2012/2013
Süper Lig 27. Hafta Maçı
Elazığspor - Gençlerbirliği
31 Mart 2013 Pazar, saat: 19:00
Elazığ Atatürk Stadı
2012/2013
Süper Lig 27. Hafta Maçı
Elazığspor - Gençlerbirliği
31 Mart 2013 Pazar, saat: 19:00
Elazığ Atatürk Stadı
maç öncesi 37 puanla 6. sıradayız. rakip elazığ 31 puanla 14. sırada...
bu maçta sarı kart cezası nedeniyle oynayamayacak futbolcumuz yok. sarı kart ceza sınırında olan futbolcular: aykut, hurşut, ante, petrovic, özgür, vleminckx (biraz az kart görün arkadaş)
sakat: hurşut
Dün Özgür neden yoktu ki? Cezalı sanıyorduk değilmiş. Sakat mıydı?
Artunla başladık. Yedeklerde Özgür varmıydı bilmiyorum. Ama çift santrafor başlayınca onu kesmiş olabilir.
Vay vay vay.Sarı kartlılara bak, neredeyse takımın yarısı.bari sırayla sarı kart görseler de zorlu maçlar öncesi yırtsak.serkan_gungordu demiş ki...
Elazığ maçında tek avantajımız yılmaz vural yok.zor bir deplasman.yenersek süper olur ki üstümüzdeki bursa kasımpaşa oynayacak.
Maç niye 31'inde? Önümüzdeki haftasonu milli maç mı var, ney??
a|c
Kalpağımı alır giderim...
abreg milli maç haftası.
bu elazığ için kötü oldu.
çıkışta olan takımlara yaramaz bu aralar.
elazığın bana göre en iyisi aydın karabulut.
keşke bizde oynasa.
maçın hakemi halis özkahya olarak açıklanmış.
cok önemli bir mac, onlar bizi en kötü zamanlarında burada yendiler. biz de en iyi zamanlarında deplasmanda kazanabiliriz...
rakip takımda serdar gürler ile aydin'a ekstra önlem almalıyız.
Bizim takımda(teknik heyette) rakip oyunculardan bir veya ikisine önlem alma diye bir anlayışa hiç raslamadım.
Zamanında Alex'e bile önlem almamış bir takımız. 15 gün önce Drogba'ya önlem almış bir halimiz mi vardı.
Bizdeki oyun anlayışı; "her takım kendi oyununu oynasın, kim kimi yenerse" şeklinde özetlenebilir.
O nedenle tahminim odur ki, her zamanki gibi (Antalya deplasmanı hariç) oyuna tutuk hatta kötü başlar sonradan açılır, sürpriz golcülerimizle istediğimizi alırız.
Bu maçı alırsak 5. olmamız engellenemez.
Benim de içimden galibiyet geçiyor. Ne yapacağı belli olmayan, iyi ve kötü herşeyi hızlı yapan bir takımız.
Yenemesek bile en azından berabere kalacağımızı düşünüyorum.
bana da sanki kazanacağız gibi geliyor...
Ben kazanamayız dediğim de kazanıyoruz.
En az 3 yiyeceğiz
Elazığ 3. hafta potaya girdi 25. hafta sonunda düşme potasından çıktı. Sezon başında çok konuşulacak bir sponsorluk anlaşması yapıp isim değişikliğine gittiler. Bülent Uygunla başlayıp, Yılmaz Vural'la devam ediyorlar. Yılmaz Vural da takımı maçı ya kazanırım ya kaybederim diyerek motivasyon ve hırsla sahaya süren bir hoca.
İlk maçı Ankara da 3-1 kaybetmiştik. Ramazanın haksız kırmızısı da cabası. Şimdi 6. sıradayız. Her zaman bir yerlere gelip sonra geriye düştük. Bu maçı kazanırsak üstte tutunmak ve de makası altla açıp üstle daraltmak adına çok iyi olacak ve de bazı hedefleri (varsa tabi) konuşmaya başlayacağız.
Son maçta olduğu gibi çift santrafor başlanabilir. Hurşut iyileştiyse düşünülebilir, sakatlık sonrası formu soru işareti ancak.
Ankara'daki maçta dolu tribünler önünde oyun olarak rakibimize üstünlük sağlayamamıştık. İkinci yarı Ramazan'ın atılmasından sonra Elazığ farkı kaçırmıştı. Aydın Karabulut bizim Serkan Kurtuluş'u her pozisyonda geçmişti. Umarım bu maçta sağ bek Cem Can oynar.
Elazığ çok moralli ve istekli oynayacak. Bizim oyuncular aynı hırs ve istekle sahaya çıkmaz ise kolay bir mağlubiyet alırız. Fuat Hoca sanki bu maçı kazanmak istiyor gibi. Ben de kazanacağımızı tahmin ediyorum. Lige verilen aralar Elazığ gibi form tutmuş takımlara iyi gelmiyor.
elazığspor düşme hattından çıkana kadar çok rahattı ve sahaya bir tek düşünce ile çıktıkları için başarılı oluyorlardı.
ama artık kaybedecekleri çok şey elde ettiler.. artık eskisi gibi rahat olamayacaklarını düşünüyorum. bize karşı kendi evlerinde daha kontrollü bir oyun tarzını benimseyeceklerdir. buda bizim işimize yarar.
istedikleri kadar kontrollü oynasınlar, şayet topla buluşturabilirsek bütün defansları aşabilecek bir santroforumuz var.. düşündüğümüzden de rahat olabilir bir bakarsınız..
Yılmaz Vural Elazığspor'a çok cesur bir futbol oynatıyor. Rakibin kim olduğuna bakmadan topa sahip olup hızlı oynamaya çalışıyorlar. 2 hafta önceki sahalarında oynadıkları Orduspor maçında 15. dakikadan sonra çok yoğun bir baskı kurdular. Orduspor çok nadir çıkabildi çünkü defanslarının ileriye vurduğu topları alıp takımını ileriye çıkartacak bir oyuncuları yoktu. Ayağa pas yapmaya çalıştıklarında ise Elazığspor'un ileride başlayan presine takıldılar.
Görebildiğim kadarıyla Yılmaz Hoca takımını 4-2-3-1 düzeninde oynatıyor . Santraforun arkasındaki üçlü çok hızlı adamlar. Eğer hareket etme imkanı verirsek Serdar Gürler, Köksal Yedek ve Aydın Karabulut bizim ağır kanat beklerimizi ve orta saha merkezimizi felç edebilir. O yüzden sahamızda sıkı bir takım savunması yapmamız gerekiyor.
Elazığsspor'un topa sahip olma isteğini ve hızlı hücumcularını hesaba katarsak en mantıklı taktik topu onlara vermek, sağlam ve geniş alan vermeyen bir takım defansı uygulamak. Elazığ'da "oyunu biz kontrol ediyoruz, baskı kurduk" yanılgısı yaratıp hızlı ataklarla işi bitirmek şeklinde olmalı. Bizim ileride top tutabilen bir forvetimiz var ve günümüzde olduğumuzda tek paslarla geriden hızlı çıkabiliyoruz.
Maç sonunda Yılmaz Hoca'nın her zamanki mağdur surat ifadesiyle "topa biz sahip olduk, oyunu biz kontrol ettik ama golleri onlar buldu" şeklinde demeç vermesini umuyorum
Büyük ihtimal ve kalbimden geçen bu maçı alırız, ama şunu da unutmamak gerekiyor. Bu sezon boyunca üç maç üst üste kazanamadıkşeytanın bacağını kıracağımıza inanıyorum.
maçta olacağım.öyle bi durumki benimkisi: aslen Elazığlıyım.okulum Elazığ'da ve 18senedir GençlerBirliği taraftarıyım
Berabere bitsin desem bi türlü GençlerBirliki kazansın desem bi türlü Elazığ kazansın desem bi türlü.kaldım arada derede
elazığspor iyi bir takım ama büyük eksiklikleri var. iyi yönleri: azimle mücadele ediyorlar, ceza sahasına kolayca girebilen, topla hızlı ve yetenekli futbolcuları ve çok iyi bir kalecileri var. Eksikleri ise, özellikle savunma oyuncularının hataya yakın olmaları ve bitirici bir forvete sahip olmamaları. ayrıca azimle mücadele etmelerine rağmen, takım içinde bir uyumun varlığından söz etmek güç, her pozisyon sonrası takımın papazlarının, (özellikle serdar gürler bu fırçalardan nasibini alıyor) gençlerini fırçaladığına şahit olabilirsiniz. elazığspor futbolcularının profilini belirleyen bireysel hedefleri, sezon sonuna kadar iyi bir performans ortaya koyup, mümkün olan en kısa sürede transfer yapmak, böylece yarın akıbetinin ne olacağı belli olmayan elazığspor'dan ayrılarak ligin daha köklü takımlarında oynamak. hal böyle olunca bazı pozisyonlarda haddinden fazla bencil davranabiliyorlar. sıralamada da daha rahatlar, yılmaz vural'ın takımları rahatladı mı hemen kaybetmeye başlar. umarım beklediğim gibi bir elazığspor olur yarın ve kazanırız. özellikle tosic'in boşalttığı alanlara aydın ve serdar ile girebilirlerse canımızı sıkabilirler.
ligin ikinci yarısında gördük ki, hiç bir maçın tahmini olmuyor. herkes herkesi yenebiliyor. o
Maçtan ilk beklentim Vleminckx umarım kazasız belasız Bilica'nın elinden kurtulur..daha yapacak çok işi var bu sene..
Elazığ bu kadar beceriksiz ve Ramazan gününde olmasaydı 1-1 olmazdı skor.
Artun'dan medet uman bir takım ancak beraberliğe razı olur...
Karsımızda 10 degıl, 20 degıl, 30 degıl tam 45 dakika önde pres yapmayı da beceremediği halde, savunmasını 40 metre öne çıkararak bir mahalle takımı gibi cümbür cemaat yüklenen bir rakip var. Ve biz bu takıma karşı iki tane pası arka arkaya koyup, kontradan bir gol bulamıyoruz. Kaleci topu dikip rakip kaleciye teslim ediyor, Cem Can-Petrovıc her topu ayaklarına aldıklarında 3 tane demarke arkadasları oldugu halde bam gum tepıyorlar. Sonucta da cok hak ederek hak ettıgımız golu yıyoruz..
Butun bunlar olurken hocamız elı cebınde seyredıyor. Takımın hırsı var, isteği var, kalitesi de var, ancak herhangi bir duruma dair taktik planı (önde basmayı dahi beceremeyen ama takım halinde üzerine gelen takıma üç pasta nasıl gol atılır?? vs..) ve bundan önemlisi galipken bir gol daha bulmayı öldüm allah düşünmeyen bir zihniyeti var. Golu yedikten sonra hücuma kalkarsan ancak bu kadar olur..
Yazık giden iki puana.. Ama gitmeseydi de aynı mesajı yazacaktım zira rakip sahada krater gibi boşluk varken 2 pas yapacak kadar şuuru olmayan takım sinir bozuyor
Böyle bir İLKEL futbol anlayışı kaldı mı?
Maç berabere ama rezalet oynadık.Bir takım bu kadar mı top kaybı yapar.
Sanki karşımızda Elazığ değil fener var. Ayıptır.Böyle maç alacaksak almayalım,yenilelim.Zaten Çakır da direğe nişanlamasa maç gidiyordu.
Ben bu takımdan hiç keyif almıyorum.Hoca alıyorsa ona kalsın.
Bir takım hiç mi kontra yapmayı bilmez.Hiç mi çalışmaz buna.
Anlaşılan takım bir puana gelmiş.Onu da aldı.hayırlı olsun.
Hoca bu yık 34 de 34 beraberlik parolasıyla sezona başlamış!
Yetkileriniz
Alıntı
Paylaş