Bu yıl kısmetse Ankara'da ilk maçım olacak.
Renk sevgim ile Passo lig denen garabete olan nefretim arasında epeyce gittim geldim.
Öyle ya, son 2 yıldır aşk mertebesinde sevdiğim kulübümün hiç bir maçına gidemiyor, sadece Istanbul maçlarında otel ziyaretleri ile özlem giderip duruyorduk.

Tabii, Allah kısmet ederse iki ay sonra 67 yaşımı bitireceğim. Daha ne kadar kulübümü, özellikle 19 Mayıs'ta canlı izleyebilirdimki?

Özetle sevgili kardeşlerim bu karmaşık duygular içinde Passo denen illetin sahibi oldum. Tanrı affetsin.

Tabii bir de takımı sahipsiz bırakmaya gönlüm de razı değildi. İşte oldu bitti.

Sabah 7.00 da evden çıkıp 9.00 uçağı ile Memlekete geleceğim. Önce Cebeci Asri Mezarlığında yatan, dede, babaanne ve amcamı ziyaret edip ardından Onur'la kulübe gideceğiz. Dönüş ise 21.05 Sabiha Gökçen.

Takdir edersiniz ki sol diz iç menisküs yırtığı olan birisi için aynı gün yapılacak bu yolculuk ve stad merdivenlerini çıkmak zorlu bir mücadele olacak benim için. Ne diyelim iyi olan kazansın.

Maça gelecek, gelemeyecek veya gelmemeye kararlı tüm taraftarlarımızı çok seviyorum.

Gençlerbirliği sen benim yaşama sevincimsin, ruhumsun.