ataklar geliştirdik. Beşiktaş'ın kondisyonu o tempoya 25 dakika dayanabildi. Bir de İbrahim Hoca takımı geriye çekmedi. Aksine ileride baskı uygulatmaya çalıştı ama Beşiktaş bizi çıkartmadı. Bunda Stancu, El-Kabir ve Helb'in etkisiz oyununun büyük payı var. Bu oyuncularımız formda olsaydı maç çok farklı olurdu. Biz devrelerin sonunda 15'er dakika ortaya koyduğumuz futbolu 50- 60 dakikaya çıkarabilseydik galip gelirdik. Olmadı. Sağlık olsun diyelim.

  14. #39
    ALKARA Erdem Ceydilek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Ankara, Turkey, Turkey
    Mesajlar
    262
    Hleb takım için 2 ucu keskin bıçak. Eğer rakibin Hleb'i biraz ısırmak üzere sahaya çıkarsa, bizim takımın çoğu kurgusu çuvallıyor ve iş 2015'ten hatırladığımız panik futboluna dönüşüyor ve uzaklaştırdığımız top anında geri geliyor.

    Stancu formsuz değil bence, sadece oynatıldığı yer itibariyle olumlu işler yapabilecek bir yeteneğe sahip değil. Kazanan dizilişi bozmamak adına böyle devam ediyoruz belki ama Stancu'yu ileride, en becerikli olduğu bölgede kullanabileceğimiz bir dizilişe ihtiyacımız var gibi. Sözleşmesini de uzatmışız Stancu'nun. Madem öyle, artık ondan verim alabilecek bir yol bulmak lazım.

  15. #40
    Alıntı Erdem Ceydilek demiş ki... Mesajı göster
    Hleb takım için 2 ucu keskin bıçak. Eğer rakibin Hleb'i biraz ısırmak üzere sahaya çıkarsa, bizim takımın çoğu kurgusu çuvallıyor ve iş 2015'ten hatırladığımız panik futboluna dönüşüyor ve uzaklaştırdığımız top anında geri geliyor.

    Stancu formsuz değil bence, sadece oynatıldığı yer itibariyle olumlu işler yapabilecek bir yeteneğe sahip değil. Kazanan dizilişi bozmamak adına böyle devam ediyoruz belki ama Stancu'yu ileride, en becerikli olduğu bölgede kullanabileceğimiz bir dizilişe ihtiyacımız var gibi. Sözleşmesini de uzatmışız Stancu'nun. Madem öyle, artık ondan verim alabilecek bir yol bulmak lazım.
    Bir kaç haftadır takımın aldığı galibiyetler ile rahatlayıp yorum yazmadım bile. Bu maçtan sonra bir kaç bir şey yazmak istiyorum.
    1.si Stancu'nun sözleşmesinin uzatıldığını okuyunca cidden çok şaşırdım. Çünkü hatırladığım kadarıyla geçen senenin ortasında takımdan ayrılıp Katar tarafına gideceği konuşuluyordu. Bir futbolcunun, yabancı bir futbolcunun sözleşme uzatacak olması takımdaki olumlu havanın bir eseri olsa gerek. Stancu bu sene kesin gidiyor şeklinde maç izliyordum. Belki de bonservisinden para kazanmak için bir manevradır...

    2.si Aydın Karabulut'tan artık daha fazla yararlansak iyi olur düşüncesindeyim. Son anda transferi için "hayrola?" desek de adamı izlediğimizde aslen ihtiyacımız olan; ayağında top tutan, top saklayabilen, ince paslar ile pozisyon hazırlayabilen fizikli bir kanat oyuncusu olduğunu görüyoruz. Serdar ve Djalma'ya göre bana kalırsa daha tercih edilebilir bir oyuncu. Kabir'in cezalı olması ile Stancu'nun etkili olduğu yere geçmesi ve Aydın'ın da o kanada geçmesi olumlu etki yaratabilir.

    Takımın orta sahasında Selçuk'un iki yönlü oyun oynayabilmesi takıma güç kazandırdı. Olaf, onun kadar ayağına hakim değil ama bjk maçında yerine oynayan Doğa Olaf kadar bile değil. Hoca, tecrübesinden yararlanmak istemiş olabilir.
    Yabancılar arasında değeri bilinmeyen bir adam var ise o da bence Panos... bu adam hem fizik oyunda hem de toplu oyunda hem Olaf'tan hem de Doğa'dan daha iyi. Hocanın onu tercih etmesi belki de topun bir nebze daha bizde kalmasını sağlayabilirdi. Hleb'in de gününde olmaması ile orta sahada top tutamadık.

    ,Bu arada Martin ve Lato, kadro dışı mı bırakıldılar? İkisi de gözükmüyor!!!

  16. #41
    ALKARA Erdem Ceydilek - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik tarihi
    9 Jun 2012
    Bulunduğu yer
    Ankara, Turkey, Turkey
    Mesajlar
    262
    Stancu'nun sözleşme tff'ye göre 2018'e kadar yenilenmiş.

    http://www.tff.org/Default.aspx?page...kisiID=1389707

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •