banada öyle geliyor..
imkanları geniş olan bir kulübüz ve seçtiğimiz hocalara bakın.. başkanın bir telefonunda anlaşıyoruz adam sadece imza atmaya geliyor.. bizde bundan transfer yapıp kulübü kurtarmasını bekliyoruz..
haliyle, durum kötüye gittiğinde başkanın çok sevdiği(!) kulübünü korumak iç güdüsüyle bir şahin gibi üzerine atlayıp boynunu kolayca koparacağı isimler.. düşünün şimdi kurtarırsada başkan zaman kazanıyor. kurtarmazsa başkan onuda yiyerek gene zaman kazanıyor.. böyle böyle bir 35 yıl geçer tabii.. işin en acı tarafı her iki durumdada taraftarın desteğini alıyor.. çünkü en fazla pazara kadar hesap yapabiliyoruz.. pazartesi allah kerim..

ve bu kolay lokmalar bizden kovulduktan sonra belki bir başka anadolu kulübünede gidebilme yada tekrar yollarımızın keşişme ihtimali olduğundan başkan gururlarıyla oynadığı, kariyerlerine sekte vurduğu halde ses çıkaramıyorlar..
olmaz ama özdilekten tek beklentim: kovulduktan sonra kimi istedi, başkan kimi aldı tek tek söyler.. adamsa eğer..

sırf başkanın yiyemeyeceği hocalar olması üzerine mustafa denizli veya abdullah avcı gibi isimleri gündemimizde tutmalıyız.. en azından dile getirebiliriz..
75 yaşında şahinlik yapan zavallının karşısında kaderine razı, boynu bükük kalmaktan, onun aklına gelmeyen diğer isimleri hatırlatmaktan iyidir.. değilmidir?.