Bu tür maçları hocasının koltuğu sallantıda olan takım kaybeder. Öyle de oldu.

Başakşehir maçında Mehmet Hoca emeklilik dilekçesini verdikten sonra iş yerine spor olsun diye gelen emekli memurlar gibiydi. 88. dakikada oyun 2-0 olduktan sonra oyuncu değiştirmek aklına gelmişti.

Bence bu maçtan önce gönderilmesi doğru olurdu. Maça hocasız çıksaydık kazanma ihtimalimiz yüksekti.

Hayati bir maça sağ bekte ilk kez Spelman'ı deneyerek çıktı. Yasin'in karşısına Tomiç'i oyuna almak kadar büyük hata. Spelman'dan bek olur mu? Olmadı.

Mutlak kazanmamız gereken maça orta sahada Doğa ve Skulasson'la başladı. Bu ikisinden birinin bile oynaması el freni etkisi yaparken ikisini kaldırabilmek için yanlarında Messi'yi oynatmak lazım. İrfan'a da yakın markaj uygulanınca bırakın forvete top taşımayı, pas bile yapamadık.

Kısaca Mehmet Hoca maçın başında kendini oyundan attırıp takımını sabote eden bir futbolcu kadar takımımıza zarar verdi. Yolu açık olsun. Umarım bundan sonra çalıştıracağı takımlarda daha başarılı olur.

Her büyük zararda ufak kazançlar vardır. Artık devre arasında iyi bir kaleci, iyi bir oyun kurucu, iyi bir sol açık almak farz oldu. Kesenin ağzı açılacak ve gerekli transferler yapılacaktır.

Takımımıza gelirse büyük mutluluk duyacağım hocalar Ersun Hoca gelmeyeceğine göre Hamza Hamzaoğlu veya Metin Tekin'dir.